Strict Standards: Declaration of vB_Database_MySQLi::db_connect() should be compatible with vB_Database::db_connect($servername, $port, $username, $password, $usepconnect) in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 1095

Strict Standards: Declaration of vB_Database_MySQLi::select_db_wrapper() should be compatible with vB_Database::select_db_wrapper($database = '', $link = NULL) in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 1095

Deprecated: Non-static method vB_Shutdown::init() should not be called statically, assuming $this from incompatible context in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 2294
Guruba gush’bakışı.... - Sayfa 10 - Arka BahÇe Forumu
Arka BahÇe Forumu  

Geri Dön   Arka BahÇe Forumu > Bahçıvanlar > Fidanlık
Kullanıcı ismi
Şifreniz
Kayıt ol SSS Üye Listesi Takvim Arama Bugünkü Mesajlar Bütün Forumları okunmuş kabul et


Konu Bilgileri
Konu Başlığı
Guruba gush’bakışı....
Konudaki Cevap Sayısı
14167
Şuan Bu Konuyu Görüntüleyenler
 
Görüntülenme Sayısı
625704

Cevapla
 
Konu Seçenekleri Bu Konuda Ara Modları Göster
  #91  
Eski 29-03-2006, 10:54
serdarkus - ait Avatar
serdarkus serdarkus bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 317/1236
52 Mesaj ına 2228 Kere teşekkür edildi
Cool master abim, bir düşün derim!.

Kendisine uzatılan sigara paketinin üzerinde,"Sigara içmek, iktidarsızlığa neden olur" yazısını gören vatandaş, ne yaparmış… asık bir suratla sigarayı geri uzatır ve şöyle dermiş. "Bunu al da öldüreninden ver sen bana!"

Küçük yatırımcının korunması gerektiği zamanında korunma mevsimi olduğunu kesin bir dille ve ille de belletmek için, kırkbirbuçuk değişik yöntem yerine sadece tek bir ikaz yeter mi ne, “garışmam bak.. sonra olursun antiaganigi..!.”
__________________
eNiyi sistem, uygulayabildiğindir..
Alıntı ile Cevapla
serdarkus kullanıcısına teşekkür edenler
kasved (20-04-2006)
  #92  
Eski 29-03-2006, 10:59
Buddha - ait Avatar
Buddha Buddha bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Bulunduğu Yer: Adalya Körfezi
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 55/105
26 Mesaj ına 165 Kere teşekkür edildi
Tanımlı Defteri kebir ne matematik ne cebir…

Kümes içerisinde ve yaşı geçkince olanlarımızın bildiklerinden ve hınzırca güldüklerinden emin olaraktan…

Efendim malum Kemal ağabeyimizin yanından geçmeden bugünlerde polemik yapmakta, iki satır yazmakta mümkün değil.

Maliye Nezaretinin 9 birimden oluşan 1889 yılı yeni teşkilatlanma yapısının 1. bölümünün Muhasebe-i Umumiye Maliye birimi olduğu hepimizce malumdur.
Muhasebe-i Umumi ye Maliye bugünkü Muhasebat Genel Müdürlüğünün, merkez ve taşra idaresinin yaptığı görevlerin birçoğunu ve bunlardan başka görevleri de yapardı ki bu bölümünde 5 ayrı şubeye ayrılmış olduğunu duymayan kalmamıştı.
Efendim konumuz işte bu şubelerden 4 numaralısı olan Defter-i Kebir Şubesi –namı diğer Dördüncü Şube-.
Bu şube; varidat, masraf, il, defteri kebir hususi yevmiye, defteri kebir hususi ve teslimat kitabei gibi bölümlere ayrılmıştı. Devlet teşkilatından ve harcama birimlerinden aldığı bilgileri ve cetvelleri değerlendirerek bütçe ile uygunluğunu, gelir ve giderlerinin denkliğini kontrol eder ve Devletin bütçesini hazırlardı. Bütçenin kanunlaşmasından sonra içeriği kayıt ve tescil edilerek daha sonra ilgili dairelere bütçeleri hakkında bilgi verilirdi.Devlet hesaplarının aylık ve üç aylık genel mizanlarının kümülatif bilgilerini çıkarır ve Nazırlığa, yıl sonunda da Divan-ı Muhasebata (Sayıştay) gerekli bilgileri verirdi.
Maliye Nezaretine ait teşkilat şemasının o yıllarda bu haliyle olmasına aldanmamak lazımdır. Bursa ilimizin ünlü çınarlarından bile daha köklü ve dahi dallı budaklı bu şemanın gidişatını görenler , bu çınarın , boğazına giden damlalardan kesilerek oluşacak sellerle dahi doymayacağını anlayanlar 1960 ların sonunda işi çizgisel dışa vurumla ifadeye kadar dayattılar.
Tam olarak telaffuzunun ve yazımının suçtan sayılma olasılığı olan KARİKATÜR denen bu çizgisel eylem tarzı günümüz MEDinENİYET lilerinde kaşıntısal tepkilere yol açmak gibi yan etkilere sahiptir.Uğrunda adam öldürmek cihattan dava açmak devlet adamlığından sayılmaktadır.
1968 yılında 56 sayfa olarak ilk izlerini bulduğumuz ve 1971 yılında Ayyıldız basımevi tarafından 64 sayfadan (noter tasdiksiz) oluşturulan bir diğer örneği günümüze kadar gelen bu neşriyattan 2 kapak örneğini sizlerle paylaşmak istedim.


Efendim konuyu bağlayacak bir sap bulmak zorunluluğundandır ki şimdilerde aşağı yukarı bungee jumping misali önce dibe vuran sonra sıçrayan ama fizik kanunları yerine halatın ucundan tutanların kurallarının geçerliliği olan borsamızda yakında grafik çizer teknik arkadaşlarımızın başına çizgileri işine gelmeyen hüküm edenlerimizden zeval olmaya niyetlerimizle…


SON SÖZ: Defteri Kebir ÖLÜNCE dürülür ve maliyeci tarafından götürülür.
Eklenmiş Mesaj
Dosya Tipi : jpg 1001265_0.jpg (11,0 kilobytes, 5 kez indirilmiştir)
Alıntı ile Cevapla
Buddha kullanıcısına teşekkür edenler
alihoca (29-03-2006), Emin (29-03-2006), kasved (20-04-2006), serdarkus (29-03-2006)
  #93  
Eski 29-03-2006, 14:11
serdarkus - ait Avatar
serdarkus serdarkus bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 317/1236
52 Mesaj ına 2228 Kere teşekkür edildi
Tanımlı Kitabına göre kullandıysan.. no problemo!.

Alıntı:
buena vista´isimli üyeden Alıntı
En iyi KAYNANA benim kaynanam..!! ..


Kaynana kullanma kılavuzu


Ankara - Akis Kitap’tan piyasaya çıkan kitapta, kaynanalar, “asabi, yardımsever, şikayetçi, köylü, şehirli, şen, temizlikçi, gezici, patron, büyücü ve yemekçi” türleri altında toplanırken, “Semra Hanım türü kaynanalar” ayrı bir başlık altında ve “yorumsuz” veriliyor.

Türk gençliğinin müstakbel kaynana tarifleriyle başlayan kitapta,“kitabın kaynanaların ulaşamayacağı yerlerde saklanması” tavsiye ediliyor. Yüzyıllardır süren gelin-kaynana çekişmesinin önlenmesi için çeşitli tavsiyelerin de yer aldığı kitapta, kaynanalar özelliklerine göre şu başlıklar altında değerlendiriliyor:

Asabi Kaynanalar: Anlaşılması en zor tiplerdendir. Söylenen her sözün altında bir art niyet ararlar. Her zaman sorun çıkarırlar. Çözümlerinde kaba kuvvete bile başvurabilirler. Neye kızdıkları, neye sevindikleri pek belli olmaz.

Yardımsever Kaynanalar: Her durumda birilerine yardım eden kaynanalardır. Yardımseverlik adına her şeyi yapabilirler. Hastanelerde hastabakıcı, kabul günlerinde pasta yapıcı, bulaşık yıkayıcı olarak görev alırlar. Bazen bunu o kadar abartırlar ki karşılarındakine zarar bile verebilirler.

Şikayetçi Kaynanalar: Sürekli her şeyden şikayet eder, karşılarındaki insanları canlarından bezdirirler. Aldıkları eşya, yiyecek ve kıyafet konusunda hep şikayetçidirler. Gelin ya da damat hiçbir zaman istediği gibi çıkmamıştır.

Köylü Kaynanalar: Gelin veya damat, şartlar ne olursa olsun gelen giden misafire iyi davranmalıdır. Gelini köyden gelen her türlü şeyi pişirebilme ve onların yemeklerini yapabilme yeteneğine sahip olmalıdır. Gelin ve oğlu, özel günleri, çok erken saatlerde gelerek onlarla geçirmelidir. Eğer bir yere gidilecekse onun mutlaka haberi olmalı, kendisinin yanına alacağı bir kaç kişilik kafile halinde gidilmelidir. Gelin kendi başına bir şey almaya karar veremez. Damatta ise durum farklıdır. Damadın annesi de bu konuda kendisiyle aynı haklara sahiptir ama kızını ezmemek kaydıyla. Gelin misafir çağıracağı zaman ondan izin alır.

Şehirli Kaynanalar: Şehirde ulaşımın zorluğu nedeniyle damadın veya gelinin evini kendi evlerinin yakınına isterler. Mümkünse aynı mahallede oturmayı tercih ederler. Gelecek misafirleri çok fazla kabuletmek istemez, gelin veya damadın evine gelecek misafir trafiğini kendileri yönetmek isterler. Yeni gözlük modelleri, mayolar piyasaya çıktığında ilk olarak onlar alırlar. Yeni mobilya, halılar, perdeler onların en önemli istekleridir, ama gelin yeni perde istediğinde “müsrif” olarak değerlendirir ve taş koymaya çalışırlar.

Şen Kaynanalar: Bulunması en zor tiplerdir. Gelin ya da damatlarına karışmazlar. Her türlü sorun için bir çözümleri vardır. Kimseden iş beklemezler. Kırılsalar da kimseye bir şey belli etmezler.Her şeye gülüp geçmeyi başarırlar.

TEMİZLİKÇİ VE GEZİCİ KAYNANALAR

Temizlikçi Kaynanalar: Bu kaynanaların bütün zararları kendilerinedir. Ne kadar temizlik malzemesi varsa hepsinin isimlerini ezbere bilirler. Sürekli temizlik yapıp dururlar. Kapıdan girecek olanherkese ayakkabılarını çıkarttırırlar, koltuklara oturanların nereyi dağıttığına dikkat ederler. Onlara göre gelinleri ya da damatları çok dağınık ve pistir.

Gezici Kaynanalar: Nerede akşam, orada sabah gezip duran kaynanalardır. Bazıları eşlerini kaybettikleri için kendilerini sokağa atarlar.

Patron kaynanalar: Bu tip kaynanalar, para, ev, tahvil kısacası mal mülk yönünden zengindirler ve bunu her zaman kullanan tehlikeli tiplerdir. Malları ve paraları ile her şeyi yapabileceklerine inanırlar. Gelin veya damadın evine bir şey aldıkları zaman fiyat etiketini çıkartmazlar. Her konuda kendilerine danışılmasını isterler.Kendilerine ait bir evde oturan gelin veya damada bunu her zaman hatırlatırlar.

Yemekçi Kaynanalar: Hayatlarındaki tek şey, yemek yapmak ve yedirmektir. Onlara birkaç kilo et, biraz sebze ve bakliyat aldığınız zaman uzun zaman sizinle uğraşmazlar. Çok güzel yemek yapan bu kaynanalar, hayatlarını bu iş üzerine kurarlar.
Kitapta, “Semra Hanım Türü Kaynanalar” başlığı altında ise “Açıklama için herhangi bir şey yazmaya gerek olmadığını bildiğimiz için bunu engin sağduyunuza bırakıyoruz” deniliyor.

PSİKOLOG ÖNERİLERİ
Psikologların, gelin-kaynana çekişmesini önlemek için gelinlere tavsiyelerine de kitapta yer veriliyor. Bunlardan bazıları şöyle:

Gelinler, kendilerinin de bir gün kaynana olacaklarını hiç akıllarından çıkarmamalıdır.

Kayınvalidesine sevgi ve saygıda kusur etmemelidir. Çünkü o sevdiği insan olan eşinin annesidir.

Kayınvalidesinin bazı ters laflarını kendi aleyhinde yorumlamamalıdır.

Arada yaş ve nesil farkı olduğunu düşünerek kayınvalidesinin istek ve davranışlarını hoş görmelidir.

Kayınvalidesi ile iyi geçindiğinde kocasıyla arasının da daha iyiolacağını bilmelidir.

Kayınvalidesini bayramlarda, kandillerde arayarak gönlünü almalıdır.

Kocasının sık sık anne ve babasını görmek istemesinden rahatsızlık duymamalıdır.

Kayınvalide ve kayınpedere karşı kırıcı, iğneleyici, hoş olmayan sözler söylememeli, onları hoşnut etmelidir.

Kayınvalideler oğullarını kıskanır. Gelinler bunu sezmeli ama yumuşaklıkla bu işin üstesinden gelmelidir.

Gelinler kocalarını kayınvalidelerine karşı kışkırtmamalıdır.

"Kitabı üç kere okudum, day-dayciler için hoşgörü gösterir bir türü yoktur, dikkat etmek lazım derim. "
__________________
eNiyi sistem, uygulayabildiğindir..
Alıntı ile Cevapla
serdarkus kullanıcısına teşekkür edenler
bikmisbroker (30-03-2006), buena vista (29-03-2006), Emin (29-03-2006)
  #94  
Eski 29-03-2006, 14:23
serdarkus - ait Avatar
serdarkus serdarkus bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 317/1236
52 Mesaj ına 2228 Kere teşekkür edildi
Tanımlı Günün yorumu:

TAHVİLLE GELEN ALIM BORSADA DÜŞÜŞE ARA VERDİ, PEKİ DÜŞÜŞ DURDU MU?
TAHLİL


HABERTÜRK yazarı Gökhan Uskuay'ın yazısı...

FED Faizleri Artırdı,Mesajlar Kötü...
Federal Açık Piyasa Komitesi iki gün süren toplantısı sonucunda kısa vadeli faiz oranlarında 25 baz puan artış yapılması yönünde karar aldı. Faiz artırımının Türkiye’yi ilgilendiren tarafı, Türkiye’nin risk düzeyi aynı kalsa dahi getirisi azaldı. FED’in diğer açıklaması faiz artırımlarının sürebileceği yönündeydi. Bunun Türkiye’yi ilgilen tarafı Türkiye’nin risk düzeyi aynı kalsa bile, getirisi düşecek. Aynı risk düzeyi için daha az getiri gelecekte görülüyor.

Türkiye bu global likilite döngüsünden nasıl kurtulabilir yada nasıl bu döngüden çıkabilir diyorsanız. Bunun cevabı siyasi irade ve ekonomi politikalarına olan güvendir. Türkiye piyasaları geçen yıllarda hep bir tarih beklentisi ile ayakta durdu. 2004 yılında 12 Aralık tarihiyle yattık kalktık, 2005 yılında Ekim ayının başında başlayacak müzakerelerle yatıp kalktık. Piyasaların önünde hep bir beklenti hep bir tarih vardı. Yani piyasalar daha aynı bir risk düzeyi için daha az getiriye göz yumuyorlardı.

Yükselen Riskler, Düşen Getiriler...

Şimdi Türkiye’nin önünde bir beklenti yok. Piyasaların ve IMF’in ısrarla beklediği Sosyal Güvenlik Yasa Tasarısı, bir seneyi aşkın zamandır yasalaşmadı. Yasalaşma tarihi her ay bir sonraki aya atıyor. Açıklamalar artık piyasayı tatmin etmiyor. Türkiye’nin not artırımı için kritik konu Sosyal Güvenlik Yasa Tasarısının artık yasalaşmasıdır.

Sadece Türkiye’de değil global piyasalarda dalgalanma süreci yaşanıyor. Dalgalanma sürecinden tecrübeli kaptanlar T.C.M.B’den emekli oldular. Yerlerine Merkez Bankası dışından birilerinin getirilmeye çalışılması yabancı sermayeyi korkutmaya yetti. Şimdi komuta köşkünde vekaletten yürütülen bir Merkez Bankası Para Kurulu ve yurtdışında fırtınalı hava var.

IMF tekstil sektörüne gelen vergi indirimi nedeniyle programdan sapma sinyali olduğunu söylemişti. AKP Hükümeti bu mesaja aldırış etmedi ve diğer sektörler içinde vergi indirimi çalışmaları başlattı. Bugün gelen açıklamalarda çalışan üzerindeki vergi yükünün azaltılması yönünde çalışmalar olduğu Unakıtan tarafından açıklandı. Çok değil daha dün vergi indirimi haberleriyle piyasalar sarsılmıştı. Bugün istihdam üzerindeki vergi yükünü indirmeye yönelik çalışmalar yapılacak diye haber geldi. Piyasalar hiçbir şekilde sıkı maliye ve para politikalardan vazgeçilmesini istemiyor. Seçim dönemi çalışmaları için hem çok erken hemde çok riskli...

Yukarıda saydığımız nedenler ise Türkiye’nin riskinin azaltılamadığını ve yurtdışı piyasalarda dalgalanmalara karşı savunmasız olduğunu gösteriyor. AKP Hükümeti mevcut riskleri azaltarak bu dalgalanmalardan piyasaları olduğundan daha az kayıpla atlatmasını sağlayabilirdi. 2006 yılının başından itibaren basiretsiz politikalar ile düşmesi gereken riskler yükseltildi.

Piyasalar Nereden Döner...

Amerika ekonomisi için %4,75 kısa vadeli faiz oranı için yeterli bir seviyedir. Ama bu FED için yeterli değildir. Amerika ekonomik dataları haftalık takip etmektedir. Dünyanın en büyük yüz ölçümüne sahip bir ülke için mikro değerlendirmeler yanıltıcı sonuçlar verir. Mesala faizler kısa vadede 25 baz puan değilde 1,5 puan yükseltilip %6’ya çıkarılsaydı yada hiç artırım yapılmasaydı makro datalarda haftalık etkisi olmayacaktı.
Ekonomik dengelerin yeniden oturması için belli bir zamana ihtiyaç var. Türkiye piyasalarında dengeler alt üst oldu ve denge arayışı başladı. Sırasıyla Avrupa Merkez Bankası ve Japonya Merkez Bankası faiz artırımları izleyecek.

Borsa için43.000 seviyesi önemli bir direnç konumunu aldı. İMKB Ulusal 100 endeksi 43.000 seviyesinin kırılmasıyla yada 39.000-39.500 seviyesine gerilemesi sonucunda bir dönüş gerçekleştirecek. Açıkçası bu seviyenin üzeri biraz zor görmekle beraber olası tepkilerde satış fırsatı olacak bir nokta olduğunu düşünüyorum. 39.000-39.500 seviyelere gerileme ihtimali bugünkü tepkiye rağmen devam ediyor. Piyasada yapılabilecek en büyük hata hisse senetlerinin 2-3 kademelik yükselişleri, yükselişi kaçırdım psikolojisi içine girmeleri. Sabah seansında 40.715’den işlem gören piyasa kısa vadeli tepkisini vererek 41.500 seviyesine yükselmiştir. Yükseliş 43.000’ne kadar devam edebilir ama bu yükseliş tepki hareketinden başka birşeyi ifade etmez. Bir değişim bir dönüşüm için 43.000 seviyesinin geçilmesi beklenmelidir. Piyasanın buradan sonra en fazla yükseleceği seviye 43.000 seviyesi olabilir. 44.000-45.600 bandından “SAT-AL” ve “SAT-İZLE” pozisyonlarının kapatma noktası 39.000-39.500 bandı olabilir. Bu seviyelere gerilemeden yaşanacak yükselişlerin 43.000 ile sınırlı olmasını bekleyebilir.

Faizler dönmesi gereken yerden döndü.Tahvillerde ise %14,09 seviyesinin üzerinde alımların geldiğini görüyoruz. Tahvillerde yükselişin sınırlı kalacağını vadesine kadar tutulması kaydıyla getirisinin tatmin edici olacağını düşünüyorum.

Döviz için tedirginlik devam ediyor. Dolar/YTL paritesinin 1,45 YTL olacağına yönelik yabancı raporları yayınlandığını görüyoruz. Raporlar gerçekçi varsayımlara dayanmamakta, döviz için yatırım yapma ama açıktada kalma duruşumuz devam ediyor. Dolar’ın 1,45 YTL’yi görmesi ancak hükümetin yanlışlar serisine yenilerini eklemesiyle gerçekleşebilir. Dövizde Euro’nun Dolar’a karşı avantajlı olduğunu düşünüyorum. Dolar için dönüş noktamız mevcut durum ışığında 1,37 YTL seviyesidir.Euro'nun değer artışlarının kademeli olarak devam etmesini beklemekteyim.
Haber Girişi: 29.03.2006 - 15:13 "
__________________
eNiyi sistem, uygulayabildiğindir..
Alıntı ile Cevapla
serdarkus kullanıcısına teşekkür edenler
bikmisbroker (30-03-2006)
  #95  
Eski 30-03-2006, 16:35
serdarkus - ait Avatar
serdarkus serdarkus bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 317/1236
52 Mesaj ına 2228 Kere teşekkür edildi
Cool Günün şükürü:

Alıntı:
TheSecret´isimli üyeden Alıntı
Bit pazarına nur yağdı IHLAS tavan kapattı. Hayırlı olsun eyüp peygamber sabrı olanlara
Şükürler olsun bugünleri bu dünyada gösterenlere!.
__________________
eNiyi sistem, uygulayabildiğindir..
Alıntı ile Cevapla
serdarkus kullanıcısına teşekkür edenler
Emin (01-04-2006)
  #96  
Eski 30-03-2006, 16:45
dentist - ait Avatar
dentist dentist bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 1.058/2200
469 Mesaj ına 3880 Kere teşekkür edildi
Smile 40 kere söylerseniz olacağı buydu.

Sayın Serdarkus söyleye söyleye sonunda kağıda hareket getirdiniz. Rica etsem ve size listemi iletsem elimdeki kağıtlarla ilgili de bir kaç kelam yazarmısınız.
Alıntı ile Cevapla
  #97  
Eski 30-03-2006, 16:46
TheSecret TheSecret bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 193/144
60 Mesaj ına 370 Kere teşekkür edildi
Tanımlı

Alıntı:
dentist´isimli üyeden Alıntı
Sayın Serdarkus söyleye söyleye sonunda kağıda hareket getirdiniz. Rica etsem ve size listemi iletsem elimdeki kağıtlarla ilgili de bir kaç kelam yazarmısınız.
Yarın özel ilgi alanıma girecekte, lakin IHLAS kredili işlemde değil. Rahat rahat tavan olur artık.
__________________
Nobody is perfect!
Alıntı ile Cevapla
  #98  
Eski 30-03-2006, 18:06
serdarkus - ait Avatar
serdarkus serdarkus bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 317/1236
52 Mesaj ına 2228 Kere teşekkür edildi
Tanımlı Bölüm-II: İki kule

Alıntı:
serdarkus´isimli üyeden Alıntı
bende bir çalım, bir caka, demek sen beni beğenmezdin, birkaç gün sonra görürsün sen kaynana!.

Bu psikolojideki akıl baliğ olmuş ev erkekinin halet- i ruhiyeti, nettir:

-Girdim borsaya, akıllık ettim
-Tüyolar sağlam,
-Bir koydum üç alacağım üç gün sonra,
-Ne hava basacağım ama.
-Ev ahalisi benimle gurur duyacak.
-Hayatımın en akıllı işini yaptım.
-Çocuklarım babalarıyla gurur duyacak
-Boşuna bu kadar zamandır bir maaşa talim etmişim, paracıklar orada hazırmış
-İşyerindeki amirim amma da salak, daha borsadan bihaber.
-Kaynana hemen yatsa da hatun ocağa bir su goysa

Hemen ev ahalisini etrafımız toplar, yediğimiz –pardon- yaptığımız bu akıllı yatırımdan bahseder, pembe tablolar çizeriz. Yüzlerde oluşan şüpheli bakışları, dile gelen imalı kelimeleri ise, "sen anlamazsın, sabredin hele bir birkaç gün " diye cevaplarız.

Sonrası malum.. şunun şurasında şurada kırk kişiyiz, kırkımız da olacağı biliriz.
__________________
eNiyi sistem, uygulayabildiğindir..
Alıntı ile Cevapla
serdarkus kullanıcısına teşekkür edenler
bikmisbroker (31-03-2006), cumali (30-03-2006), Emin (01-04-2006)
  #99  
Eski 31-03-2006, 16:52
bikmisbroker - ait Avatar
bikmisbroker bikmisbroker bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Bulunduğu Yer: Kanada
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 590/835
107 Mesaj ına 2990 Kere teşekkür edildi
bikmisbroker - MSN üzerinden Mesaj gönder
Tanımlı Bu formasyonu annamadim ben??

Alıntı:
serdarkus´isimli üyeden Alıntı
-Kaynana hemen yatsa da hatun ocağa bir su goysa

Yani OBO formasyonunu okuduk, biliyoruz, Kama formasyonu, Alcalan ucgen, yukselen Takoz, hatta hatta TOBO formasyonunu bile utule utule ogrendiydik zamaninda..
(Haa birde Tuvalet kagidi ve Duvar Kagidi formasyonlari da var amma?) Bu Bahsettigin Formasyon bana cok yabanci geldi be serdarkus'um??





Bilmem anlatabildimmi Teknik Analizin hangi evresinde oldugumu??
__________________
YATIRIM, sonu yanliş giden SPEKÜLASYONDUR
EGER, zamaninda spekülasyondan cikamazsaniz
MECBUREN yatirimci olursunuz..George SOROS
TEKNiGE iNANMA TEKNiKSiZ KALMA. Bikmisbroker
Alıntı ile Cevapla
bikmisbroker kullanıcısına teşekkür edenler
Buddha (31-03-2006), Emin (01-04-2006), serdarkus (31-03-2006)
  #100  
Eski 31-03-2006, 17:28
serdarkus - ait Avatar
serdarkus serdarkus bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 317/1236
52 Mesaj ına 2228 Kere teşekkür edildi
Tanımlı Bölüm-III: Tıklasakda mı alsak, tı..

Alıntı:
bikmisbroker´isimli üyeden Alıntı
Yani OBO formasyonunu okuduk, biliyoruz, Kama formasyonu, Alcalan ucgen, yukselen Takoz, hatta hatta TOBO formasyonunu bile utule utule ogrendiydik zamaninda..
(Haa birde Tuvalet kagidi ve Duvar Kagidi formasyonlari da var amma?) Bu Bahsettigin Formasyon bana cok yabanci geldi be serdarkus'um??
...
[/font][/b]

Bunun adı borsa dilinde tık formasyonudur ki, kaynanayı yatırdıktan sonra, “hatuun, hel bir ocağa su goy. Oldu oldu.. olmadı çay demleriz” diyen taze yatırımcımızın bir tık hedef yaklaşımıyla seansta iki tık olsun hedefleyen day-day traderin,” oldu oldu, olmadı ne yaparız” ikilemiyle çakışır.

Peki bu ikilemin iki tarafındaki şartlar nedir. Hele bir de bakayım, bu şartlar eşit midir?
__________________
eNiyi sistem, uygulayabildiğindir..
Alıntı ile Cevapla
serdarkus kullanıcısına teşekkür edenler
berrak (31-03-2006), bikmisbroker (31-03-2006), Emin (01-04-2006), kasved (20-04-2006)
Cevapla


Konuyu Toplam 4 üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 4 Misafir)
 
Konu Seçenekleri Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş arama yap
Modları Göster

Yetkileriniz
Yeni konu açabilirsinizdeğil
Yanıt gönderebilirsiniz değil
Eklenti gönderebilirsiniz değil
Mesaj düzenleyebilirsiniz değil

Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodları Kapalı
Gitmek istediğiniz klasörü seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 19:20 .


Telif Hakları vBulletin v3.5.4 © 2000-2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.
Tercüme ve Tasarım : Arka & Bahce