Strict Standards: Declaration of vB_Database_MySQLi::db_connect() should be compatible with vB_Database::db_connect($servername, $port, $username, $password, $usepconnect) in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 1095

Strict Standards: Declaration of vB_Database_MySQLi::select_db_wrapper() should be compatible with vB_Database::select_db_wrapper($database = '', $link = NULL) in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 1095

Deprecated: Non-static method vB_Shutdown::init() should not be called statically, assuming $this from incompatible context in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 2294
Milli Takımımız - Arka BahÇe Forumu
Arka BahÇe Forumu  

Geri Dön   Arka BahÇe Forumu > Nadas Alanı > Müştemilat > Spor
Kullanıcı ismi
Şifreniz
Kayıt ol SSS Üye Listesi Takvim Arama Bugünkü Mesajlar Bütün Forumları okunmuş kabul et


Konu Bilgileri
Konu Başlığı
Milli Takımımız
Konudaki Cevap Sayısı
11
Şuan Bu Konuyu Görüntüleyenler
 
Görüntülenme Sayısı
9006

Cevapla
 
Konu Seçenekleri Bu Konuda Ara Modları Göster
  #1  
Eski 25-03-2007, 20:18
meraklı - ait Avatar
meraklı meraklı bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Dec 2006
Bulunduğu Yer: Koşuyolu
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 287/1518
251 Mesaj ına 1077 Kere teşekkür edildi
Thumbs up Milli Takımımız

Evet sevgili ahali,

Dünkü skor bellidir...

Bu güzel sonucun her alanda belli ve daim olmasını dilerim....Çalışmak başarıyı getiriyorsa, sistemli olmak ve azmetmek kazandırıyorsa, inanç bunları tetikleyen ise, çaba göstermek de sanırım başarının 1. basamağı oluyor...

Türkiye- Yunanistan skorunun, gerek Kıbrıs sorununda, gerek Gaziantep de, gerekse de musul-kerkük ve sair diğer tüm konularda, fikir, dil ve amaç birliği ile bütünlüğün ve inancın sarsılmamasını dilerim.

Spor bir takım ve paylaşım işi ise, hükümet ve halk da bir takım olmak zorundadır...Başarı, özveri, güven ve inançla mümkündür...

Milli takımımızın bu başarısının diğer lig içindeki takımlarımızda ve avrupa ve hatta dünya kupalarında da yaşamak dileğiyle...

Rabbena hep bana olmuyor işte....


Sağlıcakla kalınız efendim
Alıntı ile Cevapla
meraklı kullanıcısına teşekkür edenler
alihoca (25-03-2007), dohol (25-03-2007), Lizzy (25-03-2007), nedo (26-03-2007), serdarkus (28-06-2008)
  #2  
Eski 25-03-2007, 23:55
dohol dohol bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Oct 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 187/292
54 Mesaj ına 2054 Kere teşekkür edildi
Tanımlı

Güzel başlık ve güzel temenniler , temennilerinize yürekten katılıyor ve de teşekkür ediyorum.
Alıntı ile Cevapla
dohol kullanıcısına teşekkür edenler
keithbe1 (17-09-2020), meraklı (22-04-2007)
  #3  
Eski 11-11-2007, 00:17
bikmisbroker - ait Avatar
bikmisbroker bikmisbroker bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Bulunduğu Yer: Kanada
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 590/835
107 Mesaj ına 2988 Kere teşekkür edildi
bikmisbroker - MSN üzerinden Mesaj gönder
Tanımlı Fatih Terİm Yine Ders Verİyor Ama Ingilzce

FATIH TERİM YINE DERS VERİYOR AMA INGILZCE..
http://youtube.com/watch?v=ChkFtdzDKxs
__________________
YATIRIM, sonu yanliş giden SPEKÜLASYONDUR
EGER, zamaninda spekülasyondan cikamazsaniz
MECBUREN yatirimci olursunuz..George SOROS
TEKNiGE iNANMA TEKNiKSiZ KALMA. Bikmisbroker
Alıntı ile Cevapla
  #4  
Eski 03-06-2008, 19:34
buena vista buena vista bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 895/3266
652 Mesaj ına 4322 Kere teşekkür edildi
Tanımlı 'Bu çocukların peşinden gidin'

İngiltere'nin prestijli gazetesi Times'ın başyazarı Simon Barnes, turnuvada milli takımımızı destekleyeceğini açıkladı. İşte Barnes'in o yazısı ;

İngiliz basını, 2008 Avrupa Futbol Şampiyonası hazırlıklarına başladı. İngiltere`de turnuva heyecanı artarken, İngiltere`nin önde gelen gazetelerinden The Times`ın yazarları, turnuvada destekleyecekleri milli takımları seçtiler. Başyazar Simon Barnes ise Türkiye`ye olan desteğini, ¨Bu turnuvada tutulacak tek takım Türkiye milli takımıdır¨ sözleriyle ifade etti.

¨ÇILGIN BİR MACERA YAŞAMAK İSTİYORSANIZ BU ÇOCUKLARIN PEŞİNDEN GİDİN¨

Köşe yazısının girişini, ¨Bu turnuvada tutulacak tek takım Türkiye milli takımıdır¨ ifadesiyle yapan ödüllü yazar Barnes, ¨Sporda olduğu kadar yemekleri, içkileri, doğası ve sıradan olanı muhteşem yapan küçük gariplikleriyle Türkiye`yi destekliyorum¨ diye yazdı.
Barnes, yazısına şöyle devam etti:
¨Tribünde Türkiye için tezahürat edeceğim. İstanbul ziyaretim sırasında bitirdiğim `Kara Kitap` ile tek kelimeyle büyülenmiştim. Türkiye`nin bu turnuvada ne işi var diye sorabilirsiniz. Türkiye, Avrupalı bir ülke olmadığı hissi yaratıyor. Vahşi bir havası, derin bir kültürü ve `Avrupalı anlayışın` ötesinde bir gizemi var. Ancak futbol takımı çılgın, kuvvetli, bireysel, bulaşıcı kavgalara eğilimli olsa da başarılı olma potansiyeli var. Çılgın bir macera yaşamak istiyorsanız bu çocukların peşinden gidin..¨

VATAN
Alıntı ile Cevapla
buena vista kullanıcısına teşekkür edenler
dentist (03-06-2008), janus (21-06-2008), Master (03-06-2008), neron (04-06-2008), serdarkus (16-06-2008)
  #5  
Eski 15-06-2008, 23:13
buena vista buena vista bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 895/3266
652 Mesaj ına 4322 Kere teşekkür edildi
Tanımlı Çek'leri yenen takım kupayı alıyor!

Millileri kutlarim..Ayrica bizlere böyle bir mutluluk yasattiklari için tesekkürler.
Bundan sonraki basarilari bizleri daha fazla sevindirecektir..
Alıntı ile Cevapla
buena vista kullanıcısına teşekkür edenler
account (16-06-2008), dentist (16-06-2008), Master (16-06-2008), meraklı (16-06-2008), neron (16-06-2008), Ramo (16-06-2008), serdarkus (16-06-2008)
  #6  
Eski 20-06-2008, 23:36
buena vista buena vista bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 895/3266
652 Mesaj ına 4322 Kere teşekkür edildi
Tanımlı

Viyana`dan yüzümüzüm akiyla çiktik.. Yari finaldeyiz..
Sirada Almanya var..
Basarilar MILLI TAKIM..
Alıntı ile Cevapla
buena vista kullanıcısına teşekkür edenler
dentist (21-06-2008), Master (21-06-2008), meraklı (23-06-2008), neron (23-06-2008), Ramo (21-06-2008)
  #7  
Eski 23-06-2008, 18:40
buena vista buena vista bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 895/3266
652 Mesaj ına 4322 Kere teşekkür edildi
Tanımlı Milli Takım’ın geniş coğrafyası ve derin tarihi ..

Üç maçta yaklaşık 400 dakika oynayıp sadece 9 dakikalık bir galibiyet serisiyle yarı finaldeyiz.
Bir gürültüdür gidiyor.
Kimisi “pes etmeyenlerin zaferi” diyor. Ama neden pes etmediğimizi anlatamıyor...
Kimisi “ne denirse densin, ballıyız” diyor. Ama bu kadar “bal”ın da tesadüfi olamayacağı noktasını sorgulamaya yanaşmıyor...
Kimisi işi derininden tutmak için değil, sırf kendi tahminleri boşa çıktığı için zevzekliğe vuran bir üslupla “okunmuş çocuklar” diye tarif ediyor bizimkileri...
İşi Fatih Terim’in karakter analizine ve “hangimiz Terim’den daha çok nefret ediyoruz” yarışmasına döken medyacılar var.
Olup bitenleri oturup uslu uslu, pür futbol mantığıyla anlatmaya çalışanlara gelince, Milli Takım değil ama onlar çoktan pes etti! “Futbol bu! Futbolu bunun için seviyoruz” deyip geçiyorlar.
Doğrusu ben de en azından şu an için bu “sakat top”lara girmeyi hiç düşünmüyorum.
Bugün başka bir şey anlatmak istiyorum.
Milli Takımımız’ın sadece ve basitçe futbol oynamadığını, aslında bambaşka bir “kavga” verdiğini anlatmak...
İşin ilginç yanı, bu gerçeği futbolcularımız biliyor, daha doğrusu bunu hissederek oynuyorlar da futbol yorumcularımızın bu taraklarda hiç bezi olmadığı için onlar “anlayamıyor!”
Anlamak için Hamburg’tan Gazze’ye; Üsküp’ten Tebriz’e çok geniş bir coğrafya’da dolaşmak gerek!


***


Geçen akşam 22. Dönem Sakarya Milletvekili, Sınır Tanımayan Hekimler örgütü üyesi Dr. Süleyman Gündüz’le karşılaştım.
Sohbet ederken gözleri yaşardı ve sonra açıkladı: “Çek Cumhuriyeti maçı sırasında Gazze’deydim, orada seyrettim.”
Bir süredir yedeklerini de askere çağıran İsrail ordusu Gazze’yi kuşatma altında tutuyor. On binlerce Filistinli mülteci çok zor koşullar altında; yiyecek, içecek, elektrik, su ve ilaç sıkıntısı yaşıyor.
Bizim maç başlarken bütün Gazze sokaklarını gezmiş Dr. Gündüz.
Herkesin evlerine çekildiğini, bizim maç için ekran başında toplandıklarını görmüş. Kazanmamız için bir ağızdan dualar ediliyormuş; heyecan inanılmaz yüksekmiş.
İki gol yiyip mağlup duruma düştüğümüzde Arap spiker şiirsel bir dille “tarih boyunca bu aslanların ne mağlubiyetleri aşıp başları dimdik çıktıklarını gördük, bu çocuklar döndürecek maçı” diyormuş. Ardından da ekran başındakileri tek yürek olmaya çağırmış: “haydi, Allah Türklerin ayağına kuvvet versin diye dua edelim!”
“Nihat’ın galibiyet golünden sonra bütün Gazze’nin nasıl sevinç seline dönüştüğünü görseydiniz, Türkiye’nin maçlarının oralarda sadece futbol olarak algılanmadığını hemen anlardınız” diye anlattı Dr. Gündüz.
Daha ilginci de şu...
Dr. Gündüz ve arkadaşları İsrail tarafına geçerken sınır kapısındaki İsrailli komutan da tezahürat yapmış: “Bravo Türklere, biz bu turnuvada milli takımınızı destekliyoruz”


***


Hırvatistan maçı sırasında Ülke TV’de Meksika Sınırı programı vardı.
Böyle bir maç oynanırken akıllı, uslu bir kültürel-düşünsel sohbet programını sürdürmek ne zordur, yaşayan bilir.
Sevgili İsmail, Selahattin ve Tarık da çok zorlanıyordu; hep “ah şu canlı yayın olmasaydı da, maça baksaydık” havasındaydılar.
Nihayet maç bitince Saraybosna ve Üsküp’deki arkadaşlarına bağlandılar.
Ama konuşmak ne mümkün!
Hem Saraybosna’da hem de Üsküp’de yer yerinden oynuyordu, telefondaki konuşmaları anlamak imkânsızdı. Galibiyetimizin sevinciyle Bosna ve Makedonya sokaklarına dökülen coşkulu kalabalıkların gürültüsü her şeyin önüne geçmişti.


***


Milli Takım kazandığında tarihsel-kültürel izlerimizin varlığını sürdürdüğü bütün coğrafyalarda bir başka rüzgâr esmeye başlıyor!
Bu galibiyetlerin futbol dışında bir “ruh”u var.
Bunu da bilelim artık.
Bu galibiyetler “çevre”ye itilip horlananların kibirli “merkez”e vurduğu darbeler olarak algılanıyor o coğrafyalarda.
Avrupa Şampiyonası’nda pes etmeyen Türk Millli Takımı, dünya coğrafyasında pes etmeye zorlanan ama direnen Müslümanların sesi artık...
Bundan hakikatten hoşlanmayanlar olabilir.
Bunun lafının edilmesini spor kültürüne ve siyasi kabullerine ters bulanlar olabilir.
Ama hakikat, hakikattir.


Üç maçta yaklaşık 400 dakika oynayıp sadece 9 dakikalık bir galibiyet serisiyle yarı finaldeyiz.
Bir gürültüdür gidiyor.
Kimisi “pes etmeyenlerin zaferi” diyor. Ama neden pes etmediğimizi anlatamıyor...
Kimisi “ne denirse densin, ballıyız” diyor. Ama bu kadar “bal”ın da tesadüfi olamayacağı noktasını sorgulamaya yanaşmıyor...
Kimisi işi derininden tutmak için değil, sırf kendi tahminleri boşa çıktığı için zevzekliğe vuran bir üslupla “okunmuş çocuklar” diye tarif ediyor bizimkileri...
İşi Fatih Terim’in karakter analizine ve “hangimiz Terim’den daha çok nefret ediyoruz” yarışmasına döken medyacılar var.
Olup bitenleri oturup uslu uslu, pür futbol mantığıyla anlatmaya çalışanlara gelince, Milli Takım değil ama onlar çoktan pes etti! “Futbol bu! Futbolu bunun için seviyoruz” deyip geçiyorlar.
Doğrusu ben de en azından şu an için bu “sakat top”lara girmeyi hiç düşünmüyorum.
Bugün başka bir şey anlatmak istiyorum.
Milli Takımımız’ın sadece ve basitçe futbol oynamadığını, aslında bambaşka bir “kavga” verdiğini anlatmak...
İşin ilginç yanı, bu gerçeği futbolcularımız biliyor, daha doğrusu bunu hissederek oynuyorlar da futbol yorumcularımızın bu taraklarda hiç bezi olmadığı için onlar “anlayamıyor!”
Anlamak için Hamburg’tan Gazze’ye; Üsküp’ten Tebriz’e çok geniş bir coğrafya’da dolaşmak gerek!


***


Geçen akşam 22. Dönem Sakarya Milletvekili, Sınır Tanımayan Hekimler örgütü üyesi Dr. Süleyman Gündüz’le karşılaştım.
Sohbet ederken gözleri yaşardı ve sonra açıkladı: “Çek Cumhuriyeti maçı sırasında Gazze’deydim, orada seyrettim.”
Bir süredir yedeklerini de askere çağıran İsrail ordusu Gazze’yi kuşatma altında tutuyor. On binlerce Filistinli mülteci çok zor koşullar altında; yiyecek, içecek, elektrik, su ve ilaç sıkıntısı yaşıyor.
Bizim maç başlarken bütün Gazze sokaklarını gezmiş Dr. Gündüz.
Herkesin evlerine çekildiğini, bizim maç için ekran başında toplandıklarını görmüş. Kazanmamız için bir ağızdan dualar ediliyormuş; heyecan inanılmaz yüksekmiş.
İki gol yiyip mağlup duruma düştüğümüzde Arap spiker şiirsel bir dille “tarih boyunca bu aslanların ne mağlubiyetleri aşıp başları dimdik çıktıklarını gördük, bu çocuklar döndürecek maçı” diyormuş. Ardından da ekran başındakileri tek yürek olmaya çağırmış: “haydi, Allah Türklerin ayağına kuvvet versin diye dua edelim!”
“Nihat’ın galibiyet golünden sonra bütün Gazze’nin nasıl sevinç seline dönüştüğünü görseydiniz, Türkiye’nin maçlarının oralarda sadece futbol olarak algılanmadığını hemen anlardınız” diye anlattı Dr. Gündüz.
Daha ilginci de şu...
Dr. Gündüz ve arkadaşları İsrail tarafına geçerken sınır kapısındaki İsrailli komutan da tezahürat yapmış: “Bravo Türklere, biz bu turnuvada milli takımınızı destekliyoruz”


***


Hırvatistan maçı sırasında Ülke TV’de Meksika Sınırı programı vardı.
Böyle bir maç oynanırken akıllı, uslu bir kültürel-düşünsel sohbet programını sürdürmek ne zordur, yaşayan bilir.
Sevgili İsmail, Selahattin ve Tarık da çok zorlanıyordu; hep “ah şu canlı yayın olmasaydı da, maça baksaydık” havasındaydılar.
Nihayet maç bitince Saraybosna ve Üsküp’deki arkadaşlarına bağlandılar.
Ama konuşmak ne mümkün!
Hem Saraybosna’da hem de Üsküp’de yer yerinden oynuyordu, telefondaki konuşmaları anlamak imkânsızdı. Galibiyetimizin sevinciyle Bosna ve Makedonya sokaklarına dökülen coşkulu kalabalıkların gürültüsü her şeyin önüne geçmişti.


***


Milli Takım kazandığında tarihsel-kültürel izlerimizin varlığını sürdürdüğü bütün coğrafyalarda bir başka rüzgâr esmeye başlıyor!
Bu galibiyetlerin futbol dışında bir “ruh”u var.
Bunu da bilelim artık.
Bu galibiyetler “çevre”ye itilip horlananların kibirli “merkez”e vurduğu darbeler olarak algılanıyor o coğrafyalarda.
Avrupa Şampiyonası’nda pes etmeyen Türk Millli Takımı, dünya coğrafyasında pes etmeye zorlanan ama direnen Müslümanların sesi artık...
Bundan hakikatten hoşlanmayanlar olabilir.
Bunun lafının edilmesini spor kültürüne ve siyasi kabullerine ters bulanlar olabilir.
Ama hakikat, hakikattir.

Haşmet Babaoğlu hasmetb@gazetevatan.com
Alıntı ile Cevapla
buena vista kullanıcısına teşekkür edenler
ar_de_ (23-06-2008), janus (26-06-2008), Master (23-06-2008), neron (24-06-2008)
  #8  
Eski 25-06-2008, 22:42
buena vista buena vista bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 895/3266
652 Mesaj ına 4322 Kere teşekkür edildi
Tanımlı Bir ülkeyi spor kadar iyi tanitabilen ne var ?

Finale çok yaklastik… Ama olmadi..
Bizlere yasattiginiz mutluluk için tesekkürler çocuklar..
Alıntı ile Cevapla
buena vista kullanıcısına teşekkür edenler
account (26-06-2008), ar_de_ (26-06-2008), Gozlemci (26-06-2008), keithbe1 (17-09-2020), Master (26-06-2008), meraklı (26-06-2008), serdarkus (25-06-2008)
  #9  
Eski 28-06-2008, 09:42
buena vista buena vista bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 895/3266
652 Mesaj ına 4322 Kere teşekkür edildi
Tanımlı Zaferi kalbimize kazıdın..

DERLEYEN: MUSTAFAGÖZÜBÜYÜK

İsviçre gazetesinin redaktörü Kunz, Fatih Terim’e açık mektup yazdı, “Şunu da itiraf etmeliyim ki; turnuvanın başında bir gün size karşı hoşgörü duyacağımı asla düşünmemiştim” ifadelerini kullandı


Milli Takımımız ve Fatih Terim ile ilgili sert üslubu ile bilinen, tahrik edici yayınlarıyla dikkati çeken İsviçre’nin Blick gazetesi bile ay-yıldızlı ekibimizin yarı final başarısı karşısında havlu attı.
Gazetenin redaktörü Alain Kunz dün büyük boy Fatih Terim’in fotoğrafının üzerine, Milli Takımı kastederek “Çok özlenecekler” başlığını kullandı ve iki tam sayfaya yakın yazısında itiraflarda bulundu. Kunz’un açık mektubu şöyle:
“Sevgili Fatih Terim,
İtiraf etmeliyim ki; Lahm’ın golü geldiğinde kalbim, sen ve takımınla beraberdi. Son dakikaydı. Normalde eşitliğin sağlanmasına imkan yoktu. Ama sahada Türk takımı vardı. Bu defa olmadı, dördüncü kez olmadı.
Ve şunu da itiraf etmeliyim ki; turnuvanın başında bir gün size karşı hoşgörü duyacağımı asla düşünmemiştim. Hatta nefret ediyorduk.

‘Sizi küçümsüyorduk’
Her şey 2005’te İstanbul’da oynadığımız o unutulmaz maçla başladı. Olayları tetikleyen sendin. Yatıştırmak yerine körükledin hatta. Güney sahillerinin güzelliğine rağmen Türkiye’ye olan sempatim gitti, o günden sonra.
Ve turnuva...Kuralar çekildi. İsviçre ve Türkiye aynı gruptaydı. Harikaydı. Kimse sizi ciddiye almıyordu. İlk maçtan sonra da, hatta bizi yendiğiniz maçtan sonra bile. Sizi küçümsüyorduk. Ve sen Fatih Terim, bizi turnuvanın dışına attın.
En sonunda anladık. Hâlâ patlamaya hazır bir volkan edası var sende. Eşim bile kararını vermişti: Bu adamda bir şeyler var. Sempatik, karizmatik ve çekici...

‘Savaşçı ruhun var’
Nihayet destansı Almanya-Türkiye maçına gelmiştik. Son saniyelerdeki göz yaşlarına tanık olduk. Hiç şikayet ettiğini görmedik. Oysa 9 oyuncun eksikti. 2,5 sağlam adamın oturuyordu kulübende. Sen ve oyuncuların savaştınız. 2005’teki gibi değildi bu kez. Tutkuyla ve sanki olağanüstü bir savaşçının ruhuyla...
Ve şimdi. 2010’a kadar kontratın olmasına rağmen ayrılmayı düşünüyorsun. Ama sen ve takımının yaptığı şey eşsizdi. Sen, bunu bizim kalbimize kazıdın. 2,5 yıl aradan sonra. Sen olmasan da harika bir takım bıraktın. En büyük saygılarımla. Alain Kunz”.
Alıntı ile Cevapla
  #10  
Eski 28-06-2008, 10:24
buena vista buena vista bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 895/3266
652 Mesaj ına 4322 Kere teşekkür edildi
Tanımlı

Alıntı:
buena vista´isimli üyeden Alıntı
DERLEYEN: MUSTAFAGÖZÜBÜYÜK

İsviçre gazetesinin redaktörü Kunz, Fatih Terim’e açık mektup yazdı, “Şunu da itiraf etmeliyim ki; turnuvanın başında bir gün size karşı hoşgörü duyacağımı asla düşünmemiştim” ifadelerini kullandı


Milli Takımımız ve Fatih Terim ile ilgili sert üslubu ile bilinen, tahrik edici yayınlarıyla dikkati çeken İsviçre’nin Blick gazetesi bile ay-yıldızlı ekibimizin yarı final başarısı karşısında havlu attı.
Gazetenin redaktörü Alain Kunz dün büyük boy Fatih Terim’in fotoğrafının üzerine, Milli Takımı kastederek “Çok özlenecekler” başlığını kullandı ve iki tam sayfaya yakın yazısında itiraflarda bulundu. Kunz’un açık mektubu şöyle:
“Sevgili Fatih Terim,
İtiraf etmeliyim ki; Lahm’ın golü geldiğinde kalbim, sen ve takımınla beraberdi. Son dakikaydı. Normalde eşitliğin sağlanmasına imkan yoktu. Ama sahada Türk takımı vardı. Bu defa olmadı, dördüncü kez olmadı.
Ve şunu da itiraf etmeliyim ki; turnuvanın başında bir gün size karşı hoşgörü duyacağımı asla düşünmemiştim. Hatta nefret ediyorduk.

‘Sizi küçümsüyorduk’
Her şey 2005’te İstanbul’da oynadığımız o unutulmaz maçla başladı. Olayları tetikleyen sendin. Yatıştırmak yerine körükledin hatta. Güney sahillerinin güzelliğine rağmen Türkiye’ye olan sempatim gitti, o günden sonra.
Ve turnuva...Kuralar çekildi. İsviçre ve Türkiye aynı gruptaydı. Harikaydı. Kimse sizi ciddiye almıyordu. İlk maçtan sonra da, hatta bizi yendiğiniz maçtan sonra bile. Sizi küçümsüyorduk. Ve sen Fatih Terim, bizi turnuvanın dışına attın.
En sonunda anladık. Hâlâ patlamaya hazır bir volkan edası var sende. Eşim bile kararını vermişti: Bu adamda bir şeyler var. Sempatik, karizmatik ve çekici...

‘Savaşçı ruhun var’
Nihayet destansı Almanya-Türkiye maçına gelmiştik. Son saniyelerdeki göz yaşlarına tanık olduk. Hiç şikayet ettiğini görmedik. Oysa 9 oyuncun eksikti. 2,5 sağlam adamın oturuyordu kulübende. Sen ve oyuncuların savaştınız. 2005’teki gibi değildi bu kez. Tutkuyla ve sanki olağanüstü bir savaşçının ruhuyla...
Ve şimdi. 2010’a kadar kontratın olmasına rağmen ayrılmayı düşünüyorsun. Ama sen ve takımının yaptığı şey eşsizdi. Sen, bunu bizim kalbimize kazıdın. 2,5 yıl aradan sonra. Sen olmasan da harika bir takım bıraktın. En büyük saygılarımla. Alain Kunz”.


2005`te Istanbul`da oynadigimiz maçtan sonra, gece geç vakit Isviçreli dostlarimdan gelen anlamli telefonlar
karsisinda sasirmamistim..! Kimlerinin dost oldugunu, uzun zamandir yasadigim ülkede ancak, bu maçtan sonra
anlayabilmistim.
Ve Avrupa Futbol Sampiyonasi..Kuralar çekildikten ve Isviçre ile ayni guruba düstükten sonra elime çok büyük
firsat geçmisti. Haftalar boyunca, onlarin bana yaptiklarini iade firsati.
Isviçre`yi turnuvanin disina atmamizdan sonraki sevincimi, yakinlarimla paylasmanin disinda ,ne kimseyi aradim
nede sordum..
Bu arada, Türkiye`yi ve insanini en çok kötüleyen Blick gazetesinin redaktörü kimi gerçekleri
kaleme alip en geri zekali vatandasinin bile anlayacagi dilde yazmis..
Anladilar mi bilmiyorum ancak, kendimizi çok iyi anlattigimizi düsünüyorum..

buena vista
Alıntı ile Cevapla
buena vista kullanıcısına teşekkür edenler
account (29-06-2008), Master (28-06-2008), Ramo (28-06-2008)
Cevapla


Konuyu Toplam 1 üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Konu Seçenekleri Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş arama yap
Modları Göster

Yetkileriniz
Yeni konu açabilirsinizdeğil
Yanıt gönderebilirsiniz değil
Eklenti gönderebilirsiniz değil
Mesaj düzenleyebilirsiniz değil

Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodları Kapalı
Gitmek istediğiniz klasörü seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 12:05 .


Telif Hakları vBulletin v3.5.4 © 2000-2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.
Tercüme ve Tasarım : Arka & Bahce