Strict Standards: Declaration of vB_Database_MySQLi::db_connect() should be compatible with vB_Database::db_connect($servername, $port, $username, $password, $usepconnect) in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 1095

Strict Standards: Declaration of vB_Database_MySQLi::select_db_wrapper() should be compatible with vB_Database::select_db_wrapper($database = '', $link = NULL) in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 1095

Deprecated: Non-static method vB_Shutdown::init() should not be called statically, assuming $this from incompatible context in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 2294
Bülent Ecevit'e acil şifalar diliyorum - Arka BahÇe Forumu
Arka BahÇe Forumu  

Geri Dön   Arka BahÇe Forumu > Nadas Alanı > Dünya Hali > iç-dış politika
Kullanıcı ismi
Şifreniz
Kayıt ol SSS Üye Listesi Takvim Arama Bugünkü Mesajlar Bütün Forumları okunmuş kabul et


Konu Bilgileri
Konu Başlığı
Bülent Ecevit'e acil şifalar diliyorum
Konudaki Cevap Sayısı
16
Şuan Bu Konuyu Görüntüleyenler
 
Görüntülenme Sayısı
12508

Cevapla
 
Konu Seçenekleri Bu Konuda Ara Modları Göster
  #1  
Eski 19-05-2006, 00:15
Mazhi - ait Avatar
Mazhi Mazhi bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Bulunduğu Yer: Frankfurt a.M.
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 277/113
0 Mesaj ına 2144 Kere teşekkür edildi
Mazhi - MSN üzerinden Mesaj gönder
Red face Bülent Ecevit'e acil şifalar diliyorum

Türkiyenin gelmiş geçmiş en dürüst ve en takdir edilen politikacılarından biri olan Sayın Bülent Ecevit Beyefendi,bu akşam saat 22:00 itibariyle beyin kanaması nedeniyle ameliyata alınmıştır,kendisine acil şifalar diliyorum
__________________
Yeni e-mail adresim mbkaya[AT]hotmail.de, eskiden yazıştığımız arkadaşları Msn listeme beklerim.. Sevgiler, Mazhi
Alıntı ile Cevapla
  #2  
Eski 19-05-2006, 00:28
Mazhi - ait Avatar
Mazhi Mazhi bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Bulunduğu Yer: Frankfurt a.M.
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 277/113
0 Mesaj ına 2144 Kere teşekkür edildi
Mazhi - MSN üzerinden Mesaj gönder
Tanımlı

Dualarım Türkiye aşığı Bülent Ecevit ile...
__________________
Yeni e-mail adresim mbkaya[AT]hotmail.de, eskiden yazıştığımız arkadaşları Msn listeme beklerim.. Sevgiler, Mazhi
Alıntı ile Cevapla
  #3  
Eski 19-05-2006, 00:36
Mazhi - ait Avatar
Mazhi Mazhi bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Bulunduğu Yer: Frankfurt a.M.
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 277/113
0 Mesaj ına 2144 Kere teşekkür edildi
Mazhi - MSN üzerinden Mesaj gönder
Red face Geçmiş olsun Karaoğlan

Ağacım ben dalları derinde
Yaprağım ben paramparça
Suyla ışığın ellerinde

Ben yüzen bir kuş
Uçan gölgeyim suda
Gökte bir ışık

Göğüm ben
Toprak yatağında
Suyla karışık

Eğil bana bak bana
Senim ben
Sana aşık

G10006.jpg
__________________
Yeni e-mail adresim mbkaya[AT]hotmail.de, eskiden yazıştığımız arkadaşları Msn listeme beklerim.. Sevgiler, Mazhi
Alıntı ile Cevapla
  #4  
Eski 19-05-2006, 00:42
Ömmes - ait Avatar
Ömmes Ömmes bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 66/151
31 Mesaj ına 225 Kere teşekkür edildi
Tanımlı

Kendimi bildim bileli ailemden bir insan gibi Bülent Ecevit. Allah şifasını versin, inşallah sağlığı düzelir. Çok üstüste geliyor her şey.
Alıntı ile Cevapla
  #5  
Eski 19-05-2006, 02:20
Mazhi - ait Avatar
Mazhi Mazhi bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Bulunduğu Yer: Frankfurt a.M.
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 277/113
0 Mesaj ına 2144 Kere teşekkür edildi
Mazhi - MSN üzerinden Mesaj gönder
Unhappy Dualarımız Sn. Ecevit ile

BEYİN KANAMASI GEÇİREN VE GATA'DA AMELİYAT EDİLEN ESKİ BAŞBAKAN KOMADA...
Bülent Ecevit'in yaşam savaşı

Eski başbakan Bülent Ecevit beyin kanaması geçirerek kaldırıldığı GATA'da ameliyat edildi. Sağ tarafı felç olan Ecevit, yaşam destek ünitesine bağlandı

ANKARA Milliyet

Türk siyasetinin duayenlerinden eski başbakan, DSP Onursal Genel Başkanı Bülent Ecevit (81), yüksek tansiyona bağlı beyin kanaması geçirerek Gülhane Askeri Tıp Akademisi'ne (GATA) kaldırıldı. Hemen ameliyata alınan Ecevit'in durumunun çok kritik olduğu belirtildi. Vücudunun sağ tarafı felç olan Ecevit, gece yarısı reanimasyon servisinde yaşam destek ünitesine bağlandı.
Danıştay 2. Daire'ye düzenlenen saldırıda hayatını kaybeden üye M. Yücel Özbilgin için dün Kocatepe Camii'nde düzenlenen cenaze törenine eşi Rahşan Hanım'la birlikte katılan Ecevit, akşam 20.00 sıralarında Or-An Sitesi'ndeki evinde aniden rahatsızlandı.


Şuuru kapalıydı
Rahşan Ecevit'in durumu bildirdiği yakın koruması Recai Birgül, Ecevit'in özel doktoru Mücahit Pehlivan'ı durumdan haberdar etti. Pehlivan'ın ilk müdahaleyi yaptığı Ecevit'in şuurunun kapalı olduğu öğrenildi.
Ambulansla GATA'ya kaldırılan Ecevit, önce acil servise, ardından da yoğun bakım ünitesine alındı. Yapılan ilk tetkiklerde beyin kanaması geçirdiği belirlenen Ecevit'in vücudunun sağ tarafının da felç olduğu öğrenildi.
Uzman doktor ekibinin çağrılmasının ardından saat 22.30 civarında ameliyata alınan Ecevit'in beynindeki kanama durduruldu. Ancak meydana gelen felçle ilgili olarak herhangi bir müdahalede bulunulamayacağı anlaşıldı.

Bakan Akdağ geldi
Beyin fonksiyonları kısmen çalışmaya devam eden Ecevit, reanimasyon servisine alındı ve burada yaşam destek ünitesine bağlandı. Durumu çok kritik olan Ecevit için GATA alarma geçirilirken, yetkili makamlar da durumdan haberdar edildi.
Rahşan Ecevit operasyon sırasında ilaç desteğiyle sakinleştirilmeye çalışıldı. Sağlık Bakanı Recep Akdağ da Ecevit'in ameliyatı sürerken hastaneye gelerek bilgi aldı. DSP Genel Başkanı Zeki Sezer ve parti yetkilileri de haberi alır almaz GATA'ya akın etti. Sezer ve parti başkanlık divanı üyelerinin GATA'ya girişine izin verildi.
Başbakanlığının son döneminde önce "miastenia" teşhisi konulan, ardından "parkinson" rahatsızlığı yaşadığı kamuoyuna yansıyan Ecevit, kemiklerindeki zayıflık nedeniyle de zaman zaman sıkıntılı dönemler geçiriyordu.
Gazetecilerle temasında da konuşma güçlüğü çekmesi dikkat çeken Ecevit'in evdeki hareketlerinin son derece sınırlı olduğu biliniyordu. Gazetemizin baskıya girdiği saatlerde Ecevit'in durumu ciddiyetini koruyordu.


Özbilgin'in cenazesinde bitkindi

Ecevit'in Kocatepe Camii'nde dün düzenlenen cenaze töreni sırasında güçlükle ayakta durabildiği gözlenmişti. Cami avlusundaki merdivenleri ancak korumasının yardımıyla çıkabilen Ecevit'e eşi Rahşan Ecevit destek olmuştu. Uzmanlar, Ecevit'in büyük bir kalabalığa ve protestolara sahne olan cenaze töreni sırasında heyecanlanmış olabileceğini, üzüntü ve uzun süre ayakta bekleme nedeniyle rahatsızlığın baş gösterebileceğini kaydettiler.
__________________
Yeni e-mail adresim mbkaya[AT]hotmail.de, eskiden yazıştığımız arkadaşları Msn listeme beklerim.. Sevgiler, Mazhi
Alıntı ile Cevapla
  #6  
Eski 21-05-2006, 04:28
Mazhi - ait Avatar
Mazhi Mazhi bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Bulunduğu Yer: Frankfurt a.M.
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 277/113
0 Mesaj ına 2144 Kere teşekkür edildi
Mazhi - MSN üzerinden Mesaj gönder
Tanımlı Can Dündar'ın eşsiz kaleminden Bülent Ecevit

Ecevit: Mavi gömlek, siyah kasket, ilkeli siyaset ve zarafet...
Karaoğlan derin uykuya dalarken


Ecevit uyutulurken biz, bir zamanların mahşeri kalabalıklarından artakalan bir avuç adam dışarıda, her daim bizi gaflet uykularından uyandıran adamın, derin uykusundan uyanmasını bekliyorduk, dualarla...


can.dundar@e-kolay.net


Perşembe gecesi... Saat 01.00... Ankara Keçiören'de Gülhane Askeri Tıp Akademisi (GATA) hastanesi önü... Hemen karşıdaki sokakta televizyonların naklen yayın araçları kurulu...
Hastane girişinde birkaç araba...
Ve bir avuç adam...
Tanıdıklarım:
Ecevit'in en yakınında olmuş iki gazeteci: Fikret Bila ve Mehmet Çetingüleç...
Partinin basın danışmanı Süleyman Yağız...
Ve onun kabinesinde bakanlık yapmış Yaşar Okuyan...
Az sonra TRT'deki kameramanlık günlerinden tanıştığımız DSP'nin eski milletvekili Mustafa Vural ağlayarak geliyor. Eşinin telkinlerine rağmen gözyaşlarına hakim olamıyor.
1.15'te Sağlık Bakanı Recep Akdağ hastaneden çıkıyor. Ecevit'in beyin ölümünün gerçekleştiği, yaşam destek ünitesine bağlandığı haberi geliyor.
Az sonra DSP Genel Başkanı Zeki Sezer bunu yalanlıyor.
Son yıllarda her fotoğraf karesinde Ecevit'lerin başucunda görünen yakın koruması Recai Birgül'ü arıyorum:
"Evet, beyefendinin durumu ağır" derken ağlamaya başlıyor o da...
"Karaoğlan" efsanesini yaratan yüzbinlerden artakalan bir avuç adam, geceyarısı efsanenin son durağında içerden haber bekliyor.

Üç cümlelik açıklama
18 Mayıs günü Ankaralıların Danıştay saldırısını protesto için Anıtkabir'e yürüdükleri saatlerde tepkisini bir basın açıklamasına döktü Ecevit...
Yayın organlarına gönderilen açıklamada "Bülent Ecevit'in demeci" deniliyordu.
Partisi yoktu artık; o, sadece bir isimdi.
"Hükümet derhal çekilmelidir" başlıklı demeç üç cümleden ibaretti:
"Laik demokratik cumhuriyete karşı Ankara'da göz göre göre işlenen korkunç cinayetten başbakan da sorumludur ve başında bulunduğu hükümet de sorumludur. Bu hükümet artık görevde kalamaz. Halkın yüzüne bakamaz."
Bu kadar!
Ecevit açıklamalarında alışkın olmadığımız bir cümle aksaklığı ama hep alışkın olduğumuz sorumluluk, kararlılık ve duyarlılık...

Bir intihar girişimi
Bu açıklamayla yetinmedi.
Cenazeye gitmek istiyordu.
Rahşan hanım bunu yapmaması gerektiğini söyledi. Hava sıcaktı. Cenazede bir izdiham olacağı belliydi.
Bu halde gitmemeliydi.
Diretti Ecevit...
Böyle bir günü evde televizyondan izleyemezdi:
"Aynı fikir doğrultusunda olduğumuz bir değerli insanı son yolculuğunda yalnız bırakmak istemem. O yüzden cenazesine katılacağım" dedi.
Gri gömleğini giydi, kravatını ve ünlü "Ecevit kasketi"ni taktı.
Ve cenazeye geldi.
Bu, 81 yaşında, sağlık sorunlarıyla boğuşan bir insan için intihar demekti.
Cenazede uzaktan görebildiğim kadarıyla gerçekten çok kötü durumdaydı.
Kalabalığı yararak zar zor ilerledi, cami avlusunda, musalla taşı başında sıcakta uzun süre bekledi.
Üzüntünün de eklenmesiyle yanındakileri tanıyamayacak hale gelmişti.
Yanına gelen Devlet Bahçeli'yi hatırlamakta zorlandı.
Gözlerinin içi bembeyazdı.

Düşüyordu
Tören bittiğinde omuzları hepten çökmüş, bacaklarını sürüyemez hale gelmişti.
Artık ayakta duracak hali kalmamıştı.
İki koruması iki koluna girdiler. Bir ara sendeledi, dizi yere değdi.
Kaldırdılar.
Kocatepe Camii avlusunu dolduranlar onu hararetle alkışlıyor, "Helal olsun" diye bağırıyordu.
Yaşlıca bir adam sırtını sıvazladı, omzunu öptü.
Bir başkası uzanıp omzundaki saç telini aldı.
O ise bir an önce çıkışa ulaşmaya çalışıyordu.
Arabaya zor bindi.

"Derin uyku"
Eve geldiğinde bitkindi. Dinlenmeye çekildi. İki saat sonra fenalaştı.
Recai Birgül özel doktoru Mücahit Pehlivan'ı aradı.
Pehlivan hemen gelip ilk müdahaleyi yaptı.
Bilinci kapalıydı.
Ambulansla hastaneye, acil servise götürdüler.
Ankara hâlâ Danıştay saldırısının şokundaydı.
Ecevit yoğun bakım ünitesine alındı. Beyin tomografisi çekildi.
Beyin kanaması geçirdiği saptandı.
Sağ yanına felç inmişti.
22.30'da bir operasyon yapıldı. Dört saat sürdü. Beyindeki kanama durduruldu.
Sonra uyutuldu.
80 yıllık bir ömrün ve yarım asrı aşan, seçimler, zaferler, darbeler, hapisler, yenilgiler, zirvelerle dolu bir siyasi koşunun ardından gelen "derin uyku"ydu bu.
Ve biz, bir zamanların mahşeri kalabalıklarından artakalan bir avuç adam dışarıda, her daim bizi gaflet uykularından uyandıran adamın, derin uykusundan uyanmasını bekliyorduk, dualarla...


Bülent Ecevit'in çevirisiyle son uyku
"Uyandırmayın, yalvarırım!"
Ecevit, Hint edebiyatına tutkundu.
Özellikle de Rabindranath Tagore'a hayrandı.
Onun "Gitanjali"sini henüz 16 yaşındayken çevirmişti.
Tagore'un Tanrı'ya ve ölüme dair dizelerini her daim yaşam felsefesi bellemişti.
İşte onun kaleminden bir bölüm:
"Gece onu boş yere beklemekle hemen hemen sona erdi.
Sabaha karşı yorgun bir halde uykuya dalmışken, birdenbire kapıma gelmesinden korkuyorum.
Ey dostlar,
Yolu ona açık bırakın, ona engel olmayın.
Şayet onun ayak sesleri uyandırmazsa beni kaldırmaya uğraşmayın, yalvarırım.
Sabah aydınlığının bayramında kuşların gürültülü korosuyla, rüzgarın başkaldırışıyla uyandırılmak istemiyorum.
Hatta kapıma ansızın Tanrım bile gelse rahatsız edilmeden uyuyayım.
Ah benim uykum,
Sona ermek için yalnız onun dokunuşunu bekleyen değerli uykum...
Ah benim kapalı gözlerim, uyku karanlığından meydana gelmiş bir rüya gibi gülümseyerek önümde dururken yalnız onun gülümseme ışığına açılacak olan kapalı gözlerim...
O bana bütün ışıkların ve şekillerin ilki halinde görünsün.
Uyanan ruhuma neşenin ilk titreyişi onun nazarlarından gelsin.
Ve benim kendime dönüşüm, doğrudan doğruya ona dönüşüm olsun."
__________________
Yeni e-mail adresim mbkaya[AT]hotmail.de, eskiden yazıştığımız arkadaşları Msn listeme beklerim.. Sevgiler, Mazhi
Alıntı ile Cevapla
Mazhi kullanıcısına teşekkür edenler
account (21-05-2006), Emekli (21-05-2006), neron (22-05-2006)
  #7  
Eski 21-06-2006, 09:34
AnnE - ait Avatar
AnnE AnnE bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Bulunduğu Yer: Suriçi
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 606/518
314 Mesaj ına 5526 Kere teşekkür edildi
Tanımlı Son defa, yüksek sesle : UMUDUMUZ ECEVİT

Muhterem Ahali ;

Ben komplo teorilerini hiç sevmen , ciddiye alanlara da iyi gözle bakmam. Amma, şimdi size bir öngörümü aktaracağım, aranızda bu bir komplo teorisi deyen varsa, çok iyi kıvırırım baştan söyliyeyim.

Malumunuz, yüzde yirmibeş oyla gelmiş ve hali hazırda bunun civarında ya da üzerinde oy potansiyeli olan bir iktidar partisi var. Ve bunlar bir seçim olsa yine açık ara yapacak, yüzde onbeş den fazla oy alacak bir rakipleri de olmayacak. Ve diğer yandan da Cumhurbaşkanlığı seçimi kaosu.Bunları biliyoruz.

Dikkatimizi çeken , CHP ile DSP’nin, iyi niyetli gibi görülen manyelleşmeleri. Şimdi diyeceksiniz ki, bunlar yirmi senedir sular durgunken iyi niyetli birleşme mesajları verirler, ortalık karışınca esas muhalefet edecekleri dururken birbirlerinin gırtlağına yapışırlar.Evet, çok olmuştur. DSP , bir keresinde % 9.5 oy alarak , milyonlarca oyu ve yüzlerce milletvekilliğini çöpe atmış, bir keresinde % on küsur oyla yirmi otuz kişiyi sokmuş, ve sırasıyla Demirel, Çiller ve dahi Erbakan , sonuç olarak da Tayyip yükselişine bayağı bir emeği geçmiştir. Kızmayalım , zira bunlar objektif sonuçlardır. Diğerlerinin de katkısı azımsanamaz fakat, konumuz Ecevit.Ve bilinir ki bir yerlere giden yollar iyiniyet taşları ile döşelidir.

Amma ve lakin, bu aralar işler biraz daha karışık. Birçok güç , gerek ‘’ Cumhuriyetin kazanımlarının korunması ‘’, gerekse ‘’ vatan elden gidiyor ‘’ tespitleri ile, mevcut iktidara acil alternatif yaratılması için bütün yaratıcılıklarını konuşturuyor.Ama ne fayda, doğru dürüst bir alternatif ve kadro çıkamıyor.

İşte bu noktada, Bülent Ecevit’in beyin kanaması iyi bir alternatif oluşturulabilmesi için adeta bir piyango olmuştur. Tam burada, komplo teorisi diyeceğiniz mesele başlıyor. Bundan bir ay önce hastaneye kaldırıldığında, on gün kadar bir süre, memleketin en önemli haberi oldu, acaip duygusal haberlerle insanları gözleri yaşardı, miting gibi ziyaretler yapıldı... Sonra ?
Sonra unutuverdik. Karaoğlan makinaya bağlı yaşıyor, sağlığındaki iyi ya da kötü gidişle ilgili hiçbir haber yok, ya da haber değeri kalmamış gibi yapılıyor. Rahşan Hanım bile adeta siyasete geri döndü, İsraillilerle kavgalar bile ediyor , Zeki Bey, hergün siyasi nutuk atıyor falan filan.

İktidarı, en mülayim şekilde AKP’nin elinden almanın, en azından ona rağmen bir koalisyon hükümeti oluşturmanın en kestirme yolu, kendine sol demekten bile çekinen partileri tek listeyle seçime sokmak olacaktır. Bugün seçim olsa, CHP Baykal’a rağmen 16 %, DSP’de 3% civarında oy alacaktır. Ama tek liste girebilirlerse hele listelere birkaç medyatik isim ve birkaç liberal işadamı, yazar falan sokulabilirse, bu toplam 16+3 = 22 civarı bir sonuç elde edilmesi mümkün olacaktır.Vee şimdi zurnanın zort dediği yere gelirsek ; bu birliktelik bir türlü sağlanır ve seçim propagandasının son günlerine doğru, yani seçime bir hafta falan kala da Ecevit, Hakkın rahmetine kavuşursa, oluşacak duygu patlaması ile bu toplam, yüzde yirmibeşin bile üzerine çıkabilecektir.

Ha bu arada, pazarlığı kolaylaştırmak için, Baykal ve Büyükerşen arasında Cumhurbaşkanlığı-başbakanlık baştan ‘’talimatla’’ paylaştırılırsa ; ya da Hikmet Abi Cumhurbaşkanı, siz sırayla başbakan gibi daha mülayim bir pazarlık bağlanırsa, Ağar’ın da payandasıyla bu mesele hallolur.

Mu acaba diyorum ?

Bu yazıyı ister bir komplocu manyağın fentaazileri olarak okuyabilirsiniz, ister verdiği oyların hiçbir zaman hayrını görememiş bir safın son umudu olarak , isterseniz de bir mizah yazısı olarak , benim umurumda değil. Sadece aklıma gelen bir olasılığı bir kenara not etmek istedim.

Not : Bülent Ecevit’in bulunduğu hiçbir siyasi yapılanmaya hiçbir zaman oy vermemiş bir kaşar seçmen olsam da , bu yazıda ona hakaret edildiği gibi bir sonuç çıkarılmamasını rica ederim.
Alıntı ile Cevapla
AnnE kullanıcısına teşekkür edenler
alihoca (22-06-2006), bikmisbroker (21-06-2006), Ramo (22-06-2006), zumbul (21-06-2006)
  #8  
Eski 21-06-2006, 10:11
dentist - ait Avatar
dentist dentist bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 1.058/2200
469 Mesaj ına 3880 Kere teşekkür edildi
Tanımlı Çözüm nerde?

Konu ile ilgisi vardır ya da yoktur. Oladabilir olmayadabilir ama bu sabah ilgimi çeken bir olayı anlatacağım.

Sabah itibari ile erkenden nufus idaresine gittim amaç nufus kaydı almaktı. Alınacak evrak için sabah 8:45 gibi sıraya girdik. Benden sonra arkama 80 yaşlarında yaşlı bir teyze geldi. Bana doğru yerde olup olmadığını sordu bekle teyze dedim burası..

O arada öndeki homurdanan kişilerden saat 8:30 da nufus idaresinin açılmasına rağmen makinalar ısınıyor mazereti ile beklediğimizi öğrendim. İşin ilginci makina denen şeyler bilgisayar ise onlar artık ısınmıyorlardı!!

Neyse efendim 5 dakika sonra öğrendikki ısınması gereken makina odaya sonradan giren bayan şef miş. Gelip yerine oturunca birden makinalar ısındı ve evraklar verilmeye başladı..

O sırada arkamdaki bir dialog dikkatimi çekti. 80 yaşlarındaki yaşlı ve sıcakdan bunalmış başı örtülü yaşlı teyze ortaya sessizce yavrum bizi niye bekletiyorlar ?dedi.

Ve cevap hiç gecikmeden arkasındaki 35 yaşlarındaki modern giyimli bayandan geldi.

Teyze senin hükümetin yapıyor bunları

Teyze hiç cevap vermedi , muhetemelen hükümetin ne olduğunu veya başımızda kimler olduğunu bile bilmiyordu....

Sonuç: Çözümleri yanlış yerlerde arıyor olabiliriz.
Alıntı ile Cevapla
dentist kullanıcısına teşekkür edenler
alihoca (22-06-2006), halo (23-06-2006), janus (21-06-2006), neron (21-06-2006), Ramo (22-06-2006), serdarkus (21-06-2006)
  #9  
Eski 22-06-2006, 14:04
Ramo - ait Avatar
Ramo Ramo bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 603/2786
438 Mesaj ına 2346 Kere teşekkür edildi
Tanımlı

Malum ibrikçi başı hikayesini bilmeyen yoktur.İbricinin derdi adam yerine konulmak iken.Bugün sorun dahada büyük ve derin.Kamuda orda burda her nerde çalışırsa çalışsın işini sevmeyen maaşını beğenmeyen,yada o işe göre yetişmemiş hasbelkader orada iş edinmiş yığınlar var.Çok sözün kısası bürokrasiyi hali yoluna koymak çok zor.Hele siyaset en küçük yerlerde bile kendine mevzi ararken bu sorunlardan kurtulmak olanaksız.Kolay gele.. hallola..
Alıntı ile Cevapla
  #10  
Eski 06-11-2006, 00:28
Mazhi - ait Avatar
Mazhi Mazhi bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Bulunduğu Yer: Frankfurt a.M.
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 277/113
0 Mesaj ına 2144 Kere teşekkür edildi
Mazhi - MSN üzerinden Mesaj gönder
Unhappy Güle Güle Büyük Ecevit!

Tüm Türk Halkının başı sağolsun
__________________
Yeni e-mail adresim mbkaya[AT]hotmail.de, eskiden yazıştığımız arkadaşları Msn listeme beklerim.. Sevgiler, Mazhi
Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Konu Seçenekleri Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş arama yap
Modları Göster

Yetkileriniz
Yeni konu açabilirsinizdeğil
Yanıt gönderebilirsiniz değil
Eklenti gönderebilirsiniz değil
Mesaj düzenleyebilirsiniz değil

Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodları Kapalı
Gitmek istediğiniz klasörü seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 16:15 .


Telif Hakları vBulletin v3.5.4 © 2000-2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.
Tercüme ve Tasarım : Arka & Bahce