Strict Standards: Declaration of vB_Database_MySQLi::db_connect() should be compatible with vB_Database::db_connect($servername, $port, $username, $password, $usepconnect) in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 1095

Strict Standards: Declaration of vB_Database_MySQLi::select_db_wrapper() should be compatible with vB_Database::select_db_wrapper($database = '', $link = NULL) in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 1095

Deprecated: Non-static method vB_Shutdown::init() should not be called statically, assuming $this from incompatible context in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 2294
Hayata Dair - Sayfa 3 - Arka BahÇe Forumu
Arka BahÇe Forumu  

Geri Dön   Arka BahÇe Forumu > Nadas Alanı > Müştemilat
Kullanıcı ismi
Şifreniz
Kayıt ol SSS Üye Listesi Takvim Arama Bugünkü Mesajlar Bütün Forumları okunmuş kabul et


Konu Bilgileri
Konu Başlığı
Hayata Dair
Konudaki Cevap Sayısı
116
Şuan Bu Konuyu Görüntüleyenler
 
Görüntülenme Sayısı
78480

Cevapla
 
Konu Seçenekleri Bu Konuda Ara Modları Göster
  #21  
Eski 14-03-2006, 23:25
Ramo - ait Avatar
Ramo Ramo bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 603/2786
438 Mesaj ına 2346 Kere teşekkür edildi
Tanımlı Sızıntılar-1


1957 Douglas Martin, ABD.
ABD'de sadece beyaz öğrencilerin devam ettiği Harry Harding Lisesi'ne kabul edilen ilk siyah öğrencilerden Dorothy Counts'ın okuldaki ilk günü. Tacizlere sadece 4 gün dayanabilmişti.


1960 Yasushi Nagao, Japonya
12 Ocak 1960. Sağcı öğrenci, Japon Sosyalist Parti lideri Asanuma'yı öldürmeden saliseler önce...


1963 Malcolm W. Browne, ABD
Budist rahip Thich Quang Duc, Güney Vietnam Hükümeti'nin din adamlarına eziyet etmesini kendini yakarak protesto ediyor. Rahip! yanarak ölürken hiç ses çıkarmadı ve kıpırdamadı




1962 Héctor Rondón Lovera, Venezuella
Sniper tarafından vurulan bir asker son anlarında papaza tutunuyor...


1965 Kyoichi Sawada, Japonya
Güney Vietnam'da anne ve çocukları ABD bombalarından kaçmak için nehri geçmeye çalışıyor


!

1967 Co Rentmeester, Hollanda
1967 Güney Vietnam. M48 tipi bir tankın komutanı objektiflere takıldı. Bu ödülü kazanan ilk Hollandalı olan Rentmeester, ödüllü fotoğrafı olağanüstü sıcak bir tankın üzerine uzanarak çekti.




1966 Kyoichi Sawada, Japonya
ABD birlikleri Güney Vietnam'da Vietkong'lu ölü bir askeri sürüklerken... Ödülü 2 yıl üstüste kazanan Japon fotoğrafçı Swada'yı, tanık olduğu görüntüler onu o kadar yıprattı ki aldığı ödüllere hiç sevinemedi. Kamboçya'da bir görevdeyken 1970'de öldürüldü




1968 Eddie Adams, ABD
1 Şubat 1968. Güney Vietnam Polis Şefi Nguyen Ngoc Loan, Viet Kong'lu olduğundan şüphelendiği genci öldürürken...
Alıntı ile Cevapla
Ramo kullanıcısına teşekkür edenler
bikmisbroker (25-03-2006), Süvari (02-04-2006), TheSecret (06-04-2006)
  #22  
Eski 14-03-2006, 23:29
Ramo - ait Avatar
Ramo Ramo bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 603/2786
438 Mesaj ına 2346 Kere teşekkür edildi
Tanımlı Sızıntılar-2


1972 Ut Cong Huynh, Vietnam
Güney Vietnam uçakları yanlışlıkla napalm bombasını bir köyün ortasına düşürdü. Fotoğrafçı (şimdilerde herkesin tanıdığı) küçük kızın yanan kıyafetlerini "Çok sıcak" diye bağırarak üzerinden atmasını unutamadığını açıkladı.



1973 Fotoğrafı kimin çektiği bilinmiyor
Şili'de demokratik seçimle gelen Başkan Salvador Allende'nin askeri darbe sırasında ölümünden birkaç saniye öncesi. Fotoğrafı çeken kişinin "kişisel güvenliği! " için adının açıklanmasını istemediği sanılıyor


1975 Stanley Forman, ABD
Boston'da bir kadın ve bir kız apartmanın yangın merdiveninin çökmesiyle düşmeye başlıyorlar. Bu fotoğraf yılarca güvenlik kampanyalarında kullanıldı




1977 Leslie Hammond, Güney Afrika
Güney Afrika'da evlerinin yıkılmasını protesto eden halka polis gözyaşartıcı bombayla yanıt veriyor. Gözyaşartıcı bomba etkisini yakından hisseden Hammond, sadece birkaç poz çekebiliyor




1980 Michael Wells, İngiltere
Uganda'da açlıktan ölmek üzere olan bir çocuk ve bir misyoner.




1981 Manuel Pérez Barriopedro, İspanya
Ödüllü kare, Albay Molina ve askeri polisin İspanya Parlamentosu'nu rehin aldığı 23 Şubat 1981'de çekildi. Rutin bir parlamento günü yaşayacağını zanneden İspanyol fotoğrafçı filmleri ayakkabısında sakladı


1982 ! Robin Moyer, ABD
Beyrut'taki kamplarda katledilen Filistinli mülteciler... ABD'li Moyer, dayanılmaz koku arasında fotoğrafları çekmeye çalışırken İsrailli askerlerin şakalaştığını duyuyordu. Katiller hiç bir zaman yargı karşısına çıkmadı


1983 Mustafa Bozdemir, Türkiye
30 Ekim 1983'te Koyunören'de meydana gelen depremde, Türk annenin 5 çocuğunun ölüsünü gördüğün andaki tepkisi yürekleri parçaladı
Alıntı ile Cevapla
Ramo kullanıcısına teşekkür edenler
bikmisbroker (25-03-2006)
  #23  
Eski 14-03-2006, 23:31
Ramo - ait Avatar
Ramo Ramo bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 603/2786
438 Mesaj ına 2346 Kere teşekkür edildi
Tanımlı Sızıntılar-3


1987 Anthony Suau, ABD
Güney Kore'de bir anne, Başkanlık seçiminde yolsuzluk yapıldığı iddiasıyla katıldığı gösteride tutuklanan oğlu için özür ve af diliyor.


1989 Charlie Cole, ABD
Çin'de bir gösterici, demokratik reformlar için yapılan protestolar sırasında tankların karşısına dikiliyor


1992 James Nachtwey, ABD
Somali'de bir anne, kıtlık sonucu ölen çocuğunun cansız bedenini kaldırıyor


1994 James Nachtwey, ABD
Ruanda'da bu adam Tutsi isyancılarıyla konuştuğu gerekçesiyle askerler tarafından bu hale getirildi.



1996 Francesco Zizola, İtalya
Angola'daki iç savaşta öldürülen ve şok içinde yaşayan küçük çocuklar...





2001 Erik Refner, Danimarka
Pakistan'daki kampa hayata veda eden bir Afgan mülteci çocuk cenazesi için hazırlanıyor





2002 Eric Grigorian, ABD
İran'da asker ve köylüler, depremde ölen kurbanlar için mezar kazıyorlar. Bir çocuk ise ölen babasının pantolonuna sıkı sıkı sarılmış, yanıbaşındaki boşluğa babasının gömülmesini bekliyor



2003 Jean-Marc Bouju, Fransa
Iraklı adam, savaş esirlerinin tutulduğu bölgede çocuğunu rahatlatmaya çalışıyor
Alıntı ile Cevapla
Ramo kullanıcısına teşekkür edenler
alihoca (15-03-2006), bikmisbroker (25-03-2006), buena vista (15-03-2006), chem73 (25-03-2006), Gozlemci (19-03-2006), serdarkus (15-03-2006), Süvari (02-04-2006), TheSecret (06-04-2006)
  #24  
Eski 19-03-2006, 07:31
buena vista buena vista bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 895/3266
652 Mesaj ına 4322 Kere teşekkür edildi
Tanımlı Bir dahinin yalniz dünyasi..

http://www.milliyet.com.tr/2006/03/19/yazar/dundar.html
Alıntı ile Cevapla
buena vista kullanıcısına teşekkür edenler
alihoca (19-03-2006), Ramo (19-03-2006)
  #25  
Eski 22-03-2006, 14:00
Ramo - ait Avatar
Ramo Ramo bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 603/2786
438 Mesaj ına 2346 Kere teşekkür edildi
Tanımlı OKuyun Okuyun...

Arada bir çok bunaldığınızda açıp okuyun,okuyun...

http://www.rmaden.somee.com/musalla.pps
Alıntı ile Cevapla
Ramo kullanıcısına teşekkür edenler
buena vista (22-03-2006)
  #26  
Eski 25-03-2006, 08:00
buena vista buena vista bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 895/3266
652 Mesaj ına 4322 Kere teşekkür edildi
Tanımlı Biliyor musunuz?

Aşağıdaki imzasız mektubu bir öğretmen internetten gönderdi.
İstanbul'da modern bir alışveriş merkezine 5 dakika mesafedeki gecekondu mahallesinde 3 yıldır lise öğretmenliği yapıyor.
İnternetten gelen mesajlar konusunda temkinli olmaya çalışsam da mektupta anlatılanların son bir haftada yaşananlara benzerliği nedeniyle, sizlerle paylaşmak istedim:
***
"Biliyor musunuz,
bu yıl lise 1. sınıfta okuma yazma bilmeyen bir öğrenci var.
Çarpım tablosunu bilmiyorlar; 10 ve katlarıyla çarpma ya da bölme işlemi yaparken bile hesap makinesi kullanıyorlar.
1000 öğrenciden kütüphaneye üye olanların sayısı 7...
Öğrenci tanıma formlarındaki 'Çaldığınız müzik alet(ler)i' bölümüne 'radyo, teyp, walkmen' yazan çok sayıda öğrenci var.
Bir öğrenci okula satır getirmekten uzaklaştırma cezası aldı.
Okulda çıkan kavgada bir öğrencimin boynu döner bıçağıyla kesildi; 28 dikiş atıldı.
Derste sıkıntı yarattığı için öğretmeni tarafından cezalandırılan öğrencinin aşiret olan ailesi okulu bastı.
Kışın akşam 5'ten sonra kimse sokakta yalnız yürümüyor.
***
Biliyor musunuz,
öğrencilerimizin % 86'sı sigara, % 42'si hap kullanıyor.
Okulun etrafında hap satanları, okulda hap kullananları polis biliyor.
Öğrencilerimizin % 23'ü ensest ilişki mağduru... Çoğunun ailesinde kan davası, intihar, boşanma, dayak, kaçma, kaçırma, hapis gibi hikâyeler var.
Bir kız öğrencimizin babası, çocuğundan dayak yediği için okula sığındı.
Sorun çıkardığı için müdürün tartakladığı bir öğrenci, mahalleden topladığı tanıdıklarıyla müdürün odasını basıp tehdit savurdu.
Koridorda birbirlerine çarptıkları için kavgaya tutuşan 2 kız öğrencinin aileleri okulun önünde yumruk yumruğa dövüştü.
Bazı kız öğrenciler 100 kontör karşılığında minibüs şoförlerine, halı saha sahiplerine kendilerini kullandırtıyorlar.
Geçen yıl bir anne, kızının saçının boyalı diye okula çağrıldığında, kızını okula koca bulmak için gönderdiğini, bu nedenle de süslenmesi gerektiğini söyledi.
***
Biliyor musunuz;
Velilerimizin bir kısmı yoksulluktan 3-4 aile bir oda-bir salon bir evi paylaşıyor.
Her ay öğretmenler aramızda para toplayıp bir öğrenciye bot, palto veya okul araç gereçleri alıyoruz.
Maddi durumu iyi olan sayılı velilerden biri (notlarının hemen hepsi zayıf olan çocuğunun sınıf geçmesi şartıyla), akan damımızı onardı.
Kapanış töreninde bayılan bir öğrencinin 2 gündür hiçbir şey yemediğini öğrendik.
Öğrencilerimizin % 60'ı sağlıksız beslenmeden dolayı hasta, ancak % 90'ında son model, kameralı cep telefonu var.
***
Biliyor musunuz,
veliler toplantılara 'ocakta yemeklerini bırakarak', ayakkabılarının topuğuna basarak, mantolarını omuzlarına atarak geliyorlar.
Çoğu öğretmene nasıl hitap edileceğini bilmiyor ('Güzelim, hanım kızım, sen, hocaaaaa, ablası'...)
Sakallı, şalvarlı, cüppeli bir veli yalnızca erkek öğretmenlerle görüşüyor.
***
Biliyor musunuz,
her gün büyük bir çaresizlik ve endişeyle 'Acaba bugün ne olacak?' diye başlıyorum işime...
Ders anlatırken Atatürk'ün gözleriyle karşılaşmamaya çalışıyorum.
10 Kasım'larda, 29 Ekim'lerde şiir okunurken, marşımızı dinlerken ağladığımda herkes günün anlamına ağladığımı sanıyor; oysa çaresizliğe ağlıyorum.
"Muhtaç olduğu kudretin dolaştığı asil kan"ı uyuşturucuyla zehirleyen öğrencilerimi kurtaramıyorum.
Daha fazla yazamıyorum; yazdıkça yüreğim ağırlaşıyor."

can.dundar@e-kolay.net
Alıntı ile Cevapla
buena vista kullanıcısına teşekkür edenler
alihoca (25-03-2006), Ramo (25-03-2006), Süvari (02-04-2006)
  #27  
Eski 26-03-2006, 08:44
buena vista buena vista bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 895/3266
652 Mesaj ına 4322 Kere teşekkür edildi
Tanımlı 'Biz komünist miyiz' dediler çınardaki Nazım plakası indi

Yer Bursa'nın Seçköy köyü... Muhtar Balaban, köyün 800 yıllık çınar ağacına "Nazım Hikmet bu ağacın altında yatıyor" plakasını çaktı... Ancak köylüleri ikna edemedi


26.03.2006

Bursa'da merkeze bağlı Seçköy'de geçen ay muhtar tarafından bir çınar ağacına çakılan "Nazım Hikmet bu ağacın altında yatıyor" yazılı pirinç plaka, bazı köylülerin "Biz komünist miyiz?" diye tepki göstermesi üzerine söküldü. Aslında olay, Üstat Nazım'ın cezaevi arkadaşı ressam İbrahim Balaban'ın doğduğu Bursa'nın merkez Osmangazi İlçesi'ne bağlı Seçköy'ün Muhtarı Hasan Ali Balaban, Nazım Hikmet Vakfı'nın isteyenlere "Nazım Hikmet bu ağacın altında yatıyor" yazılı plaka göndereceğini duydu. İbrahim Balaban'ın yeğeni olan muhtar Hasan Ali Balaban, Nazım Hikmet'in adını köyde yaşatmak için Vakfa başvurup, bir plaka istedi. Vakıftan gelen plakalı köy muhtarının da katıldığı bir törenle meydandaki 800 yıllık çınar ağacına çakıldı. Plakanın ağaca çakılmasının ardından ise köylüler ikiye bölündü. Bazı köylüler, "Adımız komüniste çıkar. Biz komünist miyiz?" diyerek plakanın sökülmesini istedi. Bazıları ise ağacın altında gerçekten Nazım Hikmet'in yattığını düşünen kişilerin define aramak için ağacın altını kazabileceğini bu nedenle de çınarın kuruyabileceğini öne sürdü. Muhtar Balaban, köylülerin ikna olmaması üzerine pirinç plaka ertesi gün ağaçtan söktü.

Köylüler ikiye bölündü?
* Yılmaz Taşan: Nazım Hikmet'in komünist olduğu eskiden beri söylenir. Komünizm nedir? Tam bilmiyorum ama Rusya teşkilatının yaptığı bir şey. Müslümanlığa uymayan bir şey. Köyün adı komünist olarak çıkmasın diye bu plakayı istemedik.

* Ertuğrul Sezgin: Bazı köylüler ise definecilerden korktu. Burada gerçekten Nazım Hikmet'in mezarının bulunduğunu düşünenlerin define aramak için burayı kazabileceğini ve çınarın kurup, gidebileceğini düşündü. Muhtarımla beraber ikna etmek için çok uğraştık ama çoğunluk karşı çıkınca plakayı söktük.(Vatan)
Alıntı ile Cevapla
  #28  
Eski 26-03-2006, 09:19
buena vista buena vista bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 895/3266
652 Mesaj ına 4322 Kere teşekkür edildi
Tanımlı Egitim yuvalarindaki tartisma..

http://www.milliyet.com.tr/2006/03/26/guncel/agun.html
Alıntı ile Cevapla
buena vista kullanıcısına teşekkür edenler
Ramo (26-03-2006)
  #29  
Eski 02-04-2006, 12:12
Ramo - ait Avatar
Ramo Ramo bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 603/2786
438 Mesaj ına 2346 Kere teşekkür edildi
Tanımlı Bunlar pc de ne yapar.

Bilgisayar en çok bunlara lazım.Yapacak çok işleri var...

Alıntı ile Cevapla
Ramo kullanıcısına teşekkür edenler
buena vista (02-04-2006)
  #30  
Eski 02-04-2006, 12:17
buena vista buena vista bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 895/3266
652 Mesaj ına 4322 Kere teşekkür edildi
Tanımlı Alman kaptanının cenaze namazı kılındı, Kuran okundu

Mehmet OKUR DHA

ALMANYA'nın Bremen kentinde oturan 30 yıllık gemi kaptanı 72 yaşındaki Karl Ewald Mühlighaus, kısa süre önce doktorlardan sayılı günlerinin kaldığını öğrenince, 13 yıldır yaz tatillerini geçirdiği Mersin'in Silifke İlçesi’ne bağlı Taşucu Beldesi’ndeki yazlığına yerleşti. “Türkiye’de ölmek ve Türk geleneklerine göre gömülmek istiyorum'' diyen kanser hastası ve felçli Karl Ewald Mühlighaus, son arzusu olan Türk gelenek ve göreneklerine göre toprağa verildi.
5 çocuk babası Karl Ewald Mühlighaus, 3 yıl önce ülkesinde felç geçirdi. Mühlighaus, tedavisi sürerken 2 ay önce de cilt kanseri olduğunu öğrendi. Doktorlardan sayılı günleri kaldığını öğrenen Alman kaptan, yaz tatilini geçirdiği Taşucu Beldesi’ndeki evine yerleşti. Yakınlarına Türk geleneklerine göre gömülmek istediğini vasiyet eden Mühlighaus, dün hayatını kaybetti.

CENAZE NAMAZI KILINDI
Silifke Devlet Hastanesi morguna konulan Mühlighaus’un cenazesi, Taşucu Mezarlığı’na getirildi. Burada İslam Dini'ne göre Alman kaptan için cenaze namazı kılındı. Mezarlıktaki imam tarafından kıldırılan cenaze namazında Ewald Mühlighaus’un eşi Hella, oğlu Harld ve erkek kardeşi Horst da saf tuttu. Namazın ardından Mühlighaus’un cenazesi daha önce kazılan mezarın başına götürüldü. Burada bir Alman yakını, Mühlighaus hakkında bilgi verdi. İyilikleri, Türkiye sevgisi ve Taşucu’na olan ilgisi anlatıldı.
Konuşmanın ardından cenaze toprağa verildi, ardından da bir kişi Kuran- ı Kerim okudu. Daha sonra mezar çiçeklerle süslendi. Oğlu Harld Mühlighaus, babasının vasiyetini yerine getirdikleri için çok mutlu olduklarını söyledi. Cenazeye Taşucu Belediye Başkanı CHP’li Ali Şahin, meclis üyeleri, belediye çalışanları ve vatandaşlar da katıldı.(Milliyet)
Alıntı ile Cevapla
buena vista kullanıcısına teşekkür edenler
alihoca (02-04-2006), hakan(berg) (02-04-2006), Ramo (02-04-2006), Süvari (02-04-2006)
Cevapla


Konuyu Toplam 1 üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Konu Seçenekleri Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş arama yap
Modları Göster

Yetkileriniz
Yeni konu açabilirsinizdeğil
Yanıt gönderebilirsiniz değil
Eklenti gönderebilirsiniz değil
Mesaj düzenleyebilirsiniz değil

Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodları Açık
Gitmek istediğiniz klasörü seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 11:50 .


Telif Hakları vBulletin v3.5.4 © 2000-2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.
Tercüme ve Tasarım : Arka & Bahce