Strict Standards: Declaration of vB_Database_MySQLi::db_connect() should be compatible with vB_Database::db_connect($servername, $port, $username, $password, $usepconnect) in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 1095

Strict Standards: Declaration of vB_Database_MySQLi::select_db_wrapper() should be compatible with vB_Database::select_db_wrapper($database = '', $link = NULL) in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 1095

Deprecated: Non-static method vB_Shutdown::init() should not be called statically, assuming $this from incompatible context in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 2294
Gündemden Düşmeyenler - Arka BahÇe Forumu
Arka BahÇe Forumu  

Geri Dön   Arka BahÇe Forumu > Nadas Alanı > Dünya Hali > iç-dış politika
Kullanıcı ismi
Şifreniz
Kayıt ol SSS Üye Listesi Takvim Arama Bugünkü Mesajlar Bütün Forumları okunmuş kabul et


Konu Bilgileri
Konu Başlığı
Gündemden Düşmeyenler
Konudaki Cevap Sayısı
11
Şuan Bu Konuyu Görüntüleyenler
 
Görüntülenme Sayısı
11695

Cevapla
 
Konu Seçenekleri Bu Konuda Ara Modları Göster
  #1  
Eski 14-03-2006, 18:27
horcan horcan bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 50/46
0 Mesaj ına 545 Kere teşekkür edildi
Tanımlı Gündemden Düşmeyenler

Siyaset dünyamızda iç ve dış siyasette gündeme oturmuş konuları buradan paylaşabiliriz diye düşündüm.Arada fikir alış verişi yapmakta fena olmaz..
Alıntı ile Cevapla
horcan kullanıcısına teşekkür edenler
umaegoziwu (24-09-2021)
  #2  
Eski 14-03-2006, 18:30
horcan horcan bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 50/46
0 Mesaj ına 545 Kere teşekkür edildi
Tanımlı Ah bir kabul edilebilse de öğrenebilsek herşeyi..

15.20 MECLİS'TE UNAKITAN GÖRÜŞMELERİ BAŞLADI....
15.23 CHP'li Kemal Kılıçdaroğlu kürsüde: Sayın bakan diyorki. Galataport'u biz durdurduk diyor. Siz yargı kararların uygulamama geleneğinden geldiğiniz için bunu durdurduk diyorsunuz.
15.24 Abdüllatif Şener bu dosyayı 5 ay neden elinde tutmuştur. Sayın bakan ihale öncesi ihaleye katılacak bir firmanın projesini hangi hakla hangi nedenle Başbakanlık'ta görüşüyorusunuz. Sayın Bakan, hayali ihracatla ilgili bir belge yoktur diyor. Ben onu okuyayım.
15.27 Sayın Bakan sizin şirketleriniz ortak olduğunuz dönemler dahil, ortak olduğunuz şirketler aftan yararlındı mı yararlanmadı mı?
>>> Meclis'te AK Parti kürsüsünden itirazlar yükseldi Meclis Başkanvekili uyardı...
15.28 Sayın Unakıtan TBMM kürsüsünde gelip kendi çocuklarınızın reklamını yapıyorsunuz. "Çocuklarım sayesinde hijyenik yumurta yiyorsunuz" diyorsunuz. İhaleye katılacak firmalarla, hatta onları otelin arka kapısından almak ne kadar ahlakidir. Sizin çocuklarınız İsrail'e Ofer'in uçağı ile gitti mi gitmedi mi? Siz İtalya'ya Ofer'in uçağı ile gitiniz mi? Bunun arkasında Milli Piyango ihalesi var mı?
15.30 Biz elimizde belge olmadan bu kürsüde konuşmayız. Sayın Bakan gelip kendi belgelerini ortaya koysun. Ben emin kişi olduğum için Kombassan'ın gayrimenkullerini üzerime aldım ve aynı fiyatla verdim diyorsunuz.
>>> Meclis Başkanvekili CHP'li Kılıçdaroğlu'na uyarıda bulundu: Ek süre kullanılmayacak.
15.32 Çok güzel bir dizi var. Kurtlar Vadisi.... Onun yönetmeninden bir şey istiyorum. Hortumcular Vadisi.. Halka gidip oy isteyen bunları koruyanlar var. Müslümanız diye oy isteyip yaptığınız kaçak villaya Allah'ın mülkü tabelası asanlar var. Siz elinizi vicdanınıza koyup nasıl oy vereceksiniz.
15.33 Bu Hortumcular Vadisi'nde Japonya'dan 'Vallahi Billahi rüşvet almayacağız' diye madde koyduruluyor. Bu belge TBMM Adalet Komisyonu'na kadar geliyor. Siz daha ne yapıyorsunuz. Çocuklarım geçinemiyor diyorsunuz. Aç kalmasınlar tabii ki
15.34 Çocuklar sizin adınızı kullanarak, Ofer'in uçağına binmesinler, Telekom ihalesine girmesinler, Vodafone ile aracılık yapmasınlar.... sizin çocuklarınız yaptığına nüfuz ticareti denir. CHP bu ülkeye temiz siyaseti de getirecektir....
15.35 A(NAVATAN İstanbul milletvekili Emin Şirin: Samimi söyleyim üzgünüm. Maliye Bakanı ile ilgili bir konu üzerinde belgelerle çıkıp burada konuşmak zor. Gensoru burada haklı çıkıp çıkmamak değildir. Gensoru saygınlık duyulup duyulmamasıdır. Bazı iddiaları da ispat edecek belgeleri de getirdim. Ortada ciddi sorumluluklar ortaya çıkaran durumlar olduğunu belirtmek isterim.
15.38 1220 gündür AK Parti iktidardadır. Unakıtan, Maliye Bakanı olarak iyi vergi toplama örnekleri gösterdi. Bazı sorular yönelteceğiz... Vergi uzlaşma kurullarında uzlaşıyorsunuz. Sayın bakan Citibank'ın vergilerini neden sildi. Cevabını versin...
15.40 Sayın Kılıçdaroğlu'nun sorduklarının altına imzamı atıyorum. Kuşadası Limanı'nın özelleştirilmesi var, var, var, var.... AK Partili vekiller bu haftasonu kamptaydı. Kampta vekillere Unakıtan bir kitapçık dağıttı. Bu kitapçığı internetten bulup indirip okuduk.
15.45 Bakan bir gün önce bu onayları vermediği 'Şerefsiz! dediği onayların hepsini bir gün önce vermiş... İşte Unakıtan'ın yalan söylediği belgeler.
15.50 Sayın Unakıtan'ın oğlu ile Sayın Başbakan'ın oğlu Ocak ayında neden Miami'de buluştular. Türk Telekom satıldı. Telekom satılmadan önce soru önergesi ile güvenlik belgesi istenip istenmediğini sorduk. Mesut Yılmaz bilgi notlarını okumadığı için Yüce Divan'da... Biz güvenlik belgesi istemiyoruz. Oger yerin Telekom'u Kıbrıs Rum Kesimi'ne satsa ne yapacağız. Buna engel olabilir misiniz? Vodafone'da evlenmek üzere olan bir Yunanlı genç intihar etti.
15.54 Ericson malzemeleri ile dinlemelerin Amerikan sefaretine gönderildi. Bu kadar güvenliği tehlikeye atan bir özelleştirme olabilir mi? 6 milyarlık satış 60 günlük faize gidiyor
15.45 Sayın Unakıtan kazınız kaçak kontör alıp satma işine de girdi mi? Bir bakanın bu kadar yanlış bir özelleştirme sistematiğinde olması. Bu kadar yanlış özelleştirmelerde bulunması... Malesef bakan bey Horcutcmular Vadisi'nde kaybeluyor...
15.56 CHP'li Ali Kemal Kumkumoğlu söz aldı: Bu kadar da konunun üzerine gidilir mi deniliyor. Şimdi geçen sefer sayın Ecevit hakkında 22 gensoru verilmiş. Diğer iki gensoruda Anamuhalefet ve diğer partilerin sorduğu çokr sayıda soru var.
15.57 Bu sorular tatmin etmemişse, gensorunun arkasını bırakmak görevini bırakmaktır. Sayın Bakan kendisine sorulacak sorulara, sorulmuş sorulara yanıt vermesi gerekmektedir.
16.06 Sayın Bakan siz bir kooperatifin tasfiye olmadan tapularının verilmeyeceğini bilmiyor musunuz? Biliyorsanız bu iddiayı buradan sormayı kendinize nasıl yakıştıracaksınız. Artık 70 milyon vatandaş sizin yolsuzluklarınızı görür hale geldi. 70 milyonu Kızılcahama'a nasıl taşıyacaksınız?
16.08 Sayın bakan bu nasıl bir ilişkidir. Sizin Çin'de Hong Kong'da yapacağınız görüşmeler için Ofer'in oğlunun uçağı size tahsil ediliyor. Aileye Mercedes tahsis ediliyor. İstanbul Defterdarlığının Passat marka aracı Unakıtan ailesine tahsis edildi. OGS ücretleri bile kuruma ödetiliyor. Maliye Bakanı'nın oğlu likit yumurtaya indirilmeden önce kim likit yumurtayı duydunuz? Elbette Maliye Bakanı'nın oğlunun tamamen teşvikle tamamen destekli yatırım yapmasını doğru buluyor musunuz?
16.26 CHP'li Kumkumoğlu: Şu Çılgın Türkler kitabında bir anekdot var... İnönü zaferinden sonra bir yardım kampanyası başlar... Herkes yardım kampanyasına katılmaktadır. İstanbul'da bir gazetenin koridarları dolup taşmaktadır. Hasan Ağa 100 kuruş, Ali Bey, 70 kuruş... Koridorda bir de küçük bir çocuk vardır. yardım toplama sırasında yorgun görevli, çocuğu eliyle itmiştir. Çocuk dimdik dikilip "Hasan'dan 5 kuruş" der... Bu ülke Hasanlar'ın 5 kuruşu ile kuruldu. O parmakları kaldırırken bunu düşünün
16.30 AK Parti Bursa Sedat Kızılcıklı kürsüde: Burada AK Parti grubunun düşüncelerini açıklamak için geldim. AK Parti tekstilde ve bir çok sektörde indirimler yapıldı. Burada bir çok tekstilci işadamı vekil vardır. AK Parti buradaki vekiller için mi tektil indirim yapmıştır. Sizin milletin sırtına yüklediğiniz vergileri biz indiriyoruz. Bu bize nasip oluyor hamdolsun. Siz de geçmişte KDV indirimi yaptınız menfaatiniz mi var?
16.35 Bu Meclis'ten çıkan yasalara göre hazırlık yapılıyor. Yazıklar olsun size... Elinizde belge yok.. Bilgi yok... AK Parti iktidara geldiğinden beri yolsuzluklar bitti
16.37 AK Partili Kızılcıklı'nın konuşmasına Anamuhalefet ve muhalefet sıralarından itirazlar yükseldi
16.39 AK Parti g2eldi Kara Çarşamba'lar gitti. AK Parti geldi 70 milyonun gözünün önünde televizyonların önünde özelleştirmeleri yapıyoruz... Biz de Ergun Gökneller İSKİ'ler yok...
16.49 Maliye Bakanı Kemal Unakıtan: Ayda bir karşısına çıkıyorum. CHP tarafından son 6 ayda gensoru önergesi verildi. Son bir ayda 2 tane verildi. Bunu alışkanlık haline getirdiniz. Gensoru önergesinin suyu çıkardınız. Yüzünüze gözünüze bulaştırdınız. Bir bakan hakkında gensoru şimdiye kadar 3 defa vedilmedi. Gensoru önergesi ciddi konularda verilir. Öyle konular vardır ki yer yerinden oynamaz. İkide bir aynı konulara gensoru verilmez. Tık tık tık anlatılmaz
16.51 Gensouyu verdiğin zaman o bakan yerinde duramaz. Bir ay önce yanıtladım. Kızımın Vodafone ile ilişkiis var mı? Kızım Vodafone gitmiş... ONu açıklayacağım... Yani ileri sürdüğün iddialar 1 aylık değil. Daha önceki gönsoruya koysaydınız da onları da o zaman cevaplasaydım. Ne bulursan getir ne bulursan getir... Amaç karalamak: Getirseydin bunları 1. 2. ya da 3. gensoru önergesinde cevaplasaydım. Lüzumsuz yere Millet'i meşgul ediyorsunuz: Bu çatı sizin getirdiğiniz boş işlerle mi uğraşacak.
16.52 Gelirken hesapladım TBMM'nin bir günlük çalışması 3 Trilyon... Millet gülüyor bunlara... Arkadaşlarımızda bir panik bir panik.. Sizden rica ediyorum 4. önergelyi de Allah aşkına getirin. Sizden bekliyorum.
16.56 Bu kadar karalama kampanyasına maruz kalan birisiyim. Bunu bir yerden hatırlıyoruz. Bu anlayışı bir yerden hatırlıyoruz. İKtidarımızda eski Türkiye gitti yerine yeni Türkiye geldi. Bu yeni Türkiye ekonomik olarak büyüyon, demokratikleşme sürecini tamamlayan... Birileri bildiklerini okumaktan vazgeçmeyecek, biz de Türkiye'yi ileri götürmekten vazgeçmeyeceğiz.
16.57 Gündeme getirilenlerin hepsi yalandır. Hepsi iftiradır. AK Parti grubu bu kadar açık bir kampanyaya prim verecek durumdadır. Buraya geliyor şunu da açıkla bunu da açıkla... Yaz gensoruya... Burada bir yalancı var.. Benim arazimin Başbakan'a ait olduğunu söylüyor. Bunu iddia edip deispatlayamayan "ŞEREFSİZ"dir.... Bunu iddia ediyorsan ispatla... Bunu ispatlayamazsanız "ŞEREFSİZSİNİZ".... Hadi ispatlayın....
>>> Meclis Başkanvekili Unakıtan'ı argo kullanmaması için uyardı...
16.59 Oğlumun Ofer'in uçağı ile gittiğini ispatlayamayan ŞEREFSİZDİR... İşte yazılar burada. Bununla ilgili ispatlar... Ben burada gösterilen belgede... Devletin haklarını korumak için dışarıdaki hukuk bürosuna değil, devletin avukatına yetki veriyorum. Türkiye Cumhuriyeti'nin haklarını korumak için devletin avukatlarına onay vermişim.
17.02 Ben İstanbul'a gidince bana bir araba tahsis edilir. Ben Türkiye Cumhuriyeti'nin bir bakanıyım. Ben toplantıya giderken bir arabada eşimi toplantıya götürüyor. Eşimin bindiği araba geçmiş tüm bakanların bindiği araba. Alakası aslı astarı olmayan işlerle Meclis'i meşgul etmenin gereği var mı?....
17.05 Kızım Vodafone gitmiş.... Gene beni ağır konuşturacaksınız. Bu iddiaları ortaya atanlar adi bir müfteridir.
>>> Unakıtan'ın sözleri ile Anamuhalefet ve muhalefet sıraları ayaklandı. Meclis Başkanvekili ortamı sakinleştirmeye çalışıyor... Başkanvekili Unakıtan'ı özer dilemeye çağırdı
17.07 Ben kimseye öyle demiyorum. İspat edemeyen diyorum. Kızım oraya 5 Eylül'de randevu alıp gitmiş. Oraya mal satmaya gitmemiş. Oraya mal satmak için gittiğinin belgesi var mı? Bakan kızı diye oraya gidemeyecek mi? Eğer bir nüfuz suistimali varsa konuşalım. Ancak bunlar bu çatının altına yakışmıyor?
17.15 Oğlumun şirketleri ne olmuş. Şirketleri ilk 100'e mi girmiş... İlk 200'e girmiş... Yumurta değil bu uçak fabrikası mı? Reklam vermiş hata etmiş... O reklamları da kestirdik... Kanunlar çerçevesinde lojmanda oturuyorum, kanunlar çerçevesinde kiramı ödüyorum. Benden önceki bakanlar da öyle oturuyordu. Temizel de orada oturdu bini neden söylemiyorsunuz. Ben kendimi değil çocuğumu oturtuyorum dersem olur mu? Çok önemli bir konudan bahsediyorum... Sizin doktor bir oğlunuz var.
17.16 Evli mi? Sizin kendi vekilliğiniz döneminde oğlunuzu senelerce gelininizle oturtunuz mu? Bunu gazeteler yazdı mı? Yazmadı mı? İşte burada... Bunu kim yapıyor. CHP'nin genel Başkanı. Bunu gazeteler yazınca apar topar çıkartıyor.. UNAKITAN KONUŞMASINI BİTİRDİ
17.21 CHP'li Ali Kemal Kumkumoğlu Maliye Bakanı'nın kendisine bulunduğunu belirterek söz hakkı istiyor.... kumkumoğlu: Bir Milletvekili şerefsiz olarak itham edilmiştir...
17.23 CHP'li Kumkumoğlu tekrer kürsüde: terbiyesizlik yapma... O ifadeyi kullanan terbiyesizdir.
17.24 Meclis Başkanvekili ayağa kalkan AK Partili vekillerin oturmasını istiyor....
17.41 Maliye Bakanı Unakıtan hakkındaki gensoru reddedildi! Kullanılan oy: 514 Kabul: 176 Red: 314
Alıntı ile Cevapla
  #3  
Eski 16-03-2006, 20:14
horcan horcan bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 50/46
0 Mesaj ına 545 Kere teşekkür edildi
Tanımlı ırak ta son durum

Amerikan ordusu, Irak'a müdahale ettiği 2003 yılından bu yana en büyük hava saldırısını başlattığını bildirdi.


Irak'taki Amerikan ordusundan yapılan açıklamada, Bağdat'ın
kuzeyindeki Samarra yakınlarında militanların faaliyet gösterdiği bir
bölgenin hedef alındığı belirtildi.

Açıklamada, operasyona ''50'den fazla uçak, 1500 civarında Iraklı
ve Amerikalı asker ile 200 civarında taktik aracın'' katıldığı
kaydedildi.
Alıntı ile Cevapla
  #4  
Eski 21-03-2006, 19:53
horcan horcan bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 50/46
0 Mesaj ına 545 Kere teşekkür edildi
Tanımlı :)

Washington Times gazetesi, AKP'ye yönelik eleştiriler sürdürüyor. Gazete, ABD yetkililerinin, Türkiye'nin laik rejimine bir tehdit empoze edebileceğinden kuşku duymaya başladıkları için Başbakan Erdoğan ile aralarına mesafe koyduklarını öne sürdü.

Washington Times, "Başbakanı yanlış okumak" başlıklı Tülin Daloğlu imzalı yorumunda Saddam Hüseyin'in çöküşünden üç yıl sonra Türkiye ile ABD arasındaki "stratejik ortaklığın" nasıl bir gelişme gösterdiğini değerlendirdi.

Başkan George W. Bush'un 2002 yılında Beyaz Saray'daki Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesinde Erdoğan'ın liderliğini "etkileyici" olarak nitelendirdiğini anımsatan gazete, Bush'un asıl Erdoğan'ın nasıl bir lider olduğu konusunda hiç bir fikri olmadığını savundu.

Erdoğan'ın 1994 yılındaki insanın aynı zamanda Müslüman ve laik olamayacağı yönündeki sözlerine dikkat çeken gazete, Erdoğan'ın 1996 yılında da demokrasinin bir araç olduğunu söylediğini kaydetti. Gazete, Erdoğan'ın AİHM'in türban kararına tepki göstermesinin sürpriz olmadığını belirterek şunları yazdı:

"Bugün, Türk nüfusunun bir kısmı Atatürk'ün laik devrimin fazla ileriye gittiğini öne sürüyor. Açık ki Sayın Erdoğan'ın, nüfusun bu kısmı ile çok ortak şeyleri var. Bu nedenle, Sayın Bush'un 2002 yılında sağladığı destek, laik ve liberal Türklerin (Bush'un) Türkiye ile ilgili planlarının ne olduğunu sorgulamalarına yol açmıştı." Washington Times, Bush'un Müslüman dünyasında laikliğin gelişmesini istediğini söylediğini ancak Müslüman bir ülkeye karşı savaşırken bir müteffik olarak bir İslami lidere ihtiyacı olduğunu öne sürdü. Gazete şu değerlendirmeyi yaptı:

"Ancak bugün ABD yetkilileri, Sayın Erdoğan ile aralarına mesafe koyuyor. Parlamentonun ABD'nin Irak'a girmek için kuzey cephe açma talebini reddettiği için değil, Sayın Erdoğan'ın Türkiye'nin laik rejime bir tehdit empoze edebileceğinden kuşku duymaya başladıkları için. Gerçek budur ki Erdoğan olduğu gibi davranıyor." Erdoğan'ın "ılımlı bir İslami lider" olarak nitelendirilmesinin şaşırtıcı olduğunu öne süren gazete, Türkiye'nin laik bir ülke olduğu için AB ile üyelik müzakerelerini açabildiğini belirterek "Eğer Sayın Erdoğan, ülkeyi AB üyeliği rayından çıkartırsa, kamuoyunun desteğini kaybeder" görüşünü öne sürdü.
Alıntı ile Cevapla
horcan kullanıcısına teşekkür edenler
alihoca (21-03-2006)
  #5  
Eski 21-03-2006, 19:57
horcan horcan bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 50/46
0 Mesaj ına 545 Kere teşekkür edildi
Tanımlı Şemdİnlİ

GENELKURMAY AÇIKLAMASI YA DA "HUKUK MUHTIRASI"...

Şemdinli İddianamesi üzerine dün Genelkurmay Başkanlığı'ndan yapılan açıklama dikkatle okunduğu vakit, bunun bir "açıklama" nın ötesinde anlam taşıdığı anlaşılıyor..
Eğer 6 maddelik açıklamanın 3.maddesi ile yetinilmiş olsaydı, bu bir "açıklama" sayılırdı. Söz konusu 3.madde aynen şöyle:

"Yapılan detaylı inceleme ve ulaşılan sonuçlar ışığında, Genelkurmay Başkanlığı'na intikal ettirilen dosyalar kapsamındaki soruşturulması Genelkurmay Başkanı'nın yetkisine giren personel için, daha önce askeri yargıya intikal ettirilmiş olanlar hariç, soruşturma açılmasına gerek olmadığına karar verilmiştir."

Yani, Şemdinli İddianamesi'nde adı geçen Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt hakkında bir soruşturma açılmayacak. Bu tamam. Ancak, Genelkurmay Başkanlığı açıklamasının diğer bölümleri, bizzat İddianame üzerinde "değerlendirme" de bulunuyor ve o "değerlendirme" den yola çıkarak, hükümete yönelik "talepler" i dile getiriyor ."Değerlendirme" nin ilk bölümü 2.maddenin (a) diye belirtilen fıkrasında. Şöyle:

"Adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs olduğu iddia edilen ve kamuoyu tarafından çok iyi bilinen ifadenin, hüküm kurmak amacıyla kasıtlı olarak sadece bir bölümünün dikkate alındığı görülmüştür. İfadenin tamamı dikkate alındığında hükmün ön gördüğü kastın olmadığı açıkça anlaşılmaktadır."

2.maddenin (b) fıkrası daha da sert ifadeler taşıyor:

"İddianamede yer alan ve Cumhuriyet Savcısı tarafından çete kurma fiili olarak bahsedilen bir diğer suçlama ile ilgili olarak halihazırda askeri yargıda devam etmekte olan bir hazırlık soruşturması olmasına rağmen, aynı konuda ve aynı şahıs tarafından verilen yeni ifadelere itibar edilerek, hiçbir maddi delil ve bulguya dayanmaksızın bir yüksek rütbeli komutan adının da aynı suçlamalara yeni bir olay gibi dahil edilmesi, hukukun etik kurallarının dışına çıkıldığını göstermiştir."

Aynı maddenin (c) fıkrası giderek sertleşerek "değerlendirme" yi İddianame hakkında bir "hüküm" e dönüştürüyor:

"Dosyada yer alan ihbar mektubunda imzası dahi olmayan ve vermiş olduğu adresin sahte olduğunu mülki makamların resmi yazısı ile teyit ettirmiş olduğumuz bir şahsın hiçbir somut delile dayanmayan hayali iddiaları üzerine Türk Silahlı Kuvvetlerinin bazı mensupları hakkında görevi kötüye kullanma, rüşvet ve kaçakçılık gibi çok ağır suçlamalar yapılarak vahim bir hukuki hata işlenmiştir."

Bir sonraki (ç) fıkrası, jandarmayı korur mahiyette. Ardından gelen (d) ve (e) fıkraları ise, Şemdinli İddianamesi'ni hazırlayan Van Cumhuriyet Savcısı'nı hedef alıyor:

"d. İddianameyi hazırlayan Cumhuriyet Savcısı; kendisine ulaşan iddia, ihbar ve şikayetlerden Genelkurmay Başkanlığının yetkisine girenleri, soruşturma yapmaksızın ve hiçbir hüküm sergileyici ifade kullanmadan, olduğu gibi, yetkili makam olan Genelkurmay Başkanlığına göndermesi gerekirken, yasal yetkilerini aşarak kendisine göre suç tanımı yapmış ve bunu olmaması gereken bir şekilde iddianamesine yansıtmıştır.

e. İddianamede yer alan usul ve maddi hatalar ile noksanlar dikkate alındığında, bir Cumhuriyet savcısının bu derece hukuk bilgisinden yoksun veya tecrübesiz olamayacağı, bu bariz hataları yapması için, belli bir görüşün temsilcilerinin kamuoyuna da yansımış etki ve telkinleri altında kalmış olabileceği değerlendirilmektedir."

Bunun ardından gelen (f) fıkrası da, Van Cumhuriyet Savcısı'nın "amacı" na ilişkin bir "kanaat" ifade etmekle birlikte, gerçekte bir "hüküm" niteliği taşıyor:

" Muhteva olarak bu iddianamenin söz konusu bölümlerinin maksadını aşan, hukuki olmaktan çok siyasi içerikli, bazı mensuplarını hedef alarak Türk Silahlı Kuvvetlerini yıpratmaya ve terörle mücadeledeki azim ve iradesini zayıflatmaya yönelik olduğu kanaatine varılmıştır."

Bunun ardından 4.maddede Türk Silahlı Kuvvetleri'nin durumdan "rahatsızlığı" dile getirilerek, 5.maddede açıklamanın "crescendo" suna varılıyor ve açıklama, hükümete dönük bir "hukuk muhtırası" niteliğine bürünüyor:

"Türk Silahlı Kuvvetlerine yapılan bu haksız ve maksatlı suçlamalar karşısında öncelikle anayasal sorumluluğu olanların tavır almaları, bu saldırıyı bütün yönleriyle ortaya çıkarmaları ve arkasındaki çarpık zihniyetin temsilcilerini makam, statü ve konumları ne olursa olsun kamuoyuna açıklamaları ve haklarında işlem yapmaları gerekmektedir. Bu çerçevede, iddianameyi hazırlamış olan Cumhuriyet Savcısı hakkında ilgili makamlar nezdinde gerekli girişim tarafımızdan yapılmıştır. Türk Silahlı Kuvvetleri kendisine karşı düzenlenen bu girişimlerin tümüyle farkındadır ve yasal yollardan sonuna kadar da takipçisi olacaktır."

Burada bir "talep" var. Öncelikle "anayasal sorumluluğu olanların" -bunu hükümet diye okumalıyız- bu "saldırı" yı "bütün yönleriyle" ortaya çıkarmaları isteniyor.

Yani, Genelkurmay Başkanlığı, Türk Silahlı Kuvvetleri'ne bir "saldırı" olduğu kanısında ve hükümetten bu "saldırının arkasındakileri" ilan etmesi beklentisinde. Bununla da kalmıyor; bunların "makam, statü ve konumları ne olursa olsun" haklarında "işlem yapılmasını" gerekli görüyor.

"Makam, statü ve konumları ne olursa olsun" dan, bakan, milletvekili ne olursa olsunu anlamalıyız. Hükümetten, kendi saflarında "temizlik" anlamına gelecek bir "yaptırım" çağrısını da soyut bir çağrı olarak bırakmıyor. "Türk Silahlı Kuvvetleri kendisine karşı düzenlenen bu girişimlerin tümüyle farkındadır ve yasal yollardan sonuna kadar da takipçisi olacaktır" denilerek, "îşin peşinin bırakılmayacağını" vurgulamış oluyor.

Tabii ilginç olan "bu girişimlerin tümüyle farkındadır" ibaresindeki "bu konunun arkasında kimler var, biz biliyoruz" anlamı.

Tümüyle ele alındığında, bu Genelkurmay açıklamasıyla birlikte, siyasi yaşamımızda yeni bir "muhtıra" ile karşı karşıyayız. 12 Mart Muhtırası'ndan da, 28 Şubat MGK kararlarından da farklı. Yine de bir tür "muhtıra". 5.maddenin sonundaki "yasal yollardan sonuna kadar takipçisi olacağız" sözcüklerinden, bunun bugüne dek pek örneği olmayan bir "hukuk muhtırası" olduğu sonucuna varabiliriz.

"Siyasi sonucu" nu görmek için ise erken. Hükümetin takınacağı tutumu görmek gerekiyor. Ancak, şurası kesin ki, Ak Parti hükümeti ile simgelenen "sivil otorite" ciddi bir "zemin kaybı" yaşamakta.


Cengiz ÇANDAR
Alıntı ile Cevapla
  #6  
Eski 21-03-2006, 20:02
horcan horcan bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 50/46
0 Mesaj ına 545 Kere teşekkür edildi
Tanımlı Bu adamı seviyorum çok diri ve dik

Konuşmasında ABD’yi ‘terörist devlet’ olarak niteleyen Chavez, Washington’ın BM Genel Kurulu’nun kararlarına saygı göstermediğini, dolayısıyla örgütün bu ülkeyi terk etmesini istedi. BM merkezine yeni yer olarak bazılarının Kudüs’ü önerdiğini hatırlatan Chavez, konuşmasının ortasında olağan olmayan bir şekilde alkış aldı. Dünya liderlerinden zirvede 5 dakika konuşması istendiği için, Chavez süresi dolmasına rağmen konuşmaya devam edince oturuma başkanlık yapan diplomat, Chavez’e zamanının dolduğunu belirten bir not iletti. Ancak Chavez notu yere atarak, “Eğer Bush açılışta 20 dakika konuşabildiyse ben de konuşurum.” dedi ve 20 dakika süreyle konuştu. Chavez, konuşmasının sonunda en çok alkış alan lider oldu.

Haberturk
Alıntı ile Cevapla
horcan kullanıcısına teşekkür edenler
usguyinim (24-09-2021)
  #7  
Eski 21-03-2006, 20:05
horcan horcan bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 50/46
0 Mesaj ına 545 Kere teşekkür edildi
Tanımlı ama..

Ama o da dayanamayacak acı ama öyle olacak..Amerikayı karşısına alan Bush a -sen eşeksin ,dünya senin savaşlarına karşı- diye seslenen bu adam düşürülecek..Allende gibi
Yazık olacak...
Alıntı ile Cevapla
  #8  
Eski 21-03-2006, 20:10
horcan horcan bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 50/46
0 Mesaj ına 545 Kere teşekkür edildi
Tanımlı Emin Çölaşan

Bu nasıl bayramdır?


DÜN gazeteye geldiğimde, yazacağım konuyu biliyordum. Bugün Nevruz bayramı. Dünyanın pek çok ülkesinde baharın gelmesini müjdeleyen, çiçeklerle, ateşler yakılarak kutlanan bir bayram. Gelin görün ki, sadece Türkiye’de bir terör örgütünün kan akıtmak için kullandığı bahaneye dönüşmüş.

O gün sokaklara döküleceksin, küçük çocukları ve kadınları ön saflara toplayacaksın, güvenlik güçleriyle çatışacaksın. Üstelik Abdullah Öcalan posterleri açacaksın, meydanları PKK renkleriyle donatacaksın, terör örgütüne övgüler yağdıran pankartlar açıp askere, polise saldıracaksın! Onlar karşılık verince "Vay insan hakları, fikir ve ifade özgürlüğü, demokrasi, PKK terör örgütü değildir" gibi kavramları piyasaya sürüp AB’nin şemsiyesi altına kaçacaksın!

Dünyanın neresinde böyle bir bayram kutlaması var?

Yaklaşık 20 yıldan beri her nevruz bayramında kanlı görüntüler yaşıyoruz. İnşallah bugün, geçmişte olanları yaşamayız.

VE GENELKURMAY

Nevruz bölümünü daha uzun yazacaktım. Daha somut örnekler verecektim. Ancak bizim meslekte güncellik çok önemli. Dün öğle saatlerinde Genelkurmay açıklaması ortalığa bomba gibi düşünce, yazı konusu ister istemez değişti.

Bu açıklama hükümet açısından yenilir yutulur bir lokma değil. Van Savcısı tarafından Orgeneral Büyükanıt ve dolayısıyla TSK üzerinde oynanmak istenen oyuna son nokta konuldu. Hem de en ağır ifadelerle:

"Bir Cumhuriyet Savcısı’nın bu derece hukuk bilgisinden yoksun veya tecrübesiz olamayacağı, bu bariz hataları yapması için belli bir görüşün temsilcilerinin kamuoyuna da yansımış etki ve telkinleri altında kalmış olabileceği..."

Kimdir o "belli görüşün temsilcileri" olarak tanımlananlar?

Ya Kürtçüler ve PKK yandaşları, ya da Fethullahçılar.

Pazar günkü Zaman gazetesinde Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök’le ilgili bir yorum vardı. Zaman kimin gazetesi? Fethullah Gülen’in. "Birinci Sınıf Genelkurmay Başkanı" başlıklı yorumda aynen şu ifadeler yer alıyordu:

"Özkök Paşa, Genelkurmay Başkanlığı döneminde sergilediği tavır ve davranışlarla birinci sınıf Genelkurmay Başkanı sıfatını fazlasıyla hak etti... Genelkurmay Başkanlığı sıfatının yanına ’bilge kişi’ özelliğini de ekleyerek (TSK mensuplarına) ’önyargılarınızdan kurtulun ve şartlanma zincirinizi kırın’ diyor. Genç subaylara tavsiyesine bakın: ’İleri sürülen bir fikre karşı önyargı ile hareket etmeyin. Çok aykırı fikirlerle karşılaşabilirsiniz. Bunlara ’vatan haini’ gibi çok iddialı bir önyargı ile yaklaşırsanız, fikirlerden istifade marjını daha başlangıçta sıfırlamış olursunuz.’

Bu sözleri Genelkurmay Başkanının ağzından duymak ne güzel.

Umarız Özkök’ün arkasından gelenler de ’Birinci sınıf Genelkurmay Başkanı’ çıtasını aşağı düşürmez, daha da yukarı çıkarır."

* * *

Fethullah Gülen’in gazetesi niçin Özkök’e bu övgüleri düzüyordu? Yoksa bir gün öncesinden, dünkü Genelkurmay açıklaması konusunda kulaklarına kar suyu mu kaçmıştı? Bir haber mi almışlardı?

Ama dünkü açıklama, bunların sevincini kursaklarında bıraktı!

Şimdi aynı konuyu bir kez daha irdeleyelim. O meşhur iddianameyi hazırlayan Van Savcısı’nın Fethullahçı olduğu basında sık sık yer almıştı. Kendisi ayrıca Kürtçü olmakla da suçlanmıştı.

Genelkurmay hangisi olduğunu belirtmiyor, ancak ikisinden birini ya da her ikisini kastettiği açık. Dahası var. Açıklamada başka ağır ifadeler de yer alıyor:

"Mesnetsiz, hukuki dayanaktan yoksun ve maksatlı bir belge (yani söz konusu iddianame) hem kamu vicdanını, hem de Türk Silahlı Kuvvetleri’ni ciddi şekilde rahatsız etmiştir."

"Bu haksız suçlamalar karşısında öncelikle anayasal sorumluluğu olanların (hükümetin) tavır almaları ve (iddianamenin) arkasındaki çarpık zihniyetin temsilcilerini makam, statü ve konumları ne olursa olsun kamuoyuna açıklamaları ve haklarında işlem yapmaları gerekmektedir. TSK, kendisine karşı düzenlenen bu girişimlerin tümüyle farkındadır."

Görüyorsunuz, ifadeler son derece çarpıcı ve ağır.

Van’da Rektör Yücel Aşkın olayı sonrasında, ikinci bir oyun daha oynamaya kalkıştılar. Hiç hoşlanmadıkları Orgeneral Büyükanıt’ın önümüzdeki 30 Ağustos’ta Genelkurmay Başkanı olmasının yolunu kesmeye kalkıştılar.

Silah ters tepti.

İsmi her iki olaya da karışan Ferhat Sarıkaya isimli Van savcısı bu saatten sonra o görevde kalamaz.

Sadece görevde değil, meslekte de kalamaz.

Ama akıllarda bir soru kalır!

"Varsayalım savcı gitti. İyi de ya ötekiler?.. Ülkemizi dört bir yandan başta eğitim olmak üzere bütün kurumlarıyla kuşatan Fethullahçı takımı ne olacak? O konuda ne yapılacak?"

Emin ÇÖLAŞAN
Alıntı ile Cevapla
  #9  
Eski 18-04-2006, 10:11
account account bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Mar 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 144/5159
85 Mesaj ına 596 Kere teşekkür edildi
Tanımlı

Newsweek`e göre kasımda seçim var



ABD'de yayımlanan Newsweek dergisi, Türkiye'de kasım ayında seçim olabileceğini öne sürdü. Dergi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve AKP'yi 'demode Türk milliyetçiliğine' yönelmekle suçladı.

Newsweek, Türkiye'deki son gelişmeleri 'Geriye kayarken' başlığıyla değerlendirdi.

Gazeteci Sami Kohen'in de katkıda bulunduğu Owen Matthews imzalı makalede Ankara'da 'çirkin milliyetçi' bir ruh halinin var olduğu, bunun da reformların durma noktasına getirdiği yorumu yapıldı.

Başbakan Erdoğan'ın Güneydoğu'daki son gelişmelerle ilgili olarak yaptığı açıklamalara dikkat çeken dergi, Türkiye'de seçimlerin ufukta olduğuna dikkat çekti.

Dergi, Erdoğan ve AKP geleneksel Türk milliyetçiliğine doğru bir dönüş yaptı diyerek, başbakanın geçtiğimiz yılın ağustos ayında Diyarbakır'da yaptığı konuşmayla, geçtiğimiz ay yaşanan şiddet olaylarının ardından sakın devletin gücünü sınamaya kalkışmayın sözlerinin çeliştiğini savundu.

Dergi, bu değişimi Türkiye'de seçimlerin yaklaşmakta olduğuna bağladı.

Türkiye'de kasım ayında sandık başına gidilebileceğini yazan dergi, askerin siyaset üzerindeki etkisini azaltan, Kürt azınlığa kültürel haklar sağlayan ve yargı sisteminde değişime yol açan Erdoğan, giderek yerinden etmeye söz verdiği eski tüfeklere benzemeye başladı ifadesini kullandı.

AB'deki Türkiye karşıtlığı

Yazıda, AB'deki Türkiye üyeliği karşıtı rüzgarlara da işaret edilirken, Brüksel'de soğuk bir havayla karşılaşan Erdoğan'ın tüm enerjisiyle Türkiye'nin İslam dünyasıyla olan bağlarını güçlendirmeye odaklandığı belirtildi.

Yazıda son anketlerde Türkiye'de 17 ile 19 yaş arasındaki gençlerin yüzde 20'sinin MHP'ye oy vermeye hazırlandığına dikkat çekildi. Dergi, bunu gören Erdoğan, parti yöneticilerine oyları geri almak için milliyetçiliğe oynayın talimatı verdi.

Dergi, ancak bunun Ankara'nın AB hedefi ve Türkiye'nin dünyadaki yeri açısından dramatik etkileri olabilir yorumunu yaptı.

Newsweek, Erdoğan tehlikeli bir oyun oynuyor. Belki liberal ekonominin gereksinimleri, ilerici politikalar ve eski milliyetçilik arasında bir denge kurabilir. Ancak hem yurt içinde hem de Avrupa'da onun başarısızlığa uğradığını görmek isteyen çok düşman var yorumunu yaptı.



MİLLİYET
__________________
Buyuk ve onemli kararlar kisiseldir.
Alıntı ile Cevapla
  #10  
Eski 18-08-2007, 21:50
Ramo - ait Avatar
Ramo Ramo bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 603/2786
438 Mesaj ına 2346 Kere teşekkür edildi
Tanımlı


Minicik yorum:Bugünü görmüş,kahrından rakıyı fazla kaçırmış.Özür Atam.
Alıntı ile Cevapla
Ramo kullanıcısına teşekkür edenler
jordanhu18 (24-09-2021)
Cevapla


Konuyu Toplam 1 üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Konu Seçenekleri Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş arama yap
Modları Göster

Yetkileriniz
Yeni konu açabilirsinizdeğil
Yanıt gönderebilirsiniz değil
Eklenti gönderebilirsiniz değil
Mesaj düzenleyebilirsiniz değil

Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodları Kapalı
Gitmek istediğiniz klasörü seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 18:17 .


Telif Hakları vBulletin v3.5.4 © 2000-2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.
Tercüme ve Tasarım : Arka & Bahce