Strict Standards: Declaration of vB_Database_MySQLi::db_connect() should be compatible with vB_Database::db_connect($servername, $port, $username, $password, $usepconnect) in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 1095

Strict Standards: Declaration of vB_Database_MySQLi::select_db_wrapper() should be compatible with vB_Database::select_db_wrapper($database = '', $link = NULL) in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 1095

Deprecated: Non-static method vB_Shutdown::init() should not be called statically, assuming $this from incompatible context in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 2294
10 Kasim... - Sayfa 2 - Arka BahÇe Forumu
Arka BahÇe Forumu  

Geri Dön   Arka BahÇe Forumu > Nadas Alanı > Dünya Hali
Kullanıcı ismi
Şifreniz
Kayıt ol SSS Üye Listesi Takvim Arama Bugünkü Mesajlar Bütün Forumları okunmuş kabul et


Konu Bilgileri
Konu Başlığı
10 Kasim...
Konudaki Cevap Sayısı
17
Şuan Bu Konuyu Görüntüleyenler
 
Görüntülenme Sayısı
14870

Cevapla
 
Konu Seçenekleri Bu Konuda Ara Modları Göster
  #11  
Eski 01-11-2009, 11:48
Master - ait Avatar
Master Master bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Bulunduğu Yer: Kalamış
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 6.503/2290
5427 Mesaj ına 23006 Kere teşekkür edildi
Arrow Mekanın da Rahat uyu Esrlerinde seni Kutluyoruz....

Atatürk’e hakaret



İSTANBUL Valiliği’nin düzenlediği Cumhuriyet Bayramı Resepsiyonu’nda “Pastadan Atatürk çıkarma” olayını izlerken şunları düşündüm:

Sanki ülkede devrim olmuş...

Sanki “eski lider”i, karikatürize etmek için özel bir gece tertiplenmiş...

Sanki yuhalatmak amacıyla pastadan komik bir figür olarak Atatürk’e hiç benzemeyen bir Atatürk maketi çıkarılmış...

Sanki komedi unsurunu pekiştirmek için Atatürk’e şapka selamı verdirilmiş.

Eğer “Atatürk hakkında işlenen suçlar hakkında kanun”, bu olayda devreye girmeyecekse, ne zaman girecek? Ahmet HAKAN
__________________
''Gelişmekte olan bir ülke enflasyonu düşürebilir.. Yolsuzlukları azaltabilir.. Bütçelerde kısıntıya gidebilir.. Özelleştirme yapabilir..Ama yine de zenginleşemeyebilir! Çünkü bilgi değil,yalnızca mal üretiyordur." Juan Enriquez
Alıntı ile Cevapla
Master kullanıcısına teşekkür edenler
account (02-11-2009), buena vista (02-11-2009), dentist (01-11-2009), meraklı (02-11-2009), neron (01-11-2009), Ramo (04-11-2009), su (02-11-2009)
  #12  
Eski 09-11-2009, 10:36
account account bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Mar 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 144/5159
85 Mesaj ına 596 Kere teşekkür edildi
Tanımlı Bilim ve Akıl

Manevi Mirasım Bilim ve Akıldır

” Ben, manevi miras olarak hiçbir ayet, hiçbir dogma, hiçbir kalıplaşmış kural bırakmıyorum.Benim manevi mirasım bilim ve akıldır…

Zaman süratle ilerliyor, milletlerim, toplumların, kişilerin mutluluk ve mutsuzluk anlayışları bile değişiyor.Böyle bir dünyada, asla değişmeyecek hükümler getirdiğini iddia etmek, aklın ve ilmin gelişimini inkar etmek olur…

Benim Türk milleti için yapmak istediklerim ve başarmaya çalıştıklarım ortadadır.Benden sonra beni benimsemek isteyenler, bu temel eksen üzerinde akıl ve ilmin rehberliğini kabul ederlerse, manevi mirasçılarım olurlar.”

Mustafa Kemal ATATÜRK
__________________
Buyuk ve onemli kararlar kisiseldir.
Alıntı ile Cevapla
account kullanıcısına teşekkür edenler
ar_de_ (12-11-2009), buena vista (10-11-2009), chem73 (09-11-2009), coser (10-11-2009), Master (09-11-2009), meraklı (10-11-2009), neron (10-11-2009)
  #13  
Eski 10-11-2009, 08:36
dentist - ait Avatar
dentist dentist bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 1.058/2200
469 Mesaj ına 3880 Kere teşekkür edildi
Tanımlı Bu kadar güzel anlatılır ancak...

Muhteşem Türk


Televizyonla pek tanışmamıştı.

Bilgisayar görmemişti.

Cep telefonu kullanmamıştı, internet nedir bilmezdi.

Asma köprülerden geçmemiş, plazalara ve gökdelenlere girmemiş, 50 binlik 100 binlik stadlarda hiç maç seyretmemişti.

Ama muasır medeniyet’i hedef seçecek kadar ileri görüşlüydü Atatürk...

O’nu, Orhan Seyfi Orhon şöyle yolcu etmişti:

Gidiyor, rastgelemez bir daha tarih eşine,

Gidiyor, on yedi milyon kişi takmış peşine.

Gidiyor, sonsuz olan kudreti sığmaz akla,

Gidiyor, göğsünü çepçevre saran bayrakla.

***

Fotoğraflarına bakar mısınız? Şimdiye kadar dünyada O’ndan şık bir erkek gördünüz mü?

Atatürk, bugünkü Fransız Cumhurbaşkanları’ndan daha centilmen, İtalya Cumhurbaşkanları’ndan daha modern, ABD Başkanları’ndan çok daha zarif.

Kafası, Kopenhag Kriterleri’nden daha önde, Paris Şartı’ndan, Helsinki Mukavelesi’nden daha taze... Dünyada hâlâ yaşayan tek lider o.

Beşeriyetin gördüğü göreceği en büyük adam.

Muhteşem Türk.

***

Ne mutlu bize ki, biz de Türk’üz.

Ve O’nunla vatandaşız.

“Gidiyor” adlı şiir, bakın O’nu son iki mısrada ne güzel anlatmış:

Büyüyor gökten inip toprağa yaklaştıkça,

Büyüyor, gitgide gözlerden uzaklaştıkça.

Rauf TAMER
__________________
“Çalışmadan, öğrenmeden,yorulmadan rahat yaşama yollarını alışkanlık haline getiren milletler önce onurlarını sonra hürriyetlerini daha sonra da geleceklerini kaybetmeye mahkumdurlar.”
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
Alıntı ile Cevapla
dentist kullanıcısına teşekkür edenler
account (10-11-2009), ar_de_ (12-11-2009), buena vista (10-11-2009), chem73 (10-11-2009), coser (11-11-2009), LAZIO (10-11-2009), Master (10-11-2009), meraklı (10-11-2009), neron (11-11-2009)
  #14  
Eski 10-11-2012, 10:41
buena vista buena vista bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 895/3266
652 Mesaj ına 4322 Kere teşekkür edildi
Tanımlı Atatürk'ü sevgi, saygı ve özlemle anıyoruz..

BEKİR COŞKUN


Alın Bayraklarınızı, Hadi Çocuklar...

Düşmeli yola...

Bir ihaneti anlatmaya giriyoruz bugün...

Dillerimizde şarkılarımız olacak...

Ellerimizde küçük bayraklar...

*

Hadi çocuklar..

Dertliyiz...

İçimizde bir hüzün...

Bir cennet ülkenin aydınlık yüzlü, başı dik, gururlu, şen ve mutlu bireyleri olmak yerine... İlkelliğin ve çağdışılığın bataklığına yuvarlanmış bir talihsiz yurdun üzgün insanları olarak...

Başımızı Afyon mermerinden sabır taşlarına vurmaya gidiyoruz...

*

Hadi çocuklar...

En büyük esarettir korku...

Nereye gitseniz, hücreniz sizinledir...

Her adım attığınızda, zinciriniz sizinle gelir...

Karanlığın içinde kalırsınız...

Açamazsanız eğer, en zifiri zindan gözlerinizdir...

*

Küçük bayraklarınızı alın...

Ve koca yüreklerinizi...

Şarkılarımız vardı bizim:

“Güneş ufuktan şimdi doğar...”

Güneş gibi olmalı bugün...

*

Hadi çocuklar...

Mesele siyasi değildir...

Bunun bir istila, bir yok ediş, bir bitirme, bir silme, bir tüketme, bir yıkma olduğunu hâlâ bilmeyen mi var?..

Yoksa ne istersin kitabımdaki fotoğrafından, Mustafa Kemal’in?..

Ya da niçin ona giden kır çiçeklerini bile vurdular?..

*

Hadi çocuklar...

Çiçek çiçek açın bulvarda...

Papatyaları, karanfilleri, menekşelerisiniz bu toprağın...

Renk renk...

Bizler; ezik, yoksul, geri kalmış bir ülkenin bireyleri olmak istemiyoruz sadece... Çocuklarımız aydınlık ufuklar yerine, karanlığa yürüsünler istemeyiz...

Yine günlerden; aydınlık hayallerimizi geri isteme günüdür...

İstemezsen...

Mustafa Kemal asıl o zaman ölür.

*

Yüzümüz ışığa dönük...

Şaşırmadan yürümeliyiz ışığa doğru...

Onun için karanlığın hedefinde ışığımızı söndürmek var...

Sönmesin...

Haydi çocuklar...

Bayraklarınızı alın gelin...


10 Kasım 2012 - Cumhuriyet
Alıntı ile Cevapla
buena vista kullanıcısına teşekkür edenler
detan (10-11-2012), Master (10-11-2012), neron (11-11-2012), Ramo (10-11-2012)
  #15  
Eski 10-11-2012, 11:26
Master - ait Avatar
Master Master bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Bulunduğu Yer: Kalamış
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 6.503/2290
5427 Mesaj ına 23006 Kere teşekkür edildi
Exclamation Büyüyor, gitgide gözlerden uzaklaştıkça.

Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, 74 yıl önce hayata gözlerini yumduğu Dolmabahçe Sarayı'ndaki odasında düzenlenen törenle anıldı. Ancak bu yıl bir ilk yaşandı. Dolmabahçe'de saygı nöbetini ilk kez polis memurları tuttu.

Harem Bölümü 71 numaralı odasında düzenlenen anma töreni, TBMM Meclis İdare Amiri Mustafa Kabakcı, Türk Silahlı Kuvvetleri adına albay Haluk Vergül, İstanbulVali Yardımcısı Ahmet Deniz ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı İbrahim Kapaklıkaya'nın buketlerini Atatürk'ün ebediyete intikal ettiği yatağın üzerine bırakılmasıyla başladı.

Minik Bakış Yardımcısı : törendi.... Kurucu ve Büyük Devrimci anıldı..

http://videonuz.ensonhaber.com/izle/...irilsin-eylemi İzmit'te 10 Kasım kaldırılsın eylemi
__________________
''Gelişmekte olan bir ülke enflasyonu düşürebilir.. Yolsuzlukları azaltabilir.. Bütçelerde kısıntıya gidebilir.. Özelleştirme yapabilir..Ama yine de zenginleşemeyebilir! Çünkü bilgi değil,yalnızca mal üretiyordur." Juan Enriquez

Konu Master tarafından (10-11-2012 Saat 16:20 ) de değiştirilmiştir..
Alıntı ile Cevapla
Master kullanıcısına teşekkür edenler
account (12-11-2012), buena vista (11-11-2012), dentist (10-11-2012), neron (11-11-2012), Ramo (10-11-2012)
  #16  
Eski 14-11-2012, 16:36
detan detan bağlı değil
Büyük abi
 
Üyelik Tarihi: May 2012
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 19.166/25772
15158 Mesaj ına 36275 Kere teşekkür edildi
Tanımlı Yeni Şafak'tan Murat Menteş'in ses getiren yazısı

Rahmetli Atatürk

Beni övme sözlerini bırakınız, gelecek için neler yapacağız onları söyleyiniz.

[MUSTAFA KEMAL ATATÜRK]


Başlıktaki ifadeyi ilk duyduğumda, 35 yaşındaydım. Polisiye roman uzmanı Erol Üyepazarcı telaffuz etmişti: "Rahmetli Atatürk…"

[Siz duymuş muydunuz?]

35 sene boyunca her gün Atatürk adını işittim, söyledim.

Fakat bir kere bile "Rahmetli" sıfatıyla anılmamıştı.

Neden?

Bunun iki cevabı var:

1- Çünkü o bir tanrı. Ölmez, ölemez. Kalbimizde yaşıyor. Ne demek "rahmetli?!"

2- Çünkü o bir şeytan. Türkiye'yi ilahi, mukaddes, İslami kimliğinden kopardı. Ona rahmet dilenmez.

İNSAN FAKTÖRÜ

Acaba, Atatürk bir ilah veya deccal mi?

Onun insani, normal yönlerini göstermeye yönelik çabalar hep akamete uğratıldı.

Misal: Can Dündar'ın Mustafa filmine burun kıvrıldı.

Murat Belge, Atatürk'ü "ulusal put" olmaktan çıkarıp "ulusal kahraman" olarak konumlamayı önerdi. [7 Eylül, Taraf.]

Kimse oralı olmadı.

Esra Elmas'ın Sevgili Atatürkçüğüm adlı kitabı [HayyKitap] takdir edilmedi.

Niyazi Ahmet Banoğlu'nun Nükte, Yergi ve Fıkralarıyla Atatürk adlı eserindeki anekdotlar [Aksoy Yay.] hatırlanmadı.

Gürbüz D. Tüfekçi'nin, Atatürk'ün Okuduğu Kitaplar [İş Bankası Yay.] adlı çalışması umursanmadı.

Attilâ İlhan'ın bir roman kahramanı olarak sunduğu Gazi Paşa, yorumlanmadı…

ATATÜRK'Ü SEVİYOR MUYUM?

Mustafa Kemal, bir Osmanlı subayıydı.

Askerdi.

Fizikçi, bestekar, filozof, mimar, yazar, matematikçi veya hukukçu değildi.

Ordunun başına geçti, yurdun bir kısmını kurtardı ve devlet başkanı oldu.

Askerlik de politikacılık da hukuki, ahlaki ve entelektüel bakımdan çok risklidir.

En ufak bir hatanız masum insanlara zarar verir.

Bu nedenle, askerler ve siyasetçiler meşruiyet ve prestij kazanabilmek için çok fazla övgüye ihtiyaç duyarlar.

***

Yani Atatürk kötü bir asker, kötü bir siyasetçi miydi?

Kesinlikle hayır.

Peki ya ben?

Atatürk'ü seviyor muyum?

"Başıma bir iş gelmeyecekse..." neden olmasın?

Şaka bir yana, tabii ki seviyorum.

Bizi en zor günlerimizde çekip çevirdi.

Tamam müzikle, dille, kıyafetle, demokratikleşmeyle ilgili yanlış politikalar uyguladı.

Bunların da hemen hepsi sonradan düzeltildi.

Bu konularla ilgili hâlâ çözülmemiş sorunlar varsa, bizim sorumluluğumuzdadır.

İktidar süresi 15 yıldı. Az bir zaman sayılmaz. Fakat fazla da değil.

TAPINMA VE LANETLEME ARASINDA

Bir kerecik de şöyle düşünelim:

Mustafa Kemal yetim büyüdü.

Yatılı okudu.

Kız kardeşi üvey, kızları manevi evlat.

Hayatında pek az kadın var.

Çevresinde ya rakipler ya da sınır tanımayan yardakçılar oldu hep.

Gerçekte yapayalnızdı.

Bence hâlâ yalnız.

Kemalizm, Atatürkçülük ve şeytanlaştırma yüzünden.

Adamı biraz rahat bırakalım.

Öleli, 74 yıl olmuş. Oysa sadece 57 yıl yaşamıştı.

Belki 10-20 yıl daha ömür sürseydi, bambaşka işler yapacaktı.

Daha fazla günahını almayalım.

Ben, "Rahmetli Atatürk" diyorum.

Siz "Toprağı bol olsun, nur içinde yatsın, Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun, Allah taksiratını affetsin…" veya başka bir duayla anabilirsiniz.

Bu toprağın çocuğuydu.

Hayırlı evlatlarından biriydi.

***

İçki içmiş.

N'apalım?

Zannetmiyorum ki Mustafa Kemal rakıyı zevk için içmiş olsun.

Unutmak istiyordu.

Gözümün önünde binlerce genç ölse, ben de içerdim.

ULU ÖNDER'E İNSAN MUAMELESİ

Son 6 yılda, Atatürk konulu çok sayıda şiir yazdım.

Yaşım 40'a geldi, hâlâ Atatürk'e şiir yazıyorum.

Çünkü çocuklarıma Türkçe, hayat bilgisi, sosyal bilgiler derslerinde sürekli Atatürk şiiri ödevleri veriliyor.

Oturup birlikte Atatürk'ün hoşuna gidebilecek dizeler buluyoruz.

Matrak, fakat biraz saçma bir iş.

***

Cemal Süreya'nın mısraını, hafiften değiştirerek, şaka yollu söylerim bazen: "Atatürk'ü mü çok seviyorsun, beni mi?"

Küçük oğluma bunu sorduğumda "Atatürk'ü!" dedi.

Kıskandım.

Sonra, oğlum boynuma sarıldı.

Tatlıya bağladık.

Diyeceğim, eğer Atatürk'ün putlaştırılmasından rahatsızsak, ona deccal değil, insan muamelesi yaparak durumu düzeltebiliriz.

Vefat yıldönümünde, rahmetlinin ruhuna bir Fatiha okuruz.

Ben bugün denedim.

İyi oldu.

50 liralık banknotun üzerindeki Mustafa Bey bana memnuniyetle gülümsedi.
Alıntı ile Cevapla
detan kullanıcısına teşekkür edenler
account (15-11-2012), Master (15-11-2012), neron (16-11-2012), Ramo (15-11-2012)
  #17  
Eski 09-11-2013, 23:19
detan detan bağlı değil
Büyük abi
 
Üyelik Tarihi: May 2012
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 19.166/25772
15158 Mesaj ına 36275 Kere teşekkür edildi
Tanımlı

Ölümünün 75. yılında ATATÜRK'ü rahmet ve minnetle anıyoruz.




Alıntı ile Cevapla
detan kullanıcısına teşekkür edenler
account (11-11-2013), janus (11-11-2013), Master (10-11-2013)
  #18  
Eski 10-11-2013, 20:43
Master - ait Avatar
Master Master bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Bulunduğu Yer: Kalamış
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 6.503/2290
5427 Mesaj ına 23006 Kere teşekkür edildi
Arrow Ali Nasuh Mahruki

"Ey büyük ATA'm,

Aramızdan ayrılışının 75. yılında, sana bu mektubu içim burkularak ve utanarak yazıyorum. Yanlış anlama, ben seni utandıracak bir şey hayatım boyunca yapmadım ve hiçbir zaman da yapmayacağım ama yine de en büyük eserini, birinci vazifemiz olarak bizden istediğin gibi de koruyamadım. Utancım yaptığım bir şeyden değil yapamadığım bize verdiğin birinci ve en büyük görevden. Gençliğe Hitabeyi kendimi bildim bileli büyük bir gurur, coşku ve aşkla okurum, hissederim, yaşarım ama utana - sıkıla söylüyorum ki, gereğini yapamadım, henüz hiçbirimiz yapamadık...

Çok üzülerek sana söylemek zorundayım ki, bu acıklı günlerin asıl sorumlusu, Milletin bağımsızlığı ihlal edilirse bunun vebali Subaylara ait olacaktır dediğin gibi, silah arkadaşların Subaylardır. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Subayları, hepsi asil, yiğit, fedakar, bilgili, kültürlü, adam gibi adam insanlar. Sahte kanıtlarla ve iftiralarla hapislere atılmalarına rağmen boyun eğmez, dimdik duruşlarına, Türk Subayına yaraşır kibarlıklarına ve beyefendiliklerine, askerliklerine bir sözüm yok. Ama içlerinde bir tane lider de yok.


Türk Silahlı Kuvvetleri, Subaylara kahramanlığı, askerliği, emir komutayı, ölüme gülerek gitmeyi her şeyi çok iyi öğretmiş ama liderliği ne yazık ki öğretememiş. Koskoca Türk Silahlı Kuvvetleri'nde sana layık olabilecek lider vasıflı bir tek Subay bile yokmuş. Düşman, senin de uyardığın gibi, Cumhuriyeti bozmak, kazanımlarını elimizden almak ve bağımsızlığımızı ele geçirmek için, ilk önce Subaylarımızı hor görmüş ve aşağılamış, alçakça saldırılarına onların üzerinden başlamıştı.

Türk Silahlı Kuvvetleri'ni pasifize etmek ve onun yenilmez koruyucu kalkanının yokluğunda, Türkiye'mizi bölmek, dincileştirmek ve sömürgeleştirmek olan şeytani amaçlarına ulaşmak için, türlü türlü sahte kanıtlarla, gizli tanıklarla, iftiralarla, bütün dünyanın gözü önünde, bir çoğu 60 - 70 küsur yaşında olan, dünyanın en kaliteli, en yiğit, en fedakar insanları Türk Subaylarına, teröristmiş gibi gösterip ağır hapis cezaları vererek küçük düşürmekte ve aşağılamaktadırlar. Memlekete kelle koltukta onyıllarca hizmet etmiş kahraman Türk Subayı, kendi Vatanında, yıllardır düşman hukukuna maruz bırakılmasına rağmen, dışarıdaki silah arkadaşları tarihsel sorumluluklarını yerine getiremediler ve en büyük eserinin yıpratılmasını seyretmekten başka bir şey de yapamadılar.

Sen ki, Beni olağanüstü bir kişi olarak yorumlamayınız. Doğuşumdaki tek olağanüstülük Türk olarak dünyaya gelmemdir. Türklük, benim en derin güven kaynağım, en engin övünç dayanağımdır, dediğin halde ve Ne Mutlu Türküm Diyene sözüyle bizleri birleştirdiğin halde, ülkede bugün yaşanan bu zulüm, Türklüklerinden utananlar ve Türk düşmanı vatansızlar tarafından yaşatılıyor hepimize. 1933'ten beri içimiz titreyerek, gözlerimiz dolarak gururla söylediğimiz, Türklüğümüzü haykırdığımız Andımız'ın da, Cumhuriyet'in 90. yılına günler kala yasaklandığını da söylemek zorundayım ne yazık ki. Senin en güzel sözlerinden; Ne Mutlu Türküm Diyene sözünü de, fırsatını buldukça kaldırıyorlar yazıldığı yerlerden ve silmeye çalışıyorlar asil Milletimizin hafızasından. Hep aynı Türk düşmanı zihniyet tarafından...

Ey büyük ATA'm, bunları söyleyerek seni üzmek istemezdim ama ne yazık ki ülkede bugün yaşanan durum bu. Yine de, her ne kadar Subaylar, onlara verdiğin vazifelerini yerine getirememiş olsalar da, Cumhuriyeti emanet ettiğin gençler, birinci vazifelerinin çok açık olarak farkındalarmış. 10 yıldır yaşadığımız bu Cumhuriyet düşmanı süreçte yaşananlar, gençlerin üzerinde herkesin tahmin ettiğinden daha büyük bir birikim yaratmış ve bir gün, bir yerde bu birikim patladı ve büyük bir kitle ayağa kalktı. Sen yine geleceği doğru okumuşsun ve en büyük eserini gençlere emanet ederek en doğrusunu yapmışsın.

Bugün artık Lise öğrencileri, Üniversite öğrencileri ayağa kalkmış durumdalar ve kendi gelecekleri için, Cumhuriyet'in kazanımları için mücadeleyi başlattılar ve inan bana, hepsi muhtaç oldukları kudretin damarlarında dolaştığının farkındalar. Zor zamanlar yaşadık, Cumhuriyet'in bir çok önemli kazanımı alt üst edildi, demokrasimiz ve hukukumuz, demokrasi ve hukuktan başka bir şeye dönüştürüldü. Büyük haksızlıklar, ihanetler, yolsuzluklar ve insan hakları ihlalleri yapıldı, yapılıyor ama sonunda Türk Genci, kendi geleceğini güçlü ve becerikli ellerine almaya karar verdi. Sen Milletini çok iyi tanıdığın için bilirsin, oraya zor gelir ama, bu Millet bir kere gayrık yeter dedi mi, düşmanın kaçma zamanı gelmiş demektir. Bundan sonrası çok daha kolay olacaktır. Yaşamdaki en büyük öğretilerini senden almış olan bir Türk genci olarak, sana bir daha ki mektubumda çok daha güzel haberler vereceğime emin olabilirsin.

Her geçen gün seni daha çok özlüyoruz ATA'm... Bizim için yaptığın her şey için sonsuz teşekkürlerimle…

Ali Nasuh Mahruki"
__________________
''Gelişmekte olan bir ülke enflasyonu düşürebilir.. Yolsuzlukları azaltabilir.. Bütçelerde kısıntıya gidebilir.. Özelleştirme yapabilir..Ama yine de zenginleşemeyebilir! Çünkü bilgi değil,yalnızca mal üretiyordur." Juan Enriquez
Alıntı ile Cevapla
Master kullanıcısına teşekkür edenler
account (11-11-2013), buena vista (11-11-2013), detan (10-11-2013), janus (11-11-2013), neron (11-11-2013)
Cevapla


Konuyu Toplam 1 üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Konu Seçenekleri Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş arama yap
Modları Göster

Yetkileriniz
Yeni konu açabilirsinizdeğil
Yanıt gönderebilirsiniz değil
Eklenti gönderebilirsiniz değil
Mesaj düzenleyebilirsiniz değil

Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodları Kapalı
Gitmek istediğiniz klasörü seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 10:45 .


Telif Hakları vBulletin v3.5.4 © 2000-2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.
Tercüme ve Tasarım : Arka & Bahce