#121
|
||||
|
||||
Acaba Kac numara FIRCA kullandi??
http://www.hurriyet.com.tr/yasam/4382337.asp?m=1&gid=69
Muhalefet lideri ve başbakanın resmini penisiyle yaptı Avustralyalı bir ressam, penisini fırça gibi kullanarak Avustralya Başbakanı John Howard’ın portresini yapınca ünlü oldu. Queensland’lı Tim Patch, başbakanın yanı sıra muhalefet liderini de penisiyle resmetti. Avustralya’da yayımlanan "Sidney Morning Herald" gazetesinin haberine göre Patch, Başbakan John Howard ve muhalefet lideri Kim Beazley’in resimlerini Perth’te düzenlenen Sexpo Fuarı’nda sergiledi. Patch, ailesi ve arkadaşlarının "yeni resim tekniği"ni öğrendiklerinde biraz şaşırdıklarını söyledi. Patch, "Babam pek fazla etkilenmedi. Sadece başını salladı ve ’hadi ya’ dedi" diye konuştu. Bir markette müşterilerin resimlerini yaparak para kazanan Tim Patch, "Bir kadın arkadaşıma penisimle resim yapabildiğimi söylediğimde çok etkilendi. Ben de dünyaya duyurmaya karar verdim" dedi. Daha sonra penisiyle yaptığı resimleri galerilere göndermeye başlayan Patch, "Sexpo’da sergileyene kadar kimse o resimleri nasıl yaptığımı sormadı. Şimdi ise bayılıyorlar" dedi.
__________________
YATIRIM, sonu yanliş giden SPEKÜLASYONDUR EGER, zamaninda spekülasyondan cikamazsaniz MECBUREN yatirimci olursunuz..George SOROS TEKNiGE iNANMA TEKNiKSiZ KALMA. Bikmisbroker |
#122
|
||||
|
||||
Sekreter dedigin..
__________________
YATIRIM, sonu yanliş giden SPEKÜLASYONDUR EGER, zamaninda spekülasyondan cikamazsaniz MECBUREN yatirimci olursunuz..George SOROS TEKNiGE iNANMA TEKNiKSiZ KALMA. Bikmisbroker |
#123
|
||||
|
||||
Bizim Borsamiz gibi her telden caliyor..
__________________
YATIRIM, sonu yanliş giden SPEKÜLASYONDUR EGER, zamaninda spekülasyondan cikamazsaniz MECBUREN yatirimci olursunuz..George SOROS TEKNiGE iNANMA TEKNiKSiZ KALMA. Bikmisbroker |
#124
|
||||
|
||||
Bir gün aslan ile boğa bara gitmisler bir iki tek attiktan sonra aslan
müsade istemis. Boğa bununla dalga geçmis: - Koskoca aslansin. Ormanlar kralisin. Saat daha sekiz. Hiç yakisir MI sana Kılıbıklık... Aslan kükremis : - Eee beni evde bir aslan bekliyor, seninki gibi bir inek değil...
__________________
''Gelişmekte olan bir ülke enflasyonu düşürebilir.. Yolsuzlukları azaltabilir.. Bütçelerde kısıntıya gidebilir.. Özelleştirme yapabilir..Ama yine de zenginleşemeyebilir! Çünkü bilgi değil,yalnızca mal üretiyordur." Juan Enriquez |
Master kullanıcısına teşekkür edenler | ||
#125
|
||||
|
||||
Olaya gülemeli mi, at için ağlamalı mı?
http://www.milliyet.com.tr/2006/05/16/son/sontur04.asp
Makine mühendisi ata tecavüz ederken yakalandı Ersin ERCAN/ BOLU, (DHA) BOLU’nun doğa harikası Abant’ta tatil yapan makine mühendisi 34 yaşındaki H.F.Y.T., binmek için kiraladığı bir ata ormanlık alanda tecavüz ederken yakalandı. Jandarmanın gözaltına aldığı H.F.Y.T., savcılıkta ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı. Makine mühendisi H.F.Y.T. geçen hafta tatil için Abant’a geldi. Geçen perşembe günü H.F.Y.T., tatilcilere at kitalayan D.Y.’den kiraladığı at ile gezintiye çıktı. At sahibi D.Y., 15 gün önce de kendisinden aynı atı kiralayan müşterisinden şüphelenerek arkadaşlarıyla takibe başladı. H.F.Y.T., Abant’ın üst tarafında kalan Örencik Yaylası’nın bulunduğu ormanlık alana götürdüğü ata tecavüz ederken, D.Y. ve arkadaşları tarafından suçüstü yakalandı. Köylülerin haber vermesi üzerine gelen jandarma, H.F.Y.T.’yi gözaltına aldı. ‘Hayvana cinsel istismar’ suçundan Mudurnu Cumhuriyet Savcılığı’na sevk edilen H.F.Y.T. ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı. Zanlının hakkında dava açılıp açılmamasına daha sonra karar verilecek. Abant’ta tatilcilere at kiralayarak geçimini sağlayan D.Y, jandarmaya verdiği ifadesinde, aynı kişinin 2 hafta önce de atını kiraladığını anlatırken, “Müşterinin hareketlerinden şüphelendim. Bunun üzerine arkadaşlarla birlikte takip etmeye başladık. At ile birlikte ormanlık alana doğru gitti. Orada suçüstü yakaladık'' dedi. |
#126
|
||||
|
||||
Teeee bessüm edecek durum kaldı mı ki dedim.. baktım, varmış!.
__________________
eNiyi sistem, uygulayabildiğindir.. |
serdarkus kullanıcısına teşekkür edenler | ||
horcan (20-05-2006) |
#127
|
|||
|
|||
hohoh
Mafya babası haraçlarını toplaması için yeni bir tetikçi buldu. seçtigi
adam sağır ve dilsizdi. Çünkü baba, bu tetikçi yakalanırsa polise fazla bir şey anlatması mümkün olamaz, diye düşünüyordu. Baba, bir gün ödemelerin geciktiğini fark etti ve tetikçiyi odasına çağırdı, bir de işaret dilini bilen tercüman buldular. Tercüman işaretle sordu: - "Para nerede?" Sağır dilsiz işaretle yanıt verdi: - "Ne parası? Benim paradan maradan haberim yok. Neden bahsettiginizi anlamıyorum." Tercüman tercüme etti: - "Neden bahsettiğinizi anlamıyormuş. " Baba 38'liği koltuk altından çekip sağır dilsizin beyninedayadı: - "Şimdi sor bakalım, para nerede." Tercüman işaretle sordu: - "Para nerede?" Sağır -dilsiz kan ter içinde isaretle yanıt verdi: - "Şehir merkezindeki parkta, büyük heykelin olduğu kapıdan girince soldan 3. ağacınn kovuğunda yüz bin dolar var." - "Ne söyledi?" dedi Baba. Tercüman yanıtladı: - "Dedi ki, hala neden bahsettiğinizi anlamıyormuş, ayrıca o tetiği çekmek de biraz göt istermiş." |
horcan kullanıcısına teşekkür edenler | ||
#128
|
||||
|
||||
> >>Kizilderili çocuk babasina soruyor:
> >>>- Baba diger milletlerin ne güzel adları var, > Ali, Ay, Hans,Tom.... > >>>Hepsi kisa kisa isimler. Bizimkiler, sanki birer > öykü. Gece > >>>uluyan çakal, gün dogarken uçan kartal, bunlar ne > biçim adlar? > >>>- Bak yavrum, kizilderili adlari, gerçekten bir > öyküdür ve güzeldir. > >>>Örnegin, küçük kardesin Dolun Ay, ay dolunay > halinde iken, > >>>annen yanima geldi, birlikte olduk, o güzel çocuk > dogdu.. > >>>Erkek kardesin, Çakan Simsek;annenle bir gün > gezerken, saganak > >>>halinde yagan yagmurdan kurtulmak için girdigimiz > >>>magaranin agzinda, simsekler çakarken annenle > birlikte olduk ve o > >>>kahraman kardesin, Çakan simsek oldu. > >>>Ablan, Bahar Çiçegi; ilkbaharda annenle otlarin > arasinda > >>>kosarken,birlikte olduk ve o güzel çocuk, Bahar > Çiçegi oldu. > >>>Simdi anladin mi Yirtik Prezervatif? > >>
__________________
YATIRIM, sonu yanliş giden SPEKÜLASYONDUR EGER, zamaninda spekülasyondan cikamazsaniz MECBUREN yatirimci olursunuz..George SOROS TEKNiGE iNANMA TEKNiKSiZ KALMA. Bikmisbroker |
#129
|
||||
|
||||
Merkez Bankası Dövize Müdahele Ederse
|
nomeames kullanıcısına teşekkür edenler | ||
Süvari (26-05-2006) |
#130
|
||||
|
||||
Emailime gelen Guzel bir yazi..
>> Pişti
Üç hekim arkadaş Ankara'ya gitmek için gece 23.30 da Haydarpaşa garından kalkan Fatih ekspresine binmiştik. Arkadaşlıklarımızın eskiliği ve uzun süredir bir araya gelememenin etkisi ile kimsenin uykusu yoktu. Yemekli vagondaydık. Hayat hepimiz için farklı yönlere akmıştı. Öğrencilik yıllarında kaldığımız yerden muhabbete devam ediyor olabilmek hepimize mutluluk vermişti. Ortak noktalarımız azalmış olacak ki bir süre sonra muhabbet bitti. Daha İzmit'e bile varmamıştık. >> Arkadaşım bir deste oyun kağıdı çıkardı. Üç kişiydik ve dördüncü bulamazsak öğrencilik yıllarımızda gibi briç oynayamayacaktık. Şöyle çevreme bakındım. >> İki masa ötemde kitap okuyan iyi giyimli yaşlı beyefendiyi gözüme kestirip briç oyunu için dördüncü olup olamayacağını sordum. Önce çekindi ama sanırım o da yolculuktan sıkılmıştı. Israr edince sevinerek kabul etti. Eski briç oyuncularındandı. Deklarasyonda anlaşmada zorlansak da oyunculuğu iyiydi. >> Beyefendinin emekli yüksek hakimlerden olduğunu, İstanbul'da oturan oğlunu ziyaretten döndüğünü öğrendik. >> >> Arifiye'ye vardığımızda oyunda iki robber sonunda beraberlik vardı. Gecenin 01.30 u olmasına karşın kimsenin uykusu gelmemişti. Oyuna ara verdiğimizde emekli hakim olan beyefendiye hukuk konusunda sorular sormaya dahası hukuk sisteminin hekimlik ve uygulamaları konusunda giderek daha çok hekimlerin üzerine geldiğinden yakındık. Bizimki kesmeden yakınmalarımızı dinledi. >> Sonra elindeki kağıtları masaya bırakıp "Yüzümüz batıya döndü ama hukukumuzu batılılaştıramadık. Dahası hukuku ticarileştirmeye de başladık. Bütün bu sıkıntılar kaçınılmaz görünüyor" dedi. Hukuk anlayışının insanların vicdanındaki adalet beklentisi ile ortaya çıktığını, özgürlükler ile birlikte geliştiğini anlattı. >> - Her toplum kendi yapısına ve özgürlükleri kazanma biçimine göre hukuk sistemini oluşturur. Bizler bu noktada Batı toplumlarından farklıyız. >> - Sözünü ettiğiniz nasıl bir fark? Batının her türlü gerecini, kültürünü sahipleniyoruz da hukukuna mı yabancıyıyız yani? >> Başını sallayarak "aynen öyle" dedi, bizim emekli hakim. Sonra "Belki şöyle anlatabilirim" diyerek masadaki oyun kağıtlarını gösterdi. >> - Her ülkenin geleneksel kağıt oyunu farklıdır. Poker İngilizlerin oyunudur. Briç oyunu ise Fransızlar tarafından sahiplenilmiştir. Pokerde en değerli kağıt kraliyet kalkanını ve kraliyeti simgeleyen Kupadır. Sonra askerleri ve askeri gücü simgeleyen ok ucuna benzeyen simgesi ile Maça gelir. Kuzey Avrupa ticarethanelerinin kiremitleri ile simgelenen Karo üçüncü önemli kağıttır ve ticaretle uğraşanları gösterir. Sinek en değersiz kağıt olup üç yapraklı yonca ile simgelenen tarım kesiminde çalışanların karşılığıdır. Gavurca isimlerini de buralardan alırlar. Oyun bunlar arasında oynanır ve hukuk düzeni de bu anlayış üzerinde şekillenir. >> - Fransa'da durum daha mı farklı? >> - Fransızların geleneksel oyunu Briçtir ve briçte de aynı sıralama geçerlidir. Sadece Fransız ihtilali ile askerler kraliyet temsilcilerini alaşağı etmiş kendileri üst sıraya geçmiştir. Bu nedenle Maça, briç oyununda Kupadan daha değerledir. Sinek her dönem en değersiz kağıttır. >> Fransızların demokrasi geleneği bu oyunda daha belirgindir. Pokerin blöf geleneğinin tersine oyuncular ellerindeki kağıdın gücünü konuşarak ifade ederler. >> Hukuk düzenleri de bu anlayış üzerine şekillenmiştir. >> - Peki ya bizde durum neden farklı? >> - Bir düşünün bakalım bizim geleneksel kağıt oyunumuz nedir? >> Biri birimize baktık. Tren Arifiye istasyonunda durduğunda ortalığa gecenin sessizliği çökmüştü. Yemekli vagon kapandığı için oyuna ve sohbete devam etmek için pulman bölümüne geçtik. Bizimki oyun kağıtlarını eline alıp sürdürdü sözlerini; >> - Bu toprakların geleneksel kağıt oyunu Piştidir, arkadaşlar. >> Pişti oyununda kağıtların cinsinin hiç önemi yoktur. Her kağıt, oyunda pişti yapıp değerli hale gelebilir. Sınıflı olmayan toplumların oyunudur Pişti. Hukuk anlayışı, toplum yapısı da ona göredir. >> - Nasıl yani? >> - Bu toplumda herkes her mevkide görev alabilir. Bir çiftçi çocuğu bakan, başbakan hatta Cumhurbaşkanı olabilir. Hukuk anlayışı da sosyal statüden bağımsız olarak duruma yere zamana göre değişkenlik gösterebilir. >> Adamına göre hukuk, adamına göre ceza verilebilir. Bugün suç kabul edilen ertesi gün yüceltilebilir. Çok eksiği olsa bile Batı hukuku yine de kendi norm ve formlarını oluşturmuştur. Öyle kolay esneyip bükülmez. Bizler bu hukuk anlayışımız ile nasıl AB ülkesi olacağız bilemiyorum. >> Kafamız karışmıştı. Bir süre durup düşündük. Oyun kağıtlarını çıkaran arkadaşım sözü aldı ve "O zaman Batı toplumları hukuk sorunlarını çözmüşmü oluyor? diye üsteledi. Bizim emekli hakim oyuna geri dönelim gibilerinden işaret yaptı. >> - Dedim ya, toplumlar özgürlükleri için ödedikleri bedele göre hukuk anlayışlarını geliştiriyorlar. Birkaç kuşak sonra özgürlüğün bedeli olduğunu unutup geri döndükleri de çok oluyor. Savaşlar da bu nedenle çıkıyor ya. >> - Yani? >> - Gördüğüm kadarıyla Batıdakiler tüketim toplumu olmanın da etkisiyle özgürlüğün bedel ödenmeden kendilerine sunulmuş hizmet olduğu sanısıyla yaşıyor. Bu yüzden de her olayda kendilerini çocuksu bir masumiyet, sorumsuzluk içinde hissediyorlar. Başlarına bir şey geldiğinde de bu kez kurban olduklarını düşünüp yine pasif duruş sergiliyorlar. >> Çabalamıyor, her şartta masumiyetin çekiciliğine, pasifliğine sığınıyorlar. >> Böylesi masumiyetin insan gerçeği ile bağdaşmadığını bile bile onların hukukçuları da oturup seyrediyor. Bu gidişleri de pek gidiş gibi gelmiyor bana. Her neyse, derin konular bunlar biz oyunumuza bakalım. >> - Hukukun ticarileşmesi demiştiniz az önce. O ne demek? >> - Siz hekimler daha iyi bilirsiniz bu sorunun yanıtını. Sağlık nasıl ticari meta haline geldiyse haklar da alınır satılır hale gelebilir ve geliyor demek. Adalet arayışı yerini ticari beklentilere bırakıyor demek. Konuşturmayın beni artık. >> Oyuna geri döndüğümüzde hepimizin aklı karışmıştı. O gece neredeyse sabaha kadar sürdü oyunumuz. Şafağın alacası belirlemeye başladığında Polatlı'daydık. Bizim emekli hakim yorulduğunu dinlenmek istediğini belirterek izin istedi, oyun için teşekkür etti. >> Sincan yakınlarında doğan güneşi selamlayan siren sesi ile uyandım. Bizim ekip uyuyordu. Oyun kağıtları ise ortalığa saçılmış yeniden dağıtılmayı ve yeni oyuncularını bekliyor gibiydi. >> Mehmet Uhri >> mehmetuhri@e-kolay.net
__________________
YATIRIM, sonu yanliş giden SPEKÜLASYONDUR EGER, zamaninda spekülasyondan cikamazsaniz MECBUREN yatirimci olursunuz..George SOROS TEKNiGE iNANMA TEKNiKSiZ KALMA. Bikmisbroker |
bikmisbroker kullanıcısına teşekkür edenler | ||
Ramo (28-05-2006) |
Konuyu Toplam 1 üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Konu Seçenekleri | Bu Konuda Ara |
Modları Göster | |
|
|