Strict Standards: Declaration of vB_Database_MySQLi::db_connect() should be compatible with vB_Database::db_connect($servername, $port, $username, $password, $usepconnect) in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 1095

Strict Standards: Declaration of vB_Database_MySQLi::select_db_wrapper() should be compatible with vB_Database::select_db_wrapper($database = '', $link = NULL) in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 1095

Deprecated: Non-static method vB_Shutdown::init() should not be called statically, assuming $this from incompatible context in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 2294
Medya Yorumları - Sayfa 5 - Arka BahÇe Forumu
Arka BahÇe Forumu  

Geri Dön   Arka BahÇe Forumu > Nadas Alanı > Dünya Hali > iç-dış politika
Kullanıcı ismi
Şifreniz
Kayıt ol SSS Üye Listesi Takvim Arama Bugünkü Mesajlar Bütün Forumları okunmuş kabul et


Konu Bilgileri
Konu Başlığı
Medya Yorumları
Konudaki Cevap Sayısı
741
Şuan Bu Konuyu Görüntüleyenler
 
Görüntülenme Sayısı
443127

Cevapla
 
Konu Seçenekleri Bu Konuda Ara Modları Göster
  #41  
Eski 19-06-2007, 16:15
Master - ait Avatar
Master Master bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Bulunduğu Yer: Kalamış
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 6.503/2290
5427 Mesaj ına 23007 Kere teşekkür edildi
Arrow Öğretici ve Bilgilendirici

3 defa okuduğum bölümleri oldu..iyi de oldu..BBC olmak bu demek kutlarım...


http://www.bbc.co.uk/turkish/special...aq/index.shtml
__________________
''Gelişmekte olan bir ülke enflasyonu düşürebilir.. Yolsuzlukları azaltabilir.. Bütçelerde kısıntıya gidebilir.. Özelleştirme yapabilir..Ama yine de zenginleşemeyebilir! Çünkü bilgi değil,yalnızca mal üretiyordur." Juan Enriquez
Alıntı ile Cevapla
Master kullanıcısına teşekkür edenler
buena vista (20-06-2007), meraklı (22-06-2007), Ramo (19-06-2007)
  #42  
Eski 22-06-2007, 10:10
Ramo - ait Avatar
Ramo Ramo bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 603/2786
438 Mesaj ına 2346 Kere teşekkür edildi
Tanımlı Sayıyla kendine gelmek

NTV'deki "Neden" programında "Aleviler ve Siyaset"i tartıştık. Açılışta Alevi-Bektaşi Federasyonu Genel Sekreteri Turan Eser'e sordum:
"Neden her seçim öncesi 'Sünniler ve Siyaset' değil de 'Aleviler ve Siyaset' tartışılır?"
Eser, rakamlarla yanıtladı bu soruyu...Verdiği rakamlar, tartışmaya yer bırakmayacak kadar net bir tablo sergiliyordu.
Bu rakamları yorumsuz olarak sizlerle paylaşmak istiyorum:
* * *
Türkiye'de kaç okul var?
67 bin...
Kaç hastane var?
1220...
Kaç sağlık ocağı var:
6 bin 300...
Peki kaç cami var?
85 bin...
Her 60 bin kişiye 1 hastane düşerken, 350 kişiye 1 cami düşüyor.
Peki kaç kilise var?
270...
Kaç cemevi var?
100.
* * *
Türkiye'de kaç doktor var?
77 bin...
Peki kaç din görevlisi var?
90 bin...
Türkiye'de her 900 kişiye bir doktor düşerken, her 780 kişiye bir din görevlisi düşüyor.
Eğitim-Sen'e göre Türkiye'nin 200 bin öğretmen açığı var.
* * *
Türkiye'de kaç kütüphane var?
1435...
Almanya'da kaç kütüphane var?
11 bin...
Türkiye'nin kaç kentinde devlet tiyatrosu var?
13...
Kaç kentte kuran kursu var?
81...
Bu kursların toplam sayısı kaç?
3852...
* * *
Türkiye'de 1 opera derneği var; 11 bale, 10 heykel, 18 resim, 18 sinema, 38 tiyatro derneği var.
Peki kaç tane "cami yaptırma derneği" var?
35 bin...
* * *
İçişleri Bakanlığı'nın bütçesi ne kadar?
783 trilyon...
Ulaştırma Bakanlığı'nın?
678 trilyon...
Bayındırlık ve İskân Bakanlığı'nın?
677 trilyon...
Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın?
632 trilyon...
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nın?
280 trilyon...
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın?
249 trilyon...
Çevre ve Orman Bakanlığı'nın?
404 trilyon...
Sadece Sünnileri temsil eden Diyanet İşleri Başkanlığı'nın bütçesi ne kadar?
1.3 katrilyon...
8 bakanlığın bütçesi kadar...
22 üniversitenin toplam bütçesine denk...
* * *
Diyanet İşleri Başkanlığı bütçesinin yıldan yıla büyümesine bakalım:
1997'de 66 trilyon.
1998'de 119...
1999'da 180...
2000'de 270...
2001'de 302...
2002'de 553...
2003'te 771...
2004'te 1 katrilyon...
2005'te 1 katrilyon...
2006'da 1,3 katrilyon...
2007'de 1.7 katrilyon...
* * *
Bir ülke, Diyanet'e, bütün üniversitelerine ayırdığı bütçe kadar pay ayırıyor ve bunu son bir yılda ikiye katlıyorsa, doktordan, öğretmenden fazla imam yetiştiriyorsa, hastane değil cami yaptırıyor, kütüphaneden çok Kuran kursu açıyorsa, o ülkenin durup bir daha düşünmesi gerekmez mi?

can.dundar@e-kolay.net
Alıntı ile Cevapla
Ramo kullanıcısına teşekkür edenler
buena vista (22-06-2007)
  #43  
Eski 22-06-2007, 14:23
Ramo - ait Avatar
Ramo Ramo bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 603/2786
438 Mesaj ına 2346 Kere teşekkür edildi
Tanımlı Adaletin bu mu dünya!

22 Haziran 2007 Cuma 12:03
Zengine mazot vergisi yok! Kimler vergi ödemiyor. Öğrenince isyan edeceksiniz...
İnternethaber/ Bu seçimin sloganı "Mazot 1 YTL olacak"...
Bu slogan ile birlikte çiftçiye atılan "kazık" da meydana çıktı.
Sadece o değil...
Bu ülkenin kaymak tabakasına tanınan "kıyak" da gün yüzünde...

Vergi alınmadan mazot verilir mi?
Verilmez, yok öyle şey diyorsanız yanılıyorsunuz.
Türkiye'de bir kesime "beleş"...

Kimler mi?
ARMATÖRLER...
Yanlış okumadınız, gemi filosu olan armatörler mazot için "tek kuruş" vergi ödemiyor. Vergisiz mazot ile gemilerini yüzdürüyorlar...
Bir "beleşçi" kesim daha var;
UÇAK FİLOSU SAHİPLERİ...
Jet yakıtından da vergi alınmıyor...
THY ile yarışır hale gelen o dev uçak şirketleri "fakir-fukara grubuna giriyor(!)

Peki ya köylü...
Onlar bu ülkenin "efendisi ya" vergiye tabiler...
Tarlasını sürmesi, buğday hasadı yapması ÖZEL TÜKETİM VERGİSİ'ne dahil...

Sabah yazarı Yılmaz Özdil'in deyimi ile ne yapsın çiftçi;
Şileple mi sürsün tarlasını?
Boeing'le mi atsın tohumunu?

Manzaranın özeti şu; Zengin arabasını dağdan aşırmış, fakir düz yolda şaşırmış... Mazot 1 YTL olacak...

http://www.internethaber.com/news_detail.php?id=90728
Alıntı ile Cevapla
Ramo kullanıcısına teşekkür edenler
alihoca (22-06-2007), meraklı (22-06-2007)
  #44  
Eski 25-06-2007, 13:45
Ramo - ait Avatar
Ramo Ramo bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 603/2786
438 Mesaj ına 2346 Kere teşekkür edildi
Tanımlı "Çuvalı" AK Parti mi istedi?

"Çuvalı" AK Parti mi istedi?
25 Haziran 2007 Pazartesi 10:27
Milli Görüşten önemli bir isim. Her yerde onun kitabı ve bu şok iddia konuşuluyor.
Kitabın adı “AKP İntihara Gidiyor.” Yazarı Ahmet Akgül. 2 aydır piyasada olan kitapta müthiş iddialar yer alıyor. Bugüne kadar kitapla ilgili bir dava da açılmadı.

Bu kitapta öyle bir bölüm var ki tüyleri diken diken ediyor. Vatan'dan Can Ataklı da bu bölümü köşesine taşıyor. İşte mail zincirine de giren kitabın o bölümü;

KİTAPTAKİ ŞOK ETKİSİ YARATAN BÖLÜM

“AKP’yi kuranların ve kurduranların, özellikle Tayyip Erdoğan’ın özel bir önem verdiği danışmanlarından ve operatörlerinden biri ile yemekte karşılaştık. Tam bir panik havasındaydı. ‘Hayrola işleriniz iyi gitmiyor galiba!’ dedim.

- AKP’li: Tezkere krizinde oldu ne olduysa, büyü o zaman bozuldu, beklediğimiz sonuç çıkmadı, sonrasını zaten biliyorsunuz.

- Katılmıyorum, Edelman’ın YSK’ya ziyareti, Londra, Washington, New York, Dubai ve bazı şehirlerde daha AKP kurulmadan önce verilen sözler sonunuzu hazırladı. Devleti tanımadan, Anayasal organlardan ve milletten gerçek anlamda bir olur almadan küreyi yerinden oynatacak kararları alabileceğinizi sanmak çocukçaydı. Bu durum AKP’yi bitirdi.

- AKP’li: Hayır, bizi Özkök Paşa ve Paşalar bitirdi. Tezkere krizinde ne yapacağımızı bilemedik. Sorduk ne yapılmalı diye; ‘İktidar sizsiniz, karar almak sizin işiniz, biz kararı uygularız’ dediler.

- Ama zaten siz orduya sormadan informel olarak her türlü garantiyi vermiştiniz. Asıl hata o değil mi?

- AKP’li: Tamam her türlü garantiyi ve tavizi verdik ama ABD’nin Doğu ve Güneydoğu’ya tam yerleşeceğini bilmiyorduk. Yani, ABD ve İngiltere Türkiye’yi işgal edeceklerdi, paniğe kapıldık.

- Ama ABD’lilere bu garantinin AKP’nin kurulması aşamasında verdiniz.

- AKP’li: Evet, çok yanlış yaptık.

- Peki o halde Özkök Paşa’nın ve Paşaların suçu ne?

- AKP’li: Onlar diyebilirlerdi ki; ‘Tezkerenin çıkmasına karşıyız.’ Ancak asker kararı bize bıraktı!

- Normal, demokrasilerde zaten böyle olmaz mı?

- AKP’li: Tamam da, tezkerenin faturasını sonunda AKP’ye kesti ABD’liler. Asker, ‘tezkereye karşıyız’ deseydi, parti ile ABD değil, ABD ile TSK karşı karşıya gelecekti, biz yırtacaktık!?

- Özkök Paşa ve Paşalar size tezkere çıkarmayın demedi mi?

- AKP’li: Hayır demedi ama cesaret edemedik!

- ABD, Türk askerlerinin başına çuval geçirdi ama ceza olarak?!

- AKP’li: Yahu o olayı hiç sorma. O Wolfowitz’in halt yemesi. Bizimkiler (AKPliler), ‘tezkerenin öcünü TSK dan alalım’ diye ona akıl vermiş!

- Yoksa sizin danışman arkadaşlarınızdan biri ve İstanbul’da iki işadamı Wolfowitz’e asıl suçlu AKP değil, TSK demiş olmasın? Çünkü Amerika’ya söz verdiği gibi AKP tezkereyi çıkaracaktı! TSK’yı cezalandırma teklifi, iki işadamı ve bir danışmandan gitmedi mi?

- AKP’li: Çok büyük, çok fahiş bir hata yaptık zaten Wolfowitz Türk ordusunu bizimkilerin teklifi üzerine cezalandırmaya karar verdi.

- Tek başına mı?

- AKP’li: Yok canım, Tayyip Erdoğan ve ve Gül’le paylaşıldı, onlar da ‘olur’ dediler.

- Yani Wolfowitz’in, ABD’nin bu çokbilmiş danışmanının ve İstanbul’daki iki işadamının: ‘Türk ordusunu cezalandırma önerisine’ Tayyip Erdoğan ve Gül ya da Eş Genel Başkanlar ‘Evet’ mi dedi?

- AKP’li: Maalesef öyle!... Tayyip ile Gül’ün gezileri bu plana göre ayarlandı. O gün Tayyip Erdoğan Rize de, Gül de Kayseri’de olacaktı. Çok ters bir şey olursa ikisi ABD’liler tarafından alınacaktı. Bu planı Wolfowitz hazırlamıştı.

- Ne tür bir terslik bekliyordunuz?

- AKP’li: Tayyip Erdoğan ve Gül’e yönelik askeri bir hareket olabilir diye düşündük.

- Yani AKP üst yönetimi, AKP’nin yıldız danışmanı ve İstanbul’daki iki işadamı Türk askerlerinin başına çuval geçirileceğini biliyor muydu?

- AKP’li: Evet tabii... Yanılmıyorsam bir de emekli bir Paşa biliyordu.

- Hiçbir kimse çıkıp ta Tayyip ve Gül’e bunun sonuçlarının çok ağır olabileceğine ilişkin görüş bildirmedi mi?

- AKP’li: Tezkerenin mecliste reddedilmesine çok kızmıştık. ABD Savunma Bakanı arkamızdaydı. Kendimizi çok güçlü hissediyorduk!

- Ordunun sessiz kalacağını mı düşündünüz?

- AKP’li: Biz değil, Wolfowitz öyle düşündü. Türk askerlerinin başına çuval geçirilince, Genel Kurmay Başkanı Özkök ve diğer Kuvvet Komutanı Paşaların, o günkü harekatın nöbetçisi Büyükanıt’ın istifa edip emekli olacaklarını öngörmüştük. Eğer o gün paşalar istifa etseydi, bizim Genel Kurmay Başkanımız hazırdı.

- Kimdi?

- AKP’li: Onu söylemem.”

Konuşmanın devamında Özkök Paşa’nın “Fethullahçı” olarak lanse edildiği ve yıpratılmaya çalışıldığı anlatılıyor. //
http://www.internethaber.com/news_detail.php?id=91094
Minik yorum
Bu yazılanları 3 ay önce kadar biri mailime gönderdiğinde.tüylerim diken diken oldu.Ancak hala ne bir yargının yada konuya muhatap partinin bir şikayet yada tekzip etmemesi beni kara kara düşündürüyor.Ülkemin yarınları adına.
Alıntı ile Cevapla
Ramo kullanıcısına teşekkür edenler
Emin (26-06-2007), meraklı (29-06-2007)
  #45  
Eski 06-07-2007, 07:16
AnnE - ait Avatar
AnnE AnnE bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Bulunduğu Yer: Suriçi
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 606/518
314 Mesaj ına 5527 Kere teşekkür edildi
Tanımlı

Memur 1 YTL...
Borsa, 50 bini gördü...
Hadi gözünüz aydın.

Bakın, önümde bir liste var...
Ankara Ticaret Odası hazırlamış... 1987'den bu yana "İMKB endeksinin bir önceki yıla göre artışı" nı gösteriyor.
Okuyalım...

1987, artmış, yüzde 293
1988, düşmüş, eksi 44
1989, artmış, yüzde 493
Artmış, artmış...
1992, düşmüş, eksi 8
1993, artmış, yüzde 416
Gene artmış, artmış...
1998, düşmüş, eksi 24
1999, artmış, yüzde 485
Düşmüş.
Artmış.
Düşmüş.
2003, artmış, yüzde 79
2004, artmış, yüzde 34
2005, artmış, yüzde 59
2006, düşmüş, eksi 1
2007?
Şimdilik artmış, yüzde 20...

Yani?

Yani...
Tarihine baktığımızda, borsa, en büyük yıllık artışını yüzde 493 ile 1989'da yapmış.
Kim o zaman başbakan?
Akbulut.

Fıkra gibi di mi?

Borsa'nın yükselmesi, Hükümet'in başarısını gösteriyorsa eğer... AKP'nin 4.5 yıllık toplamı, Akbulut'un anca yarısı ediyor... Gerçek bu.

Üstelik...
Kaç kişi oynuyor Borsa'da?
3.265 kişi...
Evet, 3.265 kişi...
Çünkü, bu 3.265 kişi, Borsa'nın yüzde 86'sına sahip. Gerisi, 3-5 kuruş. Kuru kalabalık yani.
Hatta...
Bu 3.265 kişinin de, 1.504'ü yabancı... Aslan payını, yüzde 65'ini, yabancılar elinde tutuyor.

Başbakan'ın, düştüğü zaman "düştü paşam" diye kahrolduğu Borsa, işte bu...
1.504 yabancı.

Ve, dün...

Borsa, 50 bini gördü.
Cumhuriyet'in elindeki son altın yumurtlayan tavuk, Petkim'i, giderayak yabancıya sattılar.
Emekliye de zam yaptılar.
Ayda 20 lira.
Günde 66 kuruş.
Mazot ne olur bilmem ama...
Memurun payına düşen...
1 YTL.


YILMAZ ÖZDİL ( Hala SABAH'ta )
Alıntı ile Cevapla
AnnE kullanıcısına teşekkür edenler
janus (31-07-2007), neron (06-07-2007), Ramo (11-07-2007), ŞEN (06-07-2007)
  #46  
Eski 11-07-2007, 10:04
Ramo - ait Avatar
Ramo Ramo bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 603/2786
438 Mesaj ına 2346 Kere teşekkür edildi
Tanımlı Bu şartlarda yalakalık zor iş...

Galiba, Audi reklamıydı...
Karlı bir hava.
Yer, buz.
Audi kaptırmış geliyor...
Mahallenin köpeği takılıyor peşine.
İçgüdüsel olarak "güç" ü takip ediyor.
Koştura koştura...
Dili dışarda.
Ama o da ne...
Audi viraja bi dalıyor...
Köpek toparlayamıyor!
Savruluyor...
Takla makla atıyor.
Doooğru şarampole.

Audi'nin her türlü hava şartında ne kadar kıvrak manevra kabiliyeti olduğunu gösteren bu reklam bittiğinde, kamera yavaş yavaş zoom yapıyor... Zavallı köpeğin şaşkın yüz ifadesi kalıyor ekranda...
Hem gülüyorsunuz.
Hem acıyorsunuz.

E bakıyorum gazetelere...
Gücün peşinden koşan tüccar meslektaşlar, tıpkı, bu şaşkın köpeğe benziyor.
Başbakan, bi viraj alıyor...
Bunlar doooğru şarampole.

Nasıl mı? Şöyle...

Başbakan, "cumhurbaşkanını bu meclis seçer, uzlaşma aramama gerek yok" dedi mi? Dedi... Bunlar ne dedi hemen? "Evet, bu meclis seçer, uzlaşma aramasına gerek yok" dedi.
Sonra?
Olmadı...
Bi viraj.
Aynı başbakan çıkıp, "meclisin seçmesi doğru değil, cumhurbaşkanını halk seçmeli" dedi mi? Dedi... Bunlar doooğru şarampole... Şaşkın bir yüz ifadesiyle, yazdılar mecburen, "evet, meclisin seçmesi doğru değil, halk seçmeli..."
Sonra?
O da olmadı...
Bi viraj.
Aynı Başbakan çıkıp, "yeni cumhurbaşkanını yeni meclis seçer, ben de uzlaşma ararım, bütün muhalefet liderlerini tek tek dolaşırım" dedi mi? Dedi...
Bunlar gene şarampole...
Takla ata ata bir hal oldular. Üstleri başları çamur içinde, savrula savrula yazıyorlar şimdi, "evet, yeni cumhurbaşkanını yeni meclis seçer, uzlaşma iyi bir şey..."

İşte böyle maalesef...
Hem gülüyorsun.
Hem acıyorsun.
O nedenle, "Allah bunları bildiği gibi yapsın be kardeşim" demeyeceğim.
"Allah kimseyi bu arkadaşların durumuna düşürmesin" diyeceğim.
Çünkü, bu kaygan zeminde sağlıklı yalakalık yapmak, hakikaten zor iş valla.

Yılmaz Özdil
Sabah
Alıntı ile Cevapla
Ramo kullanıcısına teşekkür edenler
janus (31-07-2007)
  #47  
Eski 19-07-2007, 09:01
Master - ait Avatar
Master Master bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Bulunduğu Yer: Kalamış
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 6.503/2290
5427 Mesaj ına 23007 Kere teşekkür edildi
Tanımlı

Bekir COŞKUN


Ben AKP’ye oy vermem...


MESLEK hayatım boyunca hangi partiye oy vereceğimi, hangisine vermeyeceğimi hiçbir zaman açıklamadım, her görüşteki okurlarıma sevgimden dolayı.

Ayrıca mücadele partiler arasındaydı ve o partiler iyi-kötü "demokrat-laik Türkiye"nin birer ucundan tutmuşlardı.

Bu sefer öyle değil.

Bu sefer AKP ile laik devlet yarışıyor.

Dönüp bakarsanız, çoktandır devletin tüm temel kurumları ve kavramları ile mücadele eder AKP; Anayasası ile, yargısı ile, Türk Silahlı Kuvvetleri ile, üniversiteleri ile, liberal sermayesi ile, sivil toplum örgütleri ile...

Devrim yasaları ile..

Üniter yapısı ile...

Çağdaş eğitimi ile...

Şimdi iki taraf seçime gidiyor:

AKP ve laik devlet...

*

Ben AKP’ye oy vermem...

AKP; Mustafa Kemal’in kurduğu, Müslüman dünyasında tek laik, tek özgürlükçü, tek medeniyet yolunu zorlayan, uygarlık yolunu seçmiş tek devlet ile hesaplaşmaktadır.

Bu seçimler, AKP ile öbür partiler arasında değildir.

Bu seçimler, AKP ile çağdaş Türkiye arasındadır.

*

Bizim aydınlık umutlarımız vardı.

Bizler düşe kalka, günlük sorunların içinde debelene debelene, yine de bir gün olsun "Dağ başını duman almış, yürüyelim..." ideolojisini dilimizden düşürmeden yol aldık.

Biz; son yüz yılda Ortadoğu halkları içinde tek şerefli savaşı kazanan ve bize emanet eden, tek istekleri "muasır medeniyet seviyesi" olan yiğitlere ihaneti hiç düşünmedik.

Bizim; ne dolarla, Euro’yla satılacak, kasalara konulacak, çıkar ile kıyaslanacak, cüzdanlara sığacak kimliğimiz olmalıydı...

Ne de yoksulumuzun makarna-nohut ile satılacak onuru...

Bizim kadınlarımız birer esir, birer sakıncalı, birer suçlu, birer yasaklı gibi yok sayılmamalı...

Bizim çocuklarımız dergáhlarda, tarikat okullarında ortaçağ hurafeleri öğrenerek büyümemeli...

Bizim aydınlık yolumuz vardı...

Biz ışığa doğru yürüyorduk...

Karanlığa değil...

Ben AKP’ye oy vermem...
__________________
''Gelişmekte olan bir ülke enflasyonu düşürebilir.. Yolsuzlukları azaltabilir.. Bütçelerde kısıntıya gidebilir.. Özelleştirme yapabilir..Ama yine de zenginleşemeyebilir! Çünkü bilgi değil,yalnızca mal üretiyordur." Juan Enriquez
Alıntı ile Cevapla
Master kullanıcısına teşekkür edenler
bikmisbroker (21-07-2007), coser (19-07-2007)
  #48  
Eski 21-07-2007, 08:34
buena vista buena vista bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 895/3266
652 Mesaj ına 4322 Kere teşekkür edildi
Tanımlı Demokrasi turnaları...

Bekir COŞKUN


TURNALAR; daha iyi bir yaşam ortamı bulmak için, yavrularını güven içinde, sağlıklı büyütmek için göç ederler.

Kafile kafile başımızın üzerinden geçip giderler ve dönerler.

Yol boyu şarkı söyleye söyleye.

Bugün-yarın bizim yurtsever seçmenlerimiz kıyılardan, tatil beldelerinden oy’larını kullanmak üzere yollara düşecekler.

Tıpkı turnalar gibi.

Özgürlükleri için.

Çocuklarını güven içinde büyütmek için...

*

Demokrasi turnaları bugün-yarın gelecekler ve dönecekler.

Seçimlerin bu tarihe alınması; aslında onların çağdaş yaşam alanlarını ele geçirme planının bir parçasıdır.

"Bu tarihte seçim dünyanın hiçbir yerinde yapılmaz. Demokrasiye ve seçmene saygı duyan, onun oy kullanmasını zorlaştırmaz, kolaylaştırır" dedik, dinlemediler.

Bu dahi çağdaş insana karşı duydukları kinin-nefretin kanıtıdır.

Yaşlısı, çocuğu, hastası ile onu bu cehennem gibi sıcakta yüzlerce kilometrelik yollara zorlamak demokratlıkla, saygıyla, insan sevgisiyle nasıl bağdaşır?

*

Dün haber geldi:

Demokrasi turnaları yola çıktılar.

Bir hesaba göre 5 milyon insan, kayıtlı oldukları seçim sandıklarının olduğu yerlere doğru göç edecek.

Bu dünya demokrasi tarihinde bir ilktir.

Şarkılar söyleye söyleye, varlıklarını sürdürebilmek için, geleceklerini korumak için, çocukları için geliyorlar.

Bölük bölük...

Alay alay...

Kanat çırpıyorlar, var güçleriyle çabalıyorlar, şarkılar söylüyorlar her şeye rağmen.

Yüreklerinde azim var.

Yollar zor olabilir.

Olsun...

Onlar çocuklarını güvenli ortamlarda büyütmek, var olabilmek, çağdaş yaşam düşmanlarına yenilmemek, özgür kalabilmek için yollara düşüyorlar.

Saygın...

Yücelerden yüce...

Bölük bölük...

Alay alay demokrasi turnaları... bcoskun@hurriyet.com.tr
Alıntı ile Cevapla
buena vista kullanıcısına teşekkür edenler
flz (22-07-2007), Ramo (21-07-2007)
  #49  
Eski 24-07-2007, 07:05
Master - ait Avatar
Master Master bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Bulunduğu Yer: Kalamış
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 6.503/2290
5427 Mesaj ına 23007 Kere teşekkür edildi
Exclamation Artık bundan sonra istifa etseniz de bir etmeseniz de.

BAYKAL ERDOĞAN'LA GİZLİ ANLAŞMA YAPTI
Zülfü Livaneli'den şok iddia

24.07.2007 05:26
Seçimler öncesi CHP’ye zarar vermemek için bildiğim birçok konuyu içime gömerek sustum, bundan sonra da bu parti ve liderine ilişkin hiçbir şey yazmayacağım.

Çünkü bir faydası olacağına inanmıyorum.

Ama bu konudaki son yazımda size bir tanıklığımı aktarmak zorundayım.

Bunu bir borç olarak görüyorum:


***


Deniz Bey lütfen hatırlayın:

19 Aralık 2002 tarihinde karlı bir Ankara gününün akşamında Mehmet Sevigen’in evindeydik.

Ben Cumhurbaşkanı ile görüşmeden geliyordum.

Abdullah Gül Başbakandı, Tayyip Erdoğan’ın ise Meclis’e girme umudu kalmamıştı.

Cumhurbaşkanı Sezer bir gün önce, Tayyip Erdoğan’ın “milletvekili olmadan başbakan olma” önerisini reddetmişti.

Türkiye’nin kaderi o akşam o evde değişti, çünkü siz “Tayyip Erdoğan başbakan olacak!” diye tutturdunuz.

Sizi “Çok tehlikeli bir oyun bu!” diye uyaran parti dışından önemli şahsiyetlere kızdınız, “Hayır!” dediniz “İki ay dayanamaz. Göreceksiniz iki ay dayanamaz.”

Sizin bu iddianıza karşılık ben ne dedim: “Erdoğan herhangi bir kişi değil, bütün tarikatların birleşerek Erbakan’ın yerine seçtiği siyasetçi; arkasında Amerika, Avrupa desteği de var. Program Türkiye’yi ılımlı İslam cumhuriyeti yapma programı. Sizin dediğiniz gibi iki ayda gitmeyecek; tam tersine, bu odada bulunan herkesin siyasi hayatını bitirecek.”

İki ay dayanamaz iddianızı, “görüşleri gereği IMF ile anlaşma yapmaz, ekonomiyi zora sokar ve dayanamazlar.” tezine oturttunuz.

Ama bunların hepsi bahaneydi çünkü siz iki partili rejimin işinize yaradığını anlamış ve seçim sonuçlarına sevinmiştiniz. Çünkü size ana muhalefet partisi lideri olmak ve soldaki rakiplerinizi yok etmek yetiyordu. Bu iş birliğini daha sonra da sürdürdünüz.

O zaman ben sizin Tayyip Erdoğan’la seçim öncesinde Beylerbeyi’nde gizlice buluştuğunuzu ve bir anlaşma yaptığınızı bilmiyordum.

Bu gecenin tanıkları var: Önder Sav, Eşref Erdem, Mehmet Sevigen, Bülent Tanla, Yaşar Nuri Öztürk.

Belki bazıları sizden korkar ve tanıklık etmez ama bir kısmı da bu sözlerin doğru olduğunu açıklar. Yani tanıklar var. Ötekiler de söylemese bile içten içe bunun doğru olduğunu bilir. Siz de bilirsiniz.

Tartışmanın sonunda dediniz ki: “Bu gece birbirimizin fotoğrafını çektik. İki ay sonra çıkarıp bakalım. Ama rotuş yapmadan. Hangimiz haklı çıkmışız?”

Şimdi, 2007 seçimlerinin ardından o fotoğrafı cebinizden çıkarıp bakın Deniz Bey.

Ve düşünün; Meclis grubunda “Erdoğan’ı başbakan yapıyor diyorlar. Evet yapıyorum. Var mı itirazı olan!” diye bas bas bağırmanıza değdi mi?

Erdoğan’la Beylerbeyi’nde gizlice buluşmaya ve size oy veren milyonları hiçe sayarak gizli anlaşmalar yapmanıza değdi mi? (Deniz Bey, biliyorsunuz ki bu gizli buluşmanın da tanığı var.)

Başbakan olmak, elbette Erdoğan’ın demokratik hakkıdır. Ama bunun için olağanüstü çaba harcamak CHP’nin birinci görevi değildir. Üstelik dokunulmazlık kaldırılmadan.

Bir milletvekilinin mazbatasını iptal ettirip, Anayasa’yı değiştirip, grubu baskı altına alıp, Siirt seçimlerini es geçip Erdoğan’ı meclise sokmak ve dokunulmazlık zırhına kavuşturmak için verdiğiniz canhıraş çabanın yüzde birini partiniz için verseydiniz sonuç bambaşka olurdu.

Size o gün söylediğim gibi, Türkiye’nin kaderini değiştirdiniz.

Deniz Bey; sözlerimde en ufak bir çarpıtma varsa çıkıp söyleyin. “Öyle değildi. Böyle konuşmadık.” deyin.

Genel Sekreterinizin ve en yakınlarınızın tanık olduğu bu konuşmayı inkâr edin.

Ya da başınızı önünüze eğin ve tarihin hakkınızda vereceği yargıyı düşünün.

Deniz Bey; çok ağır şeyler yazdığımın farkındayım. O akşamki tartışmaya kadar bir dostluğumuz vardı, bunları yazmak istemezdim.

Ama hem duruma doğru teşhis koyamamanız, hem de aşırı derecede inatçı olma huyunuz yüzünden hepimizi tehlikeye attınız.

Tayyip Erdoğan’ın yüzde 34 oyla meclisin üçte ikisini ele geçirmesinin manivelası oldunuz.

Daha önce Refah Partisi’nin belediyeleri ele geçirmesi de sizin oyları bölmeniz sayesinde gerçekleşmişti..

Tayyip Erdoğan’ların ve yine çok yakın dostunuz olan Melih Gökçek’lerin en büyük şansı sizdiniz.

CHP’nin ise en büyük şanssızlığı oldunuz.

Bu ülkenin sola şiddetle ihtiyaç duyduğu bir dönemde, bütün uyarılarımıza rağmen partiyi sağa çekmekte, Kürtlerden, Alevilerden, solculardan ayırmakta ısrarlı oldunuz.

Erdal İnönü, Hikmet Çetin, Murat Karayalçın, Fikri Sağlar, Ercan Karakaş, Mehmet Moğultay, Seyfi Oktay, Celal Doğan ve daha birçok sosyal demokratla el ele tutuşup halkın karşısına çıkmanız gerekirken; eski MHP’lileri, eski ANAP’lıları, idamla yargılanmış sağcı militanları parti vitrinine çıkarmakta ısrar ettiniz.

Size defalarca “Bir şeyin aslı varken kopyasına kimse bakmaz!” dememize rağmen, sol politikaları değil, MHP çizgisini tercih ettiniz.

Sağcıları ve sekreterinizi Meclis’e sokarken, İsmet Paşa’nın Avrupa Konseyi’nde komisyon başkanı olma başarısını gösteren torunu Gülsün Bilgehan’ı Meclis dışında bıraktınız.

İnanın ki bunları yazarken samimi olarak üzülüyorum. Keşke haklı çıkmasaydım, keşke sizin tahminleriniz doğrulansaydı diyorum ama durum ortada.

Yazık oldu Deniz Bey, hem size, hem partinize, hem de size inanan temiz yürekli sosyal demokratlara.

Artık bundan sonra istifa etseniz de bir etmeseniz de.

Bad-el harab-ül Basra!

ZÜLFÜ LİVANELİ

VATAN

Minik Not : Svg buena vista Biraz daha saklanır sanıyordum ama çabuk düştü markete bu da 2. süpriz idi....

Minik Yorum : Baykal mı ? Hadi canım sendeee
__________________
''Gelişmekte olan bir ülke enflasyonu düşürebilir.. Yolsuzlukları azaltabilir.. Bütçelerde kısıntıya gidebilir.. Özelleştirme yapabilir..Ama yine de zenginleşemeyebilir! Çünkü bilgi değil,yalnızca mal üretiyordur." Juan Enriquez
Alıntı ile Cevapla
Master kullanıcısına teşekkür edenler
buena vista (31-07-2007), dentist (24-07-2007), iugur (24-07-2007), nomeames (24-07-2007), Süvari (24-07-2007), zumbul (24-07-2007), ŞEN (24-07-2007)
  #50  
Eski 30-07-2007, 13:00
AnnE - ait Avatar
AnnE AnnE bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Bulunduğu Yer: Suriçi
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 606/518
314 Mesaj ına 5527 Kere teşekkür edildi
Tanımlı

Aç kalan millet degerlerini yer .
Referanduma giderse öyle gözüküyor...
Seçer efendim... Niye seçmesin...
Bu halk erovizyonda Ali Riza Binboga'yi seçmedi mi?
Cumhurbaskanini da seçer elbet...
Popstar yarismasinda Bayhan'i haftalarca oylari ile bir numaraya tasimadi mi?
Tasidi...
Karpuzun iyisini hoplatarak, ziplatarak ve sapsapliyarak pit diye anlayan sevgili halkim, yil boyunca kelek karpuz yese de seçmesini iyi bilir kardesim...
Buz dansi yarismasinda Hülya Avsar junior olarak ayni ses tonu ile hayatimiza duhul eden Tuba kardesimize oy yagdirmadilar mi?
Cumhurbaskanina da oy yagdirirlar elbet...
Tamam, dügüm atilmis iple oy kullanan yegane demokrasi olma serefini tasiyor olabiliriz...
(sistem çöyle çalisiyor : okuma yazma bilmeyen sevgili demokrasi asigi vatandasim, parti programlarini ve adaylari incelemistir ve sira oy atmaya gelmistir. Ama sandik basinda oy pusulasinda nereye evet mührünü basacaktir? iste dügüm atilmis ip bu sirada yardima yetisir. Önceden asiret reisi veya yerel parti temsilcisi tarafindan dügüm atilmis iptir bu... Eger ipin ucunu oy pusulasinin sonuna denk getirirseniz dügüm oy pusulasinda malum partinin tam üzerine gelmektedir.Demokrasi tutkunu vatandasim büyük bir özgüvenle basar, evet mührünü dügümüm hizasina denk gelen partinin evet hanesine...)
Ipli demokrasi olur mu demeyin...
Bana seçkin aydin ayaklari yapmayin, yemem...
Meydanlarda ip kavgasi yapinca demokrasi oluyor da is mührü ipe göre basmaya gelince mi demokrasi sorgulaniyor.
Bosanmalarin yüzde kirklari geçtigi ülkemizde esini dogru seçen halkim, cumhurbaskanininda iyisini seçer kardesim...
On kere üst üste Demireli seçmedi mi?
Sonracima ayni sene Demirele yasak getiren anayasayi da seçmedi mi?
Firdevs'i seçti yahu Firdevs'i...
Bosna için toplanan yardim parasininveremeyen Erbakan'i...
Mavi gözlü diye Dalan'i, doktor diye Sözen'i, agzi bozuk diye Tayyip'i seçmedi mi?
Semranim'i da seçti bu halk unutmayin...
Rahmetli oglunu da...
Bittabi Reha Muhtar'i seçti senelerce...
En seksi erkek olarak Ahmet Mete Isikara'yi seçtigi gibi cumhurbaskanini da seçer elbet...
Banker kastelliyi bir numara yaptigi gibi, tan gazetesine milyonlar sattirdigi gibi, Manukyani vergi rekortmeni yaptigi gibi, Murat 124 arabayi en çok satan araba yaptigi gibi seçer EvvelAllah...
Benim halkim seçmesini bilir çok sükür...
Onlara güvenim tam...
Cumhurbaskani Orduya baskomutanlik yapacaksa da gider en dogru ismi bulur getirir oraya...
Mehmet Ali Agca da olur, Uzan'in babasi da olur, Fatih Ürek de olur...
Yok deve demeyin, burasi Türkiye...
"Sen iste elbet bir yol bulunur...
Sen iste her sey çok güzel oluuuuuur..."
Gani Müjde
Alıntı ile Cevapla
AnnE kullanıcısına teşekkür edenler
dentist (30-07-2007), janus (31-07-2007)
Cevapla


Konuyu Toplam 1 üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Konu Seçenekleri Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş arama yap
Modları Göster

Yetkileriniz
Yeni konu açabilirsinizdeğil
Yanıt gönderebilirsiniz değil
Eklenti gönderebilirsiniz değil
Mesaj düzenleyebilirsiniz değil

Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodları Kapalı
Gitmek istediğiniz klasörü seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 23:20 .


Telif Hakları vBulletin v3.5.4 © 2000-2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.
Tercüme ve Tasarım : Arka & Bahce