#321
|
|||
|
|||
Otomobil kazasında ölen yaşlı çift, doğru cennete gönderilirken görevli anlatmaya başlar: "Şu denize bakan villa sizin. Yanında tenis kortu, yüzme havuzu ve golf parkuru var. İstediğiniz herhangi bir şey için şu düğmeye basmanız yeterli. Cennet görevlileri derhal takdim edecekler.." Görevli ayrılınca, adam karısını azarlamaya başlar.. "Allah seni kahretsin Vildan, hep senin hatan.." "Nasıl yani bey?!" "O Allah'ın belası yürüyüş programların, vitamin hapların, yulaf çorbaların, içki, sigara yasaklamaların olmasa buraya yıllar önce gelecektik.."
|
#322
|
||||
|
||||
Kissadan Hisse
Dogu illerindeki bir aganin en buyuk zevki, kar uzerine çişiyle imzasini atmakmis. Bu nedenle kar yagmaya basladigi andan itibaren koyde hayvanlar dahil hic kimse sokaga cikamazmis. Kar biraz kalinlasinca, aga sirtina kurkunu giyer ve koy meydanina gelirmis. Yaninda da aganin en yakin yardimcisi Haso.
Aga sirtini koye dogru doner sonra sorarmis: "Ula Hasso, ahali bakiy mi?" Hasso cevap verirmis: "Evet agam, hepisi de bir olmus, pencerelerden bakir." Aga cisiyle karin uzerine imzasini atarmis "Abdullah Cizrelioglu", sonra da bir nokta koyarmis ve sorarmis: Hala bakirler mi?" "He agam, hem bakirler hem de cilgin gibim alkislirler." Her sene ayni toren surermis. Aradan 7 yil gecmis. Aga yine kar tuttuktan sonra cikmis koy meydanina. Sormus Hasso'ya: "Ahali bakir mi?" "He agam bakirler, kopekler, kediler bile camdadir." Aga adini yazmaya baslamis "Abdullah" diye. "Cizreli" demis ki, kalakalmis, cunku yas geregi prostat. Halka rezil olmak var. Alcak sesle Hasso'ya sormus: "Bakirler mi? "He agam bakirler de, sen ne diye durdin ogle?" Aga caresiz "Ula gel yanima, arkani don ahaliye, tamamla sunu" diye emretmis. Hasso bir an durmus, sonra cisini yapmaya hazirlanmis ve aganin kulagina egilmis "Agam" demis, "Kirk yildir kafama vurdin salak dedin, sirtima vurdin aptal dedin. He bu kulun okumayi yazmayi sokemedi ki, tut da yazinin devamini sen yaz." Kissadan hisse alinacak ders "Isini gordurecegin adamin egitimini sakin ihmal etme yoksa ...tutarsin |
#323
|
|||
|
|||
Delilik akılsızlık değildir
BİR gün adamın biri yeni taşındığı mahallenin kahvehanesine gider. Oturur ve çayını içmeye başlar, o sırada yan masadaki adamların masaya 1 YTL, 5 YTL ve 20 YTL koyduklarını görür. İçeri her halinden akıl hastası olduğu anlaşılan biri girer ve 5 YTL’yi alıp kaçar. Bunun üzerine masadaki ve kahvehanedeki diğer adamlar hep birlikte gülmeye başlarlar ve delinin arkasından enayi diye seslenirler.
Adam konuşmalardan bunun sürekli olarak yapıldığını ve delinin her seferinde 5 YTL’yi aldığını öğrenir. Daha sonraki bir gün deli ile yolda karşılaşan adam deliye sorar: - Niye her seferinde 5 YTL’yi alıyorsun? - Ben deliyim ama enayi değil, eğer 20 YTL’yi alırsam bir daha oynamazlar da ondan. |
#324
|
||||
|
||||
Gİrebi
Memleketimin kadınının sinirli kavgacı asabi erkeklerini de çok kesmişliği vardır aynı aletle
huzurlarınız da Girebi Son duyumlarıma göre pentagon bu etkili silahdan bir milyon adet sipariş etmiş hafize yi izleyince Konuyu bilmeyenler için haber linki; http://www.hurriyet.com.tr/dunya/7553895.asp?top=1 |
zumbul kullanıcısına teşekkür edenler | ||
Lizzy (29-10-2007) |
#325
|
||||
|
||||
ABD farki!
Bir Ingiliz doktor diyor ki: - TIp bilimi bizde oyle ilerledi ki.. Bir adamIn beynini aldIk, bir başkasIna koyduk, 6 haftada iş arayacak hale getirdik. Alman doktor diyor ki: - Bu hicbir şey degil; biz bir adamIn beynini cIkarIp başkasIna koyduk ve 4 haftada savaşa hazIr hale getirdik. AmerikalI doktor da 'Beyler siz cok geridesiniz' diyor: - Biz Teksas'tan bir beyinsizi aldIk Beyazsaray'a koyduk. şimdi ulkenin yarIsI iş arIyor, yarIsI da savaşa hazIrlanIyor!.
__________________
“Çalışmadan, öğrenmeden,yorulmadan rahat yaşama yollarını alışkanlık haline getiren milletler önce onurlarını sonra hürriyetlerini daha sonra da geleceklerini kaybetmeye mahkumdurlar.” MUSTAFA KEMAL ATATÜRK |
#326
|
|||
|
|||
|
#327
|
||||
|
||||
İnsandı...
Sevinç İnönü bir gece evde ses duymuş... Erdal evde fare var galiba.. ben kedi miyim? Sevinç...
__________________
''Gelişmekte olan bir ülke enflasyonu düşürebilir.. Yolsuzlukları azaltabilir.. Bütçelerde kısıntıya gidebilir.. Özelleştirme yapabilir..Ama yine de zenginleşemeyebilir! Çünkü bilgi değil,yalnızca mal üretiyordur." Juan Enriquez |
#328
|
|||
|
|||
Girmek yasak
ÜÇ genç kız göl kıyısında arabadan indiler. Çevrede kimsecikler yoktu. Soyunmaya başladılar. İlk soyunan, mayosunu giymeye gerek görmeden göle doğru ilerledi. Suya dalacakken, bir bekçi arkasından seslendi;
- Bayan, burada göle girmek yasak. Kıpkırmızı olan genç kız, arabaya doğru giderken; - Soyunmadan önce söyleseydin ya! diye bağırdı. Bekçi; - Soyunmak yasak değil ki... |
#329
|
|||
|
|||
Acemi şoför
TEMEL ehliyet sınavında kan ter içinde araba sürüyormuş. Hocasına dönüp; "Hocam bu yayalara çok gıcık oluyorum. Ne zaman araba sürmeye başlasam önümden bir oraya, bir buraya koşuşturup dururlar" demiş.
Kurs öğretmeni: "Sakin ol Temel, sen önce şu kaldırımdan aşağı in, onlar o zaman koşuşturmazlar." |
#330
|
||||
|
||||
Spagetti
Bir doktor, hemşiresiyle buluşmalara başlar. Bu buluşmalardan kısa
bir süre sonra, hemşire gelir ve hamile olduğunu söyler. Ama Dr. bu olayı karısının duymasını istemediğinden, hemşireye bir miktar para verip İtalya'ya gitmesini ve çocuk doğana dek orada kalmasını ister. -"Bebeğin doğduğunu size nasıl haber vereceğim?" diye hemşire sorar: "Bana hemen bir kart gönder ve arkasına " spagetti " diye yaz. Ben durumu anlarım. Başka bir açıklama yapmana gerek yok." der doktor. Hemşire parayı alır ve uçağa binip İtalya'ya gider. Altı ay sonra, bir gün doktorun karısı evden arar ve doktora; "Sevgilim, bugün postadan senin adına Avrupa'dan postalanmış ilginç bir kart geldi. Ama ne anlama geldiğini anlayamadım..." "Peki karıcığım, ben akşama eve gelince sana gerekli açıklamayı yapacağım" der doktor ve telefonu kapatır. O akşam doktor eve geldiğinde; kartı alır okur ve kalp krizinden olduğu yere düşer. Acil yardım ve tıbbi müdahalelerin sonunda doktor kendine gelir...Biraz rahatladıktan sonra, karısı kartı alır ve okur: "Spagetti, spagetti, spagetti, spagetti - ikisi, sosisli, ikisi; sade".
__________________
''Gelişmekte olan bir ülke enflasyonu düşürebilir.. Yolsuzlukları azaltabilir.. Bütçelerde kısıntıya gidebilir.. Özelleştirme yapabilir..Ama yine de zenginleşemeyebilir! Çünkü bilgi değil,yalnızca mal üretiyordur." Juan Enriquez |
Konuyu Toplam 1 üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Konu Seçenekleri | Bu Konuda Ara |
Modları Göster | |
|
|