Strict Standards: Declaration of vB_Database_MySQLi::db_connect() should be compatible with vB_Database::db_connect($servername, $port, $username, $password, $usepconnect) in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 1095

Strict Standards: Declaration of vB_Database_MySQLi::select_db_wrapper() should be compatible with vB_Database::select_db_wrapper($database = '', $link = NULL) in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 1095

Deprecated: Non-static method vB_Shutdown::init() should not be called statically, assuming $this from incompatible context in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 2294
Notlar - Sayfa 11 - Arka BahÇe Forumu
Arka BahÇe Forumu  

Geri Dön   Arka BahÇe Forumu > Nadas Alanı > Dünya Hali > iç-dış politika
Kullanıcı ismi
Şifreniz
Kayıt ol SSS Üye Listesi Takvim Arama Bugünkü Mesajlar Bütün Forumları okunmuş kabul et


Konu Bilgileri
Konu Başlığı
Notlar
Konudaki Cevap Sayısı
143
Şuan Bu Konuyu Görüntüleyenler
 
Görüntülenme Sayısı
73342

Cevapla
 
Konu Seçenekleri Bu Konuda Ara Modları Göster
  #101  
Eski 14-08-2009, 14:32
LAZIO LAZIO bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Jan 2009
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 111/62
83 Mesaj ına 243 Kere teşekkür edildi
Tanımlı

70li yillarda bir arazi meselesi icin gittigim Konya Ereglisi'nde,ramazanda sigara ictigim icin az daha linc ediliyordum....Emlakci beni arabasi ile zor kacirdi...Istanbul'a donup olayi etrafimdakilere anlatinca aldigim cevap....."Oglum ne bekliyorsun" yada "Esseklik sende dikkat etseydin" oldu.....Kimse sasirmadi.......Bu olay o yillarda vaka-i adiye idi......

Turkiye'de asiri dinci bir kesim her zaman vardi halende mevcut....Tek fark bu gun "doldurus" amaci ile bu tip olaylarin devamli vitrine cikartilmasi....Yukardaki olay veya benzeri bu gun olsa (ki oluyor) gazetelerin birinci sayfalarinda yer alir......Medya bunu allar pullar insanlarin gozune (sanki memlekette ilk defa oluyormus gibi) oyle bir sokardiki herkesin tuyleri diken diken olurdu.....

Ben aksamlari iki duble raki icmeden uyuyamiyan,cenaze disinda (Bu sebeple gidisler giderek siklasiyor) camiye ugramiyan bir insan olarak......Insanlarin Cuma gunu ibadet etmelerinde yada oyle inanan genc kizlarin universiteye baslari bagli girmelerinde bir sakinca goremiyorum...

Ya beni yeterince korkutamadilar yada zamaninda bana ve benim jenerasyonuma yapilanlarin,ne kadar karsi olsamda,baskalarina yapilmasina gonlum razi olmuyor......LAZIO

Bu arada anliyamadigim 10-15 bin kisinin yasadigi hayat Turkiye'nin gercegini temsil etmiyor ama Ordu'da umumi helalari kullanacak birkac bin kisinin cisini nasil yapacagi ediyor.....Neyse tesbihte hata olmazmis diyelim....

-----------------------------------------------------------------------
Alıntı ile Cevapla
LAZIO kullanıcısına teşekkür edenler
alihoca (24-08-2009), dentist (15-08-2009)
  #102  
Eski 15-08-2009, 08:02
AnnE - ait Avatar
AnnE AnnE bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Bulunduğu Yer: Suriçi
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 606/518
314 Mesaj ına 5527 Kere teşekkür edildi
Tanımlı

Vak'aların adi sayıldığı günlerde, adi vakaların dışında, kimse kimsenin diniyle, imanıyla, doğduğu yerle, anasının kıyafetiyle, amirinin baglı olduğu partiyle pek ilgilenmezdi .

Diye başlasam da o yan tarafları kapalı gözlükleri çıkartamayacağım çok açık.

Siz siz olun, dışarıda bir yerde o iki dubleyi içmek için bi yarım ufak, yada hadi abartalım derseniz, yetmişliğin yarısını istemeyin. rakı şişesini bölüp satmak da yasak.

Bir ara denk getirelim de o yetmişliği komple götürelim ; zira bu muhabbet tam bir çakırkeyf geyiğine döndü.
Alıntı ile Cevapla
AnnE kullanıcısına teşekkür edenler
account (15-08-2009), alihoca (24-08-2009), Master (15-08-2009), neron (16-08-2009)
  #103  
Eski 16-08-2009, 02:34
LAZIO LAZIO bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Jan 2009
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 111/62
83 Mesaj ına 243 Kere teşekkür edildi
Tanımlı

15 saate yakin araba kullandiktan sonra Kuzey Carolina'da kucuk bir yerlesim bolgesinde durdum........Birseyler yemek icin caddede bulunan kucuk iki restorandan birini secip iceri girdim.....

Kucuk,gosterissiz salonda kimseler yoktu.....Masalardan birine oturdum....Biraz sonra yanima lokalin sahibi oldugunu sandigim adam,siparisimi almak uzere geldi.....Bu yorgunlugun uzerine yemekten once soguk bir bira istedim......."Alkollu icki satmiyoruz"cevabini alinca,kendi kendime "Kismete bak bula bula icki lisansi olmayan yeri buldum"diye dusunup kalkip gitmeye hazirlanirken......."Icki lisansi alamadiniz herhelde" dedim......Adam cevap verdi "Burasi -dry town-dir,burada icki satilmaz" dedi......"Nasil yani?" demisim......"Bu town'da yerel yonetim karari ile icki satisi yasaktir" dedi......"Ne restoran ne market nede baska bir yerde icki satilamaz"......

"Olurmu oyle sey insanlarin ozgurlugunu nasil kisitlarsiniz?" dedim....."Icki icmek yasak degil satisi yasak,isteyen 20 dakika otedeki town'a gider ickisini alir gelir evinde icer" dedi......."Belediye meclisi halktan gelen istek uzerine yaptigi oylama sonucu icki satisini yasakladi"....

Daha sonra ogrendim ki ABD'nin ozellikle guney eyaletlerinde yuzlerce icki satisinin yasak oldugu "dry town" var....

Marijuana satislarinin serbest birakilmasinin tartisildigi bir ulkede boyle bir uygulama inanilir gibi degilmi.......

Rakinin bolunerek satilamamasi uygulamasindan sikayet edilince aklima bu ani geldi....LAZIO

-------------------------------------------------------------------------
Alıntı ile Cevapla
LAZIO kullanıcısına teşekkür edenler
alihoca (24-08-2009)
  #104  
Eski 22-08-2009, 13:58
LAZIO LAZIO bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Jan 2009
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 111/62
83 Mesaj ına 243 Kere teşekkür edildi
Tanımlı Musterih olsunlar

Bir ihtimal.....kucuk bir ihtimal.....Gencecik insanlarin kani ve onlarin ardindan analarinin doktukleri gozyasi durur,baris saglanir,Turkiye'nin sirtindan buyuk bir kambur kalkarmi acaba?...........diye bir kesim panik icinde.......

Ne kan,ne gozyasi,ne baris umurlarinda degil.....Tek dertleri "Hukumete yarar"....."Puan toplarlar"....

Aynen,sadece hukumete yarar korkusu ile....... ekonominin kotulemesine,insanlarin ac sefil kalmasina,Kibris sorununun iyice tikanmasina,AB yolunda herhangi bir olumlu gelisme olmamasina duaci olduklari gibi.......

Ancak rahat olsunlar.....Guneydogu sorunundan siyasi ve ekonomik rant saglayan kesimler barisa izin vermeyeceklerdir....

Olurda gelismeler olumlu mecraya girip,bir umut isigi gorundugunde teror olaylari artacak,kin ve nefreti koruklemek icin her turlu imkan kullanilacaktir.......Bu girisime karsi olanlara "Yaaa biz demedikmi bu isler goruserek,uzlasarak olmaz".......deme firsati verilecek ve kamuoyu bir sekilde sorunun silahsiz cozulemiyecegine ikna edilecektir......

Ondan sonra;

Tanesi bir milyon dolardan terorist oldurmeye.....Olen genclerin arkasindan "Kani yerde kalmayacaktir" nutuklari atmaya.....Daga tasa "Ne mutlu Turk'um diyene"yazmaya.....Uzlasma,baris falan diyenlerede "vatan haini,libos vs" denmeye devam edilecektir.....Musterih olsunlar......LAZIO

-------------------------------------------------------------------------
Alıntı ile Cevapla
LAZIO kullanıcısına teşekkür edenler
alihoca (24-08-2009)
  #105  
Eski 23-08-2009, 09:46
AnnE - ait Avatar
AnnE AnnE bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Bulunduğu Yer: Suriçi
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 606/518
314 Mesaj ına 5527 Kere teşekkür edildi
Tanımlı

eee ?
Alıntı ile Cevapla
  #106  
Eski 23-08-2009, 19:19
LAZIO LAZIO bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Jan 2009
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 111/62
83 Mesaj ına 243 Kere teşekkür edildi
Tanımlı

Acaba bir ihtimal baris gelir,kan ve gozyasi durur,buda hukumete yararmi diye karalar baglayanlara......Merak etmeyin,ortada;....Milliyetcilik somurusunden baska soylemi olmayan politikacisindan,silah tacirine....Korucusundan,ozel harekatcisindan,uyusturucu kacakcisina kadar bu isten rant sagliyan bunca vampir varken kan ve gozyasi dinmez.....panik yapmaniza gerek yok diye bir not dusmusum......Baslik konusu "Notlar" degilmi?

--------------------------------------------------------------------------
Alıntı ile Cevapla
LAZIO kullanıcısına teşekkür edenler
alihoca (24-08-2009), dentist (24-08-2009)
  #107  
Eski 24-08-2009, 17:40
alihoca alihoca bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 361/2464
166 Mesaj ına 2501 Kere teşekkür edildi
Tanımlı

Sevgili LAZIO;

Milliyetçilik deyince Türkçülük, Türkçülük deyince de Adolf Hitler Nazizm’ini hatırlayıp, kafatasçılık yaftasını yapıştırmak en hafifinden Milliyetçilik Kavramını bilmemek, ümmet fikri ile yanıp tutuşanların ve ırkçılığın ağababasını yapanların yıllarca oya gibi işledikleri karşı devrim yöntemlerine bilmeden iştirakimizi sağlayabilir.

Bugün internette Kafkas kökenli toplulukların site ve forumlarına bir göz atsanız; Türklerin Çerkesleri asimile ettiği gibi bir ırkçılık suçlaması görmek mümkündür. Ve hatta oluşan peşin yargılarımızla bunu doğal olarak nitelemek bile mümkündür.

Ama Abhazlar, Osetler, Sapsığlar, Kabarteyler, Balkarlar, Çeçenler gibi alt kimliklerin bir üst kimlik olan ÇERKES adı altında tek topluma dönüştürülüverişini ve bunun hangi kavramı işaret ettiğini düşünmek bile istemeyiz.

17.18 yy Güney Doğu Anadolusunda ve Mezopotamya Bölgesinde yaşayan toplumların sosyolojik olarak kabile, derebey, aşiret yapılanması içinde yer alan Sorani, Gorani, Kurmanç, Zaza, Behdinan vb farklı dilleri ile birbirlerini anlamakta zorlanan alt kimlikler;

1990’larda BBC’nin K.ırak’ta başlattığı ve sonrasında Almanya’da on beş yıla yakın yayınlanan Kurmanç dili kaynaklı dilin (ROJ TV KÜRTÇESİ) KÜRTÇE, toplumun da bir üst kimlik olarak KÜRT ilan edilişinin;

MİLLİYETÇİLİK SÖMÜRÜSÜ ve IRKÇLIĞIN ağababası olabileceği her nedense aklımızın ucundan dahi geçirmeden, oluşan masum kültürel haklar korosuna katılmış buluveririz kendimizi diye korkarım.

Yani ‘Bir Oset’in bir Zazanın dili kimliği ne oldu yahu!’ demeye kalksanız yandığınız gündür. Hele ‘Sizin yaptığınız asimilasyonun ağababasıdır!’ deseniz, Allah muhafaza infaz edilir gidersiniz.

Bir de Laiklik Kavramı ve Laisizm Kavramının gerisinde yatan siyasi ve ekonomik nedenlerle, tarihsel gelişimini bilmenin önemine işaret etmek gerekir.

Sayısı binlerle bile ölçülemeyecek mutlu azınlıkların medya manşetlerine özenle yansıtılan görüntülerini baz almadan önce;

1980 öncesi Üniversitelerde başörtülü kardeşlerimizin bizlerle aynı sınıflarda oturuşunu da hatırlamak, Anadolu gelenekleri ile hiçbir ilgisi olamayan bir örtünme biçimini topluma inanç özgürlüğü olarak sunarken daha dikkatli olmak, küçücük bir turistik gezi ile de olsa Mahmutpaşa, Yeşildirek semtlerindeki iki dükkândan birinin türban ve pardösü satar hale gelişini saptayarak bu olgunun sosyolojik nedenleri üzerinde durmak gerekebilir.

Konya’da otuz yıl öncesinin rakı istatistiğini değişmez ilke olarak sanmamak da lazım gelebilir mesela!

Konya’da çok değil yirmi otuz sene öncesi gelenekleri ile hiç ilgisi dahi olmayan; nişan, düğün ve sünnet törenlerinde evlerin pencere ve çatılarına yerleştirilen bilmem kaç yüz wat gücünde ses sistemlerinden çıkan arabın ilahilerini dinlemek zorunda bırakılan semt sakinlerine kulak vermek de gerekebilir. Sonra bu değişim ve dönüşümün olası siyasi sonuçları üzerine konuşmak mümkündür.

Ve hatta bu ve benzeri girişimleri inanç özgürlüğü olarak sunmadan önce; bunun Emevi Arabın mezhep diktasına ve zulmüne dönüşerek, milyonlarla ifade edilebilecek diğer mezhep ve inançların özgürlüğünü yok edebileceğine olasılık tanınmalıdır.

Ve arada bir de olsa rahat uzaklıklardan baktığımız gazete manşetleri yerine; yakın geçmişin izlerini saklayan tozlu raflarda ve sandıklarda kilitli kalan siyah beyaz fotolarda yer alan nişan, düğün ve bayram resimlerine bir göz gezdirip, şimdilerde moda olan değişimleri iyi analiz etmek için Anadolu’ya gelip haremlik selamlık düğünlerden başlayarak değişimin ipuçlarını yakalamaya çalışmak da yarar sağlayabilir.

Bir sayfa Kuran okunmayan ve bir rekat namaz kılınmayan, okunan risalelerin neredeyse Kur’an kutsiyetine yüceltildiği tarikat toplantılarına giden kadınlarımızın artık radikal azınlıkları aşarak çoğunluklara ulaştığını gözlemlemek ve bu tarikat ehli kadınlarımzdan kimileriinin içki içen kocaları için söyledikleri de dikkat çekici bulunabilir.

Velhasıl vel kerim, Atatürk Milliyetçiliği ve Laiklik Kavramlarını mahkûm etmeden önce bu kavramların önce ekonomik sonra siyasi, sosyolojik nedenleri ve tarihsel gelişimini öğrenip anladıktan sonra günlük olayların daha iyi etüt edilebileceğini düşünüyorum diyebilirim.



Saygılarımla
Alıntı ile Cevapla
alihoca kullanıcısına teşekkür edenler
account (24-08-2009), ar_de_ (24-08-2009), buena vista (24-08-2009), coser (25-08-2009), dentist (24-08-2009), DENİZ (25-08-2009), hazan (25-08-2009), LAZIO (25-08-2009), Master (24-08-2009), neron (25-08-2009), Ramo (27-08-2009), Süvari (24-08-2009)
  #108  
Eski 25-08-2009, 18:42
LAZIO LAZIO bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Jan 2009
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 111/62
83 Mesaj ına 243 Kere teşekkür edildi
Tanımlı

Sevgili Ali Hocam

Karsi devrim yontemlerine (farkinda olarak veya olmadan) acaba istirak saglarmiyiz diye,dogru yalnis herseye karsi cikmaya benim aklim ermiyor acikcasi……Baris yolunda yapilacak her girisimi kanli bicakli dusmanimda yapiyor olsa desteklerim……Akan kan ve gozyasini durduracaksa degil teroristle seytanla bile diyaloga girilmesine taraftarim……Buda benim milliyetcilik anlayisim …..

Benim milliyetcilige degil,baskalarinin cocugunun kani uzerinden ucuz slogan milliyetciligi yapilmasina itirazim var………

Anlasamadigimiz diger konu….kendi normlarimizi baskalarina kabul ettirme konusu……”Bizim orf ve adetlerimizde boyle basini baglamak yok”……evet belki yok ama ornegin bizim orf ve adetlerimizde mankenlerin yari ciplak TV’de gobek atmasida yok…..Tozlu fotograflarda bunlarida bulamayiz….…Bu tip programlari yasaklayip yerine orf ve adetlerimize uygun Karagoz ile Hacivat koyulmasini talep etmiyor, “Istiyen istedigini seyreder”diyebiliyoruz...

Ama nedense istiyen istedigini giyer diyemiyoruz…….Islam fobisi icinde olan ABD yuksek okullarina basi bagli kizlar girerken…..yuzde doksan kusuru Musluman ulkede inancindan dolayi basini bagliyan kiz cocuklarinin okula sokmama hakkini kendimizde gorebiliyoruz..……Boyle yaparakda laikligi korudugumuzu dusunuyoruz……Aslinda yaptigimiz fanatik olmayanida zorla fanatik yapmakdan baska bir seye yaramiyor……

Benim laiklige degil,laikligi koruyoruz diye kafamiza yerlestirilmis norm ve kaliplari baskalarina zorla dikte ettirilmesine itirazim var…..

Turkiye sorunlarini yasak,baski ve ceza ile cozmeye calistikca sorunlar katlanarak artiyor…..Belki biraz ozelestiri yapip kendimizide sorgulamayi ogrensek ve sorunlara daha anlayisli ve yapici yaklassak belki bu cemberi kirabiliriz diye dusunuyorum…

Yazdiklarim seninki kadar bilimsel,uslubum seninki kadar nazik degil ama umarim meramimi anlatabilmisimdir……Sevgiler…..LAZIO

--------------------------------------------------------------------------
Alıntı ile Cevapla
LAZIO kullanıcısına teşekkür edenler
alihoca (26-08-2009), dentist (26-08-2009), meraklı (27-08-2009)
  #109  
Eski 26-08-2009, 10:36
alihoca alihoca bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 361/2464
166 Mesaj ına 2501 Kere teşekkür edildi
Tanımlı

Sevgili LAZIO;

Öncelikle belirtmek isterim ki sana, bana, ona göre milliyetçilik diye bir şey yoktur. Tartışmanın başlarında Sevgili AnnE'nin de değindiği gibi; Tarihsel gelişimi içinde üretim biçiminin değişiminden kaynaklı ekonomik nedenleri olan, siyasi ve toplumsal(sosyolojik) sonuçlar doğuran, zaman içinde norm ve ilkeleri oluşan kavramlardan bahsediyoruz.

Buradan hareketle insanlığın ortak mirası hale gelen evrensel kavramlardan bahsederken kendi normlarımız diye de bir şey var dersem de yalan olur.

Örneğin laikliği sadece din ve devlet işlerinden ayrılmasına indirgeyenlerden olursak, belki İngiliz kralının boşanıp yeniden evlenebilmesi için Papa izninin kaldırılmasından tutunda, savaşa karar verilmesi için kilise onayı gibi sınırların kaldırılması ile siyasi nedenlerden sadece bir yâda ikisini bilmiş(!) oluruz.

Oysa faizin yasaklandığı Katolik anlayışın değişimi gibi ekonomik nedenlerden tutunda farklı inançların yâda inançsızlığın özgürlüğü gibi onlarca değerlerden oluşan koca bir kavram kalır geride. Koca bir kavram demiş olmak bile Laisizm anlayışı içinde yer alan çoğunluk-egemen din veya mezheplerin tahakkümüne son veren özgürlüğü açıklamaya yetebilir mi? Yetmez.

Çoğunluk ve çoğulculuk anlayışını öne sürüp İnançlarımı özgürce yaşamak istiyorum diyenlerin korosuna katılırken, yüzde doksan küsur Müslüman içinde ki farklı mezhep ve inançları gözümüzden kaçırır onların haklarını az çok güvenceye alan doksan yıllık sistemi yok eder gideriz böylece.

Sonra bir taraftan Dünya âleme; Rum’a, Ermeni’ye ve Museviye tanıdığımız inanç özgürlüğü ile övünürken, diğer taraftan; Yavuz ve Şah İsmail kardeşlerin yaptığı gibi yüz binlerce kardeşin katline ferman çıkardığımız ortaçağa rücu ederiz.

El cevap; yüzde doksan Müslüman deyimi bir ve bütün, mesut ve mutlu bir inanç birliğini göstermez. Olsa olsa kardeş katlini ve düşmanlığını maskelemeye yarar ancak.

Daha önce ‘daha Cumhuriyet ve Demokrasi kavramlarında dahi anlaşamazken neyi nasıl tartışabiliriz’ diye seslenirken söylemek istediğim; kavramların neden nasıl oluştuklarından tutun da tanım, ilke ve tarihsel gelişim içinde farklılaşan uygulamaların, farklılığını oluşturan özgün koşullarında bilinmesi gerektiğine değinmeye çalışmıştım.

Böylece yüzyıllar içinde kendi farklılıkları ile ortaya çıkan ‘ABD’ gibi Katolik Zulmüne karşı inanç bağımsızlığını kazananların oluşturduğu ve siyah bir başkan seçebilmek için yüzyıllar geçmesi beklenen bir ülkenin özgün modelinin bugününe bakıp, masumane duygularla hadi bizde de olsun,hemi de eksiksiz olsun! Demek, çoğu zaman saflık ve hayalcilik boyutunu aşarak yıkıcı etkilere yol açılabileceğine işaret etmek istemiştim

Atıyorum, çıkar İsveç’e aşık türkü sözlü birisi, Türkü ve Kürdü ile otuz bin insanımızın canına mal olan örgüt liderine bir kez terörist diyemeyen insanların kuyruğuna takılır, kültürel haklar da kültürel haklar diye türkü çığırır durur.

Tabii ki ‘Ben Kürt değil Zazayım, dilim törem farklı’ diyenlerin çığlıkları İstanbul’un Boğaz manzaralı rakı masalarından duyulmadığı için normaldir belki. Kim bilir, onların da kitapları ile ünlü yazarları olaydı da, peşlerine zülküfler takılaydı desek daha iyi olur belki de.

Ve bittabi ki bu gariplerim için, ‘Urumeli Hisarı konserlerinde öten serçeleri olaydı, olaydı da cankayalara konaydı, konaydı da açılımdan saçılımdan nemalanaydı' da diyenler çıkabilir.

Velhasıl İstanbul’un imamıyım diyenlerin açıklanmadık paketlerinde medet arayacağımıza, neden ve gerekçeleri sıralı çözüm önerilerini, madde madde yazanlar çıkarsa üzerinde tartışmak pekâlâ da mümkündür.

Hatta bir buçuk milyon nüfusu ile vergi bilmez, elektrik su ödemez belediyelerin başkanlıkları kazanılan şehirlerin pkk kuruluş bildirgesinde yer alan bağımsızlık isteminin gereği olan devlet olarak tanınması gibi öneriler dahi tartışılabilir.

Tabii ki Konya’nın ucu bucağı gözükmeyen dümdüz ovasına yerleşik Cihanbeyli, Kulu, Tavşançalı’da oturan, Ankara, İstanbul, İzmir, Aydın, Manisa Mersin, Adana vb şehirlerde hazine arazilerine konmuş dokuz on milyon içinde akla yakın çareler sıralanırsa daha iyi olur.

Beş yüz yıllık Türkmen şehirleri Musul ve Kerkük sorununu da Kürtleştirilerek çözüldüğü ve Türkmenlerin adı sanı duyulmaz hale getirildiği için, yakın geleceklerde oluşacak kimi sorunlardan; kuruluş bildirgesinde şekillenen terörist pkk isteklerinin, Talabani ve Barzani istekleri ile nasıl örtüştürüleceği konusu da bu açılımla nasıl çözüme kavuşturulacağı izaha muhtaçtır.

Sadece Sorani, Gorani ve Zazakilerin Kurmanç ırkçılığına kurban edilmesine göz yummak da yetmeyebilir. Anadolu’da bulunan otuza yakın diğer alt kimlikler içinde tanınacak kültürel haklar için üretilen çözümler de sıralanmalıdır. Sonrada otuz beşi aşan alt kimliklerin tasada sevinçte kıvançta nasıl bir ve bütün olabileceği açıklanmalıdır. Ülke, devlet olarak kalabilmek için asgari müştereklerimiz neler olacak. Alt kimliklerin birleştiği tek bir millet yerine hangi üst yapıda birleşip bütünleşeceğiz gibi..

Aksi halde,
Tek satır öneri sunmayıp, Ülke insanımızın krizin etkisi ile yanıp tutuşurken ekonomik çare üretmesi gerekenlerin yetersizliklerini örtmek ve dikkatleri başka yöne çekmek için ortaya attıkları zokayı yutup debelenip duranlar kervanına katılırız. Aynı Diyarbakır meydanında başlatılıp hiçbir çözüm üretmeyen açılım zamanlarında olduğu gibi.

Sonuç olarak, ‘mevcut iktidarın yaptıklarına inanıyor ve güveniyorum’ demek başka; ‘pkk, Barzani ve Talabani ile anlaşılabileceğine inanıyorum’ demek başka bir şeydir. İnanıp güvenen insana sözüm olamaz. Ama ‘doğru budur’ demek bambaşka bir şeydir ve bunun için iyi niyetle sıraladığımız temennilerimizin yeterli olması ve kabul görmesi beklenmemelidir.

Diğer taraftan geleneklerimizde manken olmasa da fotoğraf makineleri ve tvler çıkmadan önce aynı Konya’nın Meram Bağlarında sini üstünde göbeği açık dansözler oynar ve oynatılırmış diye biliyorum. Ki bu konu zenne konusuna kadar uzatılabilir...



Sağlık ve mutluluk dileklerimle
Alıntı ile Cevapla
alihoca kullanıcısına teşekkür edenler
account (26-08-2009), ar_de_ (26-08-2009), dentist (26-08-2009), hazan (26-08-2009), Master (26-08-2009), meraklı (27-08-2009), neron (26-08-2009), Ramo (27-08-2009), Süvari (26-08-2009)
  #110  
Eski 26-08-2009, 23:34
LAZIO LAZIO bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Jan 2009
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 111/62
83 Mesaj ına 243 Kere teşekkür edildi
Tanımlı

Sevgili Ali Hoca,

Binada yangin var.....Ustelik iceridede insanlar var...

Oncelikle binanin yapiminda kullanilan malzemeleri analiz edelim...Bakalim gerekli izinler alinmis,bina projeye gore insa edilmismi?

Sonra yangini sondurmeye talip olanlardan sabika kaydi ve iyi hal kagidi istiyelim....amaclarini sorguluyalim....

Ayricada yanginin tarihsel ve sosyo-ekonomik normlarimiza uygun olarak sonduruleceginden emin olalim.....


Demek;
"Benim sartlarimda,benim uygun gorduklerim tarafindan sondurulmiyecekse,birakin yansin"demektir ki bunu ben anlamakta gucluk cekiyorum.....

Ne amacla yapilirsa yapilsin......kredisi kimin hanesine yazilirsa yazilsin....Basari ihtimali ne olursa olsun.....Kimlerle muhatap olunursa olunsun.......Ben eger gencecik insanlarin kanlarini durdurma konusunda en ufak bir umit varsa,politik ve idolojik saplantilari bir yana birakip her turlu girisime destek olunmasi taraftariyim.....

Eger bu gorusum.....sosyo-ekonomik ve tarihsel gelisimin yarattigi normlara uymuyorsa.....-zaten uyar diye bir iddiam yok-......Konu baris ve insan hayati oldugunda bu normlar fazla bir sey ifade etmiyor......

Sevgi ve saygilar............LAZIO

--------------------------------------------------------------------------

---------------------------------------------------------------------------
Alıntı ile Cevapla
LAZIO kullanıcısına teşekkür edenler
alihoca (27-08-2009), meraklı (27-08-2009)
Cevapla


Konuyu Toplam 1 üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Konu Seçenekleri Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş arama yap
Modları Göster

Yetkileriniz
Yeni konu açabilirsinizdeğil
Yanıt gönderebilirsiniz değil
Eklenti gönderebilirsiniz değil
Mesaj düzenleyebilirsiniz değil

Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodları Kapalı
Gitmek istediğiniz klasörü seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 09:59 .


Telif Hakları vBulletin v3.5.4 © 2000-2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.
Tercüme ve Tasarım : Arka & Bahce