Strict Standards: Declaration of vB_Database_MySQLi::db_connect() should be compatible with vB_Database::db_connect($servername, $port, $username, $password, $usepconnect) in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 1095

Strict Standards: Declaration of vB_Database_MySQLi::select_db_wrapper() should be compatible with vB_Database::select_db_wrapper($database = '', $link = NULL) in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 1095

Deprecated: Non-static method vB_Shutdown::init() should not be called statically, assuming $this from incompatible context in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 2294
Tepkiler , kızgınlıklar vs...... - Sayfa 3 - Arka BahÇe Forumu
Arka BahÇe Forumu  

Geri Dön   Arka BahÇe Forumu > Nadas Alanı > Müştemilat
Kullanıcı ismi
Şifreniz
Kayıt ol SSS Üye Listesi Takvim Arama Bugünkü Mesajlar Bütün Forumları okunmuş kabul et


Konu Bilgileri
Konu Başlığı
Tepkiler , kızgınlıklar vs......
Konudaki Cevap Sayısı
32
Şuan Bu Konuyu Görüntüleyenler
 
Görüntülenme Sayısı
38253

Cevapla
 
Konu Seçenekleri Bu Konuda Ara Modları Göster
  #21  
Eski 16-10-2007, 08:52
meraklı - ait Avatar
meraklı meraklı bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Dec 2006
Bulunduğu Yer: Koşuyolu
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 287/1518
251 Mesaj ına 1077 Kere teşekkür edildi
Exclamation Tepkiyse tepki.....

Bir ürün satın aldınız ve özelliklerini öğrenmek için kullanım kılavuzuna
göz atmak istediniz. Ancak ne göresiniz ! Kılavuzun bir çok dilde yazılmış
olduğunu ancak içinde Türkçe çevirisinin bulunmadığını görüyorsunuz.
Sinirleniyorsunuz ve ülkemizde satılan bir ürünün nasıl Türkçe kılavuzunun
olamayacağını, üreticinin veya ithalatçının bu kadar mı düşüncesiz-duyarsız
olduğunu, Türkiye'nin ve vatandaşlarının bu kadar mı değersiz görüldüğünü
sorgulamak istiyorsunuz ama elinizden bir şey gelmiyor. Sanırım bu durumu
düşen milyonlarca tüketici vardır.
Artık böyle bir rezaletin önüne geçebilmek için yapabileceğimiz
şeyler var.

Almış olduğunuz yerli ya da ithal malın Türkçe Kullanım Kılavuzu
yoksa,Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'na şikayet ediyorsunuz, satan şirkete ürün
başına 156 YTL ceza veriliyor ve Türkçe kılavuzun da size ulaştırılması
sağlanıyor.Sizler de şikayetinizi http://www.sanayi.gov.tr adresinden Tüketici Şikayetleri bölümüne bildirin, duyarsız şirketlere gereken cezaların verilmesini sağlayın.


GEREKLİ HASSASİYET GÖSTERİLMELİ.........

9 Milyonluk Yunanistan için yunanca kullanma kullanma kılavuzu hazırlanırken, 75 milyonluk ülkemiz ise aynı düzeyde önemsenmiyor....
Alıntı ile Cevapla
meraklı kullanıcısına teşekkür edenler
janus (16-10-2007)
  #22  
Eski 30-10-2007, 10:44
meraklı - ait Avatar
meraklı meraklı bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Dec 2006
Bulunduğu Yer: Koşuyolu
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 287/1518
251 Mesaj ına 1077 Kere teşekkür edildi
Exclamation al işte bir tepki daha...işlenmeli...

AXA SIGORTA GRUBU ERMENILERE SOYKIRIM
TAZMINATI ODEMEYI VADEDIYOR,AXA OYAK SIGORTALILARIN BILGISINE..


*Gectigimiz gunlerde dunyanin dort bir yaninda "sozde ermeni soykirimi" ile ilgili onlarca panel-konferans duzenlenmis.
*Bunlarin ana sponsorlari kim biliyor musunuz? HSBC ve British Airways..
* Bizim ulkemizde bizden elde ettikleri para ile bize karsi sozde ermeni soykirimini destekleyen bu kuruluslarla olan iliskilerinizi gozden gecirmeye davet ediyorum.

Saygilar.


*VARSA HSBC HESAPLARINIZI KAPATABİLİR VE ADVANTAGE KARTLARINIZI IPTAL EDEBİLİRSİNİZ..



* EGE UNIVERSITESI HASTANEDEKI BUTUN DOKTORLARIN HSBC KREDI KARTLARINI VE HESAPLARINI KAPATTIRDIKLARINI GORUNCE BANKANIN GENEL MUDURLUGU OLAYA EL KOYDU.
AMA KIMSE VAZGECMEYINCE ADAMLAR TUTUSTU. BIR SURU FAKSLAR FALAN OZUR YAZILARI.


AMA BU SADECE BU HASTANE ILE SINIRLI KALMAMALI.
ULKEMIZDE BIR SURU YATIRIM YAPIYORLAR, BIZIMLE IYI GECINMEK ISTIYORLARSA BIR TERCIH YAPSINLAR. ERMENILER MI, TURKIYE MI?
BENCE, HIC DUSUNMEYIN KARTLARINIZI IPTAL ETTIRIN. AMA EN ONEMLISI BU OLAY SEBEBIYLE OLDUGUNU BELIRTIN, LUTFEN... !!!


AYRICA FORTIS BANK'IN DA PKK'YA MAYIN SAGLAYAN KURULUSLA KARDES SIRKET OLDUGUNU DA UNUTMAYALIM....



Uyan Türk evladı,


Uyuma uyan.


Otuz kupona alınmadı bu vatan.
Alıntı ile Cevapla
meraklı kullanıcısına teşekkür edenler
coser (30-10-2007)
  #23  
Eski 30-10-2007, 15:14
AnnE - ait Avatar
AnnE AnnE bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Bulunduğu Yer: Suriçi
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 606/518
314 Mesaj ına 5526 Kere teşekkür edildi
Tanımlı

Hah tamam !

Amerikan mallarını kullanmak zaten vatana ihanet.
Fransizlar ve cümle avrupalılar zaten ermeni işbirlikci. Hiçbirinin malını kullanmayacaz.
Sekizbin tane gerici şirket listesi dolanıp duruyor. Sakın kullanmayın haa şeriata hizmet edersiniz diyerekten.
Son kalan kredi kartlarınıda kaptırdık.
OYAK ı bi halt zannederdik , onun ortagı AXA sigortada kelek ciktı. Kasko da yaptırameycez.

Sayın mailforwardlamayısevenler cemiyeti yandaşı arkadaşlarım benim.
Size ve bize kolaylık olması hasebi ile , kimin yaptıgı neyi yiyip neyi giyecegimizi söyleseniz vallahi cok daha kısa bir liste olacak , coluk cocuk aclıktan kırılacagız bu gidişle.

Ayran iç demeyin. Fransız danone ile Ulker içim süt en alasını yapıyor valla.
Bahcem de yok ki ekip biceyim otla bokla besleyeyim cocukları.Zaten gübreler ithal.
Sıgır beslesem , yemler yabancı ortaklı fabrikada yapılıyor.

Ha , illaki diyorsanız , 14. yüzyılda felan insanlar nasıl yaşadıysa sende ööle yaşa o başka.
Zaten bu kafalarla cümleten yakında o yüzyıllarda ve yek başımıza kalakalacaz.

AYIP YAHU.

NOT 1 :Umarım tatmin edici olmuştur.
NOT 2 : mailforwardlamayı sevenler cemiyeti yandaşı kardeşlerim son kredi kartı extrelerini de forwardlasalar da son bir aydır ne halt yiyip içtiklerini görüversek.(maksat referans olsun.)
NOT 3 : Bu yazdıklarım acıtıyorsa , özel mail atın valla bi daa yazmam.
NOT 4 : Sözüm meclisten taaa içeridir.
NOT 5 : Başka bir yerden gelen bu maile yazdıgım cevaptır. Bi de ben forwardlayiverem dedim.
Alıntı ile Cevapla
AnnE kullanıcısına teşekkür edenler
janus (02-12-2007)
  #24  
Eski 30-10-2007, 17:05
meraklı - ait Avatar
meraklı meraklı bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Dec 2006
Bulunduğu Yer: Koşuyolu
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 287/1518
251 Mesaj ına 1077 Kere teşekkür edildi
Cool

Pek muhterem validanım sene bindokuzyüz bilmem kaçlarda ki hayatın sıkışık ve tıkışık olan ama en azından doğal besin denen, meyve, buğday, domates, arpayla beslendiği, halis ineği geçtik –manda sütlerini içtiği dönemleri unutmuş belli ki…A be anacım Güzel anacım, demem o dur ki haklısın: Israrla lüküs olacam, marka giyecem diye tepişirsen elbette LaCost u seçersin, Paul &shark ı seçersin…Yetmez , ille de marka dersin; tayvan’da Çin’de yapılan -el işçiliği ucuz ya- Adidas’ı,Nike’ı seçersin… Güzel dersin, lezzetli dersin Ama Ülker’i ama Danone yi seversin….

Mevcut adıbelli kredi kartların sürüsüne bereket , limitleri tavan yapmışları “acep ne halt etsem nasıl yesem de adamlara bir kıyağım olsun “ diye düşünürken elbetteki olur olmaz yerlerin harcamaları ile banka aylık harcama dökümanlarınız istenmeyen isimlerle şişmekte..

Neyse biz gelelim haliruhiyenizdeki çıkmaz sokakların nasıl çıkabilir olabilme olasılığının hallerine…

Çoluk cocuk elbette aç kalmayacağız: Ne yapacağızzzz???

Avrupa’da organik tarım yükselmekte, peki bizde???
Mustafa Koç amcam traş olmaya halâ Yunanistan’a gitmese,
Bir zamanların buğday ambarı İç Anadolum yine işlense, biçilse,
Yalova’nın, Amasya’nın nadide mis kokulu elmaları halâ yenebilse- hayır üretilebilse
Tarlaya atılan tohum kısır olmasa,
Aşıladığın elma ağacına elmanın tadı armut gibi olmasa,

Hayvancılığım önemsense, ( hijyenik ortam sağlanacak diye abuk sabuk tesisler yapılıp paralar gavur illerine akmasa, bol süt ve et randımanı alınacak diye dölleme yapacak hayvanat hala yurdum boğası değil de “el”in boğası olursa),
İlle de milli gelir diye tutturanlar paraları Kıbrıs’ta Vegas’ta ve sair bilumum abuk diyarda yemese ,
Benim kumaşım, benim dikişim ve el işçiliğim ile ihraç edilen mallarım, abuk bir etiketle tekrar bana 20 katı hem de döviz üzerinden geri satılmasa,

Hala daha medyatik anılan, yuvarlaktan bozulmuş kaidelerini sallayarak ekrana doğru “ Ben de insanım, sen benim canım, ben kara sevdalım, bir şeyler söylemek o kadar mı zoorr, sensiz geçen uzun geceler, bir de yasaklar, varsın olsun sevdim birkereeee- (Burada kaide ısrarla ekrana doğru sallanırken, bir elinde kırbacımsı ekzantrik fentazisini gerçekleştiren şuh hatun pozisyonunda, adamı dört ayak üzerine düşürmüştür.) diyen bazı şarkı söylediğini sananlara prim verilmese,

Siz de yastık altındaki kesme Diyarbakır işi bileziklerinizle Trabzon işi hasır altın bileklikleri küpeleri ortaya çıkarsanız, düzgün insan olan insanlar bir araya gelse de can-ı gönülden hem siyasi hem ticari hem de zirai donanımılar kurulsa,
Biçilmiş ömürlerimizi bayrağı devralacaklara gönül rahatlığıyla verebilsek,


EE tabi haklısın muhterem AnnE’m bunlar gerçekleşirken sen de ben de yaşar mıyız bilmem ama…Ümitler tükenmedikçe ……) Haklısınız haklısınız ve yine haklısınız…

E VALLAHİ VE TALLAHİ AYIP YAHU..

NOT 1: Tarafımca tatmin olamadığım kanaatindeyim.
NOT 2: Genelde gelen elektronik postaları paylaşma alışkanlığım pek olmasa da , hadi biraz bahçeye “uyum” sağlayayım demiştim,
NOT 3 : Sevgili AnnE’m acıtan siz olun, ne demişler Cennet AnnE’lerin ayağı altındaymış,
NOT 4 : Kendimi mecliste “var olduğumu” da var sayarak kulaklarımı ondördündeki ay parçası gibi açtım.Ben büyüklerimi dinlerim
NOT 5 : Buralara kadar uzattığınız ellerinizi hörmetle öperim ….

Kalınız efenim sağlıcakla….
Alıntı ile Cevapla
meraklı kullanıcısına teşekkür edenler
buena vista (30-10-2007), dentist (31-10-2007), janus (02-12-2007)
  #25  
Eski 01-12-2007, 19:00
meraklı - ait Avatar
meraklı meraklı bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Dec 2006
Bulunduğu Yer: Koşuyolu
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 287/1518
251 Mesaj ına 1077 Kere teşekkür edildi
Exclamation

Biraz ordan biraz burdan; hayatın içinden, ama acı bir tebessümle ama isyan ederek....
Nihayetinde sadece izliyoruz....

tv.jpg

ağaçkökü.jpg
Alıntı ile Cevapla
meraklı kullanıcısına teşekkür edenler
account (03-12-2007), dohol (12-08-2008), salacak (01-12-2007), su (02-11-2009)
  #26  
Eski 12-08-2008, 08:21
meraklı - ait Avatar
meraklı meraklı bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Dec 2006
Bulunduğu Yer: Koşuyolu
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 287/1518
251 Mesaj ına 1077 Kere teşekkür edildi
Exclamation

Orman katili işbaşında yakalandı
SAFFET YENİGÜN Antalya DHA


Antalya’da tutuşturduğu gazete kâğıdını ağaçların altına atmaya hazırlanan iki kişiden biri etkisiz hale getirildi



Antalya Kemer’de ormanlık arazide yangın çıkarmaya çalışan 2 kişiden birini Karayolları ekibi, elinde tutuşturup ağaçların altına atmaya hazırlandığı gazete kâğıdıyla yakaladı.

Kendisini yakalayanlara sopa ile saldıran 58 yaşındaki Mehmet Şahin’in ormana kaçan suç ortağın yakalamak için Kemer İlçe Jandarma Karakol Komutanlığı ekipleri dağlık arazide arama çalışması başlattı.

Antalya Karayolları 13’üncü Bölge’de çalışan Yusuf Yılmaz, Remzi Özgür ve Nafiz Daldal, göreve giderken Kemer’deki Tahtalı Dağı’nın eteklerinde, Phaselis Antik Kenti yakınlarında orman yangını başladığını gördü.
Hemen Kemer Belediyesi itfaiyesini arayıp ihbarda bulunan ekip yangına müdahale etti. Yanmakta olan bölgenin biraz ilerisinde 2 kişinin yeni bir yangın başlatmak üzere olduğunu fark etti.

Sabotajcılardan 1.60 boylarında, açık renk gözlü ve mavi tişörtlü olan hızla ormanın içine dalıp gözden kaybolurken, diğeri tutuşturduğu gazete kâğıdını ormana atmaya çalıştı. Gazete kâğıdını hemen söndüren Karayolları ekibi üzerlerine sopa ile saldıran sabotajcıyı da etkisiz hale getirdi.




Not: İbret-i aleme ders olsun diye direk mahkemeye hacet olmaksızın en yanmış ağacın en üst dalında canlı canlı sallamak gerek...

Çok mu tepki verdim acep.........
__________________
meraklı: üzerine vazife olmayanla ilgilenen.. Herşeye burnunu sokan..."merak ediniz, öğreniniz ki yeni ufuklarda başarı sizin olsun."
Alıntı ile Cevapla
meraklı kullanıcısına teşekkür edenler
account (12-08-2008), ar_de_ (12-08-2008), buena vista (13-08-2008), dohol (12-08-2008), Emin (24-08-2008), Master (12-08-2008), neron (12-08-2008), Ramo (12-08-2008), serdarkus (12-08-2008)
  #27  
Eski 05-10-2009, 19:54
dentist - ait Avatar
dentist dentist bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 1.058/2200
469 Mesaj ına 3880 Kere teşekkür edildi
Tanımlı Allah belanı versin...

Liseli kıza meydan dayağı!

Genç sevgiliden liseli arkadaşına meydan dayağı…. Önce tokat attı sonra saçını başını yoldu!

__________________
“Çalışmadan, öğrenmeden,yorulmadan rahat yaşama yollarını alışkanlık haline getiren milletler önce onurlarını sonra hürriyetlerini daha sonra da geleceklerini kaybetmeye mahkumdurlar.”
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
Alıntı ile Cevapla
dentist kullanıcısına teşekkür edenler
account (06-10-2009), ar_de_ (07-10-2009), janus (01-11-2009), Master (05-10-2009), neron (05-10-2009), serdarkus (05-10-2009), su (06-10-2009)
  #28  
Eski 01-11-2009, 12:04
Master - ait Avatar
Master Master bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Bulunduğu Yer: Kalamış
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 6.503/2290
5427 Mesaj ına 23006 Kere teşekkür edildi
Arrow İlber Ortaylı

Okullardan Roma hukuku dersini niçin kaldırıyoruz?
Durumumuz vahim, Türkiye’nin uluslararası davalara çıkaracak avukatları yok. Buna rağmen YÖK’ün Roma hukuku derslerini kaldırması büyük hatadır

Roma hukuku hiç şüphe yok ki modern dünyayı oluşturan temel kurumların başında gelir. Romalılar yok oldu; dilleri önce anadili başka olan kavimler tarafından kullanıldı, bugün o bile eğitimden ve kullanımdan hemen hemen kalkmak üzeredir. Roma İmparatorluğu da ortadan kalktı; onu yıkan bir hareket olan Hıristiyanlık bile geçen 2 bin yılın içinde değişime, hatta yer yer aşınmaya uğradı.
Ama Roma hukuku bazı dar görüşlü yazarların ifadelerinin aksine sadece Avrupa dünyasının değil, bütün insanlığın hukuk anlayışına ve hukuki kurumlarına nüfuz etti. Bu etkiyi sessizce yerine getirdiği oldu. Nitekim İslam hukuku ve Yahudi hukuk çevrelerinde bile Roma hukuk kurumlarından kalma etkileşimler vardır. Bunlar temeli değiştirmese de ayrıntıda kendini gösterir.
Bundan başka hem Müslüman dünyanın bir kısmı, en başta Türkiye ve eski Sovyetler dünyası olmak üzere Roma hukuk sistemine resmen geçmiş olup; İsrail’de dahi kurucu hukuk adamları nesli Romacılar olarak hayatın muhtelif safhalarında en başta ticaret hukuku ve anayasa hukuku gibi dallarda Roma hukukçularının mantık ve içtihatlarını hâkim kılmışlardır.

Kilise de hiç sevmezdi
Türkiye aslında Roma hukuk sistemine 1926’dan evvel adım atmıştır. Klasik dönemde hayatımızı şeriatın dışında örfi hukuk ve geleneklerin düzenlediği alanlar vardır. Hiç küçümsenemez. En başta arazi meseleleri böyleydi. İkincisi, 1699 Karlofça barışından beri diplomatik ilişkilerimiz ve dahil olduğumuz uluslararası ilişkiler hukukunda herkes gibi Romanist prensipleri uyguladık. Bu bizde bazılarının tekrarladığı gibi Hıristiyanlık demek değildir çünkü Roma hukuk anlayışı ve içtihatları Hıristiyanlıktan çok öncedir ve Hıristiyanlık karşıtı prensiplerden oluştuğu için kilise Roma hukuk zihniyetini hiç sevmezdi.
Tanzimat dönemimizde idari reformlarımız, ticaret hukukumuz ve giderek ceza hukukumuz alanında Avrupa’ya, daha doğrusu Roma hukuk sisteminin içine adım attık. 19’uncu asrın 1870’li yıllardan itibaren adliye sisteminde avukatlık, noterlik ihdasıyla ve hukuk yargılama usulüyle bu sistemin içindeydik. Dış dünyada bizden önce 1894’te Japonlar Alman medeni kanunu kabul ederek Roma hukuk sistemini dünyanın öbür ucuna getirdiler.
1926’da medeni kanunu kabulümüzde İsviçre medeni kanunu sadece bir mehazdır yani kaynaktır. Kanunun metninde ve ruhunda İslam aile ve miras hukukunun izleri görülür. Bu olay aslında Roma hukukunun beşerin hayatı üzerindeki devamının bir tescilidir. Kesinlikle Hıristiyan dünyanın hukuk alanındaki zaferi gibi telakki edilemez.

Reform sadece lafla olmaz
Hal böyle iken Roma hukuku derslerinin ve kürsülerinin Yüksek Öğretim Kurumu tarafından rüzgâra terk edilmesi kabul edilebilir bir davranış ve zihniyet değildir. Nitekim 14-16 Ekim tarihlerinde Roma Üniversitesi ve Rusya Bilimler Akademisi’nin tertiplediği, bizden de Roma hukukçularının katıldığı Sibirya’nın İrkutsk şehrinde toplanan Roma hukukçuları seminerinde bu işlem kınanmıştır.
Başkaları Roma hukukunu kaldırsa belki dikkati çekmez ama Türkiye batı dünyasının hem eleştirdiği hem de vazgeçemediği bir ülke; daha çok ilgileniyorlar ve hatalarımız daha çok yüze vuruluyor. Bu tasarrufun bir hata olduğu bu çevrelerde vurgulanıyor. Yurtiçindeki tepkiler sadece birkaç hukukçuyla sınırlı kaldı ama dışarıda daha yaygın olacağı açık. Bizim kendimizi düzeltmemiz için mutlaka dış dünyanın tepkilerini mi beklememiz gerekiyor? Hukuk reformu sırf lafla olmaz; ciddi ilim yapmak, o ilmi faaliyeti eğitime yansıtmak gerekir.
Hukukun sağı solu, batılısı doğulusu olmaz. Roma hukuku dalında hoca eksiğiniz varsa problemi halının altına süpüreceğinize, adam yetiştirerek telafi yoluna gidersiniz.



1940’lara göre çok geriledik
Hiç şüphesiz ki 1925 yılında Ankara’da yeni anlayışla kurulan Hukuk Mektebi ve ardından üniversite reformuyla İstanbul ve Ankara’da Roma hukukunun okutulması kaçınılmazdı. Hukuk devriminin bir gereğiydi. Ankara’da önem verilen bir daldı. Ünlü Roma hukuku profesörümüz Kudret Ayiter’in üç dildeki belagât ve natıkası malumdur. Sık davet edildiği Roma Üniversitesi onu hâlâ unutamaz. Bizde ise hatırlayan olduğunu sanmıyorum.
Roma hukukunu ve İslam hukukunun bazı fasıllarını öğrenmeyen bir hukukçunun, bizim kasabalarda eskiden faaliyet gösteren ve üstlendikleri davacıların müracaatını hiç de fena takip etmeyen, bazen etkili dilekçe yazan; fakat tahsilsiz, alaylı dediğimiz dava muakiblerinden farkı olmayacağı açıktır. Eğitimli hukukçunun hukukun prensip ve kurumlarının kökenini bilmesi gerekir. Maalesef günümüzde bu konu 1940’lı ve 60’lı yıllara göre gerilemiştir. Yeni kurulan ve az öğrenciyle eğitim yaparak nitelikli hukukçu yetiştirme gayretindeki bazı hukuk fakültelerimizde bu dallarda asistan yetiştirilmeye gayret ediliyor. Zira durum vahimdir, Türkiye beynelmilel davalara çıkartacak avukat kadrolarına sahip değil. Bir an evvel aklımızı başımıza devşirmek zorundayız. Özellikle uluslararası hukuk dalında nitelikli adamlara sahip olmak için Avrupa’daki hukukçunun yetişme safhalarına uymamız lazımdır.
__________________
''Gelişmekte olan bir ülke enflasyonu düşürebilir.. Yolsuzlukları azaltabilir.. Bütçelerde kısıntıya gidebilir.. Özelleştirme yapabilir..Ama yine de zenginleşemeyebilir! Çünkü bilgi değil,yalnızca mal üretiyordur." Juan Enriquez
Alıntı ile Cevapla
Master kullanıcısına teşekkür edenler
account (02-11-2009), ar_de_ (01-11-2009), janus (01-11-2009), meraklı (02-11-2009), neron (01-11-2009), su (02-11-2009)
  #29  
Eski 02-11-2009, 21:26
Master - ait Avatar
Master Master bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Bulunduğu Yer: Kalamış
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 6.503/2290
5427 Mesaj ına 23006 Kere teşekkür edildi
Arrow Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı

'Ben Demokrat
Değilim'


ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Gazetemiz yazarı Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı yaşamını yitirdiği bombalı suikasttan bir gün önce baskıya gönderdiği son kitabıyla aydınlanma mücadelesini sürdürüyor.
Kışlalı, ''Cumhuriyet mi, demokrasi mi'' tartışmasına tepkisini kitabına verdiği ''Ben Demokrat Değilim'' adıyla ortaya koyuyor. ''Demokrasi uğruna Cumhuriyet'in yıkılmasına izin verilmeli mi'' sorusuna ''Hayır'' yanıtını veren Kışlalı, ''Çünkü eğer Cumhuriyet'i koruyabilirseniz, yitirdiğiniz demokrasiye bir gün yeniden kavuşabilirsiniz. Ama eğer Cumhuriyet'i yitirirseniz, demokrasiyi de zaten yitirmişsiniz demektir'' açıklamasını yapıyor. ''Türkiye'nin gündeminde yerleri değişmeyen'' konuların ana başlıkları oluşturduğu kitabında Kışlalı, Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan yazılarının yanında bir bilim adamı olarak ''Asker ve Siyaset'' üzerine kuramsal bir çalışma yapıyor.

Kışlalı, basılmış halini göremeyeceği son kitabında, ''Ordu ve Siyaset, Atatürk ve Kemalizm, Demokrasi, Laiklik ve Türban, Güneydoğu Sorunu, Sol, Kültür ve Yazın'' ana başlıklarıyla Türkiye'nin içinde bulunduğu durumu tarihsel gelişim sürecinde irdeliyor.

Kışlalı, 9. kitabına yazdığı önsözde, demokrasisi köklü olan ülkelerde ''çok özel durumlar dışında'' ordunun, ''duyar, görür, düşünür'' ama konuşmaz olduğuna dikkat çekerek ''Ama gelişmişlik sürecinde geride kalmış olan ülkelerde niçin konuştuğu da önemlidir. Ve bu arada, Türkiye'de eskiden konuşmazken niçin şimdi konuştuğu ise ayrıca önemlidir'' diyor.

Kışlalı, kitabında kendi sıraladığı şu soruların yanıtlarını bilimsel duyarlılıkla ortaya koyuyor: ''Ordu niçin ve ne zaman siyasete karışır? Hangi koşullar üst üste eklendiğinde darbe yapar?

Siyasal iktidara doğrudan ya da dolaylı olarak el koyduğunda, yönünü belirleyen etkenler nelerdir? Ordunun ideolojisi nasıl oluşur, nasıl değişir? 27 Mayıs'ın ordusu ile 12 Eylül'ün ordusu niçin düşman kardeşlerdir? Bugünün ordusu niçin 12 Eylül'ün ordusu değildir? 28 Şubat'ın anlamı nedir? Daha başka türlü sormak gerekirse: Eğer Türk ordusu her zaman Atatürkçü ise toplum yaşamında kısa sayılabilecek aralıklarla yaptığı darbelerdeki tutum farkları, nasıl açıklanabilir?''

Kışlalı, Türkiye'de yaratılan kavram kargaşasına tepkisini, kitabına adını verdiği ''Ben Demokrat Değilim'' yazısında şöyle gösteriyor:

Bu kitabım da çeşitli yazılarımdan oluşuyor. Ama yukarıdaki soruların yanıtlarına öncelik tanımak gibi bir özelliği var. Sadece yazılarım içinden seçme yaparken önceliği bu konuya tanımakla yetinmedim; aynı zamanda bu konuyla ilgili kuramsal bir çalışmaya da, birinci bölümün sonunda, 'Asker ve Siyaset' başlığı altında yer verdim.

Kitaptaki diğer bölümlerde ise bir yenilik yok: Atatürk ve Kemalizm Üzerine... Demokrasi Üzerine...Laiklik Üzerine..... Güneydoğu Sorunu Üzerine... Sol Üzerine...

Bunlar, 'Atatürk'e Saldırmanın Dayanılmaz Hafifliği'nden 'Bir Türkün Ölümüne' kadar, bazı kitaplarımda hep yer alan bölüm başlıkları. Yerlerini koruyorlar, çünkü Türkiye'nin gündemindeki yerleri de hiç değişmiyor. Ama altıncı bölümde yer alan 'Demokratik Toplumcu Çağrı'ya özellikle dikkati çekmek isterim. Cumhuriyet Gazetesi'nin 'Kemalizm geçmişin bekçiliği değil, geleceğin öncülüğüdür' başlığı altında tam metin yayımladığı bu 'çağrı'nın, ilerici aydınlar için özel bir önemi olduğuna inanıyorum.

Kitabın bölümlerini oluşturan yazılar, genellikle kronolojik bir sıra içinde yerlerini aldılar. Böylece olayların oluşum ve gelişim sürecinin daha kolay yakalanabileceği düşünüldü.

Ahmet Taner Kışlalı

Ankara,31 Temmuz 1999

''Eğer Çiller'ler, Birdal'lar, kara kitapların yazarları, numaracı cumhuriyetçiler demokrat ise...

Ben demokrat değilim!

Eğer demokrasinin olanaklarını demokrasiyi yıkmak için kullananlar demokrat ise... Eğer dinin siyasetini ve ticaretini yapanlar demokrat ise...

Ben demokrat değilim!

Eğer yalancıları, hırsızları, Türkiye'nin düşmanlarınca beslenenleri, çeteleri koruyan düzenin adı demokrasi ise... Eğer demokrasi buysa...

Ben demokrat değilim!

Eğer demokrasi adına Cumhuriyet'in temellerine kazmayı vuranlar demokrat ise...

Ben demokrat değilim!

Ve onların demokrat yaftasını taşıdıkları bir yerde ben demokrat olmak istemiyorum...

Çünkü onlarla aynı sıfatı taşımaktan utanıyorum!''



CUMHURİYET GAZETESİ'NİN İNTERNET SİTESİNDEN ALINMIŞTIR.
__________________
''Gelişmekte olan bir ülke enflasyonu düşürebilir.. Yolsuzlukları azaltabilir.. Bütçelerde kısıntıya gidebilir.. Özelleştirme yapabilir..Ama yine de zenginleşemeyebilir! Çünkü bilgi değil,yalnızca mal üretiyordur." Juan Enriquez
Alıntı ile Cevapla
Master kullanıcısına teşekkür edenler
account (03-11-2009), buena vista (03-11-2009), coser (03-11-2009), dentist (02-11-2009), neron (03-11-2009)
  #30  
Eski 03-11-2009, 13:36
LAZIO LAZIO bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Jan 2009
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 111/62
83 Mesaj ına 243 Kere teşekkür edildi
Tanımlı

Rahmetli Hocam guzel yazmis ancak ben kendisine katilmiyorum.....

Tarihte demokrasi olamamis bir cok Cumhuriyet var....Ilk aklima gelenler; Hitler Almanya'si.....Stalin Rusya'si.....Franco Ispanya'si....Saddam Irak'i....

Ote yandan demokrasiyi benimsemis,Cumhuriyet olmayan Isvec.....Ingiltere.....Norvec ve Danimarka.....

Bu orneklerden yola cikarak,gunumuzde pek populer olan "Cumhuriyeti korumak icin demokrasiden vazgecilebilir"soylemine dikkatle yanasmak gerekir.....Demokrasi ve Cumhuriyet birbirinin alternatifi degildir......

Cumhuriyet'i bir kenara birakalim,Cumhuriyetsizde olur demiyorum........... ama "Cumhuriyeti korumak icin demokrasiyi rafa kaldiralim fikrine son derece karsiyim......Yukardaki orneklerde goruldugu gibi (Bu gibi yuzlerce ornek bulunabilir)......Demokrasiyi bir kere rafa kaldirdinizmi bir daha onu raftan indirmek mumkun olmuyor.....

Vesile ile sevgili Hocam'i rahmet ve sukranla aniyorum......LAZIO

--------------------------------------------------------------------------
Alıntı ile Cevapla
LAZIO kullanıcısına teşekkür edenler
dentist (03-11-2009)
Cevapla


Konuyu Toplam 1 üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Konu Seçenekleri Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş arama yap
Modları Göster

Yetkileriniz
Yeni konu açabilirsinizdeğil
Yanıt gönderebilirsiniz değil
Eklenti gönderebilirsiniz değil
Mesaj düzenleyebilirsiniz değil

Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodları Açık
Gitmek istediğiniz klasörü seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 15:42 .


Telif Hakları vBulletin v3.5.4 © 2000-2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.
Tercüme ve Tasarım : Arka & Bahce