Strict Standards: Declaration of vB_Database_MySQLi::db_connect() should be compatible with vB_Database::db_connect($servername, $port, $username, $password, $usepconnect) in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 1095

Strict Standards: Declaration of vB_Database_MySQLi::select_db_wrapper() should be compatible with vB_Database::select_db_wrapper($database = '', $link = NULL) in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 1095

Deprecated: Non-static method vB_Shutdown::init() should not be called statically, assuming $this from incompatible context in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 2294
Yaşanılmaz ülke Türkiye. - Sayfa 5 - Arka BahÇe Forumu
Arka BahÇe Forumu  

Geri Dön   Arka BahÇe Forumu > Nadas Alanı > Dünya Hali > Gözlem-Tespit
Kullanıcı ismi
Şifreniz
Kayıt ol SSS Üye Listesi Takvim Arama Bugünkü Mesajlar Bütün Forumları okunmuş kabul et


Konu Bilgileri
Konu Başlığı
Yaşanılmaz ülke Türkiye.
Konudaki Cevap Sayısı
49
Şuan Bu Konuyu Görüntüleyenler
 
Görüntülenme Sayısı
28146

Cevapla
 
Konu Seçenekleri Bu Konuda Ara Modları Göster
  #41  
Eski 21-03-2007, 11:06
meraklı - ait Avatar
meraklı meraklı bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Dec 2006
Bulunduğu Yer: Koşuyolu
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 287/1518
251 Mesaj ına 1077 Kere teşekkür edildi
Thumbs down

..................
Anayasal kuruluş Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun yargı tarafından secilen -yedek üyeler dahil- 10 üyesi dün hem basın toıplantısı yaptı hemde yazılı açıklama ile rezaleti kamuoyu gündemine taşıdı..............

Bakan ve müsteşarının toplantıya katılmayarak kendi adaylarının seçilmeyeceğini anladıklarından dolayı engelleme arzularına rağmen yapılan açıklamada en kısa zamanda seçimin yapılacağı bildirildi.

Türk Yargı tarihinde ilkkez, yüksek yargı organlarının temsilcileri böyle bir açıklama yaparak ve böyle bir bildiri yayınlayarak, hukuk ve adaletle oynamaya kalkışan iktidarı kamuoyuna şikayet etmek zorunda kaldılar.

Yazılı acıklamada şu ağır sözler yer aldı:

"Bu durum yargı bağımsızlığına karsı bir duruş, Yüksek Kurul'un faaliyetlerini engelleme, Yargıya müdahale niteliği arz etmektedir... Bu konuda sorumlular hakkında yasal gereğinin yapılması açısından tutanak düzenlenmiştir."
...................

Hürriyet, bugün
E.Çölaşan

Mini Yorum: milletvekillerinin hala dokunulmazlığı var
Alıntı ile Cevapla
meraklı kullanıcısına teşekkür edenler
alihoca (21-03-2007)
  #42  
Eski 21-03-2007, 11:22
meraklı - ait Avatar
meraklı meraklı bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Dec 2006
Bulunduğu Yer: Koşuyolu
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 287/1518
251 Mesaj ına 1077 Kere teşekkür edildi
Tanımlı Bursa Nutku - AtatÜrk

Türk gencii, devrimlerin ve Cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Rejimi ve devrimleri benimsemiştir. Bunları zayıf düşürecek en küçük ve en büyük bir kıpırtı ve bir hareket duydu mu, "bu memleketin polisi vardır,jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Hemen müdahale edecektir..Elle, taşla, sopa ve silahl; nesi varsa kendi eserini koruyacaktır.

Polis gelecektir; asıl suçluları bırakıp, suçlu diye onu yakalayacaktır. Genç, " Polis henüz devrim ve Cumhuriyetin polisi değildir" diye düşünecek, ama asla yalvarmayacaktır. Mahkeme onu yargılayacaktır. Yine düşünecek "Demek adliyeyi de düzeltmek, rejime göre düzenlemek gerek !"...

Onu hapse atacaklar. Yasal yollarla itirazlarını yapmakla beraber; bana ,başkana ve Meclis telgraflar yağdırıp, haksız ve suçsuz olduğu için tahliyesine çalışılmasını ve tahliyesini istemeyecektir. Diyecek ki: "Ben inanc
ve kanaatimin gereğini yaptım.Müdahale ve eylemimde haklıyım. Eğer ben buraya haksız olarak gelmişsem, bu haksızlığı meydana getiren neden ve etkenleri düzeltmek de benim görevimdir"

İşte benim anladığım Türk Genci ve Türk Gençliği!!.....


Mini Yorum: Ve sevgili Nedo'nun yazdığı günceler...
Alıntı ile Cevapla
meraklı kullanıcısına teşekkür edenler
alihoca (21-03-2007), janus (22-03-2007), Lizzy (22-03-2007), nedo (22-03-2007)
  #43  
Eski 06-06-2007, 18:51
Mazhi - ait Avatar
Mazhi Mazhi bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Bulunduğu Yer: Frankfurt a.M.
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 277/113
0 Mesaj ına 2144 Kere teşekkür edildi
Mazhi - MSN üzerinden Mesaj gönder
Cherry Pandora'nın sandığı

Bir spor forumundan tanıdığım değerli büyüğüm Sayın Kaan Ark'ın şu güzel yazısını koymak istiyorum müsadenizle..

PANDORA'NIN SANDIGI

22 Temmuz secimleri yaklasiyor, aday listeleri aciklandi.Liderlerin sultasinda listeler yapildi.Anti demokratik yontemlerle, "milletin vekilleri" yine keci gibi siralandi parti baskanlarinin ve de bir iki MYK uyesinin cobanliginda.

Secimde baraj yine %10, halk kendi secim bolgesinden secime giren adaya degil, partiye oy verecek.Isimler buyuk sehirlerde onemli degil, nasilsa oylar partiye gidecek.Kucuk sehirlerde ise oncelik asiret reislerinde,az da olsa bazi kucuk sehirlerde isimlere oy atilabilir ama dedik ya az da olsa.

Partiler listelerine gostermelik kadin adaylar, kasaba tuccarlari, esnaf odalari uyelerini gurescileri ala dursun, genc nesil yine disarida.

Hep ayni isimler, hep ayni soylemler, hep ayni komik propagandalar, hep ayni subjektiflikte kamu oyu yoklamalari.

Iktidar kim olursa, olsun hep ayni uc asagi-bes yukari.Parti programlarinda ayni seyler yaziyor sonra parti programlarinda yazan hep ayni seyler icraatta unutuluyor.

Ne olacak bu Turkiye`nin hali muhabbetleri ayni, demokratik hak ve ozgurlukler hep ayni, sosyal sorunlar ayni, dis politikasizlik ayni, issizlik hep ayni, ekonomik ucurum degismiyor en zenginler ve digerleri arasinda.

Hep ayni gerilme veya kirdirma noktalari, laik-antilaik, sagci-solcu, Alevi-Sunni, Turk-Kurt, Fenerli-Besiktasli, vs....

Demokrasi yok, egitim yok, sosyal haklar yok, hukuk yok, adalet yok, milli sermaye yok, vatandaslik bilinci yok, insanin degeri yok ama hep secim var.Sandik var halk son sozu orada soyler derler ama halk sandikta kendine gosterilene oy veriyor, kendi gosterdigine degil.

Bizler buna parlementer demokratik sistem diyoruz cozumun hep burada olacagini dusunyoruz.Halbu ki sorunun ta kendisi bize cozum diye dusundurulen sey.

Bu ulkede siradan vatandasin ne secme, ne secilme hakki yoktur oysa, var diyen beri gelsin.

Ha bir sey daha var bu yoklarin arasinda daha dun 8 gencecik "Mehmet" daha dustu topraga hain bir pusuda,

Turkiye`nin gencecik kani akiyor hergun, hergun yine ana-babalar en kiymetlilerini topraga veriyor, cocuklar babalarina, gec kizlar sevdiklerine kefen sariyorlar 30 yildir.

Adi secim, kendisi bir tiyatro olan sistemde kim gelirse gelsin degisen birsey cok fazla olmayacak, degisim icin; sistemin degismesi lazim "halka ragmen" degil, halk icin kurgulanmali yeni sistem ve bunu ancak halkin kendi yapabilir, sistemden beslenenler degil.

23 Temmuz sabahi yeni umutlarla uyanmayacak Turkiye, eski dertleri ile yola devam edecek kim kazanirsa kazansin.

Yeni umutlarla uyanmanin yolu keske sadece secim sandigi olabilseydi.

Kaan ARK
__________________
Yeni e-mail adresim mbkaya[AT]hotmail.de, eskiden yazıştığımız arkadaşları Msn listeme beklerim.. Sevgiler, Mazhi
Alıntı ile Cevapla
Mazhi kullanıcısına teşekkür edenler
coser (07-06-2007), eddai (19-06-2007), flz (07-06-2007), Ramo (07-06-2007), uwimoyabolox (28-03-2020)
  #44  
Eski 07-06-2007, 07:34
selchuk - ait Avatar
selchuk selchuk bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 54/104
17 Mesaj ına 89 Kere teşekkür edildi
Tanımlı

İşlerimi Özbekistan'a taşımam sebebiyle yılın büyük bir bölümünü Taşkent'te geçiriyorum.Bürokratik işler esnasında gerek deneyimsiz bir ülke olması, gerek bizlerin burada yabancı statüsünde bulunmasından dolayı zaman zaman sıkıntılar yaşıyor bazen de ufak ufak isyan ediyoruz.

Peki Türkiye'mde durum farklı mı ? Kesinlikler hayır!

20 sene evvelki filmlerde gördüğümüz devlet dairelerindeki mesai sırasında örgü ören memurların görüntülerinin bir benzerine geçtiğimiz hafta İstanbul Valiliğinde şahit oldum.Apostil işlemleri için gittiğim Valilikte 5 kişinin çalıştığı büyükçe bir odada bir memur sabahın saat 10'unda 'off öldüm bittim' diye inlerken bir başka memur dün almış olduğu kot pantalonu ve kot montu torbasından çıkartıp mesai arkadaşında gösterip üzerinde bir denemesini ve arzu ederse ona da alabileceklerini söylerken deneyen arkadaş bir başka arkadaşına 'aa bak bu kot likralıymış sana da alalım' diye sesleniyordu.Tabi bu arada bizim işlemimizi yapan kadında göz ucuyla onları seyrediyor 'tabi olur bakarız' diyordu.Ben ve yanımdaki beyefendi evraklarımızın tasdiki için beklerken odaya giren odacı bir hanım bizim memurla bir doktor sohbetine başladılar.1,5 - 2 dk süreyle bu sohbet hiç kesilmeden devam ederken tabi ki bizim evrakların imza ve mühürlenmesi durdu.Sohbetin gitgide uzadığını gören yanımdaki beyefendi hanımdan imzalara devam etmesini 1 saat içerisinde elindeki evrakların konsolosluğa teslim edilmesi gerektiğini söyledi.Kadın ters ters bakarak 'neden böyle konuşuyorsunuz?Asıl siz böyle konuşarak işleri uzatıyorsunuz' diye pişkin pişkin cevap verdi.Ben de adamı doğrulayarak 'gün içinde insanlar dışarıda nasıl bir mücadelede hiç fikriniz var mı?Nerelerden nerelere gidiyorlar bu trafikte , hadi şunları imzalayında gidelim buradan' dememden sonra film koptu.Arkadaki kot pantolon alan memur salyalar saçarak bağırıp çağırmaya , bizim memur terbiyesiz beyanatlarda bulunmaya başladı.Bizde bağırığ çağırıp odayı terkettik. Sinirden yerimde duramaz olmuştum.Şikayet etmek istediğimde danışmadaki bey hiç istifini bozmadan arkadaşlarını kollarcasına önündeki gazeteden kafasını kaldırmadan gidin dışarıda dilekçe yazın dedi!

İstanbul'da son 2 günüm olmasına ve yapacağım bir dünya iş olması sebebiyle elim kolum bağlı bir şey yapamadım.Ülkemizin neden istenilen seviyeye gelmemesinde herkesin şapkasını önüne koyup düşünmesi lazım.Bazen nerede hakkımız olan yaşamı yaşayabileceğimizi düşünüyorum.Cahil, terbiye yoksunu insanlar yaşam hakkımızı resmen gasp ediyor.
Alıntı ile Cevapla
selchuk kullanıcısına teşekkür edenler
bikmisbroker (09-06-2007), buena vista (07-06-2007), janus (07-06-2007), Ramo (07-06-2007), serdarkus (10-06-2007)
  #45  
Eski 14-08-2007, 10:10
serdarkus - ait Avatar
serdarkus serdarkus bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 317/1236
52 Mesaj ına 2228 Kere teşekkür edildi
Tanımlı

"Hacıhüsrev hapse girdi, kapkaç bitti

Kapkaç ve hırsızlık olayları yüzünden yakın zamana kadar 'yaşanmaz hale geldi' denilen İstanbul, bu dertten kurtulmak üzere. Kapkaç olayları geçen yıla göre yüzde 52 azaldı. Emniyet, sevindirici rakamları iki faktöre bağlıyor.
14 Ağustos 2007 10:53

Mutlu Özay'ın haberi

İstanbul'da 2006'nın ilk altı ayında kayıtlara geçen bin 295 kapkaç olayı bu yıl 628'e indi. Yankesicilikte ise düşüş oranı yüzde 41. Emniyet, sevindirici rakamları iki faktöre bağlıyor.

Birincisi, tanıtımını İçişleri Bakanı Osman Güneş ve Emniyet Genel Müdürü Oğuz Kağan Köksal'ın yaptığı 'Güven Timleri ve Yıldırım Ekipleri' projesi. İkincisi ise daha ilginç. Kamuoyunda 'Hacıhüsrev çetesi' olarak bilinen örgütün elebaşıları hapse atılınca, kapkaç neredeyse sıfıra indi. İstanbul Asayiş Şube Müdürlüğü ekiplerinin geçen ay İstanbul'daki Hacıhüsrev Mahallesi'ne yaptığı 'Demir Yumruk' operasyonu kapsamında 250 kişi gözaltına alınmış, 100'ü adliyeye sevk edilmişti. Hakim karşısına çıkarılan zanlıların 29'u kapkaç çetesi kurmak iddiasıyla tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Söz konusu operasyonun ardından İstanbul'da kapkaç ve yankesicilik olayları adeta bıçak gibi kesildi. Polis kayıtlarına 'havalimanı takipli kapkaç' olarak geçen olay, operasyondan sonra hiç yaşanmadı.

Yurtdışından gelen vatandaşları havalimanından gidecekleri adrese kadar takip ederek, yardım etmek bahanesiyle işlenen kapkaç suçuna 'Demir Yumruk' indi. Tanıtımını İçişleri Bakanı Osman Güneş ve Emniyet Genel Müdürü Oğuz Kağan Köksal'ın yaptığı 'Güven Timleri ve Yıldırım Ekipleri' projesi başarıya ulaştı. İstanbul, Ankara İzmir gibi büyükşehirlerde etkin görev yapan Güven Timleri sayesinde suç oranları yarı yarıya azaldı. Gasp, hırsızlık, dolandırıcılık yankesicilik ve kapkaç gibi asayiş suçlarına karşı daha etkin mücadele etmek için kurulan ekiplerde görev yapan kadın ve erkek polisler, çiçekçi, işportacı, ayakkabı boyacısı, moto-kurye, hatta sokakta yatıp kalkan şarapçı kılığına girerek suçu önlemek için çalışıyor. Timlerin sokağa inmesinden sonra istatistiki veriler elde edilen başarıyı ortaya koydu. İstanbul'da 2006 yılının ilk altı ayında bin 295 kapkaç olayı meydana gelirken 2007 yılında bu rakam yüzde 52'lik bir azalma gösterdi ve kayıtlara 628 olay girdi. Yankesicilikte de benzer bir sonuç ortaya çıktı. 2006 yılının ilk 6 ayında 4 bin 696 olay yaşanırken 2007'de rakam 2 bin 754 olarak gerçekleşti.

Zaman "
__________________
eNiyi sistem, uygulayabildiğindir..
Alıntı ile Cevapla
serdarkus kullanıcısına teşekkür edenler
dentist (14-08-2007), meraklı (14-08-2007), salacak (14-08-2007)
  #46  
Eski 14-08-2007, 19:12
meraklı - ait Avatar
meraklı meraklı bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Dec 2006
Bulunduğu Yer: Koşuyolu
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 287/1518
251 Mesaj ına 1077 Kere teşekkür edildi
Cool birartıbir

Kapkaç olayları %52 azalmış...Sebebi çetebaşlarının ve üyelerinin çoğunluğunun yakalanmış olmasıymış...

Acep Sözlerinde durmayıp vatandaşın hayallerini çarpan, ekonomiden çalan, siyaseti kapanlar için de bir tim kurulabilir mi ki...???

Hani sadece bir düşünce....Olur a

Alıntı ile Cevapla
meraklı kullanıcısına teşekkür edenler
dentist (14-08-2007), janus (17-08-2007), Ramo (14-08-2007), serdarkus (15-08-2007)
  #47  
Eski 17-08-2007, 08:21
serdarkus - ait Avatar
serdarkus serdarkus bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 317/1236
52 Mesaj ına 2228 Kere teşekkür edildi
Tanımlı

"Evde hırsızı vurmak meşru müdafa

Yartıay dün emsal bir karar imza attı. Benzer davalara örnek teşkil edecek olan karar, eve giren veya girmek üzereyken görülen hırsızları öldürmeye ceza verilemeyeceğini belirtiyor.
17 Ağustos 2007 08:45

Öznur Berber'in haberi

İstanbul Üsküdar’da, Marmara Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Mustafa Kandil, Erhan Dinçer’i (18) 2003 yılında hırsızlık amacıyla oğlu Ertuğrul Kandil’in evine girerken tüfeğiyle vurarak öldürdü. 3 ay 13 gün cezaevinde kalan Kandil, ikinci duruşmada cezaya gerek olmadığı sonucuna varılarak beraat etti. Ancak Yargıtay 1. Ceza Dairesi, Kandil’in “Hırsızı kaçarken arkadan ateş ederek vurduğuna” dikkat çekip, “Ağır tahrik altında kasten adam öldürmek” suçundan 8 yıldan 12 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını istemişti. Üsküdar 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde tekrar görülen davada, Savcı İskender Görgülü, Yargıtay’ın ceza verilmesi yönündeki kararına uyulmamasını istemiş, mütaalasında şunları söylemişti:

HIRSIZDA SİLAH YOKTU

“Sanık, gece köpeklerin havlamaya başlaması üzerine av tüfeğini alarak evin çatısına çıkmış ve burada balkona çıkmaya çalışan hırsızlarla karşılaşmıştır. Hırsızlardan birinin elinde parlayan bir cisim olduğunu görünce bunun tabanca olabileceği endişesiyle kendi korumak amacıyla ateş etmiştir. Ölen şahsın üzerinde ve yakınında silah bulunamamakla birlikte yanındaki arkadaşı tarafından alınmış olması makul bir ihtimaldir. Sanık hakkında yeni TCK’nın 27- 2 maddesi uyarınca beraat kararı verilmesi gerekir. Kanun koyucu, meşru müdafaa sınırlarını oldukta geniş tutmuştur.”

Mahkeme Heyeti de Görgülü’nün mütalaasına uyarak bir önceki beraat kararında direnerek, Yargıtay’ın itirazını kabul etmedi. Dosyayı tekrar inceleyen Yargıtay 1. Ceza Dairesi, 5237 sayılı kanunun 27/2 maddesindeki, “Meşru savunmada sınırın aşılması mazur görülebilecek bir heyecan, korku veya telaştan ileri gelmiş ise faile ceza verilmez” maddesi uyarınca ceza tedbirine yer olmadığına kanaat getirdi, beraat kararını onadı.

KARAR EMSAL OLACAK

Benzer davalara örnek teşkil edecek olan bu karar, eve giren veya girmek üzereyken görülen hırsızları öldürmeye ceza verilmeyeceği anlamına geliyor. Ev veya iş yeri sahipleri bu kararla rahat bir nefes alırken, hırsızların ise suçu işlemeden önce birkez daha düşünmesi gerekecek.

(Akşam)"
__________________
eNiyi sistem, uygulayabildiğindir..
Alıntı ile Cevapla
serdarkus kullanıcısına teşekkür edenler
bikmisbroker (21-08-2007), Ramo (17-08-2007)
  #48  
Eski 12-09-2007, 12:10
serdarkus - ait Avatar
serdarkus serdarkus bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 317/1236
52 Mesaj ına 2228 Kere teşekkür edildi
Tanımlı

"Tecavüzcüye 'yarım kaldı' indirimi

Bıçak tehdidiyle 11 yaşındaki kız çocuğuna tecavüz etmek üzereyken yakalanan eski Yüzbaşı Bülent Altın'ı yargılayan mahkeme bu gerekçe ile cezada indirime gitti.
12 Eylül 2007 12:45

Daha önce 15 yıl hapse mahkûm olan Altın'ın cezası, suçu gerçekleştirmek üzereyken yakalandığı ve tecavüz eylemi teşebbüs aşamasında kaldığı gerekçesiyle 3 yıl 9 aya düşürüldü. Karara büyük tepki gösteren küçük kızın ailesi ise temyize gitmeye karar verdi.

Bakırköy Adliyesi 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davanın karar duruşmasına katılan tutuklu sanık Bülent Altın, son savunmasında, suçu işlemek üzereyken kendisini yakalayan tanığı ve ifadesini alan polisleri suçladı. Sorgulanmasının yapıldığı karakolun sürgün yeri olduğunu ve askerî mahkemede yargılanması gerektiğini ifade ederek, beraatini istedi. Mütalaasını açıklayan cumhuriyet savcısı, küçük kızın ikamet ettiği apartmana girdiği sırada Altın'ın bisikletle arkasından yaklaştığı, bıçak kullanarak, 'sesini çıkarırsan boğazını keserim' tehditleriyle suçu işlemek üzere iken tanık O.B. tarafından yakalandığının tespit edildiğini açıkladı. Olayın ardından 12 yaşından küçük Y.A.'nın ruh ve beden sağlığının bozulduğuna dair Adli Tıp Kurumu'ndan alınan raporları da dikkate alan savcı, delilleri sıralayıp sanığın cezalandırılmasını talep etti.

Mahkeme heyeti, eski Yüzbaşı Bülent Altın'ı 12 yaşından küçük Y.A.'ya yönelik cinsel istismar suçunu işlediği için 8 yıl hapis cezasına çarptırdı, ardından yasalar çerçevesinde ceza artırım maddelerini uyguladı. Altın'ın suçu işlerken küçük kıza karşı cebir kullanarak bıçakla tehdit ettiği için cezasının yarı oranında artırılarak 12 yıl hapse yükseltilmesi öngörüldü. Heyet, mağdure çocuğun ruh sağlığının bozulduğunun da sabit olduğunu dikkate alarak cezayı 15 yıl hapse yükseltti. Mahkeme son olarak 'eylemi gerçekleştirmek üzereyken yakalanması' sebebiyle suçun teşebbüs aşamasında kaldığına hükmederek sanığın 3 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırılmasını kararlaştırdı. Mağdure kızın ve ailesinin avukatı Mehmet Demir, kararın kendilerini rahatsız ettiğini açıkladı. Demir, kararın Yargıtay'da bozulabileceğini düşünüyor.

Küçük kızın okulu değiştiriliyor

Yaşadıklarının ardından ruh sağlığı bozulan ve psikolojik destek gören Y.A.'nın doktor tavsiyesiyle okulu değiştiriliyor. Farklı bir ortamda eğitimine devam etmesinin psikolojisini düzeltmesinde yardımcı olacağı belirtiliyor. Küçük Y.A. duruşmalar sebebiyle konu açıldığında sinirleri bozuluyor.
...."
__________________
eNiyi sistem, uygulayabildiğindir..
Alıntı ile Cevapla
serdarkus kullanıcısına teşekkür edenler
Ramo (12-09-2007)
  #49  
Eski 12-09-2007, 12:41
Ramo - ait Avatar
Ramo Ramo bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 603/2786
438 Mesaj ına 2346 Kere teşekkür edildi
Tanımlı

Bu utanç olayı kendi bebelerinin başına gelmiş olsaydı,Bu kararı veren cübbeli zatı muhteremler;
"yarım kalmış canım "diyerek cezada indirime giderlermiydi?
Bu yavrucağımıza müebbet bozuk bir ruh hali ve incinen,yaralanan yaşama donuk bakan bir ceza kesen sapık ruhlu şahısın cezasını indirirken.Bu küçük yavrucağın cektiği sıkıntalarada bir iskonto düşünmüşlerdir,sanırım.
Adelet nasıl,alda et türünden bir karar olmuş güzel bir örneği.
Alıntı ile Cevapla
Ramo kullanıcısına teşekkür edenler
bikmisbroker (20-09-2007), janus (13-09-2007), selchuk (12-09-2007), uwimoyabolox (28-03-2020)
  #50  
Eski 13-09-2007, 14:44
meraklı - ait Avatar
meraklı meraklı bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Dec 2006
Bulunduğu Yer: Koşuyolu
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 287/1518
251 Mesaj ına 1077 Kere teşekkür edildi
Question Yeni hükümetin icraatları...

Anayasamız sözde sivilleşip , siviller gibi sivrildiğinde ve boşluklarından doğan ceza kaçışları çoğaldığında tabiiki mahkeme hükümleri de etkilenecektir.

Bu sadece yansıyan kısmı, dilerim yansımayan kısımları daha büyük üzüntü ve ayıplar getirmesin..

Yarım kaldı ,diyerek daha azılı ve insallıktan çıkmışlar koruma altına bu şekilde alınmasın......

..........................
Alıntı ile Cevapla
meraklı kullanıcısına teşekkür edenler
Ramo (14-09-2007)
Cevapla


Konuyu Toplam 1 üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Konu Seçenekleri Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş arama yap
Modları Göster

Yetkileriniz
Yeni konu açabilirsinizdeğil
Yanıt gönderebilirsiniz değil
Eklenti gönderebilirsiniz değil
Mesaj düzenleyebilirsiniz değil

Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodları Açık
Gitmek istediğiniz klasörü seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 21:51 .


Telif Hakları vBulletin v3.5.4 © 2000-2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.
Tercüme ve Tasarım : Arka & Bahce