Strict Standards: Declaration of vB_Database_MySQLi::db_connect() should be compatible with vB_Database::db_connect($servername, $port, $username, $password, $usepconnect) in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 1095

Strict Standards: Declaration of vB_Database_MySQLi::select_db_wrapper() should be compatible with vB_Database::select_db_wrapper($database = '', $link = NULL) in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 1095

Deprecated: Non-static method vB_Shutdown::init() should not be called statically, assuming $this from incompatible context in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 2294
Güncel siyasete ironik yaklaşımlar. - Sayfa 14 - Arka BahÇe Forumu
Arka BahÇe Forumu  

Geri Dön   Arka BahÇe Forumu > Nadas Alanı > Dünya Hali
Kullanıcı ismi
Şifreniz
Kayıt ol SSS Üye Listesi Takvim Arama Bugünkü Mesajlar Bütün Forumları okunmuş kabul et


Konu Bilgileri
Konu Başlığı
Güncel siyasete ironik yaklaşımlar.
Konudaki Cevap Sayısı
289
Şuan Bu Konuyu Görüntüleyenler
 
Görüntülenme Sayısı
89382

Cevapla
 
Konu Seçenekleri Bu Konuda Ara Modları Göster
  #131  
Eski 28-08-2013, 01:57
detan detan bağlı değil
Büyük abi
 
Üyelik Tarihi: May 2012
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 19.166/25772
15157 Mesaj ına 36282 Kere teşekkür edildi
Tanımlı Örtünün altı karanlık!

Haber 1:
Reuters haber ajansı, Suriyeli muhalifleri kaynak göstererek, Esad karşıtı isyancılara destek amacıyla Türkiye üzerinden 400 ton ağırlığında askeri malzeme gönderildiği iddia etti.

Muhalif Muhammed Salam, Reuters’a yaptığı açıklamada, Hatay’dan gelen silah dolu 20 römorkun karargahlara dağıtıldığını söyledi.

Körfez ülkelerince finanse edildiği tahmin edilen cephane teslimatının, muhaliflere iki yıldır yapılan yardımların en büyüğü olduğu belirtildi.


Haber 2:
Başbakanlık bütçesi içinde 'gizli hizmet giderleri' başlığı altında yer alan 'örtülü ödenek' harcamaları, özellikle son iki yılda patladı. 2011 yılında 391 milyon lira olan örtülü Ödenek harcamaları, 2012 yılında ikiye katlanarak 694 milyon lira oldu. Bu yılın ilk beş ayında 537 milyon liraya ulaşan örtülü ödenek harcamasının yıl sonuna kadar 1.5 milyar TL’ye yaklaşacağı tahmin ediliyor.

Örtülü ödeneğin hesabını sadece başbakan, maliye bakanı ve ilgili bakan biliyor.






Kafama takılan sorular:

Dış politika, maaşını devletin ödediği görevli diplomatlar ve diplomatik yöntemlerle yürütülür; bunun için örtülü ödeneğe ihtiyaç yoktur. Acaba 'aktif dış politika' yapmak için mutlaka örtülü ödenek mi gerekiyor?

Örtülü ödeneğin son iki yılda zirve yapmasının sebebi 'aşırı aktif dış politika' uyguluyor olmamız olabilir mi?

Örtülü ödeneğin son iki yılda zirve yapmasının, Suriyeli muhaliflere defalarca gönderildiği anlaşılan 'yardımlar' ile ilgisi olabilir mi?

Biber gazı stoklarımız Gezi Parkı olaylarında kullanılacağına Suriyeli muhaliflere gönderilse, acaba daha hayırlı bir amaç için kullanılmış olur muydu? Sanırım bu biber gazı ile Esad ordusunun yarısı telef olur, muhaliflerin işi kolaylaşırdı!

Finansmanını Körfez ülkeleri sağlamış olsa bile, Türkiye'nin bu savaş malzemelerini temin ederek Suriye'ye göndermesi, bir ülkenin iç işlerine müdahale değil midir?

En başında 'silah olarak' bez afişler ve kartonların kullanıldığı, sonradan en fazla taş ve sopalarla takviye edilen Gezi Parkı olaylarında, Suriye veya başka bir ülke göstericilere 'silah yardımı' yapsaydı, "bu işte dış güçlerin parmağı var" diye kıyamet koparanların tutumu ne olurdu?

Gerekçesi ne olursa olsun, tarafları çatışmaya tahrik etmek, çatışan taraflardan herhangi birine savaş malzemeleri temin ederek savaşı kızıştırmak, ardından televizyon ekranlarında, meydanlarda insanlıktan bahsetmek hangi kitapta yazar?


Offf sıkıldım! Bu kadar soru yeter....
Alıntı ile Cevapla
detan kullanıcısına teşekkür edenler
buena vista (28-08-2013), cemil59 (02-09-2013), Emin (02-09-2013), neron (02-09-2013)
  #132  
Eski 28-08-2013, 06:11
Master - ait Avatar
Master Master bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Bulunduğu Yer: Kalamış
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 6.503/2290
5427 Mesaj ına 23007 Kere teşekkür edildi
Arrow Ah şu acabalar

Alıntı:
Master´isimli üyeden Alıntı
Suriyeli muhaliflerin kurduğu Özgür Suriye Ordusu'nun siyasi danışmanı Bessam el Dade, kimyasal silah üretebilecek hammadde ve kapasiteye sahip olduklarını açıkladı. AA'ya konuşan El Dade, "Esad bu silahı kullanırsa, biz de karşılık veririz" dedi.

Minik Merak : Kim verdi doğru söyle



http://www.arka-bahce.org/forum/show...&postcount=623 01 01 2013

http://www.hurriyet.com.tr/planet/22273267.asp
__________________
''Gelişmekte olan bir ülke enflasyonu düşürebilir.. Yolsuzlukları azaltabilir.. Bütçelerde kısıntıya gidebilir.. Özelleştirme yapabilir..Ama yine de zenginleşemeyebilir! Çünkü bilgi değil,yalnızca mal üretiyordur." Juan Enriquez
Alıntı ile Cevapla
Master kullanıcısına teşekkür edenler
account (28-08-2013), buena vista (28-08-2013), detan (28-08-2013)
  #133  
Eski 01-09-2013, 18:35
detan detan bağlı değil
Büyük abi
 
Üyelik Tarihi: May 2012
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 19.166/25772
15157 Mesaj ına 36282 Kere teşekkür edildi
Tanımlı Çaresi olmayan hazımsızlık!

30 Ağustos kutlamaları dolayısıyla 'fevkalade' yorulduğunu belirten AKP Afyonkarahisar Milletvekili Halil Ürün, "Törenden törene koştuk. Bunlar da inşallah bir kısım gelişmelere vesile olacak önümüzdeki yıllarda. Her gün gelişmeye devam ediyor. Değişim ve gelişim, hayatın kendisinde var. Törenler konusunda da inşallah önümüzdeki yıllarda müspet gelişmeler olabilir. Bu kadar tören, bu kadar tören, bu kadar tören. Nereye kadar? Ömrümüz boyunca bunları mı yapacağız? Kısmen düzelmeler var, ama inşallah ileride daha da düzelecek törenler konusu." demiş.




Gaz mı yaptı canım?
"Keşke her hafta 'Kutlu Doğum Haftası' olsa, ne iyi olurdu!" değil mi?
Alıntı ile Cevapla
detan kullanıcısına teşekkür edenler
cemil59 (02-09-2013), Master (01-09-2013)
  #134  
Eski 05-09-2013, 16:04
detan detan bağlı değil
Büyük abi
 
Üyelik Tarihi: May 2012
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 19.166/25772
15157 Mesaj ına 36282 Kere teşekkür edildi
Tanımlı

Alıntı ile Cevapla
detan kullanıcısına teşekkür edenler
buena vista (06-09-2013), cemil59 (07-09-2013), Master (05-09-2013), neron (09-09-2013)
  #135  
Eski 07-09-2013, 17:23
detan detan bağlı değil
Büyük abi
 
Üyelik Tarihi: May 2012
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 19.166/25772
15157 Mesaj ına 36282 Kere teşekkür edildi
Tanımlı Bal tutan parmaklar...

2020 Olimpiyat Oyunlarına ev sahipliği yapacak olan şehir bugün belli olacak. Aday ülkeler, doğal olarak, jüriyi etkileyecek son sunumlarını yapacaklar. Arjantin'in başkenti Buenos Aires'te toplanan Uluslararası Olimpiyat Komitesi, İstanbul, Tokyo ve Madrid arasına bir seçim yapacak.

BBC'nin haberine göre Türkiye, Arjantin'e 600 kişilik bir heyetle gitmiş. Heyette kimler yok ki! Başbakan, eşi, kızı, bakanlar, milletvekilleri, bürokratlar, belediye başkanları, olimpiyat komitesi üyeleri, olimpiyata sponsor olacak iş adamları ve sporcular...

Bize de bu yakışır; dosta düşmana gücümüzü göstermiş olduk! Keşke bin kişi ile gitseydik!

Başbakan Erdoğan, 2010 yılında, Brezilya, Arjantin ve Şili'yi kapsayan gezisi sırasında, Buenos Aires’in bir parkına konacak olan Atatürk büstünün açılışını da yapacaktı. Ermeni lobisinin yoğun baskısı üzerine Atatürk büstünün açılışı iptal edilmiş, bunun üzerine Erdoğan, haklı olarak tepki göstermiş, Arjantin gezisini iptal etmişti.

Ermeniler Arjantin'de oldukça etkililer. Sözde Ermeni soykırımı ve soykırım yasa tasarıları sık sık gündeme geliyor. Bu yüzden Arjantin ile diplomatik ilişkilerimiz de çok sıcak değil. Buna rağmen, Arjantin'e, çoluk çocuk dahil 600 kişilik bir heyetle gidiyoruz.

Seçimi yapacak olan Olimpiyat Komite’nin 103 üyesi varmış. Aday ülkeler oy kullanamıyormuş; komite Başkanı Jacques Rogge de kendi isteğiyle oy kullanmayacakmış. Kalıyor 97 üye. Adam adama markaj uygulasak, üye başına 6 kişi düşüyor.

Eski futbolcu başbakanımız, sıkı markajın faul yapma olasılığını artırdığını da bilir herhalde!

Arjantin'de yaşayan Ermeniler, Başbakan Erdoğan'ı ve Türkiye'yi protesto edeceklermiş. Erdoğan, protestoları pek sevmez ama orası etki alanı dışında kalıyor. Bakalım Arjantin polisi parkları kapatıp, gaz bombalarını göstericilerin kafalarına sallayacak mı?
Alıntı ile Cevapla
  #136  
Eski 09-09-2013, 16:18
detan detan bağlı değil
Büyük abi
 
Üyelik Tarihi: May 2012
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 19.166/25772
15157 Mesaj ına 36282 Kere teşekkür edildi
Tanımlı Devşirelim be yav!

Olmadı, 600 kişi yetmedi! Olimpiyatlar Japonya'da yapılacak.

Hükümetin başarısızlığına sevinmedik; aksine ülkemiz adına üzüldük ama bu durum düşüncelerimizi açıklamamıza engel olmamalı.


Arjantin dönüşü, uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Başbakan Erdoğan, "Bize Gezi Parkı’nı kimse sormadı ancak Japon heyetine nükleer sızıntı konusu soruldu." diyor.

Demek ki sorma gereğini bile hissetmemişler. "Nükleer santraldeki 'çatlağa' çare var, Türkiye'deki 'çatlağa' çare yok" diye düşünmüşler.



Erdoğan, "Madrid elendikten sonra Avrupa ülkeleri de bize oy verir diye bekledik ama olmadı" diyor.

Bel bağladığımız bu ülkeler, 2004 yılında, AB bayrakları ile donatılan Kızılay’da, sayın başbakanın, gündüz vakti atılan havai fişekler altında giriş biletini aldığımızın müjdesini verdiği ama hala giremediğimiz Avrupa Birliği'nin saygıdeğer üyeleri olan ülkeler olmasın!
Sayın başbakan, Kenan Doğulu'dan 'Umduğum dağlara karlar mı yağdı?' şarkısını dinlesin; iyi gelir.



Erdoğan, "Olimpiyatları alamamamızda Senagal'li Uluslararası Atletizm Federasyonu Başkanı’nın da rolü var. Kendisi olimpiyat için açıktan Tokyo’ya destek verdi." diyor.

Yahu bu Senegal, halkının %92 si Müslüman olan, her fırsatta yardım ettiğimiz, elimizi üzerinden eksik etmediğimiz din kardeşimiz Senegal değil mi?
Nankör bunlar nankör!



Erdoğan, "Adil davranılmadı. Bir yönüyle 1 buçuk milyarlık İslam dünyası ile bağları da kesip atıyorlar." diyor.

Kendinizle çelişmeyin sayın başbakanım! Siz söylediniz, Müslüman Senegal de bizim yanımızda değilmiş! Demek ki sorun din temelli değil.



Erdoğan, ”Her olayda bir hayır vardır. Buraya dünyanın parasını harcayacaktık. Bakanım Suat Bey’e de söyledim: 'Biz bu yatırımları sporculara yapalım ve madalyaları alalım'. Atletizm ve yüzme gibi alanlarda şimdi yurtdışından antrenör getiriyoruz. Belki bir mayalanma sağlar diye dışarıdan devşirme bir iki sporcu da getiririz." diyor.

A be devşirelim!
Yaşasın devşirme sporcular, devşirme başarılar, devşirme mülteciler, devşirme oylar...
Devşirelim be yav!
Alıntı ile Cevapla
detan kullanıcısına teşekkür edenler
Master (09-09-2013), neron (09-09-2013)
  #137  
Eski 11-09-2013, 02:01
detan detan bağlı değil
Büyük abi
 
Üyelik Tarihi: May 2012
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 19.166/25772
15157 Mesaj ına 36282 Kere teşekkür edildi
Tanımlı Bir garip ihale modeli

Bugün gazete okurken, konusu Emniyet Genel Müdürlüğü'ne ait bir ihale olan haber dikkatimi çekti. Haberi kaynağından (Resmi Gazete) araştırdım, birebir doğru.

İhalenin konusunu şu şekilde özetleyebiliriz:
Emniyet Genel Müdürlüğü, ekonomik ömrünü doldurmuş panzer, zırhlı araç ve hurda malzemeleri, sıfır kilometre araç ve bilgisayarlar ile takas etmek istiyor.

Bu takasın şartları da şu şekilde açıklanmış:
Tahmini bedeli 514 bin 891 lira olan, 65 adet muhtelif marka ve model taşıt, 11 hurda panzer ve zırhlı araç, 62 kalem muhtelif hurda malzeme, 19.590 kg. ağırlığında değişik ebatlarda karkas lastik ve 1012 kalem oto yedek malzemesi; tahmini bedeli 543 bin 443 lira olan 8 adet Toyota Avensis 1.6 Elegant marka gümüş gri renk taşıt, 1 Toyota Corolla 1.4 D-4D Premium M/M marka dizel beyaz renk taşıt, 1 Asus UX31A-C4027H 13,3/i7 3517U marka laptop, 5 adet bilgisayar seti ile mübadele edilecek. Taşıtlar, 2014 model ve sıfır kilometre, laptop ile bilgisayar setleri yeni ve kullanılmamış olacak.




İş hayatımda, özel şartlar konularak adeta birilerine servis edilen değişik ihalelere şahit oldum ama bu kadarına pes doğrusu. Alınacak arabaların markası, modeli, tipi, rengi, her şeyi belirtilmiş. Bir plaka numaraları eksik!
Dizüstü bilgisayarda da aynı. Marka ve hatta model numarası bile verilmiş.

Normal bir ihalenin şartnamesinde, alınacak bilgisayarın işlemci tipi, hızı, kapasitesi, ekran boyutu gibi özellikleri belirtilir; o şartları sağlayan değişik markalar teklif verebilir. Acer de olabilir, Toshiba da; Exper de olabilir HP de... Niye Asus?

"Böyle ihale mi olur?" diye düşünürken şeytan dürttü; arama motoruna 'mübadele' ve 'ihale' kelimelerini yazarak bir arama yaptım. Çeşitli illerin Emniyet Müdürlüklerinin, yukardakine benzer onlarca ihale ilanı olduğunu gördüm.

Bu mübadele ilanlarında, "Fiat Linea Classic" veya "Fiat Doblo Safeline" gibi emniyet teşkilatında görmeye alışkın olduğumuz görev araçların yanı sıra oldukça lüks araç talepleri de var.

Bu ilanların birinde, verilecek hurdaların karşılığında, "Volkswagen Marka Passat 1.4 TSI BMT 122 PS Trendline, manuel, gece mavisi renginde benzinli araç" istenirken bir diğerinde "2013 model, 2.0lt tdi 180 ps gücünde motor hacmi olan, 4 silindir otomatik vites, 8+1 euro 5 , direksiyondan kumandalı, cd ve mp3 çalarlı, alüminyum alaşım jant, abs, asr, edl, bas, ebc, arp, ebd, fbs, prefill, yağmurda fren desteği özellikleri olan, otomatik sağ kayar kapılı, 2 adet 12 volt elektrik girişi, ön ve arka sis farları, sürücü ve yolcu hava yastıkları, yol bilgisayarı, hız sabitleyicisi olan, sürücü ve yolcu bölümüne üfleyebilen klimatronik klimalı, siyah renkli VİP özellikli Volkswagen Caravelle minibüs tipi araç" isteniyor.

Ohh, suyundan da koy!

Emniyet Genel Müdürlüğü, takas yoluyla yapılan alım ve satımlarda 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu hükümlerine tabi değilmiş.

Ne diyelim, bu dünyada işiniz iş! Bakalım öbür dünyanın kanunları bu alışverişe ne diyecek!


Not: İlgili Resmi Gazete'nin linki: http://www.resmigazete.gov.tr/main.a...20130910-3.htm
İhalenin başlığı: Hek ve ekonomik ömrünü doldurmuş taşıtlar ile hurda malzemelerin mübadelesi.
Alıntı ile Cevapla
detan kullanıcısına teşekkür edenler
buena vista (11-09-2013), Master (11-09-2013), neron (12-09-2013)
  #138  
Eski 14-09-2013, 00:04
detan detan bağlı değil
Büyük abi
 
Üyelik Tarihi: May 2012
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 19.166/25772
15157 Mesaj ına 36282 Kere teşekkür edildi
Tanımlı Biat eden insan modeline geçiş denemeleri...

YÖK Genel Kurulu'nun Ağustos ayındaki toplantısında, İlahiyat Fakülteleri'nde okutulan Felsefe Tarihi, Felsefeye Giriş, Tefsir Tarihi, Hadis Tarihi, Kelam Tarihi, İslam Mezhepleri Tarihi, İslam Medeniyeti Tarihi, Türk İslam Sanatları Tarihi gibi dersler müfredattan çıkarılmış; Fıkıh, Tefsir, Hadis gibi Temel İslam Bilimleri derslerinin saatleri ise artırılmıştı.

İlahiyat Fakülteleri'nin müfredatından felsefe derslerini kaldırma kararının yankıları hala devam ederken, bu fakültelerin isimlerinin de değiştirilmesi için karar alındığı ortaya çıktı. İlahiyat Fakülteleri'nin adı 'İslami İlimler Fakülteleri' olarak değiştiriliyor.

İlahiyat, en basit anlamda 'Tanrı Bilimi' olarak adlandırılıyor. Biraz daha genişletilmiş bir şekilde 'bütün inançları içine alan; dinleri, mezhepleri, diğer dini ve felsefi doktrinleri mukayeseli olarak inceleyen; tanrı, âlem ve insan arasındaki münasebetleri araştıran ilim' olarak tanımlanıyor.

İslami ilimler ise, 'hak dinler' olarak kabul edilen Musevilik, İsevilik (Hıristiyanlık) ve bu dinlerin sonuncusu olan Müslümanlığı kapsar; inançları çok daha dar bir alanda inceler.

YÖK Üyesi Prof. Dr. Durmuş Günay, bu değişiklikler için koyduğu muhalefet şerhinde şu tespitlerde bulunmuş:

"İlahiyat Fakültelerinin adlarının 'İslami İlimler Fakültesi' şeklinde değiştirilmesi kararı, modern zamanların tarihsel birikimini, tecrübeyi, kurumsallığı, kadim olanı ve geleneği yok sayan, tasfiye eden aklın bir yansımasıdır. Eğer 'İslami İlimler Fakültesi' adı altında bir yükseköğretim kurumuna ihtiyaç söz konusu ise, bu adla ve kendine özgü ve amacı doğrultusunda bir yapılanmaya gidilebilir.

Küresel dünyada, İslam bilginleri sadece Müslümanlar ile konuşmak değil, bütün inanç sahipleriyle konuşmak, tebliğ etmek ve tartışmak durumundadırlar. Bu nedenle, söz konusu felsefi zemine dayanan İlahiyat Fakülteleri sadece İslam inanç ve ibadet öğretimi veya saf dini ilimlerin eğitimi ile kendisini sınırlandıramaz. Evrenin niçin yaratıldığı, varoluşumuzun anlamı gibi temel varlık sorularının cevaplarını 'Din' ve 'Felsefe' vermektedir. Felsefe olmaksızın bu sorulara tatmin edici cevaplar verilemez."


Durmuş Günay hoca, söylenebilecek her şeyi söylemiş.

Üstüne söylenebilecek tek şey şu olabilir: İktidar, düşünen ve irdeleyen insanları sevmiyor. Sorgulayan insan modelinden, biat eden insan modeline geçiş yapmak istiyor. Oysa ki en köklü inançlar, hafızlarda değil; düşünen, sorgulayan, irdeleyen ve ikilemleri yenmeyi başaran insanlarda yeşeren inançlardır.
Alıntı ile Cevapla
detan kullanıcısına teşekkür edenler
Master (14-09-2013), neron (15-09-2013)
  #139  
Eski 17-09-2013, 13:16
detan detan bağlı değil
Büyük abi
 
Üyelik Tarihi: May 2012
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 19.166/25772
15157 Mesaj ına 36282 Kere teşekkür edildi
Tanımlı Kararsızlık kötü şey!

Alıntı ile Cevapla
detan kullanıcısına teşekkür edenler
Master (17-09-2013), neron (17-09-2013)
  #140  
Eski 17-09-2013, 16:02
neron - ait Avatar
neron neron bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 139/3021
68 Mesaj ına 527 Kere teşekkür edildi
Post Okumak ve anlamak

Okumaktan ve okuduğunu anlamaktan bi habersen...
Hayatın ezberleyip, okuduğunun anlamını sormadan geçmişse...
Hocanın söylediğini doğru kabul edip, hiç nedenini niçini merak etmediysen...
Bugün de önüne konanı okur, bir öyle bir böyle söylersin.
Alıntı ile Cevapla
neron kullanıcısına teşekkür edenler
coser (18-09-2013), detan (18-09-2013), Master (17-09-2013)
Cevapla


Konuyu Toplam 1 üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Konu Seçenekleri Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş arama yap
Modları Göster

Yetkileriniz
Yeni konu açabilirsinizdeğil
Yanıt gönderebilirsiniz değil
Eklenti gönderebilirsiniz değil
Mesaj düzenleyebilirsiniz değil

Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodları Kapalı
Gitmek istediğiniz klasörü seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 10:45 .


Telif Hakları vBulletin v3.5.4 © 2000-2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.
Tercüme ve Tasarım : Arka & Bahce