Strict Standards: Declaration of vB_Database_MySQLi::db_connect() should be compatible with vB_Database::db_connect($servername, $port, $username, $password, $usepconnect) in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 1095

Strict Standards: Declaration of vB_Database_MySQLi::select_db_wrapper() should be compatible with vB_Database::select_db_wrapper($database = '', $link = NULL) in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 1095

Deprecated: Non-static method vB_Shutdown::init() should not be called statically, assuming $this from incompatible context in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 2294
Tencere - Sayfa 29 - Arka BahÇe Forumu
Arka BahÇe Forumu  

Geri Dön   Arka BahÇe Forumu > Nadas Alanı > Dünya Hali > Gözlem-Tespit
Kullanıcı ismi
Şifreniz
Kayıt ol SSS Üye Listesi Takvim Arama Bugünkü Mesajlar Bütün Forumları okunmuş kabul et


Konu Bilgileri
Konu Başlığı
Tencere
Konudaki Cevap Sayısı
308
Şuan Bu Konuyu Görüntüleyenler
 
Görüntülenme Sayısı
146343

Cevapla
 
Konu Seçenekleri Bu Konuda Ara Modları Göster
  #281  
Eski 13-01-2008, 09:11
buena vista buena vista bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 895/3266
652 Mesaj ına 4322 Kere teşekkür edildi
Tanımlı İran İslam Devrimi, kendi Fazıl Say’larına ne yaptı

Soner YALÇIN
sonery@hurriyet.com.tr


Fazıl Say’ın ortaya attığı iddiaları magazinleştirip üzerini kapattık. "Milli Eğitim Bakanlığı, müzik derslerine önem vermiyor mu?" sorusunu hiç tartışmadık bile.


Ve her zaman yaptığımız gibi asıl konuyla yüzleşmedik; bizim dinimiz musikiye karşı mı? Müzik haram mı? Ya da hangi müzik türü günah? İran’da, İslam Devrimi olduğunda bu soruların yanıtları bulunana kadar sanatçılar çok acı çekti. Yanıtlar bulunduğunda da bu acılar sona ermedi! İşte İranlı "Fazıl Say"ların yaşadıkları.

http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/...sp?yazarid=218
Alıntı ile Cevapla
buena vista kullanıcısına teşekkür edenler
janus (13-01-2008), Master (13-01-2008), meraklı (13-01-2008), Ramo (14-01-2008)
  #282  
Eski 28-01-2008, 10:43
Ramo - ait Avatar
Ramo Ramo bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 603/2786
438 Mesaj ına 2346 Kere teşekkür edildi
Tanımlı

Alıntı ile Cevapla
Ramo kullanıcısına teşekkür edenler
buena vista (28-01-2008), Gozlemci (29-01-2008), Master (09-02-2008), meraklı (09-02-2008), su (19-02-2008)
  #283  
Eski 08-02-2008, 23:20
Ramo - ait Avatar
Ramo Ramo bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 603/2786
438 Mesaj ına 2346 Kere teşekkür edildi
Tanımlı Orhan Pamuk: Türban bir gelenektir

http://www.milliyet.com.tr/2008/02/0...=0,42345958349

Minik Yorum:Nobel doyursun gözünü.
Alıntı ile Cevapla
Ramo kullanıcısına teşekkür edenler
ar_de_ (09-02-2008), Master (09-02-2008)
  #284  
Eski 09-02-2008, 11:07
meraklı - ait Avatar
meraklı meraklı bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Dec 2006
Bulunduğu Yer: Koşuyolu
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 287/1518
251 Mesaj ına 1077 Kere teşekkür edildi
Tanımlı Doğru....

Türban gelenekseldir bir bakıma....

Evde, tarlada kadın topladığı saçlarının dağılmasını islenmesini ,pislenmesini engellemek için kullanır...Soğuk ve rüzgarlı havadan korunmak için kullanır...

Ve evet, Erdoğan kızlarını orada okuttu, türbandan sebeb mi...Hadi canım sen de...

Özgürlük ?

Anlayış ?

Paylaşım ?

Kadın hak ve hukuku ?

Pardon....

Çok pardon....BUnlar ayıp ve ilerde yasak olacak olanlardı...

Hatırlanmaması gereken......


__________________
meraklı: üzerine vazife olmayanla ilgilenen.. Herşeye burnunu sokan..."merak ediniz, öğreniniz ki yeni ufuklarda başarı sizin olsun."
Alıntı ile Cevapla
meraklı kullanıcısına teşekkür edenler
Ramo (09-02-2008)
  #285  
Eski 09-02-2008, 12:25
Master - ait Avatar
Master Master bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Bulunduğu Yer: Kalamış
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 6.503/2290
5427 Mesaj ına 23007 Kere teşekkür edildi
Arrow Net olalım, olay Sıkmabaş....Gerisi Yalan...

Ne türban, ne baş örtüsü.. Sıkmabaş!.. Hınçal Uluç


Neden Sıkmabaş diyorum?..
Bazı okurlar, "Türban" ya da "Baş örtüsü" sözcüklerini kullanmayıp ısrarla "Sıkmabaş" dememi bir aşağılama olarak kabul ediyor ve "Bu tutum size yakışmıyor" diyorlar..
Hayır.. Aşağılama falan değil.. Adı bu ondan..
Bu baş bağlama şekli, Türban değil..
Açın dinci gazeteleri.. Yıllardır kopan kıyamet son günlerde iyice yoğunlaştı. Manşetlerden inmiyor. Ama bu gazetelerin hiç biri Türban sözcüğünü kullanmıyor. Ülke "Türban" diye sallanırken dinci gazetelerin bu sözcükten ısrarla kaçınmaları dikkatleri çekmiyor mu?.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan "Türban" diyor mu hiç.. Tersine.. Yandaşlarına emri var. "Türban demeyin" diyor..
Erdoğan ve dinciler "Türban" lafını niye kesinlikle kullanmıyorlar, hiç düşündünüz mü?.. Düşüne durun. Ben anlatayım..
Türban diye bir baş örtme şekli var.. Ama bizimkiyle uzaktan yakından alakası yok. Bir Hint (Sikhler) gurubunun erkeklerinin baş örtüsü Türban.. Fransız modacıları geçen yüz yılda bundan ilhamla, bir kadın başlığı yarattılar. Adına Türban dediler. Mevhibe Hanım Türban kullanırdı zaman zaman. Yani Türban Çankaya'ya İsmet Paşa zamanında çıkmıştır. Abdullah Gül zamanında değil..
Türban'da eşarp, tülbent, her neyse, başa dolanır ve boyna asla inmeden, orda biter. Bizzat başbakan, Meydan Larousse'dan okumadı mı, güya ders verirken..
"Kenarsız" diye.. Kenarsız.. Ne demek o?.. Kep gibi başa oturur, kenarı yoktur, aşağı inmez.. Türban, bir tür şapkadır yani.. Tepeyi örter, yandaki saçlar açıkta kalır, görünür.
Bu baş bağlama şekli, "Baş örtüsü" de değildir.. Baş örtüsü, genel bir isimdir.. Yedi yüz çeşidi vardır, Türban dahil..
Baş örtüsü başı örten şeyin genel adıdır. Bir "Özel" biçimi ifade etmez.
Baş örtüsünün saçın tüm tellerini örtmesi diye bir şey yoktur. Zaten İslam'da da saçın tüm tellerinin örtülmesi emri yoktur. Kuran'da hiç yoktur. İstenen, kadının erkekleri tahrikten kaçınması, bunun için de makul şekilde örtünmesidir.
İslam alimleri, hatta namazda da kadın saçının görünmesine itiraz etmediklerini ifade etmişlerdir.
Oysa bugün moda olan, tartışılan baş örtüsü şekli, üst üste iki eşarp kullanarak saçın bütün tellerini gizler. Alttaki eşarp öyle sımsıkıdır ki, saçın hiçbir teli, hiçbir şekilde dışarı sarkamaz. Üzerine örtülen, renkli, pahalı, marka eşarp ise aslında süstür. Hatta süsün ötesinde bir sosyal seviye gösterisidir. Aslında bu pahalı, göz alıcı marka eşarplar, Hermesler, Vakkolar örtünme kuralının ruhuna, o sığındıkları inanca tam da aykırıdır, o ayrı..
Ne var ki, başı böyle bağladın mı, hizmetçiler, gece konducular, köylülerden ayrılır, kentli olursun. Hizmetçi değil hanım olur, sınıfını gösterirsin.
Ortaköy'e gelin. Önünüzden her gün sayıları artarak geçen Sıkmabaşlılara bakın. Bu sımsıkı başın altındakilerin, nasıl günün modasına uygun, hatta nasıl seksi, yani dinin temel isteğine ters giyindiklerine bakın.. Erkek arkadaşları ile nasıl sarmaş dolaş dolandıklarına bakın..
Yani işin aslı, iddia edildiği gibi din ve inanç değil.. Kuran emri hiç değil..
Peki ne?..
Bu saç şekli kentlerde belli bir tarikatın simgesi olarak belirdi ilk. Altında uzun pardösüler olarak.. Pardesü renkleri tarikatın hangi koluna ait olduklarını gösteriyordu. Kılık tam bir dini üniformaydı. Sonra Necmettin Erbakan'ın liderlik ettiği partiler bu kılığa sahiplendiler.. Tek renk, tek tip pardesüler yerleşmedi, ama bu tek tip baş bağlama şekli, o partinin simgesi olarak yayıldıkça yayıldı. AKP ile de doruğa ulaştı.
Recep Tayyip Erdoğan'ın "Siyasal simge ise siyasal simge ne olacak" diye meydan okuması, aslında meydanı boş bulunca gerçeği itiraf etmesidir.
Baş örtüsü bu ülkede siyasal simge olmaz. Baş örtüsü dini simge de olmaz. Baş örtüsü simge olmaz. Olamaz.
Baş örtüsü, Müslümanı, Sünnisi, Alevisi, Hıristiyanı, Yahudisi, Yezidisi, Türkü, Türkmeni, Kürdü, Rumu, Ermeni, Süryani, Laz, Çerkez, Yahudisi ile Anadolu kadınının yüzlerce yıllık görüntüsüdür. Bu yüzden bu ülkede baş örtüsüne itiraz eden de yoktur.
Ne CHP.. Ne asker.. Ne ben.. Tek kişi gösteremezsiniz.
İtiraz, bu siyasal simge olan, bu gamalı haç benzeri dini siyasetin içine sokan bağlama şeklinedir. Bu şeklin de adını doğru koymak gerekir ki, kimse kimsenin kafasını karıştırmasın.
Dinci kesimin ısrarla "Baş örtüsü" demesinin sebebi açık.. Karşı olanlara "Hah işte gördünüz mü, bunlar baş örtüsüne karşı" demek için.. Diyorlar da..
O zaman.. Karıştırmayalım..
Türban değil.. Baş örtüsü hiç değil..
Türban deyince akla tek şekil gelir.. Hint usulü.. Baş örtüsü deyince, bin türlüsü..
Bu özel, bu üniformasal, bu simgesel baş örtme şeklinin adı Sıkmabaş'tır..
Bu siyasal simge olarak kullanılan, laik anayasayı delmek için alet edilen özel bağlama şeklini kafa karıştırmadan ifade etmenin tek yolu, doğru sözcüğü kullanmaktır.
Bugün Sıkmabaş!..
Daha uygun bir ad bulunana ve yerleşene kadar ben Sıkmabaş demeye devam edeceğim..
Aşağılamak için değil.. Kavram kargaşası yaratmamak, ne dediğimi kimseyi yanıltmadan anlatmak, kafa karıştırmak isteyenlerin tezgahına düşmemek için.
"Ben baş örtüsüne karşı değilim. Hiçbir zaman da olmadım" lafımı yürekten etmek için.. Örtüye değil, siyasal simgeye karşı olmak.. Meselenin ruhu bu..
Onun için terimleri bilinçli olarak karıştıranlardan ayrılıyor, oyunlarına gelmiyor ve karşı olduğum şeyin "Sıkmabaş" olduğunun altını çiziyorum, baş örtüsü değil..
Tamam mı?..
Sıkmabaşlı kardeşlerim bu deyişimden alınıyorlarsa, beni değil, kendilerini yargılasınlar, "Niye alınıyoruz" diye..
__________________
''Gelişmekte olan bir ülke enflasyonu düşürebilir.. Yolsuzlukları azaltabilir.. Bütçelerde kısıntıya gidebilir.. Özelleştirme yapabilir..Ama yine de zenginleşemeyebilir! Çünkü bilgi değil,yalnızca mal üretiyordur." Juan Enriquez
Alıntı ile Cevapla
Master kullanıcısına teşekkür edenler
ar_de_ (09-02-2008), buena vista (09-02-2008), meraklı (10-02-2008), neron (14-02-2008), Ramo (09-02-2008)
  #286  
Eski 17-02-2008, 10:47
buena vista buena vista bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 895/3266
652 Mesaj ına 4322 Kere teşekkür edildi
Tanımlı Cinsellik anlatılıyor diye...

Banu TUNA


Lale Akgün (54), İstanbul doğumlu bir Alman vatandaşı. Almanya’ya 1962’de ailesiyle taşındı. Marburg Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nü bitirdi. Uzun yıllar psikoterapist ve aile terapisti olarak çalıştı. Bu dönemde hastalarının büyük bölümü Türk’tü. Köln Üniversitesi’nde doktora yaptıktan sonra, eğitim görevlisi oldu. 1996’da Kuzeyren-Vestfalya Eyaleti’nin göç ve uyum merkezini kurdu, yöneticiliğini yaptı. Almanya’da yaşayan diğer Türklerle ve onların sorunlarıyla daima iç içeydi.

2002’de, 26 yıldır üyesi bulunduğu Sosyal Demokrat Parti SPD’den Köln milletvekili olarak Federal Meclis’e seçildi. 2005 seçimlerinde koltuğunu korudu. Önceki hafta Köln’de 16 bin kişiye hitaben konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hakkında, "Ludwigshafen’daki yangını iç politika için kullanıyor" dedi. Federal Meclis’teki bir Türk milletvekili olarak sadece seçim bölgesinden değil, tüm Almanya’daki Türklerden her gün yüzlerce mail alıyor, oradaki Türklerin nabzını iyi tutuyor. Kundaklama mı, kaza mı olduğu hálá belirlenemeyen Ludwigshafen yangınından sonra kendisiyle, Almanya’daki Türklerin durumunu konuştuk.

http://www.hurriyet.com.tr/pazar/824...id=59&sz=90162
Alıntı ile Cevapla
buena vista kullanıcısına teşekkür edenler
account (18-02-2008), ar_de_ (17-02-2008), Master (17-02-2008), meraklı (18-02-2008), Ramo (17-02-2008)
  #287  
Eski 18-02-2008, 09:13
account account bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Mar 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 144/5159
85 Mesaj ına 596 Kere teşekkür edildi
Tanımlı Yüksekögrenimde kalite

Bir de yüksekögretimde kalite meselesine bakalım.
Yüksekögretimde kalite ölçümlerinden belki de en önemlisi
ögretimdeki yabancı öğrenci sayısıdır.Size ne kadar dış talep olduğudur.
Yine OECD verilerine göre,bugün itibariyla dünyada132 milyon üniversite öğrencisiglobol bazdaeğitim görüyorve 300 milyar dolarlık bir pazar yaratıyor.2.* milyon öğrenci kendi ülkeleri dısında bir ülke de eğitim görüyor.
Şimdi sıkı durun.Benzemekten korktuğumuz 25 milyonluk Malezya, 50 civarındaki üniversite kapasitesiyle 60.000 yabancı öğrenciyi ülkelerine çekme basarısı gösterirken yetmiş iki milyon luk Türkiye yakın bir zamanda 150 'lere ulasması beklenen üniversite sayısyla sadece 2000 yabancı öğrenciye ev sahipliği yapıyor!
Ne olur,birileri de YÖK'e bu gözle baksınlar!

Cüneyt ülküseven-hürriyet
__________________
Buyuk ve onemli kararlar kisiseldir.
Alıntı ile Cevapla
account kullanıcısına teşekkür edenler
buena vista (18-02-2008), Ramo (18-02-2008)
  #288  
Eski 08-03-2008, 10:24
Ramo - ait Avatar
Ramo Ramo bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 603/2786
438 Mesaj ına 2346 Kere teşekkür edildi
Smile En az 3 çocuk yapın

Erdoğan, dokuduğu halıyı hediye eden görme özürlü Ümmü Balyemez isimli kadına teşekkür etti.
Habere yorum yaz
Haber ile ilgili mail gönder
Sitene ekle
Sayfayı yazdır
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Batı ülkelerinin genç nüfus transfer etmeye başladığını, Türkiye’nin ise genç nüfusunu korumak zorunda olduğunu belirtti.
Erdoğan, “Eğer nüfusunuzun azalmasını istemiyorsanız, bir ailenin 3 çocuğu olmalı. Takdir sizin, o ayrı mesele. Bunu yaşadım, inanarak söylüyorum. Çocuk berekettir, onu bilmeniz lazım. Benim 4 çocuğum var, keşke daha fazla olsaydı” dedi.
Eşi Emine Erdoğan ve Devlet Bakanı Nimet Çubukçu ile birlikte Uşak’ta 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle düzenlenen etkinlikte konuşan Erdoğan, Türkiye’nin genç nüfusunu korumaya devam etmesi gerektiğini vurguladı. Erdoğan şunları söyledi:
“Batı şu anda ağlıyor, sakın bu tuzaklara düşmeyin. Böyle giderse 2030 yılında Türkiye’nin nüfusunun çoğu da 60 yaşın üzerinde olacak. Sevgili hanım kardeşlerim, bir Başbakan olarak konuşmuyorum, bir dertli kardeşiniz olarak konuşuyorum. Bu tuzağa asla gelmeyiniz. Biz genç nüfusumuzu aynen korumalıyız.
Bir ekonomide aslolan insandır. Bunlar ne yapmak istiyor? Bunlar Türk milletinin kökünü kazımak istiyor. Eğer nüfusunuzun azalmasını istemiyorsanız, bir ailenin 3 tane çocuğu olmalı.”

Milliyet
---------------------------------------
Yorum: Doğurun,doğurun İş aş çok.
Kapkaç moda,
Çete moda.
olmadı mahelle hırsızlığı.
Oda olmadı PKK ya paralı asker.
Seçim zamanın da kelle başı para,odun kömür.
Kızlarda eyi para ediyor.70 lik dedelere taze yavuklu.
Yada sokaklarda boyacı,sucu
Üç az canım bir düzine olmalı.
Bir ton kömüre,pahalı oy.
Düşmeli fiyatlar.
Ekonomide aslolan insandır.
Alıntı ile Cevapla
Ramo kullanıcısına teşekkür edenler
ar_de_ (08-03-2008), Gozlemci (13-03-2008), Master (08-03-2008)
  #289  
Eski 08-03-2008, 21:47
Master - ait Avatar
Master Master bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Bulunduğu Yer: Kalamış
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 6.503/2290
5427 Mesaj ına 23007 Kere teşekkür edildi
Arrow Yani......

Istanbul (a.a) - 08.03.2008 - Yargitay Onursal Cumhuriyet Bassavcisi
Sabih Kanadoglu, ''anayasa Degisikligi Turbani Serbest Birakmaz. Anayasa
Degisikligi, 10. Ve 42. Maddelerde Mevcut Olan Hukumlerin Tekrarindan
Ibarettir'' Dedi.
Kanadoglu, Istanbul Barosu Staj Egitim Merkezince Duzenlenen Cumartesi
Forumlari'nda, ''hukuk Devleti Ve Yargi Bagimsizligi'' Konulu Konferans
Verdi.
Anayasa'nin 10. Maddesinin 4. Fikrasinda Degisiklik Yapildigini
Hatirlatan Kanadoglu, Fikranin 'devlet Organlari Ve Idare Makamlari
Butun Islemlerinde Kanun Onunde Esitlik Ilkesine Uygun Olarak Hareket
Etmek Zorundadir' Ibaresine, 'butun Islemlerinde' Ibaresinden Sonra 'her
Turlu Kamu Hizmetlerinden Yararlanilmasinda' Ibaresinin Eklendigini
Soyledi. Bunun, Maddenin Anlaminda Hicbir Degisiklik Yapmayacagini Ifade
Eden Kanadoglu, Devlet Organlari Ve Idare Makamlarinin Butun
Islemlerinin Zaten Kamu Hizmeti Gorevi Oldugunu Belirtti.
Kanadoglu, 42. Maddede Yapilan Degisiklikte Ise, Maddenin 6. Fikrasindan
Sonra Gelmek Uzere, 'kanunda Yazili Olmayan Hicbir Sebeple Kimse Yuksek
Ogrenim Hakkindan Mahrum Edilemez. Bu Hakkin Kullaniminin Sinirlari
Kanunla Belirlenir' Ibaresinin Eklendigini Kaydetti. Kanadoglu, Bunu
Anlayabilmek Icin 42. Maddenin Degistirilemeyen 1. Fikrasinda Yer Alan
''kimse Egitim Ve Ogrenim Hakkindan Yoksun Birakilamaz' Ibaresinin Iyi
Okunmasi Gerektigini Soyledi.
Yuksek Ogrenim Hakkinin Da Egitim Ve Ogrenim Hakki Icinde Yer Aldigina
Dikkati Ceken Kanadoglu, 'kimse Egitim Ve Ogrenim Hakkindan Mahrum
Edilemez' Sozlerinin, 'kanunda Yazili Olmayan Hicbir Sebeple Kimse
Egitim Ve Ogrenim Hakkindan Mahrum Edilemez' Sozlerinden Farkli
Olmadigini Ve Turbani Serbest Birakmadigini Ifade Etti.
Kanadoglu, 42. Maddenin 2. Fikrasinda Ise 'ogrenim Hakkinin Kapsami
Kanunla Tespit Edilir Ve Duzenlenir' Hukmunun Yer Aldigini Belirterek,
'bu Hakkin Kullaniminin Sinirlari Kanunla Belirlenir' Sozcuguyle 2.
Fikra Arasinda Hicbir Fark Olmadigini Kaydetti.
Halen Yururlukte Olan 4. Fikradaki 'egitim Ve Ogrenim Hurriyeti
Anayasa'ya Sadakat Borcunu Ortadan Kaldirmaz' Hukmunun Dikkate Alinmasi
Gerektigini Vurgulayan Kanadoglu, ''anayasa Degisikligi Turbani Serbest
Birakmaz. Her Zaman Soyledim; Anayasa Degisikligi, 10. Ve 42. Maddelerde
Mevcut Olan Hukumlerin Tekrarindan Ibarettir, Malumu Ilandir'' Dedi.

-anayasa Mahkemesi'nin Verebilecegi Kararlar-

Sabih Kanadoglu, Gerekcede Amacin Ortaya Konuldugunu Belirterek,
Gerekcenin Hukukun En Basit Kaidesi Oldugunu Soyledi.
Gerekceye, Yalnizca Metinde Yer Almamasi Durumunda Basvurulabilecegini,
Bunun Kullanilabilecek Bir Metin Olmadigini Ifade Eden Kanadoglu, ''eger
Gerekce Maddenin Metninde Yer Alsaydi, O Zaman Bunun 2. Maddede Yer
Aldigi Gibi 'degistirilemez, Degistirilmesi Teklif Dahi Edilemez'
Hukmunu Ihlal Ettigi Rahatlikla Soylenebilirdi'' Dedi.
Kanadoglu, Anayasa Mahkemesi'nin Onunde Bazi Siklar Bulundugunu Dile
Getirerek, ''anayasa Mahkemesi, Anayasa'nin 148. Maddesinde Kendisine
Sadece Sekil Yonunden Bir Yetki Verildigini Soyleyebilir. 'yalnizca
Teklif Cogunlugu Var Midir, Yok Mudur Ya Da Ivedilikle Gorusulup
Gorusulmedigi Sartina Uyulmasina Bakarim, Gerisine Bakmam' Der Ve Talebi
Reddeder'' Diye Konustu.
Bu Sikkin Dogru Olmadigini, Cunku Tbmm'nin 7. Maddeyle Kendisine Verilen
Yasama Yetkisinin Sinirli Oldugunu Vurgulayan Kanadoglu, Sinirin 4.
Maddede Yazili Oldugunu, Yuksek Mahkemenin, Teknik Cogunlugun Otesinde
Bu Degisikligin Teklif Edilip Edilememesini Denetlemesi Gerektigini,
Aksi Halde Anayasa'daki 1, 2, 3. Maddeler Ve Baslangicta Yer Alan
Hukumleri Yozlastiran Baska Duzenlemeleri De Denetleyemeyecegini Soyledi.
Kanadoglu, Diger Bir Sikkin ''yorumlu Ret'' Oldugunu Ifade Ederek
Sunlari Kaydetti:
''anayasa Mahkemesi, 'biraz Once Saydigim Sebeplerle Laiklik Ilkesini
Zedeleyen Bir Durum Yoktur. 10. Ve 42. Madde Turbani Serbest
Birakmamistir. Zaten Serbest Birakilsa O Zaman Baska Turlu Hareket
Ederdim. Turbani Yasaklayan Karari Ben Anayasa'nin Baslangicta Yer Alan
2, 10. Maddesi, 24. Maddenin Son Fikrasi Ve 174. Maddeye Gore Verdim. Bu
Kararim Gecerlidir Ve Gerekce Beni Ilgilendirmez. Yapilan Degisiklik De
Bu Benim Verdigim Karar Dogrultusunda Bir Degisiklik Yaratmaz' Yorumuyla
Bu Talebi Reddedebilir.
Ucuncu Olasilik Olarak, 'gerekceyle Amac Belirlenmistir, Bu Amacla
Yapilan Bu Degisiklik Rejimin Temel Niteliklerini Sarsacak, Onu
Yozlastiracak, Kotuye Kullandiracak Bir Bicim Almistir, Bu Nedenle
Iptaline' Diyebilir. Iptalin Disinda 'teklif Edilemez, Edildi
Gorusulemez, Gorusuldu Yasalasamaz, Yasalasti Ben Bunu Yok Sayarim' Da
Diyebilir. Hangisi Olur Gorecegiz.''
Daha Sonra Katilimcilarin Sorularini Yanitlayan Kanadoglu, Bir
Katilimcinin, Basbakan Recep Tayyip Erdogan'in, ''eger Nufusunuzun
Azalmasini Istemiyorsaniz, Bir Ailenin 3 Tane Cocugu Olmali'' Sozlerini
Hatirlatmasi Uzerine, ''az Bile Soylemis. O Zihniyetle 'her Ailede 8
Cocuk Olmalidir' Da Diyebilirdi. Yani Eger Laik Demokratik Turkiye
Cumhuriyeti'ne Layik Olabilecek Evlatlar Yetistirmeyi Bir Tarafa
Birakiyorsak, Cogalalim Cogalabildigimiz Kadar'' Yanitini Verdi.
(lal-tur-bur-tem)

21:35 08/03/08

--aa--
__________________
''Gelişmekte olan bir ülke enflasyonu düşürebilir.. Yolsuzlukları azaltabilir.. Bütçelerde kısıntıya gidebilir.. Özelleştirme yapabilir..Ama yine de zenginleşemeyebilir! Çünkü bilgi değil,yalnızca mal üretiyordur." Juan Enriquez
Alıntı ile Cevapla
Master kullanıcısına teşekkür edenler
janus (09-03-2008), Ramo (09-03-2008)
  #290  
Eski 13-03-2008, 14:34
Ramo - ait Avatar
Ramo Ramo bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 603/2786
438 Mesaj ına 2346 Kere teşekkür edildi
Tanımlı Amanında amanın



Dedeleri Gülbaba sığmamış objektiflere...
Alıntı ile Cevapla
Ramo kullanıcısına teşekkür edenler
ar_de_ (13-03-2008)
Cevapla


Konuyu Toplam 1 üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Konu Seçenekleri Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş arama yap
Modları Göster

Yetkileriniz
Yeni konu açabilirsinizdeğil
Yanıt gönderebilirsiniz değil
Eklenti gönderebilirsiniz değil
Mesaj düzenleyebilirsiniz değil

Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodları Açık
Gitmek istediğiniz klasörü seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 02:53 .


Telif Hakları vBulletin v3.5.4 © 2000-2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.
Tercüme ve Tasarım : Arka & Bahce