#71
|
||||
|
||||
__________________
"İşler ehline verilmediği zaman kıyameti bekle " Tl nin kıymetini bilelim. Para sende varsa herkeste olan , sende yoksa kimsede olmayandır. Piyasaya söz geçiremiyorsan sözünü dinle :) |
chem73 kullanıcısına teşekkür edenler | ||
Ramo (27-05-2006) |
#72
|
||||
|
||||
NÜFUS MÜDÜRLÜĞÜNDEN GERÇEK İSİMLER
>Okşa Bırak >Ayşe Donsuz >Kaymak Bal >Rüştü Düzer >Çetin Ceviz >Eyüp Sazan >Kurban Etyemez >Yaprak Döner >Keleş Koyun >Olgun Portakal >Turgut Tatlımuhalebici >Yağmur Sağnak >Güven Kurtul >Yosma Alver >Selma Veren >Şeyime Gündoğdu >Dünya Malıdüzdür >Jandarma Kızkaçıran >İncil Tevrat >Hayati Kopya >Fikri Faiz >Behçet Becerir >Sabit Ayar >Nazik Emer >Satılmış Dönekoğulları >Aman Vermez >Fatma Donukara
__________________
YATIRIM, sonu yanliş giden SPEKÜLASYONDUR EGER, zamaninda spekülasyondan cikamazsaniz MECBUREN yatirimci olursunuz..George SOROS TEKNiGE iNANMA TEKNiKSiZ KALMA. Bikmisbroker |
bikmisbroker kullanıcısına teşekkür edenler | ||
Ramo (27-05-2006) |
#73
|
||||
|
||||
'Benim artığımla çıkıyor' demesi gururuma dokundu
Yaşıtı iki genci sokak ortasında tabancayla öldüren liseli A.A.'nın, "Cihan kız arkadaşım için 'benim artığımla çıkıyor' diyordu. Sokakta bin 600 YTL'ye aldığım tabancayla ateş ettim" dediği iddia edildi.
Samsun Anadolu Lisesi öğrencisi Cihan Semizoğlu ile yanında bulunan arkadaşı Ahmet Genc'i okul yolunda kurşun yağmuruna tutarak öldüren lise son sınıf öğrencisi 17 yaşındaki A.A., cinayeti itiraf etti ve pişman olduğunu söyledi. Cinayetten yaklaşık 18 saat sonra geceyarısı, suç aleti tabanca ve 4 mermiyle polise teslim olan A.A. önce susma hakkını kullanacağını, ifade vermeyeceğini söyledi. Ancak daha sonra Cumhuriyet Başsavcısı Ahmet Gökçınar'a ifade verdi. İddiaya göre A.A. cinayeti aynı zamanda sınıf arkadaşı olan kız arkadaşı Ş.E.O. yüzünden işlediğini anlattı; cinayete kadar gelişen olayları şöyle sıraladı, http://www.vatanim.com.tr/root.vatan...1&Categoryid=7 Minik Yorum:Çakallar vadisi çocukları bunlar.Yüzlercesi aramızda. Özlü sözlerinide yazalım: Kahraman sonunu düşünmez... |
#74
|
|||||||||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||||||||
Sn Chem73 Hocam; Bu haberi daha da önemli kılan bu haberi yorumlayanın fikirlerinde yaşanan gelişim ve değişim sürecidir. Fethullah Gülen'e duyduğu büyük sevginin yanısıra seçimlerde AKP'ye verdiği desteğin yanı sıra, iktidarın ilk günlerinde; //AKP iktidara geldiğinde, birçok gözlemci gibi ben de Türkiye'nin yeni bir Özal dönemine gireceğini ummuştum.// Diyebilen bir yazar ve yorumcunun bugünkü; AKP'li Sn Başbakan ve Bakanımız hakkında ki yorumları yazarımızın düşünce çizgisindeki değişim ve gelişimi göstermesi bakımından ilginç olsa gerektir. |
#75
|
||||
|
||||
Malesef hocam milletimiz LAYIK olduğu yazarları okuyor. Yada okutturuluyor.
Layık olamadıklarımızı bir bir vurdurduk. |
#76
|
|||
|
|||
Sevgili Süvari;
Üzerinde şöyle beş on gün yoğunlaşabilmek mümkün olabilse eğer, Sn. Metin MÜNİR ve Sn. Cüneyt ÜLSEVER'in 2001 Yılından bugüne değin yazdıklarına projektör tutarak, bu yazarların Doğan gibi bir medya devinin içine seçilip yerleştirilmesinin nedenleri hakkında az çok kanaat sahibi olmamızı sağlayacak çok önemli ipuçlarına ulaşabiliriz gibi geliyor bana. |
alihoca kullanıcısına teşekkür edenler | ||
Süvari (29-05-2006) |
#77
|
||||
|
||||
Vergilerinizin dağılımını bilmek ister misiniz?
Vergilerinizin dağılımını bilmek ister misiniz?
Dört bakanlık ve 22 üniversitenin toplam bütçesi Diyanet İşleri Başkanlığı'nın bütçesine eşit. Evet, her isteyene camilerde yer olsun ama istemeyene bile bir okul sırası varsa eğer Bana ulaşan bir istatistik” rapora bakarken nedense hiç şaşırmadım. Çünkü rakamlar, Türkiye'mizin ta kendisi, gerçeğini gösteriyor zaten. Ama yine de sizlerle paylaşmak dürtümden uzak kalamadım. Rakamlarla uğraşmak için hiç de uygun görmeyeceğiniz bu güzel pazar gününüzü mahvedeceksem, kusura bakmayın lütfen. Benim tek yazabildiğim gün bugün. Evet, ülkemizin panoraması rakamlarla ifade edildiğinde durum özetle şöyle: Güzel Türkiye'miz hastahanelerinde sadece 189 bin yatak kapasitesi var. Ama 26 milyon kişinin aynı anda namaz kılabileceği camimiz hizmette. Önümüzdeki bir, iki yıl içinde yapılması gerekli görülen sağlık kuruluşu ve hastahane sayısı toplam 30 - 40 diye ifade edilirken, inşaatı sürmekte olan cami sayısı 1340'a ulaşmış. Şu durumda, 353 kişiye bir cami düşerken 60 bin kişiye bir hastahane düşmekte. Aralarına girmek için göbek çatlattığımız AB ülkelerinden Almanya 70 bin sağlık kuruluşu ve 8 bin kilise, Fransa ise 60 bin sağlık kuruluşu ve 9 bin kiliseyle vatandaşlarına hizmet götürmekte. Kütüphane sayısına gelince, Almanya'da 11 bin 332, Fransa'da 4 bin. 70 milyon nüfuslu Türkiye'mizde ise bu sayı 1435. Ve bu kütüphanelerin birçoğunun da gerçekten ciddi anlamda donanmamış olduğunu, muhtelif kütüphane idarecilerinden ve gönüllülerinden gelen mail'lerden ben biliyorum. Devlet tiyatromuz ülkemizde sadece 13 ilde var. Diyanet'e bağlı Kuran kursu sayısı ise 82 ilimizde de mevcut olup sayısı 3 bin 852. ATO'nun yaptırdığı bir araştırmaya göre, 14 bin 403 cami yaptırma derneğinin bulunduğu Türkiye'de, sadece 1 opera, 1 bale, 10 heykel, 18 resim, 18 sinema, 38 tiyatro derneği bulunuyor. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın 1997 yılında 66 trilyon olan bütçesi, 2006 yılında 1.2 katrilyona çıkmış. 8 bakanlığın toplam bütçesi Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan daha az. Ancak, 4 bakanlığın ve 22 üniversitenin bir araya getirilen toplam bütçesi Diyanet İşleri Başkanlığı'nın bütçesine eşit geliyor. GÖNÜL İSTERDİ Kİ... Çok belli ki, siyasi iktidarlar ülkenin eğitimini ve sağlığını, yani vatandaşın ancak konusunun özeli olan eleman ve malzemeyle tefriş edilmiş mekanlarda istifade edebileceği, çağdaş medeniyetin gereği bu iki temel ihtiyaç unsurunu gözardı etmişler, buna mukabil din” inançlarını, dört duvarlı maddesel şekilcilikle kuvvetlendirmişler. Halbuki Allah her an ve mekanda, inananın yüreğinde, zihninde, ruhunda var. Allah'a varmak için, kulun öncelikle kendi içindeki 'yol'u aşması gerekir. Yoksa, kimler var, bilirim, tekkeden, camiden çıkmaz ama 'gönül gözü' kapkaranlıktır. Gönlüm ister di ki, 2006 yılında her isteyene camilerde bir yer olsun, şimdi olduğu gibi. Ama, her ihtiyacı olana da hastahanelerde bir yatak, isteyene ve istemeyene dahi bir okul sırası, öğretmen olsun. Gönlüm daha çok şey isterdi ama bu sayfaya sığmaz. Nermin Bezmen/akşam http://www.aksam.com.tr/yazar.asp?a=41401,10,129 |
Ramo kullanıcısına teşekkür edenler | ||
Süvari (29-05-2006) |
#78
|
||||
|
||||
Yüzbaşının bilgisayarındaki e mail!
ANKARA(ANKA)
Eryaman’da düzenlenen operasyonla ortaya çıkan Atabey Grubu’nun oluşturulmasına neden olan e-mail, Özel Kuvvetler Komutanlığı’nda görevli Yüzbaşı Murat E.’nin bilgisayarından çıktı. Terörle Mücadele ekiplerince el konulan bilgisayarda bulunan ve "Tayyipin Danışmanları" başlıklı e-mailde Başbakan Erdoğan ve danışmanları hakkında çeşitli iddialar bulunuyor. Murat E.’nin Askeri Savcılıkta verdiği ifadesinde de anlattığı Atabeyler oluşumuna neden olduğu belirtilen e-mailde Başbakan Erdoğan’ın en yakınındaki kurmayları şöyle anlatılıyor: ***** "MÜCAİT ARSLAN: Aradan yıllar geçti. (1994’te) Öldürülen Kürt işadamının bir başka yeğeni bugün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın danışmanı. Öyle sıradan bir danışman değil ama; 10 Aralık 2002 tarihinde, Beyaz Saray’da ABD Başkanı Bush ile AKP Genel Başkanı R.T. Erdoğan’ın yaptığı toplantıya katılan birkaç isimden biri. Babası milletvekili. Babası bir dönem insan hakları meseleleriyle çok yakından ilgiliydi; dernek başkanıydı; fırsat buldukça da İstanbul-Ankara belediyelerinin köprü, yol ihalelerini alırdı. Ailece S-300 Mercedese biniyorlar...Danışmanın üniversite mezunu bile olmadığı söyleniyor. Başbakan Erdoğan’ın bu danışmana özel bir sevgisi olduğu biliniyor" ***** "CÜNEYD ZAPSU: Bu danışman Güneydoğu’nun en büyük Kürt aşiretinin üyesi. Dedesi ilk Kürtçe tiyatro eseri yazan bir edebiyatçı. Ehl-i Sünnet dergisinin sahibi. Türkçe-Kürtçe yayınlanan ’Jin’ dergisinin önde gelen isimlerinden. Danışmanın halası, faili meçhul bir cinayete kurban giden Kürt hareketinin önde gelen isimlerinden Musa Anter’in eşi. Danışmanın eniştesi öldürüldüğünde Abdullah Öcalan başsağlığı mesajı yayınladı. Öldürülen bu Anter’in yeğeni milletvekili de yine faili meçhul bir cinayete kurban gitti. Danışman yakın akrabaları gibi Doğu ve Güneydoğu’da gezmiyor. O’nun bir ayağı hep Amerika’da. Orada da sıradan yerlere gitmiyor. Örneğin bugünlerde, Florida Tampa’da ABD Askeri Komuta Merkezi’nin bulunduğu Mac Dill Hava Üssü’ne sık sık uğradığı söyleniyor. Biliyorsunuz, ABD’nin Irak işgalini komuta ettiği 9 merkezden biri burası. TÜSİAD üyesi bu danışman, Başbakan Erdoğan’ın özellikle yurt dışındaki tüm resmi-özel görüşmelerinde bulunuyor. Erdoğan’ın ’aklının yarısı’ olduğu iddia edilen bu danışman, işin tuhaf anı, daha çok Korkut Özal’a yakın. ***** MAĞAZA KROKİLERİNİN NEDENİ Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’nın Danışmanı (BİM marketlerin sahibi) Kürt Teali Cemiyeti’nin Kurucu Üyesi, Kürt Hevi Cemiyeti’nin Kurucusu ’Kürdistan’da Kürt’ten başka hiçbir millet yoktur’ diyen Abdurrahim Zapsu’nun torunudur. Alman vatandaşı olduğu için milletvekilli adayı olmadığı belirtilen Cüneyd Zapsu AKP’nin kurucu üyesi ve ’Türkiye yalnızca Türklerin değildir.. Bu düzenin koruyucusu olmamız mümkün değil.. Ata’ya saygı duruşunda sap gibi ayakta durmaya gerek yok.. Bu hukuku hazırlayanlar bu düzenin kaldırılmasının maşası olacak...’ diyen Tayyip’in danışmanıdır. Yaşadığı sürede Türklere her fırsatta kin kusan babaannesi Hidayet Zapsu, Kürt isyanlarının baş aktörü olan Bedirhan aşiretine mensuptu. BİM’in de sahibi olan Cüneyt Zapsu’ nun halası PKK’nın ve Apo’nun akıl hocası Musa Anter’in karısıdır. Zapsu’nun şirketlerinde, Kürt Teali Cemiyeti’nin başkan ve mensuplarının torunları yönetici olarak görev yapıyorlar. Şeyh Sait’in öcünü alıyorum, aldım... Şeyh Sait ve taraftarları gerçek şehittirler’ diyen, Şeyh Sait’in dava arkadaşı Abdurrahman Zapsu’nun torunu Cüneyt Zapsu icraatlarıyla da görülüyor ki, dedesinin kin ve intikam duygularını başarıyla devam ettiriyor. AKP Genel Başkan Yarımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat ise Şeyh Sait’in torunudur. BİM’den alınan her ürün hainlerin gücüne güç katmaktadır. Komik değil mi mahvolmuşuz biz" ***** "ÖMER ÇELİK: Bu danışman aslen Diyarbakırlı. Ama doğum yeri başka. Fakat Kürt olduğunu saklamıyor. Gazi Üniversitesi Kamu Yönetimi mezunu. Dil bilmiyor sayılır. Bir dönem radikal İslamcıydı. Yaşar Kaplan’ın aylık Düşünce Edebiyat dergisinde editörlük yaptı. Buradan daha ılımlı, Ali Bulaç’ın Bilgi ve Hikmet Dergisi’ne geçti. Ali Bulaç sayesinde R.T. Erdoğan ile tanıştı. Sonra Yeni şafak gazetesine geçti, köşe yazarı oldu. Bir ara Dinç Bilgin grubunda, sonra Aydın Doğan grubunda ve son olarak da Uzan grubunda çalıştı... Yoksuldu; üniversitede yurtta kalıyordu; şimdi lüks otellerden çıkmıyor, 100 bin dolarlık jeeplere biniyor. Bekar. Kırık bir aşk hikayesi var. Yazmam ama... Meclis kulisinde dedikodu yapmayı seviyor: iki yıl önce Lale Mansur ile flört ettiğini söylüyordu, şimdi de Deniz Akkaya ile 6 ay birlikte olduğunu... Sohbetleri renkli olsa da, AKP Grubu bu danışmanı hiç sevmiyor. Öyle ki, ’Grupta ikinci tezkereyi geçirmek için, Amerika’yı göklere çıkaran konuşmaya kızıp hayır oyu verdim’ diyen AKP milletvekilleri var! Bu danışman-milletvekili Başbakan Erdoğan’a özellikle Ortadoğu konusunda danışmanlık yapıyor... ***** EGEMEN BAĞIŞ: Babası Güneydoğu’da bir şehrin belediye başkanıydı. O ise Beyaz Saray’ın yeminli müşaviriydi. Nerden nereye... ABD vatandaşı olduğu iddia ediliyor. Ama şimdi o hem danışman hem milletvekili. Uzatmayalım. Başbakan Erdoğan’ın tüm danışmanlarının Kürt olmaları tesadüf mü? Öyle kabul edelim! Peki hepsinin bir şekilde ABD ile yakın temas içinde olmalarını nasıl açıklayacağız? Bilmem. Ama bildiğim şudur: Ağrı Diyadin DEHAP ilçe Başkanı Mehmet Nuri Sarı’nın, Abdullah Öcalan’a ’Sayın’ dediği için 2 yıl 1 ay hapse mahkum edilmesinin bugün hiçbir anlamı yoktur. Türkiye, içindeki düşmanını yanlış yerlerde arıyor; biraz kafasını kaldırıp yukarıya bakması gerekiyor..." http://www.milliyet.com.tr/2006/06/06/son/sontur23.asp Minik Yorum:Vay be! |
#79
|
||||
|
||||
Türkiye’nin eşek ithalatı arttı
Türkiye'nin "canlı at ve eşek" ithalatının arttığı ortaya çıktı. Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, DYP Hatay Milletvekili Mehmet Eraslan’ın hayvansal ve bitkisel ürün ithalatına ilişkin önergisini yanıtladı.
Tüzmen, 2003 yılında 1 milyon 512 bin dolar değerinde 170 baş, 2004 yılında 1 milyon 351 bin dolar değerinde 177 baş ve 2005 yılında da 1 milyon 567 bin dolar değerinde "canlı at, eşek ve katır" ithal ettiğini bildirdi. Aynı dönemde Türkiye’nin 585 dolar değerinde bir baş canlı domuz ithal ettiği de Tüzmen’in verdiği Gümrük Giriş Tarife Cetveli’nde yer aldı. Türkiye’nin son üç yılda senelik ortalama 12 milyon kilogram kahve, kahve kabuk ve kapçıkları ithal ettiği belirtilirken, çay ithalatının da arttığı belirlendi. http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/4544146.asp?gid=52 Minik Yorum:Bizim memlekette soyu mu tükendi...? |
Ramo kullanıcısına teşekkür edenler | ||
alihoca (11-06-2006) |
#80
|
||||
|
||||
'Tüm ailemi kaybetmeyi hak edecek ne yaptım?'
GAZZE - Filistinli Galiye ailesinin yaz sezonunu Gazze'nin kuzeyindeki Beyt Lahiye sahilinde piknik sefasıyla açma planı kana bulandı. Önceki gün İsrail gemilerinden fırlatılan füzeler ailenin altı ferdini alıp götürdü. 48 yaşındaki aile reisi Ali Galiye, iki eşinden biri olan 30 yaşındaki Raise, altı ve 18 aylık iki bebekleri, 15 ve dört yaşındaki kızları İlham ve Sabirin sahilde can verdi. Ailenin hayatta kalan üç çocuğundan biri olan sekiz yaşındaki Hadil ile Ali'nin ikinci eşi Hamdiye yaralandı.
Boynundan yaralanan Hadil, hastanede henüz travma halindeyken faciayı şöyle aktardı: "Büyük bir patlama oldu. Koşmaya başladım. Babam, biraz ötede yatıyordu. Herkesin koştuğunu gördüm. Ben de ailemi, anne ve babamı aramak için koştum. Sonra beni hastaneye getirdiler. Aileme dönmek istiyorum. Onlar evde beni bekliyor." Hadil'in "Baba, baba" diye koşarken kumlara kapaklandığı görüntüler televizyonlarda defalarca yayımlandı. Galiye ailesi, çocukları karne başarılarını kutlamak için sahile götürmüştü. Lider ve başbakan evlat edindi Dün plaj kurbanlarının cenazesine binlerce kişi katılırken, Hadil'in ailesini toprağa verişine can dayanmadı. Babasının yüzünü öperek af dileyen küçük kız, "Ailemi kaybetmeyi hak edecek ne yaptım" diye haykırdı. Defalarca bayılan ve kolonyayla kendine getirilen Hadil'i Filistin lideri Mahmud Abbas ile Başbakan İsmail Haniye evlat edindi. (Dış Haberler) http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=189898 Minik Yorum:Kandan kına yakılmaz.. |
Ramo kullanıcısına teşekkür edenler | ||
serdarkus (11-06-2006) |
Konuyu Toplam 1 üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Konu Seçenekleri | Bu Konuda Ara |
Modları Göster | |
|
|