#1
|
||||
|
||||
8 mart dünya kadınlar günü
8 Mart Dünyadaki tüm kadınların günü kutlu olsun...
|
#2
|
||||
|
||||
bütün günler kadınların birde özel güne ne gerek var
|
#3
|
||||
|
||||
Kutlu olsun...
Bu güzel ve anlamlı günü bize hatırlatan Sayın Sudha; teşekkür ederim size ve tüm bayanların dünya kadınlar gününü kutlarım. Lakin anlamadığım bir konu vardır neden erkeklerin böyle bir günü yokdur, ihtiyaçmı duymazlar acaba yoksa önemsemezlermi!..
Bu arada Sayın Fiora nında forum için gösterdiği çabaları ve emekleri için teşekkürü bir borç bilir onunda dünya kadınlar gününü kutlarım. |
#4
|
|||
|
|||
Sevgili Sudha Hocam;
Yine o güzelim inceliğinizi göstermişsiniz.Teşekkürler. Günün kutlu olsun. Güzeller Güzeli Asil Fiora'mızın, Ve Forumda ve Güzel Ülkemde ki tüm bayanların gününü en içten duygularımla kutluyorum. Saygı ile |
alihoca kullanıcısına teşekkür edenler | ||
berg (08-03-2006) |
#5
|
||||
|
||||
Dünya sizlerle güzel
“…
Nasıl hatırlamam anacığım nasıl? Bilirim yine kalbinde yerim anacığım. Selam sana Kadınlar Günü İstanbul’dan. Yeni dönmüşçesine bir akşam okuldan, Vefalı ellerinden öperim anacığım. /Ümit Yaşar OĞUZCAN” tanıdık tanımadık hepinize, ille de evdeki sahibime, tüm hanımlara, selamlar, sevgiler, saygılar.. İyi ki varsınız
__________________
eNiyi sistem, uygulayabildiğindir.. |
serdarkus kullanıcısına teşekkür edenler | ||
berg (08-03-2006) |
#6
|
|||
|
|||
Bu dizeleri okumadan olmaz.. dedim!
Kimi der ki kadın uzun kış gecelerinde yatmak içindir Kimi der ki kadın yeşil bir harman yerinde , dokuz zilli köçek gibi oynatmak içindir Kimi der ki ayalimdir.Boynumda taşıdığım vebalimdir. Kimi der ki hamur yoğuran. Ne o,ne bu,ne döşek,ne köçek,ne de ayal,ne vebal. O benim kollarım,bacaklarım. Yavrum,annem,karım,kız kardeşim hayat arkadaşımdır. Nazım Hikmet. |
fiora kullanıcısına teşekkür edenler | ||
#7
|
||||
|
||||
Kadınlar
Üç etekli ak pusulu türkü bakışlı
Kadınlar yürüyor dağlara doğru Leylak moru gül kurusu dağlara doğru Özlemlerle acılarla bir Anadolu Sivas'lımı Urfa'lımı bilemem gayri Kadınlar kadınlar dağlara doğru Hasan Hüseyin Kutlu Olsun. |
Ramo kullanıcısına teşekkür edenler | ||
berg (08-03-2006) |
#8
|
||||
|
||||
Her göz değişik görür, Aslı Gönül gözüdür..Kutlarım
silahımsın
başım havalarda gezerim en yıkık günlerimde bile atımsın ölümü çiğnetmedin düşmanıma karanlıkta kurşun yağarken üstüme karımsın dölümü paylaşan tarlamsın benim kollarımda uyuttuğum geceler seni göğsüne sığındığım geceler senin öfkemi bir tabanca gibi denediğim geceler sende kulaç atmışçasına Kızılırmak'ta yorulup düştüğüm geceler senden ve ilk görüyormuşum gibi baktığımda gözlerine kızıltı sonbaharlar alabulut yazlar tiren tiren yolculuklar seni ben ekmek paramız olmadığı günlerde de gördüm, yiğittin seni ben korkunun kara tırnaklı titrek elleri bileklerime bir hayalet gibi sarıldığı günlerde de gördüm, yiğittin seni ben zorlayıp o peygamber köşkünün kapılarını hücreme temiz çamaşır ve sigara ve selam yolladığın günlerde de gördüm, yiğittin bir çift ateş karanfil bir dost kitap ve bir bardak su gibi beklediğin günler de oldu hasta yatağımın baş ucunda yiğittin soframızda kuş sütü balık yumurtası yoksa da işçi ellerinin tadı aydın gözlerinin balı var ne zaman kekik koksa gül koksa çamaşırlarım elma erik ceviz zeytin portakal anam koksa çamaşırlarım ucuz çamaşırlarım ucuz sabunlarda ellerini anımsarım ellerin canım karım ellerin yaban güllerine mısralara pırnallara değen ellerin ellerin canım karım ellerin iki taştan bir un eden ellerin ve göller bölgesi'nin gül bahçelerinden gül toplar gibi haziranda şafakta çetin kitaplardan bal toplayan ellerin canına okumuşlar ekmeğimizin zincire yatırmışlar delikanlı günlerimizi kan etmişler ellerimizi kan etmişler düşlerimizi canım gülüm kan gayrı bize ölüm yok kavgayı şiiri ve seni çok seviyorum Hasan Hüseyin KORKMAZGİL
__________________
''Gelişmekte olan bir ülke enflasyonu düşürebilir.. Yolsuzlukları azaltabilir.. Bütçelerde kısıntıya gidebilir.. Özelleştirme yapabilir..Ama yine de zenginleşemeyebilir! Çünkü bilgi değil,yalnızca mal üretiyordur." Juan Enriquez |
#9
|
||||
|
||||
Kırmızı Karanfilin tepe yaptığı gün
Dünyada ;
1. Dünyadaki işlerin %66’sı kadınlar tarafından görülüyor. 2. Buna karşın kadınlar dünyadaki toplam gelirin ancak %10’una sahipler. 3. Dünya’daki mal varlığının ise % 1’ine sahipler. 4. Başka bir değişle dünyadaki işlerin % 34’ü erkekler tarafından görülüyor ama erkekler dünyadaki toplam gelirin % 90’ına ve toplam mal varlığının % 99’una sahipler. Türkiye'de ; 1. Şehirlerde evli kadınların % 18’i, köylerde de % 76’sı eşleri tarafından dövülüyor. 2. Kadınların % 57,7’si evliliklerinin ilk gününde şiddetle karşılaşıyor. 3. Aile içi suçların % 90’ını kadına karşı işlenen suçlar oluşturuyor. 8 Mart 16saat/gün karın topluğuna çalışmaktan gına getiren kadın işçilerin buna karşı çıkmaları üzerine 111 (yüzonbir) inin öldürülmesinin yıldönümüdür. Anlamadığım bundan bile hediyelik eşya ticaretine bir bahane uydurulabilmiş olmasıdır.Ve dahi gece yatakta iyi davranılmayı haketmek için bir fırsat yakalama günü müdür nedir ? Bu biraz 10 Kasım kutlu olsun geyiğine benziyor ama neyse. Bilmem kaç kişi alınacak ? |
#10
|
||||
|
||||
Kadınlarımız
Bugün ki gazetede görmüşsünüzdür belki .Kadına ülkemizde verilen değer bu kadar işte.Belki kendini bilmezin söylemleri geneli bağlamaz diyeceksiniz .Ama çoğunluk maalesef hala bu kafada.
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/40...asp?m=1&gid=69 Hakettikleri değeri görebilmeleri en büyük dileğimdir. Arka'daş. Kadınlarımız Ayın altında kağnılar gidiyordu. Kağnılar gidiyordu Akşehir üstünden Afyon'a doğru. Toprak öyle bitip tükenmez, dağlar öyle uzakta, sanki gidenler hiçbir zaman hiçbir menzile erişmeyecekti. Kağnılar yürüyordu yekpare meşeden tekerlekleriyle. Ve onlar ayın altında dönen ilk tekerlekti. Ayın altında öksüzler başka ve çok küçük bir dünyadan gelmişler gibi ufacık, kısacıktılar, ve pırıltılar vardı hasta kırık boynuzlarında ve ayakları altından akan toprak, toprak ve topraktı. Gece aydınlık ve sıcak ve kağnılar tahta yataklarında koyu mavi humbaralar çırılçıplaktı. Ve kadınlar birbirlerinden gizleyerek bakıyorlardı ayın altında geçmiş kafilelerden kalan öksüz ve tekerlek ölülerine. Ve kadınlar, bizim kadınlarımız: korkunç ve mübarek elleri ince, küçük çeneleri, kocaman gözleriyle anamız, avradımız, yârimiz ve sanki hiç yaşamamış gibi ölen ve soframızdaki yeri öküzümüzden sonra gelen ve dağlara kaçırıp uğrunda hapis yattığımız ve ekinde, tütünde, odunda ve pazardaki ve karasabana koşulan ve ağıllarda ışıltısında yer saplı bıçakların oynak, ağır kalçaları ve zilleriyle bizim olan kadınlar, bizim kadınlarımız şimdi ayın altında kağnıların ve hartuçların peşinde harman yerine kehribar başaklı sap çeker gibi aynı yürek ferahlığı, aynı yorgun alışkanlık içindeydiler. Ve onbeşlik şarapnelin çeliğinde ince boyunlu çocuklar uyuyordu. Ve ayın altında kağnılar yürüyordu Akşehir üstünden Afyon'a doğru. Nâzım Hikmet |
Konuyu Toplam 1 üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Konu Seçenekleri | Bu Konuda Ara |
Modları Göster | |
|
|