#31
|
|||||||||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||||||||
Ahaliciğim ; Anladınız mı niye burası Arkabahçe ? Evet ; anladınız,onun için buralarda sürtüyorsunuz. Bu bahçenin marifeti Çok net şeyleri çok net ifadelerle yazmak değil ; beyin kıvrımlarını kıvrım kıvrım kıvrandırarak ifade edebilmektir.Bunu zaten biliyoruz. Bu arada ufak bir nostalji yapalım ; |
AnnE kullanıcısına teşekkür edenler | ||
alihoca (08-03-2006), berg (08-03-2006), bikmisbroker (08-03-2006), buena vista (09-03-2006), Mazhi (08-03-2006), Süvari (08-03-2006) |
#32
|
|||||||||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||||||||
Cok guzel bir tespit, benim de bu yaziya eklemek istedigim bir iki cumle var. Biz ile onlar arasinda bir fark daha var. Dediginiz gibi diger ulke insanlari belki bizimkilerden daha hirsiz, daha dolandirici. Fakat, Batili bir ulke, bu kural tanimazlari yakalarsa, mutlaka cezasini veriyor. Bizde ise, yakalansa bile ceza verilmiyor. Ornek: 11 trilyonu goturene ev hapsi!, bazi kisileri zaman asimindan kurtarma, meclisde birbirini aklama, vergi aflari, yasak yere park etme...... Kisacasi, bizde suc yapanin yanina kar kalir, orada yakalarlarsa adamin burnundan getirirler. Biz, ne zaman kurallarimizi ve yasalarimizi hakkiyla uygularsak, o zaman bekledigimiz ekonomik ve toplumsal gelismeye kavusuruz. Aksi takdirde daha cok bekleriz. |
Gozlemci kullanıcısına teşekkür edenler | ||
alihoca (12-04-2006), buena vista (09-03-2006) |
#33
|
|||||||||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||||||||
Hocam oyle bir konu ki bu.... Daha fazla desmeyelim, dertlerimizi buraya yazmaya baslarsak SiYASi TOPiC olacak bu topic, (Hic istemedigim/istenmeyen bir durumdur) Sadece son bir satir ekliyeyim bu yazdiklarina; Bizde Bir de CEZA verilmedigi gibi ustune ustluk Bir sekilde CEZA alip HAPSE girenler de 3 kurusluk OYYYY ugruna AF edilip disari saliniyorlar.. Nerde var ADAM oldurenin 3 yilda disari ciktigi? Nerde var Kanun tarafindan MAHKUM edilenin SiYASi LiDER tarafindan AFFA UGRADIGI? Sadece 3.cu Dunya ulkelerine HAS (Uganda ve idi amin tarzi) uygulamalar bunlar.
__________________
YATIRIM, sonu yanliş giden SPEKÜLASYONDUR EGER, zamaninda spekülasyondan cikamazsaniz MECBUREN yatirimci olursunuz..George SOROS TEKNiGE iNANMA TEKNiKSiZ KALMA. Bikmisbroker |
#34
|
|||||||||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||||||||
__________________
YATIRIM, sonu yanliş giden SPEKÜLASYONDUR EGER, zamaninda spekülasyondan cikamazsaniz MECBUREN yatirimci olursunuz..George SOROS TEKNiGE iNANMA TEKNiKSiZ KALMA. Bikmisbroker |
#35
|
|||||||||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||||||||
Burada konu, sahtekarligin, dolandiriciligin, hirsizligin muselleslesmesi...yok, mushillesmesi...yok,muesseselesmesi...hah. O nu seedelim dedik ..
__________________
Mantikli olmak lazim. |
#36
|
||||
|
||||
Dağlar Duman Olur.
-Bahar geldi.Dağlar, tepeler çicekleri,yeşilleri giyinmeye,çiçeklerde allı,morlu,sarılı görünüp bir yolcunun dikkatini çekme peşindeler.En güzel kokularını sürünmüş,esen melteme dost savururlar rüzgarla dört bir yana kokularını kır çiçekleri .Ne güzel der Cahit Sıtkı şiirinde;
Damlardaki kar, saçaklardaki buz , Kanı kaynayan suya dar geliyor. Haberin var mı? Oluklardan Akan su sesinde bahar geliyor. -Böyle güzel bir bahar günü düştük yollara o tepe benim şurası senin derken epeyce bir yol alıp, aşılmaz dediğimiz sekileri,yokuşları bir, bir zorlamışız.Her mola verdiğimiz yerde gözümüzü kır çiçeklerinin allı yeşilli büyüsü kaplamış.Hep yukarılar daha güzeldir diyerek,daha bir zirvelere tırmanmışız.Yokuş çıkarken insan hep gözünü yukarlara dikiyor.Hele benim gibi ayağınız bir kaysın. Geçtiğiniz uçurumlar,yarlar,tepeler bir korkunç gözüküyor gözünüze.Durumun özeti şudur ki çıkarken arkamıza bakmak gelmiyor.Hep yeni bir zirve heyacanını yaşamak,adrenalini almak istiyor adem oğlu.Hele bir ayağınız kaysın hele birkaç adım bir sürüklenin aşağıya,çıkmanın zevkinin,hızla inmenin yanında ne kadar aciz kaldığının farkına varacaksınız.Beklide kaybetmeyi sevmeyen biz insan oğlunun bir eksikliğidir bu.Düşmeyi sevmiyoruz. -İnerken de çıkarken de yanlış ata,yada eşeğe binmiş olanlarımız da vardır.Hele şu meşhur Enver ağanın eşeğine binenlerin yüzünün hiç güldüğünü görmedim.Bir dinle bin ah işit.Bir dost “Şunu kısa bir süre tut”dedi.Biz de yarım vole bir çifte yedik enver ağanın eşeğinden. -Sizi dağ tepe çıkaracak,uzakları yakın edecek bir at,yada eşek de edinmek marifet.Bilmiyorsanız,ustasına danışın.Yada öğrenmeye bakın.Biz öğrenemedik.Bizim kafa zorlanıyor,çarkı döndürmekte.Tema vakfından çevreci bir dost gördü.Kelliğine acıdı bizim kafanın"üçbeş fidan vereyim de dik "dedi.Orda burda,uzak da yakında bizim gibi cahillerle dağcılık deneyimlerini paylaşarak bugünlere kadar,kazasız belasız getiren başda SENSEİ dostuma,DR larıma üçbeş kadar varlar,herhal kocaman teşekkürler.Dağları tırmanırken yanık türkü söyleyen bir kocakarı vardı.Hem sesi hemde sözü güzeldi.Hem gönlümüze bilgeliği hemde sevgiyi verdi..Velhasıl gidilecek dağa yerler var desede usta. Dağlar sizinle güzeldi efem. Siz, siz olun. Dağ tepe çıkarken inişi olduğunu, Ara sıra arkanıza bakmayı. Düşenin dostu olmaz deyişini unutmayın. |
Ramo kullanıcısına teşekkür edenler | ||
AnnE (09-03-2006), buena vista (09-03-2006), neron (09-03-2006), Süvari (09-03-2006), Trusty (10-03-2006) |
#37
|
||||
|
||||
Isytat....
Şirketin Seri XI No:25 sayılı tebliğ hükümlerince hazırlanan bağımsız denetimden geçmiş mali tablosunda yer alan 42.782.712 YTL tutarındaki karından
Yönetim Kurulu teklifinde yer aldığı şekliyle; TTK’nun 466. Maddesi gereğince Şirket yasal karı üzerinden 2.242.623,95 YTL tutarında I. Tertip Yasal Yedek Akçe ayrılması, SPK’nun Seri IV No:27 sayılı tebliği gereğince 16.678.974 YTL tutarındaki 2005 yılı gerçekleşmemiş sermaye kazançlarının (menkul kıymetlerin değerlemesinden kaynaklanan değer artışları) Özel Yedeklere aktarılması, %25 (brüt=net) oranında 7.500.000 YTL tutarındaki temettünün ortaklarımıza bedelsiz hisse senedi olarak dağıtılması, kalan 16.361.114,05 YTL’nin ise Olağanüstü Yedeklere aktarılarak konuyla ilgili işlemler için Şirket yönetiminin yetkili kılınmasına, Vergi mevzuatı hükümlerine uygun tutulan Şirket yasal kayıtlarında yer alan 44.852.479 YTL tutarındaki karın da aynı şekilde dağıtıma konu edilerek kalan bakiye tutarın Geçmiş Yıl Karlarına aktarılmasına,
__________________
Mantikli olmak lazim. |
#38
|
||||
|
||||
"Siyaset mahkeme salonuna girerse, adalet oradan çıkar."
Guizot "Adaletsizliği, bir yangından daha çabuk önlemeliyiz." Heraklit "Bir saat adaletle karar vermek, bin saatlik ibadetten hayırlıdır." Hz.Muhammed Haksızlığa sapıp bütün insanların seni izlemeleri yerine, adaletli davranıp tek başına kalmak daha iyidir." Mahatma Gandi "Bir tek kimseye yapılan adaletsizlik, bütün topluma yapılmış bir tehdittir." Montesquieu "Kuvvetsiz adalet zayıf, fakat adaletsiz kuvvet zalimdir." Voltaire "Zulüm kapıdan girerse, adalet bacadan çıkar." Kaşgarlı Mahmut "Adaletsiz bir ülke mezbahadan farksızdır." Clemenceau "Adalet, yolunu şaşırırsa insanlar başıboş bir karışıklık içinde kalır." Confucius "Kuvvetliler için, zayıflara karşı âdil olmak güçtür." De Valera "Adaletsizlik, hükme acılık, geciktirme de tatsızlık verir." François de Sales "Zayıf daima adalet ve eşitlik ister ama, bunlar kuvvetlinin umurunda bile değildir." Aristo "Silahlı adalet, en kötü adaletsizliğe bedeldir." Alain VAZİFEYİ İHMALE SÜRÜKLEYEN MERHAMET MEMLEKETE İHANETTİR... M. Kemal ATATÜRK
__________________
Mantikli olmak lazim. |
#39
|
||||
|
||||
Biraz arabesk olacak ama bunu keşfettiğimden beri rahatım.
Sayın Trusty, Adaletin bir paradigma olduğuna bilmem katılır mısınız? İster kişiler, ister devletler için olsun, içinde bulunulan durum ve şartlar, adalet gerektiren haksızlığa maruz taraf, veya türlü çeşitli kıstaslara göre değişkenlik gösteriyor. Trafikte sağ şeritte giderken soldan birisinin önünüze atlayıp sokağa girmesine sinirleniyorsunuz. Ama siz soldayken ve sokağa sapmanız icabediyorken sağdaki araba yol vermeyince gene sinirleniyorsunuz. Bu bir paradigma oluyor. Bütün bilim tarihi onun sözlerinin altına düşülmüş bir dipnot iken kendi devrinde Eflatun, köleliğin yılmaz savunucusu idi. Oligark Eflatun devletti ve inancı hukuk idi. Bu da bir Paradigma oluyor. Bugünün sosyal devlet anlayışı tüccara haksız görünür. Ulus devlet sürdüğü müddetçe bunun değişmesi zor, ama ya değişirse. O zaman da bir paradigma'dan bir diğerine geçiş yapılacaktır. Şimdi aslında bütün bunlar saçma. Adalet insanın vicdanıdır, ve kavram olarak da insanın şu dünyada alıp alacağı en mühim derslerden birisi olduğuna inanıyorum. Vicdan'ın sesi mute edilmişse hangi sosyal hukuk devleti adaleti sağlayabilir? Kaldı ki vicdan bile belki bir eğitim ve görgü gerektiren paradigma olabilir. Doğada adalet nasıldır? Kantinden çay alacağımız zaman sıraya gireriz. Birisi ön taraflara kaynamaya çalıştığında bunu bir adaletsizlik olarak görüp şarlarız. Çünkü biraz sabırlı olmak kaydiyle herkes çay alacaktır. Pekala yaşam nasıl başlar? Milyon tane doğum kuyruğuna girmiş küçük adam koşmaya başlar, birbirlerini iter kakarlar, tekmelerler, hiç birisi de "arkadaşlar sakin olun, sırayı bozmayın, hepimiz doğacağız" demez. Bugünün adalet standardı mutlak ise şayet, adaletsizlik yaşamla başlar denebilir mi? Discovery'de onbeş dişisi olan ve günlük mesaisinin çoğunu ölmeden şu işi bir kerecik yapmak isteyen densizlerin kafasını gözünü yarmakla geçiren gorilleri, yaraladığı dünya tatlısı bir antilop yavrusunu öldürmeyip tam bir gün oynayarak can çekiştiren aslanları görünce insan adaleti düşünüyor. Sahi var mı? Hatta olabilir mi? Doğada adalet kendini idame ettirmeye dayanıyor maalesef, peki doğanınkinde mi problem, insanınkinde mi? Yoksa ikisi de mi problemli? İnsan doğayı zapturapt altına almağa kalktı, doğada dörtgen diye bir geometrik hadise yokken dörtgen tarlalara belki de oraya ekilmek istemeyen tohumları ekti. Ama gene de doğa yapacağını yaptı, ya bir zaralı böcek musallat etti, ya toprak çoraklaştı. Adalette de bir benzer durum yok mu? Koskoca bir şirket niçin bizim gibi bir takım zavallılara temettü versin ki? Doğada olsa hayatta vermez, hatta yolumuzu kesip altınların yerini söyleyene kadar pataklar, bizim altınları da faaliyet dışı gelirlere yazardı. Şimdi sağolsun sosyal devletimiz, biz zayıflara hayat hakkı tanınıyor, şirketler yol kesmiyor. Ama buna karşılık, kuruluş mantığı temettü vermek olan bir yatırım ortaklığı raporladığı, muhtemelen namevcut bir karı kullanıp, temettü adı altında bedelsiz sermaye arttırımı yapıyorsa*, korkarım şirket bunu aklileştirmeyi başarmış, doğa'nın kendini idame ettirmeye dayalı adalet anlayışı, dibine kadar bizim sosyal hukuk sistemimize girmiş bulunuyor. Daha da neler aklileştirilmedi sosyal hukuk sistemimizde. Düşündükçe iş büyüyor, insanın dindar olası geliyor. Şu hayatta adil bir tek şey var mı? Sonucu sıfır olan bir koca oyun, birinin adaleti diğerinin çilesi oluyor, işin içine doğayı da katarsak. Korkarım bir tane keşfettim. Hem de öyle az, orta halli, çok gibi derecesi olmayan, mutlak olan bir tane. O adalet herkese düşüyor, ve bir tane düşüyor, ve öylesine adil ki, ne yaşa, ne başa, ne bu büyük dersten kendine bir pay çıkartmış olup olmamasına, ne de başka bir şeye bakmıyor. O sadece geliyor. Hasılı düşüncenin sosyal yönleri ne kadar tehlikeli olursa olsun, belki, belki yaşamla başlayan adaletsizlik gene yaşamla sona eriyor. Saygılarımla, *: Kardan hisse senedi dağıtımına temettü denmesi yasaklansın. |
#40
|
|||||||||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||||||||
Arka BahÇe ilk Yazısı da SIFIR dır
Bakara (164) Şu bir gerçek ki göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde, insanların yararı için denizde yüzüp giden gemilerde, Allah'ın gökten suyu indirip onunla, ölümünden sonra toprağı dirilterek üzerine tüm canlılardan yaymasında, rüzgârların bir düzen içinde yönden yöne çevrilmesinde, gök ve yer arasında bir hizmete memur edilen bulutlarda, aklını işleten bir topluluk için sayısız izler-işaretler-ibretler vardır. Enbiya (35) Her canlı, ölümü tadacaktır. Biz bir imtihan olarak sizi şer ile de hayır ile de deniyoruz. Sonunda bize döndürüleceksiniz. Okulda ki öğretilerin içinde belkide en önemlisi : “ Olgunun karşısında ufak bir çocuk gibi oturun ve daha önce edinmiş olduğunuz tüm kavramları unutmaya hazır olun ve doğa sizi hangi uçuruma,her nereye yöneltirse yöneltsin,onu alçak gönüllülükle izleyin,yoksa hiçbir şey öğrenemessiniz.” Sıfırlamak gerekiyor bütün yanlış öğrenilenleri... Enam (115) Rabbinin sözü hem doğruluk hem de Adalet bakımından tamamlanmıştır. O'nun sözlerini değiştirecek hiçbir kuvvet yoktur. En iyi işiten, en iyi bilendir O.
__________________
''Gelişmekte olan bir ülke enflasyonu düşürebilir.. Yolsuzlukları azaltabilir.. Bütçelerde kısıntıya gidebilir.. Özelleştirme yapabilir..Ama yine de zenginleşemeyebilir! Çünkü bilgi değil,yalnızca mal üretiyordur." Juan Enriquez |
Konuyu Toplam 4 üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 4 Misafir) | |
Konu Seçenekleri | |
Modları Göster | |
|
|