#11
|
|||
|
|||
Sn Meraklı yı okuyunca hak verdim.
Benim bu sabahki yazımın yerinin de Arkabahçe olmadığını farkettim. Şimdi yönetim onu silerse ben daha sonra sera veya Emin beyin köşesine başka türlü yazarım Teşekkürler. S&S Konu dentist tarafından (14-03-2007 Saat 22:10 ) de değiştirilmiştir.. Sebep: İlgili yazı bu topice taşındı... |
#12
|
||||
|
||||
Niye ki ?
|
#13
|
|||
|
|||
Sn.AnnE öylesinin daha uygun olduğunu düşünüyorum.
Sn.Meraklı bu arada katıldığım konu yazının yeri ile ilgili kısımdı. Yoksa diğer kısımlar değildi.Borsayla niye ilgileniyoruz? Saydığınız işlere daha az vakit ayırma özgürlüğümüz de olsun diye.Emek yoğun çalışma mı yoksa beyin yoğun çalışma mı diye sorarsanız beyin yoğun çalışma bana hep daha kolay gelmiştir. Paketli gıda tercihinin Türkiye de yüksek olduğunu sanmıyorum.Pazardan görerek kokusunu duyarak almanın tercih edildiğini sanıyorum. S&S |
#14
|
||||
|
||||
Vanilya Aromalı Plastik Muhallebi
Geçengün Arkabahçeyi okurken doktor amcadan bahsedildiğini gördüm. Canım vanilya aromalı muhallebi çekti. Hemen gidip yaptım. Daha soğumadan yarısını götürdüm. Ama içindeki plastik tadını hissettim. Soğumuş olanları yerkende plastik tad hala hissediliyordu. Lütfen böyle şeylerden bahsetmeyin. Birgün zehirlenip gidecem.
__________________
Yazdıklarım yanlış olabilir. |
#15
|
||||
|
||||
Aslında bu topik bu meselenin yeri degil ama , o plastik tadlı zımbırtılar, nostaljik tadlardan daha sıhhatli ne yazık ki.
|
#16
|
||||
|
||||
bu nasıl çark
Sevgili AnnEm,
B12 saklayan pirincimdeki çeltiklere, doğallığına ve el emeği yapılan sütlaca ne oldu... Ne oldu sizin hazır gıdalardan beslenen obez veletlerinize |
#17
|
||||
|
||||
|
#18
|
||||
|
||||
Gavur Izmirli
Gavur Izmirli
Anadolu'nun çok yerinde Izmir'e Izmirlilere gavur derler. Aşağılama, kendinden olmama anlamı taşıyan bu nitelemeyi sever, Izmirliler. Başkaları gibi tutucu bağnaz olmaktansa çağdaş Avrupai görüntüsünün böyle aykırı bir niteleme doğurduğunun farkındadır. Güler geçer, Izmirliler. Bugünkü Hisar camii çevresinde kurulan eski kent çekirdeğinin Ceneviz kolonisi olması daha sonraları ise seferad Yahudilerinin gelip yerleştiği bugünkü Konak çevresi nedeniyle Izmir'in merkezi yıllar boyunca Gavur Izmir olarak adlandırılmıştır. Çarşının ve limanın merkezde yer alması nedeniyle bölgenin alışveriş ve ticaret mekanı uzun yıllar "gavur Izmir" diye adlandırılan bu bölge olmuştur. Isgal yasamis, kurtuluş savaşı ve mübadele ile gayrimüslim nüfusunu büyük oranda yitirmiş olmasına karşın bazı özelliklerini yitirmemiştir. Kimilerine göre gavurluk diye adlandırılsa da, ülkemizin batılı yüzü olmuştur, Izmir. Vatanseverdir, Izmirliler. Istanbul yönetimi mütareke imzalayıp teslim olurken onlar kurtuluş savaşının ilk kurşunu niyetine kendi insanını sürer namluya. Dönemin yönetimi için kabul edilmez bir başkaldırıdır, gavurluktur Izmirlinin bu yaptığı. Demokrattır, Izmirliler. 1985 Yılında yapılan referandumda ülke ortalamasının büyük oranda aksine siyasi yasakların kalkması yönünde oy kullanarak ülkemizde demokrasinin yara almasının önüne geçtiğinin bilincindedir. Kimilerine göre ise, yapmıştır yine gavurluğunu. Riyakar değildir. Hoşgörüsü yüksektir, Izmirlinin. Kemeraltında meyhaneler sokağı olarak bilinen Veysel çıkmazında çoğu meyhane sahibi ramazan ayında "meyhanemiz ramazan nedeniyle kapalıdır" yazısı asarken, Ferit Baba'nın meyhanesi camına "meyhanemiz ramazanda nöbetçidir" yazısı asar. Kızmaz, karışmaz kimse kimsenin yaşantısına. Kimileri için ise gavurluğun dışavurumudur, bu hoşgörü. Değerlerinin farkındadır. Vefakardır, Izmirli. Yunan işgalinden sonra çok büyük bir kısmı yanmış ve harap olmuş halde geri alınmıştır. Yangın yeri denen ve Izmir 'in eski kent merkezi olan metruk alan o zamana kadar yapılan park alanlarının en büyüğü olarak 1937 yılında Izmir Fuarı adıyla açılmıştır. Fuar, yıkılmış, tükenmiş kentin insanlarının gayreti ile Izmir' in yeniden kuruluşunun ve çağdaş kimliğinin göstergesi olmuştur. Izmir Fuarının 30.Ağustos kapısından girdiğiniz zaman sizi sol tarafta küçük birheykel karşılar. Bu heykel bir yalak başında 3 adet at başından oluşmaktadır. Heykelin altındaki notta ise " bu heykel Izmir fuarının yapımında çalışan ve çoğu bu çalışmalar sırasında can veren atların anısına yaptırılmıştır" diye yazmaktadır. Kimilerine göre ise, bu ülkede heykeli dikilebilecek o kadar önemli şahsiyet varken yapmıştır yine gavurluğunu, Izmirli. Gavurluk nitelemesini sever Izmirli. Çağdaş, demokrat, aydın ve aykırı olmanın karşılığı olduğunun farkındadır, bu nitelemenin. Inançların insanın vicdanında olduğunu, kimseye inancı için hesap vermek zorunda olmadığını bilir ve dahası kendini gavur diye niteleyip kendinden saymayanları da bağrına basar, Izmirli. Çünkü, hayatın her şeyin önünde olduğunu, asıl olanın yaşamak olduğunu bilir ve bunu haykırır, Izmirli. Gavurluğu sever Izmirli. Kasim Kazbay M.D., Ph.D. Minik Not : email için tşk ederim ( Bir İzmirli olarak )
__________________
''Gelişmekte olan bir ülke enflasyonu düşürebilir.. Yolsuzlukları azaltabilir.. Bütçelerde kısıntıya gidebilir.. Özelleştirme yapabilir..Ama yine de zenginleşemeyebilir! Çünkü bilgi değil,yalnızca mal üretiyordur." Juan Enriquez |
#19
|
|||
|
|||
Ben de gavur izmirli oldugum için, bu güzel alintidan dolayi size tesekkür
ederim sn Master.. |
#20
|
|||||||||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||||||||
Vallahi gavur İzmir'li değilim, maalesef bir köyüm bile yok Anadolumda...İstanbul'luyum demeye de utanıyorum ayrıca...ama.....İzmir'in Tarihi, variyeti, yerleşik ahalisi ve dışarlıklısı ile özel ve özerk bir mahal olduğunu her zaman bilip takdir etmişimdir. Gerek tarihi icapları ve gerekse yaşamsal kaliteleri ile... |
Konuyu Toplam 1 üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Konu Seçenekleri | Bu Konuda Ara |
Modları Göster | |
|
|