Strict Standards: Declaration of vB_Database_MySQLi::db_connect() should be compatible with vB_Database::db_connect($servername, $port, $username, $password, $usepconnect) in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 1095

Strict Standards: Declaration of vB_Database_MySQLi::select_db_wrapper() should be compatible with vB_Database::select_db_wrapper($database = '', $link = NULL) in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 1095

Deprecated: Non-static method vB_Shutdown::init() should not be called statically, assuming $this from incompatible context in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 2294
Ana Gibi Yar (ANALAR GÜNÜ) - Arka BahÇe Forumu
Arka BahÇe Forumu  

Geri Dön   Arka BahÇe Forumu > Nadas Alanı > Müştemilat
Kullanıcı ismi
Şifreniz
Kayıt ol SSS Üye Listesi Takvim Arama Bugünkü Mesajlar Bütün Forumları okunmuş kabul et


Konu Bilgileri
Konu Başlığı
Ana Gibi Yar (ANALAR GÜNÜ)
Konudaki Cevap Sayısı
7
Şuan Bu Konuyu Görüntüleyenler
 
Görüntülenme Sayısı
6577

Cevapla
 
Konu Seçenekleri Bu Konuda Ara Modları Göster
  #1  
Eski 14-05-2006, 19:46
Ramo - ait Avatar
Ramo Ramo bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 603/2786
438 Mesaj ına 2346 Kere teşekkür edildi
Tanımlı Ana Gibi Yar (ANALAR GÜNÜ)

Bu güzel günü unutmak olurmu bilmem.Tüm Bahçe Emekçilerinin Analarının bu güzel günü kutlu olsun.
Alıntı ile Cevapla
Ramo kullanıcısına teşekkür edenler
alihoca (14-05-2006), bikmisbroker (15-05-2006), buena vista (14-05-2006), chem73 (14-05-2006), dentist (14-05-2006), Emekli (14-05-2006), janus (14-05-2006), neron (15-05-2006), selchuk (14-05-2006)
  #2  
Eski 18-06-2006, 11:23
Master - ait Avatar
Master Master bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Bulunduğu Yer: Kalamış
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 6.503/2290
5427 Mesaj ına 23007 Kere teşekkür edildi
Cherry Baba olmanın zorluğunun anlamı ile....

Kolunu çevirdikçe merdanesinde ömrümüzü sıktığımız eski model bir çamaşır makinesi gibi zaman... Yıpranıyor işledikçe; tekliyor zorladıkça... Senin hafızan teklemesin diye hatıralar galerisinde bir hatırlatma denemesi yapmak istedim bugün baba... Böyle açık seçik, uluorta... Bağışla!


can.dundar@e-kolay.net

Kolunu çevirdikçe merdanesinde ömrümüzü sıktığımız eski model bir çamaşır makinesi gibi zaman... Yıpranıyor işledikçe; tekliyor zorladıkça... En yakın anlardan başlayarak ve en eski anıları ata mirası gibi sona saklayarak, unutmaya başlıyor insan belleği...
Kaçınılmaz bu baba...
Ama kabullenilmez de aynı zamanda...
Geçen hafta, bir mezarlık ziyareti sonrası "Oradan bize de iki kişilik bir yer alsan" dediğinden beri bunun ne kadar dayanılmaz, ne kadar erken olduğunu düşünüyorum hep...
Oysa daha ne çok şey var yaşanacak.
Bak, ilk sözcüğü "dede" olan torunun beşinci sınıf karnesini getirdi dün... Ardı sıra kim bilir ne sürprizler gelecek; en çok seninle paylaşmak isteyeceğimiz...
Sevgili doktorun Murat, yılgın bir bedenle, körelen bir bellekle baş etmenin çarelerini sıraladı:
Sigarayı kesmek... Bulmaca çözmek... Daha çok hareket... Bol sebze meyve, bol sosyal faaliyet... Anıları deşen, hafıza güçlendirici sohbetler...
İşte o yüzden bu Babalar Günü'nde, böyle bir sohbete kapı açıyorum ve seninle birlikte bir hatıralar yolculuğuna çıkıyorum.
* * *
Hatırlasana, ilk oğul müjdesi geldiğinden beri birlikte ne uzun, ne engebeli, ne zevkli bir yol geldiğimizi...
O oğula, en sevdiğin futbolcunun adını verdiğini...
Sen arkadaşlarınla doğum kutlamasındayken İncesu Deresi'nin taşıp evimizin sel sularına yenildiğini...
Başucumda sirkeye bulanmış bir bezle beklediğiniz o uzun ateşli geceleri...
O beğenmediğin ama ses etmediğin delikanlılık kıyafetlerini...
Sana pazar gecelerini zindan eden resim dersi ödevlerini...
Bir parti öncesi ilk senden aldığım dans derslerini...
Hayatın boyunca bir fiske dahi vurmadığın oğlun, senin kullandığın bir arabada trafik kazası geçirip alnından yaralanınca nasıl kahrolduğunu...
Hatırlıyor musun?
Yolun karşısından gelen minibüs, aradaki kaldırımı aşıp bizim arabanın üzerine çıktığında motor, önde oturan annemle benim dizlerimize binmiş, ön cam benim alnımı parçalamıştı. Biz kanlar içinde hastaneye taşınırken seni öldü diye orada bırakmışlardı.
Ayılıp hastaneye koştuğunda ben ameliyattaydım herhalde...
O korkunç günlerde lunaparkta bir moral gezisinde, atlıkarınca üstünde bir fotoğrafımız var seninle...
Annem hastanede...
* * *
Ne çok felaket atlatmışız birlikte; Emniyet'in asayiş vukuatları raporu gibi belleğim...
Bir tatil yolunda da sandalımız batmıştı karanlıkta... Biz dağılıvermiştik soğuk suda ve yine senin güvenli kolların yetişmişti imdada...
Nedense ilkin tatsız anılar üşüşüyor insanın zihnine; ama tatlılar daha çok elbette...
Anaokul yolundaki Sağlık Sokak dizboyu kar olurdu. Bir elim sende, biri annemde, bu ebeveyn salıncağının emin zincirine tutunarak "Uçtu uçtu" yapmak...
Benim için eğlence buydu.
Sabahları kah Civan'ın ötüşüyle, kah senin sobanın dünden kalma küllerini döküşünün sesiyle uyanırdım.
Pazartesi geceleri battaniyeyi çekip çekirdek çitleyerek "Radyo Tiyatrosu" dinlerdik.
Ahmet amcalarda, Emin eniştemlerde, Güray'larda çalıp söyler, bir rakı sofrasında hayatın lezzetini, sohbetin hikmetini içimize çekerdik.
İlk terzim senin terzindi; berberin, benim berberim.
Senin sürdüğün kokuları sürüp senin sevdiğin türküleri sevdim.
Senin tuttuğun takıma gönül verdim.
Bizim lisenin bahçesindeki maçıma geldiğinde nasıl heyecanlanmış, gözüne girebilmek için fırsat kollamış, bir de gol atıp senden alkış alınca nasıl gururlanmıştım.
* * *
Ne ki senin "dairen" vardı her sabah gitmen gereken; neden "üçgen" ya da "kare" değil de "daire" olduğuna hâlâ akıl erdiremediğim, o asık suratlı kamusal kıskaç...
Sabah erkenden alırdı seni benden; akşam posanı çıkarmış halde geri gönderirdi.
Hatırlasana baba, paltonda, dışarıdaki yorgunluğun, serinliğin gün boyu üstüne sinmiş kokusu olurdu.
Onca emek, onca yorgunluk, bunca fazla mesai hep benim içindi, değil mi baba?
Sen okuyamadın, ben okuyabileyim diye...
Sen babanı gönlünce sevemedin, ben hep seveyim diye...
Ne var ki, kazalar, ameliyatlar bırakmadı yakanı, yakanızı... Ülkenin tarihi gibiydi hayatın; borç ödemekle başladı, hep taksit taksit yaşandı.
Onca yılın fasılasız mesaisi bir arsayı zor aldırdı; araba, ev, ne mümkün?
Çekilen eziyetin tek tesellisi bendim muhtemelen:
"Oğlum okuyacak, adam olacak. Benim çektiklerimi çekmeyecek."
Bütün bir kuşak, bunun için katlanmadı mı onca kahra baba?
* * *
Sonra ben gittim.
Sizi benden önceki baş başalığınıza terk ettim.
Bilmem tek çocukta kaldığınıza pişman oldunuz mu? Evin tek neşesi ayrılınca suskunlaşıp buruldunuz mu?
Ama o gün bugündür, mezuniyet gününde, ödül töreninde, askerlik yemininde hep birlikte olduk seninle...
Yazılarımın en sadık okurusun sen; ben dualarının öznesi...
Nihayet onca yılın ardından şimdi huzurlu bir eviniz var başınızı sokacak...
Bir de torun; öpücüğü uğruna sana o vazgeçilmez bıyığını gözden çıkarttıracak...
Daha çok öpücük var onun stokunda...
N'olur bekle onları baba!
* * *
Bana vakfettiğin ömre karşılık bir "Kırmızı Bisiklet" hediye edebildim sana...
İki damla gözyaşıyla teşekkür ettin.
Farkındayım, son zamanlarda daha sık bulutlanıyor gözlerin...
Eskiden duygularını bu kadar çok dışa vurmazdın sen...
Olsun!
Ağlamak da yaraşıyor sana, gülmek kadar...
Yeter ki hatırla baba!
Seni ağlatsa da hatırla!
Bunca hızlı koştuysam biraz da sen o çileli ömrün bir ödülü olduğunu görebilesin, boşa gitmediğini hissedebilesin diyedir.
Son yıllarda dilinden düşürmediğin "Çok şükür", ihtimal buna delalettir.
Şükretmeyi, sabretmeyi, harama el sürmemeyi senden öğrendim.
Misket oynamayı, bilek güreşi yapmayı, gusül abdesti almayı, ezan okunurken bacak bacak üstüne atmamayı, tıraş olmayı, kravat bağlamayı, kızları baştan çıkarmayı, aynı kiloda kalmayı, tabakta yemek bırakmamayı, rakıyı ölçülü içip sofrada dağıtmamayı, parayı kafaya takmamayı, insan olmayı baba, insan olmayı senden öğrendim ben...
Farklılıklarımız da var:
Senin kadar şık olamadım hiç.
Sen hiç bir işe el sürdürmediğinden ev işlerinde senin kadar becerikli de olamadım.
Bir yere giderken bavula konulacakların listesini üç gün öncesinden hazırlamayı, randevum varsa buluşma yerine yarım saat öncesinden varmayı beceremedim.
En kritik kararlarıma seni ortak edemedim.
Ama senden farklı olarak ben babamı çok sevdim.
Bunu hiç unutma baba!
__________________
''Gelişmekte olan bir ülke enflasyonu düşürebilir.. Yolsuzlukları azaltabilir.. Bütçelerde kısıntıya gidebilir.. Özelleştirme yapabilir..Ama yine de zenginleşemeyebilir! Çünkü bilgi değil,yalnızca mal üretiyordur." Juan Enriquez
Alıntı ile Cevapla
Master kullanıcısına teşekkür edenler
account (18-06-2006), alihoca (18-06-2006), bikmisbroker (18-06-2006), buena vista (18-06-2006), hakan (18-06-2006), neron (19-06-2006), Ramo (18-06-2006), su (01-06-2008)
  #3  
Eski 18-06-2006, 19:34
Ramo - ait Avatar
Ramo Ramo bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 603/2786
438 Mesaj ına 2346 Kere teşekkür edildi
Tanımlı Hayatta Ben En Çok Babamı Sevdim

Hayatta Ben En Çok Babamı Sevdim

Hayatta ben en çok babamı sevdim.
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpı bacaklarıyla – ha düştü, ha düşecek –
Nasıl koşarsa ardından bir devin,
O çapkın babamı ben öyle sevdim.

Bilmezdi ki oturduğumuz semti,
Geldi mi de gidici – hep, hepp acele işi! –
Çağın en güzel gözlü maarif müfettişi.
Atlastan bakardım nereye gitti,
Öyle öyle ezber ettim gurbeti.

Sevinçten uçardım hasta oldum mu,
40’ı geçerse ateş, çağ’rırlar İstanbul’a,
Bi helallaşmak ister elbet, diğ’mi, oğluyla!
Tifoyken başardım bu aşk oy’nunu,
Ohh dedim, göğsüne gömdüm burnumu.

En son teftişine çıkana değin
Koştururken ardından o uçmaktaki devin,
Daha başka tür aşklar, geniş sevdalar için
Açıldı nefesim, fikrim, canevim.
Hayatta ben en çok babamı sevdim.

Can Yücel
Alıntı ile Cevapla
Ramo kullanıcısına teşekkür edenler
alihoca (18-06-2006), buena vista (18-06-2006), hakan (18-06-2006), neron (19-06-2006)
  #4  
Eski 27-03-2007, 00:01
meraklı - ait Avatar
meraklı meraklı bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Dec 2006
Bulunduğu Yer: Koşuyolu
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 287/1518
251 Mesaj ına 1077 Kere teşekkür edildi
Smile İstisnalar olsa da

Kucağında bebesi, soluğu kurumuş. göz altlarında torbalar sanırsınız ki ellisinde..Oysa ki daha kendi de bebesi gibi yeni yetme...
Bebe ağlar, bebe aç, bebe susuz, bebe çıplak....Kollarıyla sarar, sırtındaki incecik entarisinden geri yoktur birşeyciği.. Göğüslerindeki süt akmaz olmuş, gözlerindeki pınar kurumuş, celal oğlan derler- kocası olmuş da ola yerde durmuş...

Ana olunca anlamış, bebesinin canına can olduğunu, canından fazla can bulduğunu, o zaman anlamış, karşılık bulmadan sevmenin ne olduğunu. anasının kendisini severken, içinin neden titrediğini anlamış, gözlerinin feri sönerken kınalım diyen sesindeki hüznün içini neden yaktığını anlamış...
Şimdi o da anasının yolunda, ölümün kenarında, bebesini geride bırakmanın çaresizliğini yaşarken, ana olmanın ne demek olduğunu anlamış.......
.........................

Büyüğümüzdür, babadan sonra gelen yumuşak otoritedir, sevgisi farklıdır, bakışı duruşu farklıdır. Bazan anamız, bazan arkadasımız, bazan sırdasımız, bazan bizi gözeten meleğimiz olur. bebeklikten itibaren büyümeyen bizleri hep sarar, hep anlar, hep kızar...Kızgınlığının içersinde bile sevgi çiçekleri açar.
Ne acayip bir duygudur....Kollar sever, gözetir...O annedir....O karşılık ummayan ,can-ı gönülden verendir...O bizim gerçek hayatla aramızdaki ilk bağdır....bebek doğduğunda neden ciyak ciyak ağlar ki ?

Bilmez miyiz ki başımıza gelecekler var, içerde keyfimiz yerindeyken ordan çıkmak zorunda kalışımıza isyanımızdır aslında.............

Neyse...herşeye rağmen hayat güzel, isyan güzel, zevk güzel, sen güzelsin ben güzel...

sevgi ve gönül hoşluğunuz daim olsun....
Alıntı ile Cevapla
meraklı kullanıcısına teşekkür edenler
alihoca (18-05-2007), dentist (13-05-2007), janus (27-03-2007), Lizzy (27-03-2007), su (01-06-2008)
  #5  
Eski 13-05-2007, 08:35
buena vista buena vista bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 895/3266
652 Mesaj ına 4322 Kere teşekkür edildi
Tanımlı

Tüm anneler, gününüz kutlu olsun..

buena vista
Alıntı ile Cevapla
buena vista kullanıcısına teşekkür edenler
dentist (13-05-2007), flz (16-05-2007), meraklı (13-05-2007), ŞEN (15-05-2007)
  #6  
Eski 13-05-2007, 09:48
dentist - ait Avatar
dentist dentist bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 1.058/2200
469 Mesaj ına 3880 Kere teşekkür edildi
Tanımlı

Hangi baba çocuğunu 9 ay karnında taşıyıp sonrada acılar içinde doğurma cesaretini taşır acaba..

Anneler gününüz kutlu olsun.
__________________
“Çalışmadan, öğrenmeden,yorulmadan rahat yaşama yollarını alışkanlık haline getiren milletler önce onurlarını sonra hürriyetlerini daha sonra da geleceklerini kaybetmeye mahkumdurlar.”
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
Alıntı ile Cevapla
dentist kullanıcısına teşekkür edenler
bikmisbroker (16-05-2007), flz (16-05-2007), meraklı (13-05-2007), ŞEN (15-05-2007)
  #7  
Eski 13-05-2007, 13:28
alihoca alihoca bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 361/2464
166 Mesaj ına 2501 Kere teşekkür edildi
Tanımlı

Başımızın Tacı Analarımız,

Canınızın parçası yavrularınızdan vefa görmenizi,
Evlatlarınızdan samimi sevgi sözcükleri duymanızı,
Oğullarınızın, kendilerini el kızının anasının nüfusuna geçirip Sizi unutmamalarını,
Torunlarınızdan sımsıcak sarılmalarla sarmalanmanızı,
Gelinlerinizden 'Ettim de buldum!' demiyeceği anlayış ve hoşgörülerle karşılanmanızı,

Yürekten diliyorum.



Ek olarak;
Yakın uzak demeden, akla gelmedik yeni teknik ve taktikler icat ederek beni yönetmeyi becerebilen,

Gurban olduğum Anamdan 'beni yönetmeyi' artık bırakmasını istirham ediyor nurlu ellerinden öpüyorum.
Alıntı ile Cevapla
alihoca kullanıcısına teşekkür edenler
bikmisbroker (13-05-2007), dentist (13-05-2007), flz (16-05-2007), meraklı (13-05-2007), Ramo (14-05-2007), ŞEN (15-05-2007)
  #8  
Eski 13-05-2007, 14:04
bikmisbroker - ait Avatar
bikmisbroker bikmisbroker bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Bulunduğu Yer: Kanada
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 590/835
107 Mesaj ına 2989 Kere teşekkür edildi
bikmisbroker - MSN üzerinden Mesaj gönder
Tanımlı Anneler gunu.. Ve, "Evim evim guzel evim" ..

Annelerimizin kiymetini bilelim, onlari yilda sadece 1 gun degil, her zaman hatirlayalim, sevelim sayalim.
Turkiyeyi kisa ziyaretlerim sirasinda olmazsa olmaz dedigim Ana ziyaretim basta gelir.
Hangi yasta olursak olalim, hangi statude olursak olalim, hangi durumda olursak olalim, anamizin o bakislarindaki sicaklik ve sevgi AYNIDIR degismezzz.


(Bu seneki Turkiye gezim sirasinda sevgili Ali Hocamiza-BASKIN-supriz bir ziyaret yapayim-CAYINI iCEYiM-dedim, amma ali hocam bana-SUPRiZ-bir pide yedirdi ki tadi halen damagimda!!!
Yine Bu ziyaretim sirasinda Dentist kardesimiz ile tanisma ve cayini icme firsati buldum.. Emin kardesimin gonderdigi karanfillerden payima dusenleri almak niyeti ile yapmis oldugum bu ziyaret sebebi ile dentist kardesim ile de tanismis oldum.Bu vesile ile hepinize tesekkur ederim)
__________________
YATIRIM, sonu yanliş giden SPEKÜLASYONDUR
EGER, zamaninda spekülasyondan cikamazsaniz
MECBUREN yatirimci olursunuz..George SOROS
TEKNiGE iNANMA TEKNiKSiZ KALMA. Bikmisbroker
Alıntı ile Cevapla
bikmisbroker kullanıcısına teşekkür edenler
alihoca (16-05-2007), dentist (13-05-2007), flz (16-05-2007), meraklı (13-05-2007), Ramo (14-05-2007), XZARA_ (15-05-2007), ŞEN (15-05-2007)
Cevapla


Konuyu Toplam 1 üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Konu Seçenekleri Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş arama yap
Modları Göster

Yetkileriniz
Yeni konu açabilirsinizdeğil
Yanıt gönderebilirsiniz değil
Eklenti gönderebilirsiniz değil
Mesaj düzenleyebilirsiniz değil

Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodları Açık
Gitmek istediğiniz klasörü seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 23:35 .


Telif Hakları vBulletin v3.5.4 © 2000-2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.
Tercüme ve Tasarım : Arka & Bahce