Strict Standards: Declaration of vB_Database_MySQLi::db_connect() should be compatible with vB_Database::db_connect($servername, $port, $username, $password, $usepconnect) in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 1095

Strict Standards: Declaration of vB_Database_MySQLi::select_db_wrapper() should be compatible with vB_Database::select_db_wrapper($database = '', $link = NULL) in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 1095

Deprecated: Non-static method vB_Shutdown::init() should not be called statically, assuming $this from incompatible context in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 2294
Gözlem ve Tesbitlerim - Sayfa 3 - Arka BahÇe Forumu
Arka BahÇe Forumu  

Geri Dön   Arka BahÇe Forumu > Nadas Alanı > Dünya Hali > Gözlem-Tespit
Kullanıcı ismi
Şifreniz
Kayıt ol SSS Üye Listesi Takvim Arama Bugünkü Mesajlar Bütün Forumları okunmuş kabul et


Konu Bilgileri
Konu Başlığı
Gözlem ve Tesbitlerim
Konudaki Cevap Sayısı
99
Şuan Bu Konuyu Görüntüleyenler
 
Görüntülenme Sayısı
37886

Cevapla
 
Konu Seçenekleri Bu Konuda Ara Modları Göster
  #21  
Eski 31-08-2006, 08:16
darius darius bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Jul 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 272/64
0 Mesaj ına 1640 Kere teşekkür edildi
Tanımlı

İnternetten 'bedava' müzik


Universal Music tüm arşivini ücretsiz kullanıma açıyor


30 Ağustos, 2006 11:43:00 (TSİ)


Dağıtım ücretsiz gerçekleşecek
ABD müzik devi Universal, kendine bağlı tüm sanatçıların eserlerini internetten ücretsiz dağıtmaya karar verdi. Karar, başta Apple olmak üzere, birçok şirketin tepkisini çekti.

Universal, kararı "korsanlar da tüketicidir" prensibiyle aldı.

Müzikleri şimdilik sadece ABD'li ve Kanadalı internet kullanıcıları indirebilecek.

Universal arşivini 'Spiralfrog' adlı yeni bir şirket üzerinden açacak. Sanatçıların telif ücreti sorunuysa reklamla çözülecek.

Reklam geliri Universal, Spiralfrog ve sanatçılar arasında paylaştırılacak.

Dünya müzik piyasasının yüzde 25'ini elinde tutan Universal Music, 1 milyondan fazla eserin telif hakkına sahip.

Ancak bu gelişme, internet üzerinde ücretli müzik indirilmesini sağlayan, başta Apple olmak üzere birçok şirketi rahatsız etti.

Apple, bu piyasanın yüzde 70'ini elinde tutuyor ve kullanıcılardan ücret alıyor.


Alıntı ile Cevapla
  #22  
Eski 31-08-2006, 08:19
darius darius bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Jul 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 272/64
0 Mesaj ına 1640 Kere teşekkür edildi
Tanımlı

Elektrik dağıtımında özelleştirme başlıyor

30 Ağustos, 2006 16:42:00 (TSİ)


Elektrik dağıtım bölgeleri için son teklif verme tarihi 15 aralık
Gonca Şenay / CNN TÜRK

Yaklaşık iki yıldır üzerinde çalışılan elektrik dağıtım bölgelerinin özelleştirmesi başlıyor. Özelleştirme İdaresi üç dağıtım bölgesinin özelleştirmesi için gazetelere ihale ilanı verdi.

Buna göre Özelleştirme İdaresi, yarın gazetelere vereceği ilanlarla, Ankara, İstanbul’un Anadolu yakası ve Sakarya elektik dağıtım şirketlerini ihaleye çıkaracak.

Elektrik dağıtım bölgeleri için son teklif verme tarihi 15 aralık olarak belirlendi.

Ankara, Kırıkkale, Zonguldak, Bartın, Karabük, Çankırı ve Kastamonu illerini kapsayan Başkent Elektrik Dağıtım A.Ş., Sakarya, Bolu, Düzce ve Kocaeli illerini kapsayan Sakarya Elektrik Dağıtım A.Ş. ve İstanbul’un Anadolu yakası özelleştirilecek ilk elektrik dağıtım bölgeleri olacak.

Katılımcılar 4 eylül 2006 tarihinden itibaren 15 bin dolar karşılığında özelleştirme ihalesinden ihale şartnamesini satın alabilecek. İhale için geçici teminat tutarı ise 10 milyon dolar olarak belirlendi.

Doğan, Doğuş, Zorlu, Sabancı, Koç Alarko gibi Türkiye'nin dev holdinglerinin katılacağı ihalenin 2006 yılı içinde yapılması planlanıyor.

Sanayi yoğunluklu abonelerin yer aldığı Sakarya bölgesi ve elektrik tüketiminin en yoğun olduğu İstanbul ve Başkent bölgeleri yatırımcıların en çok ilgi gösterdiği bölgeler arasında yer alıyor. Özelleştirme İdaresi'nin diğer bölgeleri de gruplar halinde ihaleye çıkarması bekleniyor.

Elektrik özelleştirmesi kapsamında 20 dağıtım bölgesi bulunuyor.

Özelleştirme kapsamındaki bölgeler

Dicle, Diyarbakır, Mardin, Siirt, Şanlıurfa, Batman, Şırnak, Vangölü Bitlis, Hakkari, Muş, Van, Aras Ağrı, Erzincan, Erzurum, Kars, Bayburt, Ardahan, Iğdır, Çoruh Artvin, Giresun, Gümüşhane, Rize, Trabzon, Fırat Bingöl, Elazığ, Malatya, Tunceli, Çamlıbel Sivas, Tokat, Yozgat, Toroslar Adana, Mersin, Osmaniye, Hatay, Gaziantep, Kilis, Başkent Ankara, Kırıkkale, Çankırı, Kastamonu, Bartın, Zonguldak, Karabük, Sakarya Sakarya, Kocaeli, Düzce, Bolu, Akdeniz Antalya, Burdur, Isparta, Gediz İzmir, Manisa, Uludağ Balıkesir, Bursa, Çanakkale, Yalova, Meram Konya, Kırşehir, Nevşehir, Aksaray, Karaman, Niğde, Ayedaş İstanbul ili Anadolu Yakası, Osmangazi Afyon, Bilecik, Eskişehir, Kütahya, Uşak, Menderes Aydın, Denizli, Muğla, Göksu Adıyaman, Kahramanmaraş, Yeşilırmak Amasya, Çorum, Ordu, Samsun, Sinop, Trakya Edirne, Kırklareli, Tekirdağ, Boğaziçi İstanbul'un Avrupa yakası.


Alıntı ile Cevapla
  #23  
Eski 31-08-2006, 08:21
darius darius bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Jul 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 272/64
0 Mesaj ına 1640 Kere teşekkür edildi
Tanımlı

Bush döneminde ilk kez yoksul sayısı artmadı

29 Ağustos, 2006 21:17:00 (TSİ)


Bush, 'zenginleri kayıran ekonomi modeli' yürütmekle eleştiriliyor
ABD'de Başkan George Bush'un göreve başladığı 2000 yılından bu yana ilk kez, geçtiğimiz yıl yoksulların sayısı bir önceki yıla göre artış göstermedi.

ABD Sayım Bürosu’nun açıklamasında 2005 yılında yoksulluk içinde yaşayan ABD yurttaşlarının 37 milyon olduğu, bu rakamın 2004 yılındaki yoksul sayısı ile aynı olduğu belirtildi.

Bu rakamlar, yeterli sağlık bakımı, beslenme, barınma ve çocuk yetiştirme imkanlarından yoksun kişi ve aileler olarak tanımlanan yoksulların ABD nüfusunun yüzde 12.6'sının oluşturduğunu gösteriyor.

Muhalifleri tarafından 'zenginleri kayıran ekonomi politikaları yürütmek' ile suçlanan Bush'un başkanlığı sırasında, ABD'deki yoksulların sayısal ve oransal olarak, geçtiğimiz yıl istisna olmak üzere, her yıl bir öncekine göre yavaş ama düzenli bir artış gösterdiği kaydediliyor.


Alıntı ile Cevapla
darius kullanıcısına teşekkür edenler
Ramo (31-08-2006)
  #24  
Eski 08-09-2006, 14:23
darius darius bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Jul 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 272/64
0 Mesaj ına 1640 Kere teşekkür edildi
Tanımlı

8 Eylül 2006
Petrol müjdesi

A.A.

TPAO Genel Müdürü Osman Saim Dinç, Suriye sınırında açılan 7 kuyuda petrol bulunduğunu belirterek, 10 kuyu daha açmayı programa aldıklarını bildirdi.

Batman TPAO Kristal Park'ta yapılan TPAO koordinasyon kurulu toplantısı sonrasında açıklama yapan Dinç, toplantının verimli geçtiğini ve önemli kararlar aldıklarını söyledi. Batman, Adıyaman ve Trakya Bölge Müdürlüklerinin yanı sıra genel müdürlükten daire başkanları ve uzmanların da katılımıyla 65 kişiyi bulan koordinasyon kurulunda, Türkiye'deki petrolün durumu ve yapılan teknik çalışmaları ele aldıklarını kaydeden Dinç, Silopi-Nusaybin arasındaki Suriye sınırında açtıkları 7 kuyuda da petrol bulunduğunu belirtti. Dinç, şu bilgileri verdi:

“Petrol bulunan kuyulardaki petrol üretimi diğer kuyuların üretiminin üzerindedir. Bölgede 8. kuyunun sondajına başladık. Sondaj yaptığımız yerlere Çamurlu ve Kozluca üretim sahalarımız yakın mesafede. Bu nedenle de altyapımız hazır. Petrol boru hatlarımız var. Petrol çıkar çıkmaz hemen bu borulara aktarıp üretime kazandırıyoruz. Aynı bölgede 10 kuyuyu daha programa aldık. Hemen hemen her ay 1 kuyu temposuyla gidiyoruz.”

“KARADENİZ HEYECAN VERİYOR”

Dinç, Karadeniz'de güzel ve heyecan verici çalışmaların yapıldığını belirtti. Kırklareli-Artvin arasında 2004 yılından itibaren yoğun arama programı başlattıklarını kaydeden Dinç, şöyle konuştu:

“Karadeniz'de çok güzel şeyler, heyecan verici şeyler gözüküyor. Onun üzerine yoğun bir emek ve büyük bütçelerle gidiyoruz. 2004 yılında Akçakoca açıklarında bir doğal gaz keşfi vardı, denizde... 2 yıldır çok hızlı şekilde onu üretime almaya çalıştık. Deniz tabanında 12-13 kuyu açtık. Bugünlerde üretim platformları kuruluyor. Birinin montajı bitti. 2'si önümüzdeki günlerde bitecek. Deniz tabanına boru hatları çekilecek. Akçakoca sahile depolama tesisi kuruyoruz. Gazı oraya alıp tozu, nemi ayıklanacak, ıslah edilecek. Islah edilecek gaz daha sonra boru hattıyla Düzce'den geçen BOTAŞ hattına verilecek. Onun da borularını döşeyip, bağlantısını yaptık. Kasım ayında, Karadeniz'in ilk ticari değeri olan gazını, BOTAŞ hattına bağlayıp ülke ekonomisine kazandıracağız.

HEDEF GÜNLÜK 100 BİN VARİL

Dinç, TPAO olarak Türkiye ve yurtdışındaki petrol üretiminden günlük 72 bin varil üretim gerçekleştirdiklerini belirtti.
İki yıl sonra günlük üretimi 100 bin varile çıkarmayı hedeflediklerini söyleyen Dinç, geçen sene 21 milyon varil petrol üretimi gerçekleştirdiklerini dile getirdi.

Dinç, “TPAO'da son 15 yılda yurtiçi yatırım bütçesi yıllık ortalama 50 milyon dolar seviyesindeydi. Geçen sene 220 milyon dolar harcadık. Bu yılki bütçe 320 milyon dolar. Gelecek seneki bütçemiz ise 420 milyon dolar olacak ve 35 sondaj kuyusu açılacak. Daha da büyümek istiyoruz. Ulaşamadığımız yerlere ulaşmak istiyoruz.”

Dinç, Batman bölgesinde 2001 yılında 3 kuyuda sondaj yapılırken, 2002 yılında 4, 2003 yılında 6, 2004 yılında 15, 2005 yılında 19 kuyu, bu yıl ise 30 kuyu açtıklarını kaydeden Genel Müdür Dinç, gelecek yılki hedeflerinin ise 35 kuyu olduğunu sözlerine ekledi.


Alıntı ile Cevapla
  #25  
Eski 11-09-2006, 15:11
darius darius bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Jul 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 272/64
0 Mesaj ına 1640 Kere teşekkür edildi
Tanımlı

Ayıdan korkan 265 koyun uçurumdan atladı

A.A

Ağrı'nın Eleşkirt ilçesinde, önlerine çıkan ayıdan ürken koyunların uçurumdan atlaması sonucu 265 koyun telef oldu.

Iğdır'dan Eleşkirt ilçesinde bulunan Yukarı Kopuz Köyü Siyah Taş Yaylası'na gelen yaylacılar, koyunlarını yaylaya 3 kilometre uzaklıktaki boş arazide otlattıkları sırada gece saatlerinde bir ayının koyunları ürküttüğünü ve koyunların uçurumdan atladığını iddia ettiler.

Yaylacılar, 13 aileye ait 265 koyunun ayıdan ürkerek uçurumdan atlayıp telef olduğunu belirterek yetkililerden yardım isterken, koyunların telef olduğu araziye gelen kadınlar, saatlerce koyunların başında ağıtlar yakıp göz yaşı döktü.
Ayı vurma yasağı nedeniyle çaresiz kaldıklarını, bu nedenle de tüm varlıklarını yitirdiklerini vurgulayan yaylacılardan Musa Turan, konuyla ilgili Eleşkirt Kaymakamlığına dilekçe vereceklerini ve zararlarının karşılanmasını beklediklerini ifade etti.

Gece saatlerinde ortaya çıkan bir ayının koyunların üstüne doğru geldiğini ve ayıdan korkan koyunların uçurumdan atladığını belirten Turan, “Umutlarımızı bağladığımız her şeyimiz olan 265 koyunumuz telef oldu. Her şeyimizi kaybettik. Perişan durumdayız. Ne yapacağımızı bilmiyoruz” dedi.


Alıntı ile Cevapla
  #26  
Eski 14-09-2006, 10:47
darius darius bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Jul 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 272/64
0 Mesaj ına 1640 Kere teşekkür edildi
Tanımlı

Ulusal Haber, Ekonomi 13.06.2006

Dolar 2.076 YTL olacak

DYP GİK Üyesi Ertan Uygun, son ekonomik gelişmeler üzerine doların 2.076`yı bulacağını belirten bir yazı yazdı.

Bugüne kadar söylediğim gibi baskı altında tutulan doların değeri ufak bir hareketle 1,550 bandına oturdu.
3,5 senedir dövize yapılan baskı yani yüksek faiz, sıcak parayı Türkiye`ye davet etti.
Bu da serbest piyasa işlemleri ile dalgalı kur namı altında para kazanmak istiyen yabancı fonları Türkiye`ye davet etti. Çok güzel paralar kazandılar. Ve Türk insanının kazancını aldılar ve gittiler.
Sebep olarak ta bizimkiler dünya konjonktürünü gösterdiler. Peki bu dünya konjonktüründe bugün ile nisan ayı arasında bir fark var mı?
Hiçbir değişiklik yok. 30 Nisan ile 10 Mayıs arasında hiçbir değişiklik yok. Her şey aynı iken neden bunlar gitti?
Böyle bir yüksek kurda yine gelecekler.
Dolar 1.550 - 1.560 arasına inecek. Temmuz - ağustos ayları bu minvalde geçecek. (Hükümet erken seçim kararı alşmazsa. Erken seçim kararında ise her şey tamamiyle değişir) Bunu bilen Başbakan, erken seçimin ülkeye ihanet olduğunu söylüyor. Ama biz politikamızı değiştirmediğimiz müddetçe bu seçim eninde sonunda olacak.
İşte o zaman başlık olarak attığım gibi doların değeri belki ilk ateşlemede değil ama 2. ateşlemede 2.200`ü bile bulur. Sonra yerine oturur.
Hükümet yetkililerinin ağzından duyduğumuz gibi bu bir devalüasyon değilmiş. Türk parası değer kaybetmemişmiş. O zaman petrol ve doğalgaz da neden zamlar arka arkaya geliyor, Tıpkı 2001 öncesi gibi!
Mayıs ayında gelmeyen sıcak paranın Haziran 15`inden sonra geleceğini tahmin ediyorum.
Dünyanın en iyi faizini veren ülkeyi, Türkiye cari açığını finanse etmek için kalıcı ve yatırım olarak gelen döviz yerine, bu sıcak para bu yıl böyle gelmeye devam ederse, ülkenin sonu karanlık olur.
Son döviz yükselmesinde bankalar 20 - 25 katrilyon, özel teşebbüs 8 - 10 milyar dolar kaybetti. Bu kaybettikleri parayı yine biz vatandaştan çıkaracaklar. Bu da bir zam dalgası getirecek.
Hep söyledik, hep hatırlattık. Dövize baskı yapmayın. Türk parasını değerli hale getirmeyin. Bu bir kabustu. Son 1 ayda olanlar, ne olacağının da işaretidir.
Eğer faizler yüzde 25`e çıkar, dolarda çok süratli şekilde değerini bulursa, bankaların , özel teşebbüsün ve yatırım fonlarının kaybedeceği parayı hesaplamak bile istemiyorum.
Allah ülkemi korusun.


Alıntı ile Cevapla
  #27  
Eski 14-09-2006, 10:53
darius darius bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Jul 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 272/64
0 Mesaj ına 1640 Kere teşekkür edildi
Tanımlı

ARTVİN'DE AYI İSYANI: DEVLET AYILARINA SAHİP ÇIKSIN
'Devlet, ayılarına sahip çıksın'

Artvin'de uygulanan av yasağı, ayı nüfusunu artırınca işler karıştı. Valiliğe dilekçe veren Yanıklı köyü sakinlerinden 56 yaşındaki Mikail Yılmaz, ayıların kendisine ait arı kovanları ve meyve ağaçlarına zarar verdiğini belirterek ikinci kez şikâyetçi oldu.

Av yasağı nedeniyle ayılara bir şey yapamadıklarını söyleyen Yılmaz, "Evimizin önündeki kovanları parçalıyor, bağımıza bahçemize zarar veriyor. Ama elimiz kolumuz bağlı, izlemek zorunda kalıyoruz. Devlet, ayılarına sahip çıkıp zararımızı karşılasın" dedi.

Konuyla ilgili şikâyetlerin artması nedeniyle açıklama yapan Artvin Vali Yardımcısı Necmi Akman, "Son yıllarda ayı popülasyonunun arttığını görüyoruz. Vatandaşın mağduriyetini mevcut yasalardan dolayı gideremediğimiz için konuyu Çevre Bakanlığı'na bildirdik" diye konuştu.

HAKAN AYDIN/MİLLİYET



Alıntı ile Cevapla
  #28  
Eski 14-09-2006, 13:51
darius darius bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Jul 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 272/64
0 Mesaj ına 1640 Kere teşekkür edildi
Tanımlı

CARİ AÇIK VE TÜKETİM ÇILGINLIĞI 2001 KRİZİNİ HATIRLATIYOR
Lüks tüketimde ithalat rekoru!

Cari açığı 30, dış ticaret açığı 55 milyar dolara ulaşan Türkiye’de ithal tüketim sınır tanımıyor. Tüketim malı ithalatı, kriz öncesi harcama çılgınlığının üç katına çıktı

Yılık 30 milyar dolara ulaşan cari açık, 54 milyar dolara ulaşan ticaret açığı, piyasalarda yaşanan dalgalanmalar, dünyaca ünlü yatırım bankaları ve IMF’nin kriz uyarıları Türk halkının lüks tüketim ateşine gem vuramıyor. Başını lüks otomobiller, cep telefonları ve pahalı televizyonlar gibi ürünlerin çektiği tüketim malı ithalatı büyük krizin arefesindeki harcama çılgınlığının yaşandığı 2000 yılının bile üç katına çıktı. 2006’nın ilk 7 ayında 9.4 milyar dolarlık tüketim malı ithal eden Türkiye rekor kırdı. Tüketim ithalatı yurtıdışında artan fiyatlar nedeniyle Türk ekonomisinin dengesini bozan hampetrol ve doğalgaz maliyetinin bile sadece 1.4 milyar dolar altında gerçekleşti.

OTOYA 2.5 MİLYAR $

Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK) verilerine göre, Türk halkının en sevdiği lüks malların başında ithal otomobiller geliyor. Bu yılın ilk 7 ayında Türk tüketicisi ithal binek otomobil için 2 milyar 545 milyar dolar harcadı. Aralarında Porsche, Ferrari, BMW, Mercedes gibi dünyaca ünlü markaların yer aldığı süper lüks otomobil ithalatında büyüme yüzde 54 gibi rekor bir seviyeye ulaştı.

Türk halkının bir başka tutkusu da dev plazma televizyonlar, son model cep telefonları, ankastre buzdolapları ve binlerce dolarlık saatlerin yer aldığı lüks dayanıklı tüketim malları. Svarowski taşlı TV’lerden, medya yıldızlarının kullandığı Vertu cep telefonları ve binlerce dolarlık İsviçre saatleri gibi süper lüks ürünler Türkiye’de satış rekorları kırıyor. Türkiye bu yılın ilk 7 ayında yurtdışından getirilen dayanıklı tüketim ürünlerine 1.4 milyar dolara yakın fatura ödedi. Bu yılın Ocak-Temmuz döneminde yarı dayanıklı tüketim mallarında 1.7, dayanıksız tüketim mallarında ise 2.1 milyar dolarlık dış alım yapıldı.

VATAN


Alıntı ile Cevapla
  #29  
Eski 14-09-2006, 14:49
darius darius bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Jul 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 272/64
0 Mesaj ına 1640 Kere teşekkür edildi
Tanımlı

GLOBAL KRİZ SEÇİM DÖNEMİNE DENK GELİRSE NE OLUR?
IMF piyasaları uyardı
Hürriyet Gazetesi yazarı Erdal Sağlam'ın köşe yazısı

Dalga, seçim dönemine denk gelirse

Dünkü gazetelere de yansıyan, IMF’nin küresel ekonomi görünüme ilişkin yorumları, piyasaları ister istemez tedirgin etti.

Raporda özetle, küresel ekonomideki olumlu görünümün devam ettiği belirtilmiş ama yavaşlama riskinin arttığı belirtilerek, bunun gelişmekte olan ülkelerde geçtiğimiz mayıs ayındakinden daha sert düzeltmelere yol açabileceği belirtilmiş.

IMF’nin Para ve Sermaye Piyasaları Bölümü Başkanı Jaime Caruana ise olumlu global ekonomik görünümün finansal istikrarı desteklediğini, piyasaların olası risklere karşı tedbir olarak ufak bir fiyatlandırma yaptığını kaydetmiş. Caruana, korkulan risklerin biri ya da birkaçının birarada gerçekleşmesi halinde ise finansal piyasalar ve global ekonomi üzerinde daha geniş etki yaratabilecek dalgalanmaların gelebileceğini, yani bu ufak ayarlamaların gelecek dalgayı önleyemeyeceğini söylemiş.

IMF Başkanı Rodrigo Rato da, bir Alman gazetesine yaptığı açıklamada ABD’nin giderek büyüyen dış ticaret açığının ve buna karşı petrol ihraç eden ülkelerin, Çin, Japonya ve Asya’daki gelişmekte olan ülkelerin ticaret fazlalarının artmasının oluşturduğu dengesizliğin küresel ekonomi için tehdit olduğunu kaydetmiş. Rato, OPEC konferansında yaptığı konuşmada da "Üç yıldan fazla süren güçlü büyümeden sonra, bugün küresel ekonominin kararsız bir döneme girdiğinin" altını çizmiş.

Kısacası; IMF dünya ekonomisi, özellikle de gelişmekte olan ülke ekonomileri için sert bir hareket bekliyor. Bu hareketin mayıs ayında yaşanan hareketle ilişkilendirilmesi, ve bunun çok ötesine gideceğinin söylenmesi de ilginç.

Bir hatırlayalım; mayıs ayındaki dalgalanmadan, bütün gelişmekte olan ülkeler etkilenmiş ama Türkiye, hepsinden fazla etkilenmiş ve yüklü miktarda sermaye çıkışı olmuştu.

Peki o zamandan bu yana ne değişti?

O dönemde Türkiye’nin daha fazla etkilenmesinin sebeplerinin başında cari işlemler açığı sayılmıştı. O zamandan bu yana cari açıkta bir düzelme olmadığını, açığın büyümeye devam ettiğini, düşen kurlarla birlikte ithalatın yeniden arttığını biliyoruz.

SİYASİ RİSK BÜYÜK

O dönemde daha fazla etkilenmemizin bir nedeni de Hükümetin Merkez Bankası atamalarına ilişkin tavrıydı. Atama için Cumhurbaşkanlığı ile zıtlaşma yaşanmış, kredibilitesi kanıtlanmış Başkan yerine ille de kendilerine yakın biri aranmış, atama uzun sürmüş ve piyasalar bu nedenle artı bir tedirginliğe girmişti.

Şimdi bir Başkan koltukta ve piyasalar, kendi başına bırakıldığı takdirde, bu Başkana güven duyma eğiliminde. Ama Hükümet özellikle de bazı Bakanlar, Başkanı rahat bırakmıyor. Hálá atama başta birçok işe karışıp, kendi dediklerini yaptırmak için uğraşıyorlar.

Yani o dönemden farklı olarak şimdi bir Başkan var ama Hükümetin bu tavrı sürdüğü müddetçe, kimse bu Başkanın da koltukta kalacağına garanti veremez. Üstüne üstlük bir toplantıda, o süreçte hata yapmadıklarında ısrar eden Devlet Bakanı Ali Babacan’a sormuş ve "yeniden böyle bir gereklilik doğarsa, aynı tavrı takınacağı" yanıtını almıştık. Peki, o zaman bizi etkilemeyen, yeni başka faktörler var mı?

Bizce siyasi riskler o döneme kıyasla çok daha büyük. Örneğin Mayıs ayındaki krize, biz önümüzdeki kasım, aralık aylarında denk gelseydik, belki zayiat çok daha büyük olabilirdi. Bir düşünsenize; mesela bu yılın sonunda, küresel ekonomide mayıstan çok daha büyük bir dalgalanmaya yakalanıyoruz.... Biz düşünmek istemiyoruz...

Bu büyük siyasi adım ise Cumhurbaşkanlığı seçimi. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığını zorlayacağı kesin. Bu zorlamanın dengeleri bozacağı, çatışmayı artıracağı da şimdiden belli. Umarız seçimlerle dünyadaki dalga aynı döneme denk gelmez.

Bunu önlemenin, daha doğrusu gelecek dalganın vereceği zararı azaltmanın yolu var mı?

Var ama zor: Önce siyasi uzlaşma, ardından ekonomiyi sağlam kılacak yeni tedbirler...

HÜRRİYET


Alıntı ile Cevapla
  #30  
Eski 15-09-2006, 08:35
darius darius bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Jul 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 272/64
0 Mesaj ına 1640 Kere teşekkür edildi
Tanımlı

Papa’ya sert tepki

Papa 16.Benedikt’in, İslam’ı bir şiddet dini gibi gösterip Hz.Muhammed aleyhindeki sözleri aktarması İslam dünyasında tepki yarattı.

Bardakoğlu: Yaptığı küstahlık, derhal özür dilesin Almanya Müslümanları lideri: Asıl Kilisenin geçmişi kanlı.

PAPA 16. Benedikt’in, Müslümanlığı şiddet yanlısı bir din olarak niteleyen konuşması İslam dünyasından sert tepki gördü. Papa’nın memleketi Almanya’da yaptığı açıklamaları "küstahlık" olarak niteleyen Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, kendisini derhal özür dilemeye ve sözlerini geri almaya çağırdı. Papa’nın açıklamalarını "Hem Hıristiyanlık hem de dünya barışı adına fevkalade kaygı verici bir açıklama" olarak niteleyen Bardakoğlu, "Bu sözler eleştiri değildir. Bir dinin kutsalına, peygamberine, kitabına yönelik bir dil uzatma varsa artık bu küstahlıktır, düşmanca bir ifadedir ve din kavgasını körükleyen büyük bir talihsizliktir" dedi. Bardakoğlu, Papa’nın sözlerinin, haçlı seferleri zihniyetinin bir yansıması olduğu yorumunu yaptı.

Almanya Müslümanları Merkez Konseyi Başkanı Aiman Mayzek de, "Kilise başkalarının aşırılıklarını eleştireceğine kendi kanlı geçmişine baksın: Müslümanlara karşı haçlı seferleri, Güney Amerika’daki kanlı din savaşları, Hitler rejimi, kutsal savaş ifadesini üreten Papa 2. Urban..." diye konuştu.

Papa 16. Benedikt’in, 28 Kasım-1 Aralık arasında Türkiye’ye yapacağı resmi ziyaretin tarihinde "şimdilik" bir değişiklik olmadığı bildirildi.

İslam dünyasından öfkeli mesajlar

İslam Konferansı Örgütü: "Vatikan, İslamiyet ve onun kurallarıyla ilgili gerçek tutumuna açıklık getirmelidir."

Fransa İslam Konseyi Başkanı Dalil Boubakeur: "Vatikan’ın, en kısa zamanda, bir vahiy dini olan İslam ile siyasal bir ideoloji olan İslamcılık arasındaki hattı vurgulayan bir açıklama yapmasını umuyoruz."

Mısır’daki Müslüman Kardeşler lideri Muhammed Mehdi Akif, Papa sözlerini geri almazsa, İslam ülkelerinin Vatikan’la ilişkilerini kesmesini önerdi ve "Papa’nın yangına körükle gitmesi, Batı’nın İslami olan her şeye düşman olduğu tezini güçlendirdi" dedi.

Hindistan polisi, Keşmir bölgesinde, Müslümanlar ayaklanır korkusuyla, Papa’nın konuşmasını manşet yapan gazeteleri topladı.

Tepkiler üzerine yazılı bir açıklama yapan Vatikan, Papa 16’ncı Benedict’in Müslümanları incitmek istemediğini, İslam’a saygılı olduğunu ama dinsel şiddete karşı olduğunu vurguladı.


Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Konu Seçenekleri Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş arama yap
Modları Göster

Yetkileriniz
Yeni konu açabilirsinizdeğil
Yanıt gönderebilirsiniz değil
Eklenti gönderebilirsiniz değil
Mesaj düzenleyebilirsiniz değil

Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodları Açık
Gitmek istediğiniz klasörü seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 16:52 .


Telif Hakları vBulletin v3.5.4 © 2000-2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.
Tercüme ve Tasarım : Arka & Bahce