Strict Standards: Declaration of vB_Database_MySQLi::db_connect() should be compatible with vB_Database::db_connect($servername, $port, $username, $password, $usepconnect) in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 1095

Strict Standards: Declaration of vB_Database_MySQLi::select_db_wrapper() should be compatible with vB_Database::select_db_wrapper($database = '', $link = NULL) in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 1095

Deprecated: Non-static method vB_Shutdown::init() should not be called statically, assuming $this from incompatible context in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 2294
Teeee bessüm - Sayfa 55 - Arka BahÇe Forumu
Arka BahÇe Forumu  

Geri Dön   Arka BahÇe Forumu > Nadas Alanı > Müştemilat > Tebessüm
Kullanıcı ismi
Şifreniz
Kayıt ol SSS Üye Listesi Takvim Arama Bugünkü Mesajlar Bütün Forumları okunmuş kabul et


Konu Bilgileri
Konu Başlığı
Teeee bessüm
Konudaki Cevap Sayısı
625
Şuan Bu Konuyu Görüntüleyenler
 
Görüntülenme Sayısı
248727

Cevapla
 
Konu Seçenekleri Bu Konuda Ara Modları Göster
  #541  
Eski 07-01-2010, 15:22
buena vista buena vista bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 895/3266
652 Mesaj ına 4322 Kere teşekkür edildi
Tanımlı Dürte Dürte

Karı - koca cumartesi gecesini dışarıda geçirmek üzere hazırlanmışlar, ışıkları söndürmüşler, telesekreteri açmışlar, kuşun kafesinin üzeri kapatılmış, kedi arka bahçeye bırakılmış, yan duraktan taksi gelmiş, tam kapıyı kilitleyip çıkacaklarken kedileri kapı aralığından tekrar içeri girmiş..
Evde kimse yokken kedi kuşu yemeye çalıştığı için evde kalmasını istememişler, kadın taksiye, adam da kediyi tekrar dışarı çıkartmaya gitmiş..
Titiz kadın takside beklerken "Ne olur ne olmaz" diye düşünüp şöför evin bütün gece boş olduğunu bilmesin diye
"Kocam da şimdi geliyor.." demiş, "Annem'e iyi geceler demeyi unutmuş, o da çok kırılır bu tip şeylere, onun için gitti.."
Birkaç dakika sonra kocası da taksiye binmiş,
"Beklettim özür dilerim.." demiş nefes nefese, "Aptal orospu geleceğimi bildiği için yatağın altına saklanmış, elbise askısı ile dürte dürte zar zor dışarı çıkardım, kaçmaya çalışınca ensesinden yakaladım, beni tırmalayıp zarar vermesin diye battaniyeye sardım, vurdum kıçına tekmeyi biz gelene kadar arka bahçede beklesin şıllık."

Şöför, park ettiği yerden çıkarken öndeki arabaya bindirmiş..

(Y.Tuna'dan)
Alıntı ile Cevapla
buena vista kullanıcısına teşekkür edenler
account (08-01-2010), ar_de_ (10-01-2010), Gozlemci (25-01-2010), Master (07-01-2010), meraklı (18-01-2010), neron (08-01-2010), Ramo (18-01-2010), serdarkus (07-01-2010), su (27-01-2010)
  #542  
Eski 18-01-2010, 16:11
meraklı - ait Avatar
meraklı meraklı bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Dec 2006
Bulunduğu Yer: Koşuyolu
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 287/1518
251 Mesaj ına 1077 Kere teşekkür edildi
Tanımlı Baba Nasihatı

Gönül verip gönül geçme..
Ekmediğin yeri biçme..
Benden sana bir nasihat..
Tek başına rakı içme..

Meze mezedir deyip seçme..
Kavun peynirden vazgeçme..
Benden sana bir nasihat..
Çok yiyerek rakı içme..

İçkini zevkinle iç..
Başlamadan kahır etme..
Benden sana bir nasihat..
Bir şey kurup rakı içme..

Salataya itibar et..
Meyveleri ihmal etme..
Benden sana bir nasihat..
Kızartmayla rakı içme..

Akşamcıysan beni dinle..
Keraheti geciktirme.. .
Benden sana bir nasihat...
Başlamadan çorba içme..

Arkadaşını iyice seç..
Nüktedandan sakın geçme..
Benden sana bir nasihat..
Dertlilerle rakı içme..

erdoğan der ki neşeli ol..
Muhabbetsiz kişi seçme..
Benden sana bir nasihat..
Şeftalisiz rakı icme...


__________________
meraklı: üzerine vazife olmayanla ilgilenen.. Herşeye burnunu sokan..."merak ediniz, öğreniniz ki yeni ufuklarda başarı sizin olsun."
Alıntı ile Cevapla
meraklı kullanıcısına teşekkür edenler
account (19-01-2010), ar_de_ (19-01-2010), buena vista (19-01-2010), Master (19-01-2010), neron (18-01-2010), Ramo (18-01-2010)
  #543  
Eski 19-01-2010, 06:42
AnnE - ait Avatar
AnnE AnnE bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Bulunduğu Yer: Suriçi
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 606/518
314 Mesaj ına 5527 Kere teşekkür edildi
Tanımlı

Birşey kurmamaya ; dertlilerle içmemeye, şeftaliye itiraz ederim.
Erdoğan kimdir ; kimse kim; ama aynı masada rakı içilmez bu herifle. Zira, rakı üstüne dörtlükler düzerken en basit hece ve kafiye düzenini bile iğfal etmiş. Akşamcıya bile nasihat ediyor. Ulen ; adamın adı üstünde akşamcı !!! öyle geyik olsun, alemlere akılsın felan diye değil, akşamdan akşama içiyor işte. Bu adama içmenin vakti hakkında nasihatte bulunmak kime kalmış. Hele hele !! keraheti geciktirme diyor. Yahu kerahet vakti demek zaten belirli bir saati ifade etmez ; içki içmeye başlama zamanını ifade eder ki, yerine göre, adamına göre değişen, izafi bir vakittir.

Masaya bile kusabilme ihtimali var bu adamın. Hayır ; kusmaya itirazım yok da, masaya da olmazki canım. Ulen bu Erdoğan, herkese şirin görünmeye çalışıp bilip bilmediği her halt hakkında konuşan Erdoğan olmasın !!!
Alıntı ile Cevapla
AnnE kullanıcısına teşekkür edenler
account (19-01-2010), ar_de_ (19-01-2010), Lizzy (30-01-2010), Master (19-01-2010), neron (19-01-2010)
  #544  
Eski 25-01-2010, 07:59
buena vista buena vista bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 895/3266
652 Mesaj ına 4322 Kere teşekkür edildi
Tanımlı S P A G E T T ı . . .

Bir doktor, hemsiresi ile bulusmalara baslar. Bu bulusmalardan kisa bir sure sonra, hemsire gelir ve hamile oldugunu soyler. Fakat Doktor, bu olayi karisinin duymasini istemediginden, hemsireye bir miktar para verir ve italya'ya gitmesini ve cocuk dogana kadar orada kalmasini ister. Hemsire, 'Bebegin dogdugunu sana nasil haber verecegim? ' diye sorar. Doktor da ;'Bana hemen bir kart gonder ve arkasina 'spagetti ' diye yaz. Ben durumu anlarim. Baska bir aciklama yapmana gerek yok' der. Hemsire parayi alir ve ucaga binip italya'ya gider.Alti ay kadar sonra, bir gun doktorun karisi evden arar ve doktora ; 'Sevgilim, bugun postadan senin adina Italya 'dan postalanmis ilginc bir kart geldi.Fakat ne anlama geldigini anlayamadim. ..' der Peki karicigim, ben aksama eve gelince sana gerekli aciklamayi yapacagim' der doktor ve telefonu kapatir. O aksam doktor eve geldiginde; karti alir okur ve kalp krizinden oldugu yere duser.Acil yardim ve tibbi mudahelelerin sonunda doktor kendine gelir ve biraz rahatladiktan sonra acildeki doktorlar adamin elinde hala siki sikiya tuttupu karti alir ve okurlar... Spagetti, spagetti, spagetti, spagetti.... ikisi; sosisli, ikisi; sade!


XXx XXx

Yasamak güzel..

maho ağa, dağ, bayır gezerken bastığı yere dikkat etmez ve uçurumdan yuvarlanmaya başlar. çizgi filmlerdeki gibi, uçurumun yarısında bir ağaç zor tutunur. kendine gelince var gücü ile seslenir;

- ula yoharida kisme yoh miiiii?.....

sadece sesi yankılanmaktadır. aradan biraz zaman geçer.
bir gayret daha;

- ula yoharida kimse yoh miiiii?...

hiç ses soluk yoktur. epey zaman geçer. hava kararmaya, tutunduğu dal çatırdamaya başlamıştır. zaten kolunda da mecal kalmamıştır. son bir gayretle ve bağırmaktan kısılmış olan sesi ile:

- ula, ula yoharida kimse yoh miiii?...

derken, nereden geldiği belli olmayan,içinden mi,dışından mı bir ses duyar;

-ben varım!...

gözleri parlamış ve azıcık can gelmiştir maho ağaya;

- ula.. sen kimsin?

ben seni yaratan allah'ınım.

-bana bir çare allahım, ne olur!

allah;

- saatlerdir orada sabırla ve isyan etmeden bekledin ey kulum. bu sabrının mükafatı olarak senin bütün günahlarını affettim. bırak elini ve gel cennetime!

maho ağa azıcık düşünür;

-ula.. başka kimse yoh miiiiiii?...
Alıntı ile Cevapla
buena vista kullanıcısına teşekkür edenler
account (25-01-2010), hazan (28-01-2010), LAZIO (25-01-2010), Master (25-01-2010), neron (25-01-2010), serdarkus (25-01-2010), su (27-01-2010)
  #545  
Eski 27-01-2010, 18:52
Master - ait Avatar
Master Master bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Bulunduğu Yer: Kalamış
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 6.503/2290
5427 Mesaj ına 23007 Kere teşekkür edildi
Cool Akıllı olmak lazım...

Bir Alman, bir İtalyan, bir Fransız ve bir İngiliz aralarında köpeğe hardal yedirmek konusunda iddiaya tutuşurlar.

Alman önceliği alır, hardalı topak yapar ve köpeğin ensesinden tutarak zorla ağzına tıkar... Hayvanın ağzı yandığı için hardalı yemez ve çıkarır....

İtalyan hemen atılır, öyle olmaz der ve hardalı makarna şeklinde ufak parçalar halinde bölerek, köpeğe yedirmeğe çalışırsa da, hayvanın ağzı gene yandığından o da başaramaz...

Fransız da, konuya kendi açısından yaklaşarak, hardalı önce sulandırıp, sos olarak köpeğe yedirmek için uğraşırsa da, bu uygulama ile de bir sonuç alamaz...

Sıra İngilize geldiğinde, İngiliz, önce köpeği okşayarak yanına çeker, sırtını sıvazlar, sonra, hardalı topak yaparak hayvanın poposuna yapıştırır. Köpek ardı yandıkça başlar hardalı yani arkasını yalamaya, kısaca, canı yandıkça yalar, yandıkça yalar ve sonuçta yalaya yalaya hardalı bitirir.....
+++++

Minik Yorum : hımmm..Vay beee
__________________
''Gelişmekte olan bir ülke enflasyonu düşürebilir.. Yolsuzlukları azaltabilir.. Bütçelerde kısıntıya gidebilir.. Özelleştirme yapabilir..Ama yine de zenginleşemeyebilir! Çünkü bilgi değil,yalnızca mal üretiyordur." Juan Enriquez
Alıntı ile Cevapla
Master kullanıcısına teşekkür edenler
account (28-01-2010), buena vista (27-01-2010), hazan (28-01-2010), janus (01-02-2010), neron (29-01-2010), su (06-05-2010)
  #546  
Eski 07-02-2010, 11:37
buena vista buena vista bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 895/3266
652 Mesaj ına 4322 Kere teşekkür edildi
Tanımlı gazetelerden...

Çay daha iyi

Orta yaşlı kadın evde boya ve badana yaptırırken, kocası akşam işten eve geldiğinde yanlışlıkla yatak odası kapısının tam ortasını eliyle tutunca leke oluşmuş. Ertesi gün boyacı işe başlamadan evvel evin hanımı boyacının yanına gitmiş, “Ustacığım birlikte yukarı yatak odasına gidelim..” demiş “Dün gece eşimin ellediği yeri sana göstermek istiyorum!..”
“Aman abla..” diye cevap vermiş boyacı, “Dünya kadar işim var, vaktim de kısıtlı, sen en iyisi bana bi çay koy vallahi daha çok hora geçer...”

XXX

Fadime’nin mintanları

TEMEL işten eve erken dönmüş. Kapıyı açıp salona girince ne görsün? Fadime çırılçıplak salonun ortasında yatıyor. “Uyyy! Bu ne haldur Fadime?” diye kükreyince; Fadime başlamış ağlamaya, ağlarken de söylenmeye;
“Sen bağa mintan aldun da ben ciymedum mi?”
Tepesi atan Temel hışımla gardırobun kapağını açmış, başlamış içindekileri gösterip bağırmaya;
“Cözine dizune dursun Fadime! Aha kırmızı mintan! Aha pullu mintan! Aha eteyi sulu mintan! Selamınaleyküm Osman! Aha yeşil mintan!.. Aha!..”


XXX

Çiftlik ekonomisi
İngilizseniz: İki ineğiniz vardır. Birini satıp bir öküz alırsınız. Sürünüz çoğalır, işler artar, ekonomi büyür...
Çinliyseniz: Bir ineğiniz ve bir öküzünüz vardır. Buzağıları satar zengin olursunuz.
Hintliyseniz: Bir ineğiniz ve bir öküzünüz vardır. Ama onlara taparsınız... Açsınızdır ama Nirvana’ya ulaşırsınız.
Pakistanlıysanız: Hiç ineğiniz yoktur. Hindistan’daki tüm ineklerin size ait olduğunu iddia edersiniz. Paraları nükleer başlığa yatırırsınız.
Amerikalıylsanız: İki ineğiniz vardır. Altı inek kadar süt almak için 24 saat 3 vardiya zorlarsınız. İnekler telef olunca, suçlayıp işgal edecek bir ülke ararsınız...
Almansanız: İki ineğiniz vardır. İkisi de mekanik harikasıdır... Her saat başı, dakik süt verirler.
Fransızsanız: İki ineğiniz vardır. Birinden şarap diğerinden peynir sağarsınız...
Yunanlıysanız: AB damgalı iki ineğiniz vardır. Ama süt sağmayı bilmezsiniz.
İsviçreliyseniz: Beşyüz ineğiniz vardır. Ama hiç biri sizin değildir. Hepsinden kira alırsınız.
Rus iseniz: İki ineğiniz vardır. Fakat dört tane var sanırsınız. Çünkü votkayla çift görünürler...
İsrailli iseniz: İki öküzünüz vardır. İkisini de yönetici yaparsınız! Ondan sonra yaptığınız inekliğe oturur ağlarsınız...
Türkseniz: Oturup yukarıdakilerden hangisine benzediğinizi düşünür durursunuz...

XXX

KADININ ELİNİ NEDEN ÖPERSİNİZ

Fransız erkeğine sormuşlar; “Kadının elini niye öpersiniz?”
Fransız cevaplamış; “Kadına saygı duyarım. Erkek ile bir bütünü tamamlar.”
Alman erkeğine sormuşlar; “Kadının elini niye öpersiniz?”
Alman cevaplamış “Kadın kutsaldır. Hayatın devamını sağlar, doğurur.”
Türk erkeğine sormuşlar; “Kadının elini niye öpersiniz?”
Türk erkeği cevaplamış; “Bir yerden başlamak lazım!
Alıntı ile Cevapla
buena vista kullanıcısına teşekkür edenler
Gozlemci (09-02-2010), Master (07-02-2010), neron (08-02-2010), su (06-05-2010)
  #547  
Eski 08-02-2010, 01:13
Master - ait Avatar
Master Master bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Bulunduğu Yer: Kalamış
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 6.503/2290
5427 Mesaj ına 23007 Kere teşekkür edildi
Talking Okumuş Çoçuklar bu CHP liler....

GATA ile cami arasındaki farklar / Ahmet Hakan


ANTALYA Büyükşehir Belediye Başkanı CHP’li Prof. Mustafa Akaydın şöyle demiş:

“Camiye ayakkabı ile giriliyor mu ki GATA’ya türbanla girilsin?”

Söyleyin şimdi hangisine yanalım?

Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un bile sahip çıkmadığı uygulamaya bir CHP’linin sahip çıkmasına mı?

Yoksa...

Üniversite profesörü bir belediye başkanının “mantık” dersinden çakmasına mı?

Ya da...

Hiçbirine yanmayıp “GATA” ile “cami” arasındaki farkları anlatmaya mı çalışmalıyız?

Hadi bakalım...

“Gayret bizden / başarı Allah’tan”...

* * *

GATA: Kul yapısıdır...

CAMİ: İlahi yapı...

GATA: Burada “Hop! Hemşerim giremezsin” diyene, “Niye ki birader” diye çıkışılır...

CAMİ: Burada kural koyucuya çıkışmaya kalkarsan akıl sağlığından kuşku duyulur...

GATA: Buraya her dinden, her renkten, her sınıftan insan “vatandaş” kimliği ile girer...

CAMİ: Buraya her dinden, her renkten, her sınıftan insan, “kurala uyarak” girer...

GATA: Hastaya kimlik sorulmaz...

CAMİ: Mümine kıyafet sorulur...

GATA: Kuralları kullar koyar...

CAMİ: Kuralları yaratıcı koyar...

GATA:Bu kurum ile “inanç” arasında hiçbir bağlantı yoktur.

CAMİ: Bu kurum baştan sona “inanç” ile ilgilidir...

GATA: Hasta ziyaretine gelen bir insanın giysisine karışılmasının mantığı yoktur.

CAMİ: Ayakkabıyla girersen halıları kirletirsin...

GATA: Mabet değil hastanedir.

CAMİ: Devlet kurumu değil mabettir...

* * *

Son söz:

Eğer “ayakkabı” ile “başörtüsü” arasında hiçbir fark gözetmezsen sittin sene iktidara gelemezsin...
__________________
''Gelişmekte olan bir ülke enflasyonu düşürebilir.. Yolsuzlukları azaltabilir.. Bütçelerde kısıntıya gidebilir.. Özelleştirme yapabilir..Ama yine de zenginleşemeyebilir! Çünkü bilgi değil,yalnızca mal üretiyordur." Juan Enriquez
Alıntı ile Cevapla
Master kullanıcısına teşekkür edenler
account (08-02-2010), dentist (08-02-2010), neron (08-02-2010), serdarkus (14-02-2010), su (06-05-2010)
  #548  
Eski 14-02-2010, 10:58
buena vista buena vista bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 895/3266
652 Mesaj ına 4322 Kere teşekkür edildi
Tanımlı Sevgililer Günü hediyesi

İKİ arkadaş Sevgililer Günü hangi hediyeyi alacaklarını konuşuyorlarmış. Biri “Ben geçen yıl ev aldım, önceki yıl da yat aldım. Bu yıl ne alsam acaba?” demiş. Diğeri de “Ben geçen yıl yazlık ev, önceki yıl da BMW aldım. Bu yıl ne alsam acaba?” diye sormuş. İkisi de düşünürken oradan geçen bir çöpçüye sormuşlar;

- Arkadaş, sen olsan Sevgililer Günü ne alırdın?

- Ben olsam don alırdım!

- Neden?

- Neden olacak. Giyer o sevinir, çıkarır ben sevinirim!..
Alıntı ile Cevapla
buena vista kullanıcısına teşekkür edenler
account (14-02-2010), Gozlemci (17-02-2010), Master (15-02-2010), neron (15-02-2010), salacak (14-02-2010), serdarkus (14-02-2010), su (06-05-2010)
  #549  
Eski 15-02-2010, 00:43
ar_de_ - ait Avatar
ar_de_ ar_de_ bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Jan 2007
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 133/1013
108 Mesaj ına 737 Kere teşekkür edildi
Tanımlı kumanda :)

[IMG][/IMG]
Alıntı ile Cevapla
ar_de_ kullanıcısına teşekkür edenler
Gozlemci (17-02-2010), Master (15-02-2010), neron (15-02-2010), Oğuzhan (15-02-2010), salacak (15-02-2010), su (06-05-2010)
  #550  
Eski 15-02-2010, 08:03
buena vista buena vista bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 895/3266
652 Mesaj ına 4322 Kere teşekkür edildi
Tanımlı uyanık Temel..

Bizim uyanık Temel Amerika seyahatinde , barda tek başına oturan bayanın yanına yaklaşarak oturup oturamayacağını sorar.. Aldığı olumlu yanıt üzerine muhabbet başlar..
"Ne işle meşgulsünüz ?" der bizimki
"Son zamanlarda doktora tezim olan, dünya insanlarının penisleriyle ilgili araştırma yapıyorum" der bayan..
Bizimki dumur olmuştur AMA hiç bozuntuya vermeden :
"Peki NE çıktı araştırma sonuçlarınızdan ?"
"Araştırmalar sonucunda gördüm ki, en uzun penisler İtalyanlarda, en kalın penisler ise İranlılarda oluyor" der bayan ve ekler: "Bu arada isminiz neydi"
Bizimki hemen cevap verir :
"Roberto Rafsancani"...
Alıntı ile Cevapla
buena vista kullanıcısına teşekkür edenler
account (15-02-2010), apeutgatu (07-02-2020), neron (15-02-2010), salacak (15-02-2010), serdarkus (15-02-2010)
Cevapla


Konuyu Toplam 1 üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Konu Seçenekleri Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş arama yap
Modları Göster

Yetkileriniz
Yeni konu açabilirsinizdeğil
Yanıt gönderebilirsiniz değil
Eklenti gönderebilirsiniz değil
Mesaj düzenleyebilirsiniz değil

Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodları Açık
Gitmek istediğiniz klasörü seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 13:21 .


Telif Hakları vBulletin v3.5.4 © 2000-2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.
Tercüme ve Tasarım : Arka & Bahce