|
#1
|
|||
|
|||
Güzelleme (Şiir)
Sarı Etek
Etek sarı sen etekten sarısan Kurban olam Beydağı’nın karısan Sordum sual ettim kimin yarısan Ben sormadan dolu gibi dökülür Bir köynek diktirdim kolu düğmeli Herkes kaderine boyun eğmeli Deli gönlüm çirkine bel bağlama Sevdiğin yar Malatya'yı değmeli Bir köynek diktirdim hasa bezinden Alem düşman oldu senin yüzünden Eğer gurbet ele gider dönersem Ahdım vardır öpeceğim yüzünden Meraklısına, Gönül Yarası Filmindeki Söylenişi ile, Etek Sarı Etek sarı sen etekten sarısan,sarısan.. Kurban olam Beydağı'nın karısan, karısan vay... Sordum soruşturdum kimin yarisen, yarisen.. Sordum sual ettim kimin yarisen, yarisen.. Ben sormadan dolu gibi dökili, dökili.. Ben sordukça gözlerinden yaş geli, lele yaş geli.. Bir gömlek diktirdim kolu, düğmeli, düğmeli.. Herkes kaderine boyun eğmeli..lele..eğmeli.. Deli gönül çirkine bel bağlama, bağlama.. Soyka gönlüm çirkine bel bağlama, bağlama.. Sevdiğim yar MALATYA'ya değmeli, değmeli.. Sevdiğim yar Arguvan'a değmeli..lele..değmeli.. |
alihoca kullanıcısına teşekkür edenler | ||
Emin (01-04-2006), glendago18 (18-04-2020), müsmüs (29-07-2009), RAINBOW (05-03-2006), sarahmo3 (23-04-2020), yıkık kentli (25-10-2011), ŞEN (12-02-2007) |
#2
|
|||
|
|||
SEVGI VE TAKSI SURUCUSU.. Gecen gun Istanbul' da bir arkadasimla birlikte taksiye bindik. Inerken arkadasim surucuye ''Bu yolculuk icin tesekkur ederim.Arabayi cok iyi kullandiniz.'' dedi. Taksi surucusu kisa bir saskinlik anindan sonra, ''Sen bilge filan gibi bir sey misin?'' diye sordu. ''Hayir, sevgili dostum ve seninle dalga da gecmiyorum.Yogun trafikte sakin kalmani takdirle karsiliyorum.'' Surucu ona ''Sag ol'' dedi ve yoluna devam etti. ''Tum bunlar ne demek oluyor?'' diye sordum. Arkadasim ''Istanbul' a sevgi vermeye calisiyorum. Sehri kurtarabilecek tek seyin bu olduguna inaniyorum.'' cevabini verdi. ''Insan tek basina Istanbul' u nasil kurtarabilir?'' ''Tek basima degilim ki. Simdi surucunun gunune renk kattigima inaniyorum.Varsayalim ki yirmi musteri olacak.Surucu bu yirmi musteriye iyi davranacak, cunku biri ona iyi davrandi.Bu musteriler de kendi elemanlarina, tezgahtarlara , garsonlara ve hatta kendi ailelerine iyi davranacaklar.Sonucta benim iyi niyetim en az 1000 kisiye yayilabilir.Hic de fena degil, ne dersin?'' ''Peki bu surucunun senin iyi niyetini baskalarina gecirecegini nereden biliyorsun?'' ''Bilmiyorum.Sistemin hatasiz olmadigini bildigim icin, bugun 10 kisiden ucunu mutlu edebilirsem, sonucta 3000 kisinin tavirlarini dolayli olarak etkileyebilirim.'' ''Kuramsal olarak iyi bir fikir gibi gorunuyor, ama uygulamada ise yaradigindan emin degilim.'' ''Yaramazsa da yitirecegim bir sey yok. Surucuye iyi bir is yaptigin soylemek zamanimi almadi.Ona cok ya da az bahsis de vermedim.Soylediklerim bir kulagindan girip oburunden cikmis olsa ne olur ki? Yarin bir baska taksi surucusunu mutlu etmeye calisabilirim.'' ''Sen delisin''dedim. ''Bu senin ahlaki degerler konusunda ne kadar supheci oldugunu gosteriyor.Bunu arastirdim. Posta calisanlarinin, paranin yani sira ihtiyaclari olan bir sey, onlara, ne kadar iyi calistiklarinin soylenmesi.'' ''Ama iyi calismiyorlar ki!'' ''Iyi calismiyorlar, cunku iyi calisip calismadiklarini kimsenin umursamadigini dusunuyorlar. Neden kimse onlara guzel bir sey soylemiyor?'' Bu sirada insa halindeki bir binanin yanindan geciyorduk ve ogle yemeklerini yiyen bes isci gorduk.Arkadasim adamlarin yaninda durup onlara ''Harika bir is yapiyorsunuz.Isiniz cok zor ve tehlikeli olmali.''dedi. Bes isci arkadasima suphe ile bakti. ''Bina ne zaman bitecek?'' Adamlardan biri homurdanarak ''Haziran'da'' dedi. ''Bu gercekten cok guzel.Kendinizle gurur duymalisiniz.'' Iscilerin yanindan uzaklasirken arkadasima ''Senin gibilere ancak filmlerde rastlanir.''dedim. ''O adamlar sozlerimi sindirdikleri zamani kendilerini daha iyi hissedecekler.Sehir de bir bicimde onlarin mutluluklarindan nasibini alacak.'' ''Ama bunu tek basina yapamazsin ki!''diye itiraz ettim.''Tek basinasin!'' ''En onemli sey, cesaretini yitirmemek.Sehirdeki insanlarin tekrar kibar olmalarini saglamak kolay is degil, ama eger baska insanlarin da kampanyama katilmalarini saglayabilirsem... Adem Altay '' |
fiora kullanıcısına teşekkür edenler | ||
alihoca (07-03-2006), lizziepg18 (12-05-2020) |
#3
|
|||
|
|||
Asil Fiora;
Yine yeşillikler ekip,çiçekler dikmeye, gülüşler sunmaya,duygu yüklemeye başladığını görmek çook güzel. Teşekkürlerimle |
alihoca kullanıcısına teşekkür edenler | ||
Bogdanpry (05-06-2020) |
#4
|
||||
|
||||
Mart gelir
Erol Güney'in kedisinin hamileliğini
Anlatır şiirdir. Çıkar mısın bahar günü sokağa, İşte böyle olursun. Böyle yattığın yerde Düşünür düşünür, Durursun. ORHAN VELİ |
AnnE kullanıcısına teşekkür edenler | ||
kristenzi69 (15-04-2020), yıkık kentli (25-10-2011) |
#5
|
|||
|
|||
HoŞ Geldİn
Hoş geldin!
Kesilmiş bir kol gibi omuz başımızdaydı boşluğun... Hoş geldin! Ayrılık uzun sürdü. Özledik. Gözledik... Hoş geldin! Biz bıraktığın gibiyiz. Ustalaştık biraz daha taşı kırmakta, dostu düşmandan ayırmakta... Hoş geldin. Yerin hazır. Hoş geldin. Nazım Hikmet RAN |
alihoca kullanıcısına teşekkür edenler | ||
vy2 (01-06-2020) |
#6
|
|||
|
|||
Benden Muhammed Mustafa`ya saygi ve selam
Deyin ki,hos görünürse,bir sey soracak Hayyam: Neden Yüce Efendimizin buyruklarinda Eksi ayran helal da güzelim sarap haram? Her gün tövbe eder bozariz biz; Sani serefi de bosariz biz Kusur islersek ayiplamayin Sarhos dogduk,sarhos yasariz biz. Sevenlerinden yer yok ben garibe Derdine düsenlerle basim dertte Sarmislar seni kum bulutu gibi Gül yüzünden isik mi düser bize.. Ö.HAYYAM |
#7
|
||||
|
||||
Kimden:Irak'lı Ömer adlı çocuk
Kime:New York'lu Franks'a Ben Basra'dan Ömer Belki haberin yoktur diye yazıyorum Franks... Önce demokrasi yağdı göklerden, sonra özgürlük geçti üstimüzden palet palet.. Ve insan hakları namlularından Yüzü maskeli adamların saniyede bilmem kaç bin adet... Demokrasi bizim eve de rastladı, bir gün sonra anladım ayaklarımın koptuğunu. Babamın vücudunda tam on sekiz adet insan hakları saymışlar. Annem zaten yoktu, ben doğarken İlaç yokluğundan ölmüş. Ambargo falan dediler ya Anlamadım,çocuk aklı işte. Sen daha iyi bilirsin... Sizde de barış böylemidir Franks? İnsan Hakları çocukları yetim. ve ayaksız bırakır mı orada da? Ya demokras Güpegündüz pazara düşer mi? Ve zenginlik... İnsanları korkudan uykusuz bırakır mı? Ve kuşlar gökyüzünü terkeder mi orada da? Babamla söylediğim son dua dilimde, ayaklarım hastanede, ve giymeye kıyamadığım ayakkabılar elimde kaldı. Çocuğun var mı Franks? Al...çocuğuna götür onları. Bir işe yarasın. Kimbilir,baktıkça Belki beni hatırlarsın... Bu nasıl demokrasi Franks? Düştüğü yeri yaktı. Merhamet bu dünyaya bu kadar mı Irak'tı...
__________________
VAR'la YOK arasında dar bir alan var ya,işte oraya bayılıyorum... |
Lizzy kullanıcısına teşekkür edenler | ||
#8
|
|||
|
|||
Bellolmaz
Dertliyim Diyerek Feryat Eyleme Benim Gibi Çekmeyince Bellolmaz Baykuşun Misali Kaldım Yuvada Bülbül Gibi Ötmeyince Bellolmaz Ömrüm Ömrüm Bellolmaz Dostum Dostum Bellolmaz Aman Her Şey Sözde Kalır O Anda Biter Sadık Dost Olanı Gel Bana Göster Yanıyorum Desen Bir Şahit İster Duman Gibi Tütmeyince Bellolmaz Ömrüm Ömrüm Bellolmaz Dostum Dostum Bellolmaz Aman Üç Beş Kadeh İçmeyince Bellolmaz Ömrüm Ömrüm Bellolmaz Dostum Dostum Bellolmaz Aman Divaneyim Kara Yasa Bürünür Garib Olan Sürüm Sürüm Sürünür Ham Meyva Dalında Güzel Görünür Zaman Gelip Yetmeyince Bellolmaz Ömrüm Ömrüm Bellolmaz Dostum Dostum Bellolmaz Aman Aşık Divane |
#9
|
||||
|
||||
Bayram
Gözlerinde havai fişekler, bayram uçurtmaları saçlarında. Dudak arası misket havası, macun şekeri kıvamında gülüşün Hele o öpüşün???? Ahhh!!!nerde o eski bayramlar... Serdar Öztürk
__________________
VAR'la YOK arasında dar bir alan var ya,işte oraya bayılıyorum... |
Lizzy kullanıcısına teşekkür edenler | ||
alihoca (26-10-2007), buena vista (30-10-2007) |
#10
|
|||
|
|||
bunca zaman bana anlatmaya çalıştığını,
kendimi bulduğumda anladım. herkesin mutlu olmak için başka bir yolu varmış, kendi yolumu çizdiğimde anladım.. bir tek yaşanarak öğrenilirmiş hayat, okuyarak, dinleyerek değil.. bildiklerini bana neden anlatmadığını, anladım.. yüreğinde aşk olmadan geçen her gün kayıpmış, aşk peşinden neden yalınayak koştuğunu anladım.. acı doruğa ulaştığında gözyaşı gelmezmiş gözlerden, neden hiç ağlamadığını anladım.. ağlayanı güldürebilmek, ağlayanla ağlamaktan daha değerliymiş, gözyaşımı kahkahaya çevirdiğinde anladım.. bir insanı herhangi biri kırabilir, ama bir tek en çok sevdiği acıtabilirmiş, çok acıttığında anladım.. fakat,hak edermiş sevilen onun için dökülen her damla gözyaşını, gözyaşlarıyla birlikte sevinçler terk ettiğinde anladım.. yalan söylememek değil, gerçeği gizlememekmiş marifet, yüreğini elime koyduğunda anladım.. ''sana ihtiyacım var, gel ! '' diyebilmekmiş güçlü olmak, sana ''git'' dediğimde anladım.. biri sana ''git'' dediğinde, ''kalmak istiyorum'' diyebilmekmiş sevmek, git dediklerinde gittiğimde anladım.. sana sevgim şımarık bir çocukmuş, her düştüğünde zırıl zırıl ağlayan, büyüyüp bana sımsıkı sarıldığında anladım.. özür dilemek değil, ''affet beni'' diye haykırmak istemekmiş pişman olmak, gerçekten pişman olduğumda anladım.. ve gurur, kaybedenlerin, acizlerin maskesiymiş,sevgi dolu yüreklerin gururu olmazmış, yüreğimde sevgi bulduğumda anladım.. ölürcesine isteyen, beklemez, sadece umut edermiş bir gün affedilmeyi, beni affetmeni ölürcesine istediğimde anladım.. sevgi emekmiş,emek ise vazgeçmeyecek kadar ama özgür bırakacak kadar sevmekmiş... Can Yücel |
flz kullanıcısına teşekkür edenler | ||
alihoca (21-12-2007), buena vista (30-10-2007) |
Konuyu Toplam 2 üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir) | |
Konu Seçenekleri | Bu Konuda Ara |
Modları Göster | |
|
|