Strict Standards: Declaration of vB_Database_MySQLi::db_connect() should be compatible with vB_Database::db_connect($servername, $port, $username, $password, $usepconnect) in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 1095

Strict Standards: Declaration of vB_Database_MySQLi::select_db_wrapper() should be compatible with vB_Database::select_db_wrapper($database = '', $link = NULL) in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 1095

Deprecated: Non-static method vB_Shutdown::init() should not be called statically, assuming $this from incompatible context in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 2294
Arka BahÇe Forumu - Tekil Mesaj Gösterimi - Teeee bessüm
Tekil Mesaj Gösterimi
  #607  
Eski 20-05-2012, 12:38
buena vista buena vista bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 895/3266
652 Mesaj ına 4322 Kere teşekkür edildi
Tanımlı Bektaşi fıkraları..

Hocanın biri Ramazanda ;
-Ey ümmeti Muhammed!Şarap içmek kesinlikle haramdır.Sakın içmeyiniz! İçenlerin boyunlarına yarın ahirette, içtikleri şarap şişeleri asılarak, mahşer halkına haftalarca teşhir edileceklerdir,diye vaaz veriyormuş.
Dinleyenlerin arasında bulunan Bektaşi sormuş :
-Hoca efendi!Şişeler dolu mu asılacak, boş mu?
Hoca "Boş" dese, cezanın hafifleyeceğini düşünerek :
-Hayır! Hiç boş olur mu? Dolu olacak, demiş.
Bektaşi, gülerek şöyle bağırmış :
-Desene hocam! Cennette de, ya hey!
XXXXXXX
Avcı Sultan Mehmet bir gün adamlarıyla beraber akşama kadar bir keklik bile vuramaz. Bunun sebebini de, sabahleyin gördüğü bir dervişin uğursuzluğuna bağlar.Solaklara seslenir.Saraydan cıkarken, şu şu tipte, sivri külahlı, sırtı kambur birinin önünden geçtiğini ve hemen bu adamı bulmaları emrini verir. Tarife göre Bektaşi babalarından ayyaş Hamza Babayı yaka paça huzura getirirler.
Sultan :
-Bre uğursuz, nabekar!... Bugün sabahleyin karşıma çıktın. Bu yüzden akşama kadar bir ava rastlayamadım. Bu ne uğursuzluktur.Vurun kellesini... Bektaşi bakar ki kelle elden gidiyor. Son bir dileğini açıklamak için söz alır :
-A devletlum siz beni gördünüz bir keklik vuramadınız. Ama insaf ediniz, benim de bugün ilk gördüğüm sizdiniz ve kellemi kaybediyorum.Söyleyin, uğursuzluk hangimizde!...
XXXXXXX
Baba Erenler bir gün camiye gitmiş, cemaate karışmış namaz kılıyor. Cemaat durumdan gayet memnun, sürekli Bektaşi’ye gaz vermekteler;
-Bak birde camiye gitmez diyorlar, hey mubarek nede güzel namaz kılıyor.
Bu kadar iltifat üzerine Bektaşi’nin koltukları kabarmış,
-Daha bu neki?, sizde birde benim abdestli namazımı görseniz, demiş.
XXXXX
Baba erenler seyahatteyken bir imamın evine konuk olur. Akşam yemekler yenir, namaz vakti gelince imam,
- “Baba Erenler yemeğimizi yedik, namazımızı da kılalım” der.
Bektaşi kabul eder. İmamla beraber namazı kılarlar. Lakin namazdan sonra İmam Bektaşi’nin abdest almadığını, namazını abdessiz kıldığını fark etmiş.
-Böyle olmaz baba erenler, kabul sayılmaz, birde abdestli kıl, demiş.
Bektaşi ne yapsın, misafir olduğundan bir şey diyememiş, istemeyerek kalkıp abdestini almış, namazını tekrar kılmış.
Namaz bitip ev sahibinin yanına oturunca ev sahibi gayet memnun;
-Baba erenler, bak gördün mü, sence hangisi daha makbule geçti, diye sormuş.
Bektaşi namaza zorlanmaktan sıkılmış bir vaziyette,
-ilki daha makbuldü mirim, çünkü Allah rızası içindi, demiş.
Alıntı ile Cevapla