[bikmisbroker]

Alıntı: Bir sürü riyakar ATAM ATAM diye konuşacak. “Seni hiç aramıyoruz atam!” Seni çok arıyoruz Atam...” Bu başlığı mutlaka atacak birileri bugün... Çok arıyormuşuz Ata’yı... Yok canım... Kim arıyor Ata’yı?.. Emin misiniz?.. Misal, iki gün önce konuşan milletvekili Aysel Tuğluk hanımefendi, Ata’yı arıyor mudur acaba bugün?.. Hiç sanmam... Ne diyor Aysel Hanım?.. “Tek bayrak, tek dil, tek tarih ve tek devlet anlayışı Cumhuriyet dönemiyle birlikte isyan ve çatışma sürecini başlattı Türkiye’de...” Ne yapmış?.. Tek bayrak, tek devlet anlayışı, Cumhuriyet dönemiyle birlikte isyan ve çatışma sürecini başlatmış!!! O zaman ne yapacağız... “Çok bayrak ve çok devlet anlayışına döneceğiz!..” Affedersiniz, siz bu sözlerden başka bir mana çıkartabilmekte misiniz?.. Kim diyor bunu?.. Türkiye Cumhuriyeti’nin bir mümtaz kadın milletvekili?.. “Seni çok arıyoruz Atam...” Emin misiniz?.. Hani, bu milletvekili hanımın ve bütün arkadaşlarının hakikaten Ata’yı aradığından diyorum emin misiniz?.. *** Gazetelerde resimlerini görmüşsünüzdür... Türkiye Büyük Meclisi’nin lavaboları değiştiriliyor... Yukarıdaymışlar, yere yakın yapılıyorlar... Niye?.. Yüz yıkamak imkansızlaşabilir, el yıkamak zorlaşabilir ama mesele ne?.. Abdest almak kolaylaşsın diye... Bunu düşünen ve yapanların “Seni arıyoruz Atam” dediğine inanıyor musunuz siz?.. Şöyle bir çevrenize bakın... Yukarıdan aşağıya, aşağıdan yukarı, soldan sağa, sağdan sola her tarafı bir kolaçan edin... Tesettür modasından estetik örnekler veren çılgın modacılara bir bakın, “içkiyi kestim işlerim açıldı” diyen sürrealist mimarları gözünüzün önüne getirin... “Bu Cumhuriyet başarısızdır...” diye haykıranlara bir kulağınızı açın... Gecenin 9’unda “Ben kuafördeydim, vakit bulup iftar açamadım... Şimdi hazır canlı yayındayım... Milyonların önünde önünde iftar açayım...” diye, şov yapıp iftar açanları bir anımsayın... “Ayy bu türban bana çok yakışıyor...” diye süzüm süzüm süzülüp, programlarında türban takıp fotoğraf veren, güzel sanatçılarımızı bir gözünüzün önüne getirin... “Ben zaten çok muhafazakarım... Yanlış anlaşıldım... Benim ruhum türbanlı...” diyen, “çok şeyleriyle ünlü ve ruhları türbanlı” mazbut sanatçılarımızı bir hatırlayın... “Seni çok arıyoruz Atam” diyorlar mıdır onlar şimdi?.. Emin misiniz, gerçekten arıyorlar mıdır Ata’larını... Yoksa “Aslında seni hiç aramıyoruz Atam... Bugünlerde seni aramak da hiç moda değil Atam... Nerde benim türbanlı ruhum?.. Nerde bana çok yakışan türbanım?.. Nerde açılan işlerim...” diyorlar mıdır?.. Tüm bunlara bakın ve bunların duygularına tercüman olacak manşeti atın... O manşet inanın şöyledir: “Seni hiç aramıyoruz Atam”dır... *** Ya “Bu Cumhuriyet başarısız bir Cumhuriyet’tir” fetvası verenler... Onlar “Seni çok arıyoruz Atam” diyorlar mıdır sizce... Hani, “Saddam’ı devirmek için Irak’a koşalım, PKK konusunda Amerika’ya bir danışalım...” diyenler... Her şeyi dolar, euro, bandajında görenler... (Bu bandaj kelimesini de hazretleri çok severler...) Hani AKP’yi Amerika’ya “pazarlamak için ne çok çalıştığını” söyleyip, “nerede benim mamam” diye yalaklanan liberaller... Acaba onlar Ata’yı arıyorlar mıdır ki sizce şimdi?.. Hayatın bize dayattığı en zor 10 Kasım’dır bu 10 Kasım... Bu Türkiye’de bütün bu saydıklarımın duygularına tercüman olacak tek başlık, “Seni hiç aramıyoruz Atam”dır... Çünkü aramak fiili bir ihtiyacı belirtir... Bir şeyi aramak için ihtiyaç duymak gerekir... Eğri oturun doğru konuşun, şu saydığım zevat “Ata’ya ihtiyaç duyan bir zevat mıdır?..” İhtiyaç duymadığı şeyi niye arar ki insan? İnanın içlerinden dua ediyorlar ki “Geçsin bir an önce 10 Kasım’lar...” Fazla tahrik olmasın Ata’ya saygı duyanlar... Yola rahat devam etsin Ata’sızlar!.. Şimdilerde cıvık cıvık ortada geziniyorlar... Seni de hiç aramıyorlar Atam... Arayanları boşver sen... Ortalıkta sırıtarak dolananlar, “ne oldum gördünüz mü ben” diyenler aramayanlardır... Çoğunluktalar mı bilmem ama çokturlar... Onun için manşet bellidir... “Seni hiç aramıyoruz Atam!” http://w9.gazetevatan.com/haberdetay...ryid=4&wid=136

ATAMIZI arayip aramadiklarini bilmem amma, bildigim birsey var;
ATATURK hayatta olsaydi, bunlar kacacak delik ararlardi..

Bir millete, ozellikle 1960 lardan sonra yetisen NESIL'e "Ataturk'u anlatamamanin, Ataturk'un yaptiklarini ve kurtulus savasindaki vaziyetimizi izah edememenin SIKINTISINI yasiyoruz bugun"...

Keske NUTUK okullarda mecburi olarak okutulsaymis..