Mehmet Y Yılmaz
Sonunda ‘karakolda dayağın’ işkence olduğu anlaşıldı
İZMİR’de götürüldüğü karakolda polisler tarafından dövülen kadın ile ilgili davada sonunda doğru yol mahkemede bulundu. Kadını karakolda döven polisler ile ilgili olarak savcılık, “basit yaralama” suçundan dava açmıştı.
Dava böyle açıldığı için önce Sulh Ceza Mahkemesi’ne gitti. O mahkeme görevsizlik kararı verince dosya Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. O mahkeme de görevsizlik kararı verdi ve suçun “işkence” olduğunu belirterek dosyayı Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdi.
Böylece karakolda eli kolu bağlıyken “polisleri darp etti” iddiasıyla kadın 6,5 yıl hapis cezası istemi ile yargılanırken, kadını döven polislerin 1,5 yıl hapis cezasını gerektiren “basit yaralamadan” yargılanmaları saçmalığı da düzeltilmiş oldu.
İşkence ve kötü muamelenin önlenmesi yolunda İzmir’de görevli yargıçların tutumunun önemli olduğunu söylemeliyim.
Eğer gözaltına alınıp, karakola götürülen bir kadın oradan yüzü gözü şişmiş, morluklar içinde çıkıyorsa bunun adı “basit yaralama” değil, işkencedir. Bu suça “kötü muamele” demek bile suçu hafifletir, işkencenin önlenmesi yolundaki çabaları sonuçsuz kılar.
İşkenceye “sıfır tolerans” gösterilmelidir ki Türkiye bu utançtan kurtulabilsin.
İzmir’deki yargıçların bu tutumları dilerim ki savcılara ve emniyet üst yöneticilerine de bir ders olsun.
__________________
''Gelişmekte olan bir ülke enflasyonu düşürebilir.. Yolsuzlukları azaltabilir.. Bütçelerde kısıntıya gidebilir.. Özelleştirme yapabilir..Ama yine de zenginleşemeyebilir! Çünkü bilgi değil,yalnızca mal üretiyordur." Juan Enriquez
|