Strict Standards: Declaration of vB_Database_MySQLi::db_connect() should be compatible with vB_Database::db_connect($servername, $port, $username, $password, $usepconnect) in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 1095

Strict Standards: Declaration of vB_Database_MySQLi::select_db_wrapper() should be compatible with vB_Database::select_db_wrapper($database = '', $link = NULL) in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 1095

Deprecated: Non-static method vB_Shutdown::init() should not be called statically, assuming $this from incompatible context in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 2294
Arka BahÇe Forumu - Tekil Mesaj Gösterimi - Güzelleme (Şiir)
Tekil Mesaj Gösterimi
  #27  
Eski 08-04-2006, 20:04
Master - ait Avatar
Master Master bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Bulunduğu Yer: Kalamış
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 6.503/2290
5427 Mesaj ına 23007 Kere teşekkür edildi
Tanımlı

Yaşayan kaç dostunuz kaldı ?

"30'unu geçtikten sonra en zor iş, yeni dostlar edinmek galiba ?" diyor
Aleksand.
Bir kornişon atıyor ağzına. Bir kadeh votka ile boğazını ıslatıyor
ve devam ediyor ;
"Ama daha zoru, sahip olduğun dostlukları muhafaza etmek sürdürmek"


Ruslar Votka adabına değer verir.
Bizdeki gibi votkayı kola veya limon suyu ile içenleri bu ŞEREFLİ İÇKİYE
HAKARET ETMİŞ sayar. Votka'ya buz istemekse İHANET ile özdeştir.
Erbabına sorarsanız, votka oda sıcaklığında muhafaza edilir,
buzlukta bekletilen küçük kadehler'de sek içilir.

Aleksandr diyor ki :
"Vokta özel bir içkidir. Şarap veya konyağın aksine, ağızda değil
boğazda hissedilerek içilir. Yani votka, dostluk gibidir. "


Ağzı, boğazı anlıyorum da, sonrasına aklım yatmıyor.
Gerçekten de konyağın şarabın hoş tadını, kokusunu, rayihasını
ağızda duymak, damakta çalkalayıp içmek iyidir.
Votkanınsa tadı parlak değildir, dilinizle damağınızda hissederseniz
sevemezsiniz.

İdeal olan, kadehi fondipleyip boğazınıza devirmektir.
Önce boğazdan aşağı inen, sonra ağızdan dışarı çıkan yangını
hissetmektir işin sırrı.

Dostluk ile votkanın ilişkisini soruyorum Aleksandr'a.
Bir matematik formülünü açıklar gibi anlatıyor :
"Tanımadığımız insanlara şarap gibi davranırız.
Önce bir yoklar sonra yavaş yavaş içimize kabul ederiz.
Oysa dostları biliriz, acı da söyleseler dert etmeyiz, doğrudan içimize kapı açarız.
Votka'yı böyle içeriz işte !..."
"Her Türk şair ise, her Rus da bir filozoftur" diyor Aleksand.

Dostlukları, 30'undan sonra kaybedilen dostları, önce seyrekleştiren
sonra biten yazışmaları, unutulan doğum günlerini, yenilenen telefon
defterlerine artık alınmayan eski dostları
..
Ağzımda buruk bir votka tadıyla...
Yeni dostluk teşebbüslerinde hep eksik kalan bir şeyler olduğunu,
yıllar ötesine uzanan ortak öyküler olmadıkça elde hep prefabrik dostluklar
kaldığını düşünüyorum.

Ben derin sularda dolaşırken, arkadaşım Aleksand kadehleri
doldurmakla meşgul.
Limiti aşmışım zaten.
"İçmesen de dolu kadehi kaldırmalısın" diyor.
"Bizde, dostuyla kadeh tokuşturmadan içene alkolik derler !"
"Şaşa" diyorum, kısa adıyla seslenip, " peki o halde bizim rakı ne
olacak?

"Yüzünü buruşturuyor, şeytan görsün der gibi elinin tersiyle havaya
bir fiske savuruyor.

Sebebini biliyorum.
Tüm Rusların en keyifsiz çocukluk anısı, zorla içirilen anasonlu bir
öksürük şurubudur.
Rakı, işte o melun şurubu hatırlatır.
O yüzden rakı ile Ruslar arasında dostluk olacak iş değil.
"Bizden votkayı alalım, sizden de Türk kahvesini. Dost kalalım. Ama
rakıyı unutalım ! " diyor.
Kaç zamandır rakı içmediğimi düşünüyorum.
Ve kaç zamandır kaç eski dostun sesini
duymadığımı...

"Çok zaman, hatırlayamadığım kadar çok uzun zaman.
Ve hatırlayabildiğim kadar az insan..."

Nazım Hikmet

Emaille yollayan dosta tşk ederim...
__________________
''Gelişmekte olan bir ülke enflasyonu düşürebilir.. Yolsuzlukları azaltabilir.. Bütçelerde kısıntıya gidebilir.. Özelleştirme yapabilir..Ama yine de zenginleşemeyebilir! Çünkü bilgi değil,yalnızca mal üretiyordur." Juan Enriquez
Alıntı ile Cevapla