Strict Standards: Declaration of vB_Database_MySQLi::db_connect() should be compatible with vB_Database::db_connect($servername, $port, $username, $password, $usepconnect) in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 1095

Strict Standards: Declaration of vB_Database_MySQLi::select_db_wrapper() should be compatible with vB_Database::select_db_wrapper($database = '', $link = NULL) in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 1095

Deprecated: Non-static method vB_Shutdown::init() should not be called statically, assuming $this from incompatible context in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 2294
Arka BahÇe Forumu - Tekil Mesaj Gösterimi - Gezelim Görelim
Tekil Mesaj Gösterimi
  #42  
Eski 27-07-2012, 12:26
buena vista buena vista bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 895/3266
652 Mesaj ına 4322 Kere teşekkür edildi
Tanımlı İskandinavya.. Ve Fiyordlar...

Bu yılki yurt dışı gezimiz Kuzey Avrupa'ydı. Danimarka, Norveç, İsveç, Estonya ve Finlandiya.. Başkentler dışında
güzel yerleşkeleri de gezip görmeyi ihmal etmedik. Gezi izlenimlerim şöyle;


KOPENHAG

Geziye iyi başladık. Perşembe gecesi İzmir'den İstanbul'a havalandık.. İstanbul'da program gereği biraz fazla oyalandık ama zamanında KOPENHAG'a doğru yola çıktık. Üç saatlik bir uçuştan sonra Danimarka'nın başkenti KOPENHAG'a vardığımızda saat 11:00'di.
Pasaport ve gümrük işlemlerinden sonra bizi bekleyen otobüsümüze binip şehri turlamaya başladık. Kent çok temiz..İlk dikkatimi çeken şey bisiklet kullananların çok olması. Kentteki nüfusun %36'sı bisiklet kullanıyor. 2015 yılında bu sayıyı %50 ye çıkarmak istiyormuş yetkililer. Ancak, kent araba kazalarından çok bisiklet kazaları ile gündemde. Bazen ölümcül vakalar da olabiliyormuş. Daha çok kışın, karlı-buzlu havalarda çarpışmalar ve yere düşmelerden oluşan kazaların sayısında artış olduğunu söyledi rehberimiz.

Yönetim krallık. Ama kral halk tarafından seviliyor. Ülke 400’ün üzerinde ada ve adacıklardan oluşuyor.. Yani adalar ülkesi Danimarka. Toplam 5,5 milyon olan nüfusun %12 si yabancılardan oluşuyor. Bu ülkede yaşayan vatandaşlarımızın sayısı ise 60 bin dolayında. Caddelerde turistler dışında yerli halka pek rastlamıyoruz..Herkes işinin başında..İşsizlik yok denecek kadar az.

Langelinie limanında bir taşın üzerinde oturan Küçük Deniz Kızı heykeli her nedense turistlerin akınına uğruyor. 2004 yılında çarşaf giydirilerek Türkiye'nin AB'ye adaylığı protesto edilmiş..1964 yılında ise kafası kopartılmış ve bugüne dek orjinal kafası bulunamamış. Daha başka saldırılara da maruz kalmış deniz kızı..

Kenti gezmeye Christianborg Sarayı ile devam ediyoruz. Saray Kopenhag şehrinin kurucusu olan Bishop Absalon tarafından inşa ettirilmiş. Bu gün Danimarka Parlamento Binası olarak kullanılmakta. Sarayın arka bahçesi ve iç avlusu gerçekten güzel. Amelianborg Sarayı'nda öğlen saat 12:00 de gerçekleşen askerlerin nöbet değişim töreni bana ilginç geldi.. Kraliçe 2. Margrethe resmi ikametgahı olarak kullanıyor bugün Amelianborg Saray'ını..
Kopenhag bir günde gezip görülecek bir şehir değil. Aslında Kopenhag sokaklarınını bisiklet ile daha iyi keşfedebilirsiniz. Belediyenin yaptığı bir organizasyonla bir kimlik karşılığında bisikletler turistlere ücretsiz veriliyor..Bisiklet kullanmayı sevenler için harika..

İkinci gün kahvaltının ardından otelden ayrılıp otobüse atlayıp kuzey Danimarka SEALAND bölgesine doğru yola çıktık. Her taraf yeşil ve yeşilin tonları. Böyle güzel ve bakımlı köyler bizde de olsa diye düşünmeden edemiyoruz. Hayvancılık çok iyi gelişmiş. Avrupa'da en çok domuz eti ve yan ürünlerini ihraç eden ülke. Bu arada, Helsingor 'da William Shakespeare'nin ünlü HAMLET eserinin geçtiği KRONBORG Şatosu'nu fotoğrafladık. Shakespear'in Hamlet'i yazarken Firdevsi'nin Şehnamesinden esinlenip yazmış olabileceği de söyleniyormuş.
Kıyı şeridini takip edip küçük köylerden ve tatil kasabalarından geçerek Kopenhag'a geri döndük. DFDS seaways şirketine bağlı bir gemiye binip Norveç'in başkenti OSLO'ya hareket ettik. Gemi yolculuğu esnasında koridorlar dahil her yerde içki içenlere rastladık. Genç- yaşlı herkes içiyordu.. Bu kadar içki içilen bir ortamda bulunmamış, yolculuk da yapmamıştım. Sanki ölümüne içiyorlardı! Gemide içki ucuzmuş! Eşime bir bardak bira aldım. 7 Avro.. Neyse biz işi yanımızda taşıdığımız rakı ile idare ettik.

devam edecek..
Alıntı ile Cevapla