Sıkı durun. Azerbaycan'ın ilk kez Eurovision'a katıldığını duyduğumda "hah" dedim, Gürcistan ve Ermenistan'dan sonra modernize edilmiş "le le le, le haaane" sırası Azerilere geldi dedim. Dedim, itiraf ediyorum, ve utanıyorum bundan, çünkü asağıda linkini verdiğim parçanın daha onuncu saniyesinde kanım dondu.
Eurovision'da her yıl bir olay olur. Geçen sene bir Huysuz Virjin varyasyonu olan Ukraynalı Verka Serduşka'nın komik şovu ve Bulgar Elitse ve Stoyan'ın sevmeyenlere bile trance'ı sevdirecek parçaları vardı. Bu yılın olayı Azeriler.
Elnur ve Samir diye iki oğlan 'Day After Day' adlı parçayı söylüyorlar. Oğlanlardan birisi şeytansı bir melek, öbürü meleksi bir şeytan. Hangisi hangisi bilmiyorum ama, bir defa melek olanı parçanın daha başında (10.uncu saniyesinde) Ugo Farrel'e nal toplatıyor. İiinanılmazz bir soprano. Bunun hemen ardından cayır cayır bir rock giriyor. Oğlanlar seyirciyle alakalarını kaybetmiş şekilde parçayı birbirlerine söylüyorlar, düet de değil, bir münakaşa, mücadele, ve parça sonunda şeytan ve melek birleşiyorlar.
Bunu okuyan değerli kampanyasever forumdaşları gönül rahatlığıyla Azerilere oy vermeye çağırabilirim, diasporadakiler de dahil. Bizim parçaya oy vermek çok da gerekli değil, sayın Trusty'nin bir zamanlar dediği gibi, 'Deli'nin zeki bakışı ve suna duruşu yeter.
http://www.eurovision.tv/event/artis...503&event=1468