IMF'nin ucuz döviz, yüksek faiz politikasının faturalarını ödeye ödeye perişan olduk. Önümüze yeni bir fatura getiriliyor.
1994 yılında ekonomi duvara vurmak üzere iken, başta IMF olmak üzere yabancılar bize "İyisiniz... iyisiniz" diyor ve de bize yüksek faizle döviz kredisi kullandırıyordu. Batacağı gözle görülen Impex Bank, Marmara Bank ve TYT Bank gibi bankalara İsviçre'deki finans kuruluşları yüzde 25-yüzde 45 gibi inanılamaz faizlerle döviz kredisi kullandırıyordu.
Başkalarına yüzde 5 faizle kredi verenler yabancıların güç durumdaki bankalardan aldıkları yüksek faizin içinde "risk primi" vardı. Çünkü bu çarkın dönmeyeceği, saadet zincirinin bir yerde kopacağı belliydi.
Yıl başında 15 bin TL olan dolar nisan ayı başında 38 bin liraya çıktı. Merkez Bankası rezervleri hızla erimeye başladı. Gecelik faiz yüzde 400'e yükseldi.
Ortalığı temizlemek ile Tansu Çiller görevlendirildi. IMF'nin tavsiyesi doğrultusunda üç banka kapatıldı.
Aman yabancılar üzülmesin
Üç bankanın batacağını göre göre yüksek faizle döviz kredisi veren yabancılar, "Paramızı isteriz... Vermezseniz Türkiye'nin itibarı sıfır olur... Türkiye'ye kimse para vermez..." diyerek yaygara koparınca, mecburen alacaklarını devlet ödedi. Faturayı halk paylaştı.
2001 başında ekonominin yüksek faiz ve ucuz döviz nedeniyle duvara vurmak üzere olduğu belliydi. Bankalar ayakta kalmak için yüzde 25- yüzde 35 faizle dolar topluyor, dövizle borçlanıyordu.
Şubat ayında Merkez Bankası'ndan bankalar döviz çekmeye başladı. Merkez Bankası dolar fiyatını 963 bin TL'ye yükseltti. Gecelik faiz yüzde 1.400'ler gibi inanılmaz rakamlara yükseldi.
Ortalığı temizlemek ile Kemal Derviş görevlendirildi.
IMF'nin tavsiyesi doğrultusunda 20 banka kapatıldı. Bankaların borçlarını TMSF üstlendi. Böylece bankaların batacağını göre göre yüksek faizle kredi veren yabancıların bankalardan alacakları TMSF tarafından güvence altına alındı.
Bankaların içeriye, dışarıya borçlarını gene halk ödüyor. Öde öde bitmiyor.
Biz bu filmi çok gördük
Şimdi IMF tarafından öncekilerden farklı bir senaryo önümüze getiriliyor.
1994 krizinde yabancıların döviz alacaklarını "devlet" temizlemiş, faturayı halka ödetmişti.
2001 krizinde yabancıların alacaklarını TMSF üstlendi. Fatura halka ödettiriliyor.
Anlaşıldığı kadarıyla IMF olası bir dalgalanmada bu defa yabancıların alacaklarının T.C. Merkez Bankası tarafından ödenmesini sağlayacak bir düzenleme getiriyor.
1994 krizinde ortalığı temizlemekle Tansu Çiller, 2001 krizinde Kemal Derviş görevlendirilmişti. Anlaşıldığı kadarıyla olası bir dalgalanmada ortalığı temizlemek için seçilen kişi Mehmet Şimşek. Verilen bilgiler doğru ise, Devlet Bakanlığı'na getirilen Mehmet Şimşek şu günlerde ABD'de IMF ile yeni senaryonun uygulanma şeklini belirlemeye çalışıyor.
Ne diyelim? Hayırlı olsun... IMF'de "formül" tükenmez!.."Bizde bu ense olduktan sonra, biz daha çok dayak yeriz!"
guras@milliyet.com.tr