Strict Standards: Declaration of vB_Database_MySQLi::db_connect() should be compatible with vB_Database::db_connect($servername, $port, $username, $password, $usepconnect) in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 1095

Strict Standards: Declaration of vB_Database_MySQLi::select_db_wrapper() should be compatible with vB_Database::select_db_wrapper($database = '', $link = NULL) in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 1095

Deprecated: Non-static method vB_Shutdown::init() should not be called statically, assuming $this from incompatible context in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 2294
Arka BahÇe Forumu - Tekil Mesaj Gösterimi - Ser'den, Sera'dan.
Tekil Mesaj Gösterimi
  #302  
Eski 26-11-2012, 22:05
Emin - ait Avatar
Emin Emin bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Mar 2006
Bulunduğu Yer: Antalya
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 305/762
198 Mesaj ına 2281 Kere teşekkür edildi
Tanımlı Otu çek, köküne bak.

Oldum olası hayatı anlamakta zorluk çekmişimdir.

Sadece hayatı mı, kendimi bile tam olarak anlayabilmiş değilim.

Geldik, gidiyoruz.

Belki de annemin dediği gibi: "ot geldik, palak gidiyoruz." (Palak: Kuru ot.)

Hayatı ve kendini anlamamış olan ben, nerde kaldı ki başkasını anlasın.

Bu eksikliğime rağmen gene de hayata dair ileri geri konuşup, zaman zaman eğri büğrü de olsa bazı düşüncelerimi ileri sürmekten geri kalmıyorum, çok şükür.

Hani, genel olarak bazı kişilere bazı şeyleri yakıştırabiliriz, çok sırıtmaz veya çok sık yanılmayız. Sözgelimi bir İmam Hatip mezunu gencin evleneceği kızın örtülü olmasını istemesi şaşırtmaz kimseyi.

Laflarımı menzile çekeceğim ama 'en uygun nasıl başlayabilirimin' hesabını yaptığımdan birçok dereden su getirmeye çalışıyorum.

Geçenlerde (23 Eylül 2012) kıymetli Master, bir yazısının başına "Peki sevgili Emin..." diye başlamıştı.

Bana selam göndermiş zannettim.

Yazısındaki ilk iki cümleyi okudum, olumsuz bir şey yok.

Üçüncü cümlede hafif bir irkilmem oldu.

Dördüncüsünde durdum. "Bu sözleri benim bildiğim Master demez, dememesi gerekir," dedim.

1. Eğitim sopasıyla öyle bir vurdular ki toplumun belkemiğini kırdılar.

2. İki büklüm bir hâle getirdiler.

3. Cumhuriyetin yarattığı bu sakatlığın başlangıç noktasında ise Atatürk propagandası vardı.

4. Atatürk bu ülkeyi bir diktatör olarak yönetti.


Gerilerek yazının tamamını okuyunca o yazının Ahmet Altan'dan alıntı olduğunu anladım ve çok rahatladım.

Geçte olsa yazıyı kıçından anlamış olmanın rahatlığıyla az daha bir "ohh" çekecektim, nerdeyse.

Bazen saflık iyi olsa da çoğu zaman işe yaramıyor.

Rahatlamasına rahatladım ama bu sefer kafama "peki ama Master bunu bana niye gösteriyor" sorusu takıldı.

Aradan kaç gün geçmesine rağmen bu soruyu kaldırıp bir kenara koyamadım.

Ben de Kıymetli Master gibi yapsam ve "Peki Sevgili Master..." deyip, kenara çekilsem n'olur?

Belki gene benim kolay kolay anlayamayacağım bir yanıtla karşılaşabilirim.

Eğer Ahmet Altan hakkındaki düşüncelerimi merak etmişse, o başka.

Öncelikle, nasıl bir ailede kendini yetiştirmiş, hangi okullarda nasıl bir eğitimle şekillenmiş, hangi kitap ve ansiklopedileri hatmetmiş, nasıl bir yaşam deneyimi olmuş da şimdiki görüşlerini böyle pervasızca kaleme aldığını anlayabilmiş değilim.

Yazdıklarına ve sözlerine inanabilmeme dair bana hiç güven vermiyor.

"Atatürk’ün vazgeçmediği bir ilkesi yoktu. Söylediği her sözün tersini de söylemiş, yaptığı her şeyin tersini de yapmıştı.

Duruma göre konuşup, duruma göre davranan bir politikacıydı.

Verdiği hiçbir sözü tutmadı.

Kendisiyle birlikte yola çıkan bütün arkadaşlarını siyasetten temizledi.

Kendisine yardım etmiş olan herkesi, kendi yazdığı tarihin sayfalarından sildi.

Geride sadece kendisi kaldı."


Ben yanlış kitaplar okumuş, çarpıtılmış bilgiler edinmişim demek ki onun gibi düşünemiyorum.

Okuduğum bazı yazılarında o kadar iddialı ve köşeli çözümlemeler var ki, şaşıyor ve şaştığım için tam olarak anlayamıyorum.

Herhangi bir şeyi anlaşılır hale getiremiyorsam o şey bende sürekli şüphe üretir.

Bu adam "Allah birdir, ayran beyazdır" dese bile, altında başka bir şey olabilir diyerek acabaya yaklaşırım.

Ne bileyim, nasıl diyeyim, bir insan her şeyden önce "kadir kıymet bilmiyorsa" benim gözümde de gönlümde de önemli bir yeri olmuyor.

İşte o yüzden ağzımı bozarak konuşmak yerine "Mevlam çeşit çeşit kul yaratmış" deyip geçiyorum.
Alıntı ile Cevapla