Strict Standards: Declaration of vB_Database_MySQLi::db_connect() should be compatible with vB_Database::db_connect($servername, $port, $username, $password, $usepconnect) in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 1095

Strict Standards: Declaration of vB_Database_MySQLi::select_db_wrapper() should be compatible with vB_Database::select_db_wrapper($database = '', $link = NULL) in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 1095

Deprecated: Non-static method vB_Shutdown::init() should not be called statically, assuming $this from incompatible context in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 2294
Arka BahÇe Forumu - Tekil Mesaj Gösterimi - Gözlem ve Tesbitlerim
Tekil Mesaj Gösterimi
  #29  
Eski 14-09-2006, 14:49
darius darius bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Jul 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 272/64
0 Mesaj ına 1642 Kere teşekkür edildi
Tanımlı

GLOBAL KRİZ SEÇİM DÖNEMİNE DENK GELİRSE NE OLUR?
IMF piyasaları uyardı
Hürriyet Gazetesi yazarı Erdal Sağlam'ın köşe yazısı

Dalga, seçim dönemine denk gelirse

Dünkü gazetelere de yansıyan, IMF’nin küresel ekonomi görünüme ilişkin yorumları, piyasaları ister istemez tedirgin etti.

Raporda özetle, küresel ekonomideki olumlu görünümün devam ettiği belirtilmiş ama yavaşlama riskinin arttığı belirtilerek, bunun gelişmekte olan ülkelerde geçtiğimiz mayıs ayındakinden daha sert düzeltmelere yol açabileceği belirtilmiş.

IMF’nin Para ve Sermaye Piyasaları Bölümü Başkanı Jaime Caruana ise olumlu global ekonomik görünümün finansal istikrarı desteklediğini, piyasaların olası risklere karşı tedbir olarak ufak bir fiyatlandırma yaptığını kaydetmiş. Caruana, korkulan risklerin biri ya da birkaçının birarada gerçekleşmesi halinde ise finansal piyasalar ve global ekonomi üzerinde daha geniş etki yaratabilecek dalgalanmaların gelebileceğini, yani bu ufak ayarlamaların gelecek dalgayı önleyemeyeceğini söylemiş.

IMF Başkanı Rodrigo Rato da, bir Alman gazetesine yaptığı açıklamada ABD’nin giderek büyüyen dış ticaret açığının ve buna karşı petrol ihraç eden ülkelerin, Çin, Japonya ve Asya’daki gelişmekte olan ülkelerin ticaret fazlalarının artmasının oluşturduğu dengesizliğin küresel ekonomi için tehdit olduğunu kaydetmiş. Rato, OPEC konferansında yaptığı konuşmada da "Üç yıldan fazla süren güçlü büyümeden sonra, bugün küresel ekonominin kararsız bir döneme girdiğinin" altını çizmiş.

Kısacası; IMF dünya ekonomisi, özellikle de gelişmekte olan ülke ekonomileri için sert bir hareket bekliyor. Bu hareketin mayıs ayında yaşanan hareketle ilişkilendirilmesi, ve bunun çok ötesine gideceğinin söylenmesi de ilginç.

Bir hatırlayalım; mayıs ayındaki dalgalanmadan, bütün gelişmekte olan ülkeler etkilenmiş ama Türkiye, hepsinden fazla etkilenmiş ve yüklü miktarda sermaye çıkışı olmuştu.

Peki o zamandan bu yana ne değişti?

O dönemde Türkiye’nin daha fazla etkilenmesinin sebeplerinin başında cari işlemler açığı sayılmıştı. O zamandan bu yana cari açıkta bir düzelme olmadığını, açığın büyümeye devam ettiğini, düşen kurlarla birlikte ithalatın yeniden arttığını biliyoruz.

SİYASİ RİSK BÜYÜK

O dönemde daha fazla etkilenmemizin bir nedeni de Hükümetin Merkez Bankası atamalarına ilişkin tavrıydı. Atama için Cumhurbaşkanlığı ile zıtlaşma yaşanmış, kredibilitesi kanıtlanmış Başkan yerine ille de kendilerine yakın biri aranmış, atama uzun sürmüş ve piyasalar bu nedenle artı bir tedirginliğe girmişti.

Şimdi bir Başkan koltukta ve piyasalar, kendi başına bırakıldığı takdirde, bu Başkana güven duyma eğiliminde. Ama Hükümet özellikle de bazı Bakanlar, Başkanı rahat bırakmıyor. Hálá atama başta birçok işe karışıp, kendi dediklerini yaptırmak için uğraşıyorlar.

Yani o dönemden farklı olarak şimdi bir Başkan var ama Hükümetin bu tavrı sürdüğü müddetçe, kimse bu Başkanın da koltukta kalacağına garanti veremez. Üstüne üstlük bir toplantıda, o süreçte hata yapmadıklarında ısrar eden Devlet Bakanı Ali Babacan’a sormuş ve "yeniden böyle bir gereklilik doğarsa, aynı tavrı takınacağı" yanıtını almıştık. Peki, o zaman bizi etkilemeyen, yeni başka faktörler var mı?

Bizce siyasi riskler o döneme kıyasla çok daha büyük. Örneğin Mayıs ayındaki krize, biz önümüzdeki kasım, aralık aylarında denk gelseydik, belki zayiat çok daha büyük olabilirdi. Bir düşünsenize; mesela bu yılın sonunda, küresel ekonomide mayıstan çok daha büyük bir dalgalanmaya yakalanıyoruz.... Biz düşünmek istemiyoruz...

Bu büyük siyasi adım ise Cumhurbaşkanlığı seçimi. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığını zorlayacağı kesin. Bu zorlamanın dengeleri bozacağı, çatışmayı artıracağı da şimdiden belli. Umarız seçimlerle dünyadaki dalga aynı döneme denk gelmez.

Bunu önlemenin, daha doğrusu gelecek dalganın vereceği zararı azaltmanın yolu var mı?

Var ama zor: Önce siyasi uzlaşma, ardından ekonomiyi sağlam kılacak yeni tedbirler...

HÜRRİYET


Alıntı ile Cevapla