Çocukken,Fiskobirliğin fındık ambarlarının kepenklerinin altından incecik çubuklarla,tek bir fındığın zar zor geçebildiği aralıktan fındıkları yürütürdük.
Bazen yarım poşet kadar olurdu çaldığımız fındıklar.
Bizde fındık tonla olduğundan,ben ilk başlarda mahallede ki bu soyguncu gruba dahil olmamıştım.
Fakat o poşette ki fındık bir yere satılıp ta ele geçen ganimetle hep beraber birşeyler almanın keyfi bana öyle cazip gelmişti ki bir sonra ki sefere ben de katılmıştım.
Ya ikinci ya da üçüncü sefer olacak ki ambar memuru bizi yakaladı.
Benim açımdan yakalanmanın cezası daha ağır olabilirdi çünkü babam fiskobirlikte müfettişti.
Zaten memur diğer çocuklara hiçbirşey demezken yüzünde ki o aşağılayıcı ifade ile ''seni babana söyleyeceğim'' diye bana bağırmıştı.
Öyle çok utanmıştım ki bu olayın üzerinden yirmibeş yılı aşkın zaman geçmesine rağmen hala unutamam.
Diğer arkadaşlar yakalanmamızı hiç hatırlamıyorlar çocukluk anılarından bahsederlerken.Onlar içtiğimiz gazozları yediğimiz helvaları gofretleri anlatıyorlar sadece.
Forum a girip de ambarı görünce acaba burdan poşete ne doldurabilirim hissine kapılmadım tabii
Fakat sabah ambarı bomboş görünce bir ses vereyim,ekosunu dinler keyif alırım dedim kendimce.
Herneyse yazıları silinenler,kaybolanlar sansürlenenler ambara
geleceklermiş ya,
beklerim efenim bende buradayım beraber kafaları çeker feleğe kahreder yazılarımıza ağlaşır sızlanır dertleşiriz.
yirmidört saat açık burası,ilk defaya mahsus olarak da bütün içkiler benden olsun..