Strict Standards: Declaration of vB_Database_MySQLi::db_connect() should be compatible with vB_Database::db_connect($servername, $port, $username, $password, $usepconnect) in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 1095

Strict Standards: Declaration of vB_Database_MySQLi::select_db_wrapper() should be compatible with vB_Database::select_db_wrapper($database = '', $link = NULL) in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 1095

Deprecated: Non-static method vB_Shutdown::init() should not be called statically, assuming $this from incompatible context in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 2294
Arka BahÇe Forumu - Tekil Mesaj Gösterimi - Elveda Avrupa Bİrliği
Tekil Mesaj Gösterimi
  #7  
Eski 23-12-2007, 18:02
salacak salacak bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Mar 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 94/223
59 Mesaj ına 191 Kere teşekkür edildi
Tanımlı

Yiğit Bulut ybulut@gazetevatan.com 23.12.2007

Olmayan AB yolumuzda hangi noktadayız?


Son günlerde okuyorsunuz “Sarkozy şunu dedi, Merkel bunu dedi, Portekiz yardım etti”... Sevgili dostlar, bırakalım “kim ne dedi, ne yaptı” ve “kafa karıştırıp hâlâ AB yolunda ilerlediğimizi” iddia edenlerin “seslerinin çok çıktığı” şu günlerde; gelin bakalım “hangi noktadayız?” İlk etapta bir soru soralım; ‘Başbakan Erdoğan’ın son yıllarda ağzından hiç düşürmediği hatta ‘Ek protokolü imzalamayın’ dediğimizde, bizim gibi düşünenlere cevaben ’İmzalarız, amacımız win-win’ dediği, büyük stratejiye ne oldu? Hani atılan imza ile herkes kazanacaktı? Hani Avrupa ’yazılı’ güvence vermese de ‘sözlü’ güvence vermişti! Hani bu imza ‘Rumları devredışı bırakacaktı?’ Gelinen noktada sadece kazanan bir taraf var. Kimler mi? Uluslararası anlaşmalara rağmen Türkiye’nin 60 yıllık AB sürecini kendilerini ‘Kıbrıs Cumhuriyeti’ olarak tanıma detayına endekslemeyi başaran Kıbrıs Rum yönetimi... İlk tespit sonrası kaldığımız yerden devam edelim...
Sevgili dostlar, o günlerde “Avrupa’ya altın gol” attık diye televizyonları patlatanlar kısacası ‘altın golcüler’ konudan hiç bahsetmez oldu. TV’ler bomboş. Nereye gitti bu arkadaşlar? Hepsi futbolu bırakmış olabilir mi? Onlar değil ama “futbol” onları bıraktı. Ellerinde “pazarlayacakları”, halkı kandıracakları “malzeme” kalmadı. Son günlerde kafa kaldırmayı deniyorlar ama nafile! Peki hukuken olaya bakarsak; hangi noktadayız? Maddeler halinde sizlere aktarmak istiyorum;
n AB ile müzakerelerde “tarama süreci ve müzakere süreci” kamuoyunda birbirine karıştı ve ‘hâlâ müzakere edilmiş’ Türkiye’nin AB standartlarına uyduğuna dair ‘onaylanmış’ tek bir başlık dahi yok..
* Son alınan resmi kararla ‘başlayamayan müzakereler’ askıya alındı. Askıya alınan başlıklar ‘malların serbest dolaşımı, taşımacılık, gümrük birliği, tarım, balıkçılık, dış ilişkiler, mali hizmetler ve iş kurma hakkı.’
* Başlıkların çok büyük önemi var. Bu başlıkları çıkardığınızda ‘tam üyelik süreci’ Chirac’ın ‘ortaya attığı’ imtiyazlı üyelik sürecine dönüşüyor. Veya Sarkozy’nin “bizi ittiği” yeni “açılıma”.
* Alınan son kararlarda çok önemli bir detay daha var; “Hangi başlık açılırsa açılsın, Türkler Rum tarafını Kıbrıs olarak tescil etmezse, o başlık kapanmaz.’
* AB aynı kararla ’Türkiye’nin limanlarını açıp açmayacağına dair’ gözlem süresi koydu ve 2007, 2008, 2009’da ‘rapor yazılacağını’ belirtti. Bunun anlamı çok açık. Üç yıllık bir süre için an azından ‘ilerleme’ yok.
* Sarkozy ve Merkel, “Türkiye’nin AB üyelik sürecinin” imtiyazlı ortaklık şeklinde olabileceği konusunda anlaştı. Merkel, bu anlaşmayı “partisinin yazılı sözü” yaptı.
Sonuç 1: Resmi olmayan sözler ile “halklar” uyutulmaya çalışılsa bile “resmi belgeleri incelediğimde” karşıma Türk halkından saklanan gerçek çıkıyor; Türkiye için “tam üyelik ve katılım” süreci “bitti”... Bazıları “hayır” dese bile gerçek bu...
Sonuç 2: Diyelim bitmedi, zorla devam edecek. Size küçük bir detay vereyim; “müzakerenin ilerlemesi, Türkiye’nin Rumları ‘Kıbrıs Cumhuriyeti’ olarak tescil edip, tanımasına bağlandı. Türkiye’nin 60 yıllık Avrupa serüveni” Rumlar’ın “tanınmasına endekslendi ve politik anlamda “tarihin en ağır yenilgilerinden” birini aldı. Rumlar insaf etmezse “ilerleme yok!”
Son söz: “Avrupa projesi” diye bir şey yok. Bana inanıyorsanız, size şerefimle bütün resmi belgeleri incelemiş biri olarak söylüyorum; Avrupa, Türkiye ile, bu gerçeği bilen siyasetçi-yazar-enteller de Türk halkı ile dalga geçiyor. O dönemde AB ile “win-win” veya “altın gol” diyen bütün “entel-dantel-siyasetçi” arkadaşlara sesleniyorum; cesaretiniz varsa, gelin gerçekleri istediğiniz televizyon kanalında tartışalım. Vurayım yüzünüze resmi belgeleri...



Yazarımızın Tüm Yazıları İçin Tıklayınız...

OKUYUCU YORUMLARI Yorum Yapmak İçin Tıklayınız

ali duru
Yalcin Kucuk Babacan icin
BEBECAN demiyor mu? ..)

Kahraman Şahin
AB Yalanı
Sn Bulut,AB yalanı ile Milleti uyutanlara,görüpte görmeyen körlere çok güzel bir araştırma inceleme yazısı yazmışsınız Sizi k

Orhan Tosun
AB
Yiğit Bey, AB maceramızı ana başlıklarıyla tespit etmiş, okuyan ve düşünenler açısından bir karanlık nokta yok. Peki değerli

gökhan eskicırak
yorum
yiğitbey görüşleriniz ile hem fikirim araştırmacı gazeteciligin başarı bir örneğisiniz.sizin gördüklerinizi başkaları niye göremiyor

tr tt
AB
Bu Avrupa iddiası birilerinin yolunu bulmasına yarıyorsa elbette işler iyi gidiyor ya da iyi gidecek denecektir.Bence belgeleri bir yerde yayılayın.

Toplam 12 yorum yapılmıştır, tüm yorumları okumak için tıklayınız...
Bu sayfalarda yer alan okur yorumları kişilerin kendi görüşleridir. Yazılanlardan Vatan ve gazetevatan.com sorumlu değildir.

Yorum Yapmak İçin Tıklayınız
--------------------------------------------------------------------------------
Alıntı ile Cevapla