Strict Standards: Declaration of vB_Database_MySQLi::db_connect() should be compatible with vB_Database::db_connect($servername, $port, $username, $password, $usepconnect) in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 1095

Strict Standards: Declaration of vB_Database_MySQLi::select_db_wrapper() should be compatible with vB_Database::select_db_wrapper($database = '', $link = NULL) in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 1095

Deprecated: Non-static method vB_Shutdown::init() should not be called statically, assuming $this from incompatible context in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 2294
Arka BahÇe Forumu - Tekil Mesaj Gösterimi - Elveda Avrupa Bİrliği
Tekil Mesaj Gösterimi
  #3  
Eski 17-12-2007, 08:44
AnnE - ait Avatar
AnnE AnnE bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Bulunduğu Yer: Suriçi
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 606/518
314 Mesaj ına 5527 Kere teşekkür edildi
Tanımlı Hiiiiç adamlara BOK atmayalım....

Güngör URAS Olayların içinden 15 Aralık 2007 / Cumartesi


"Elveda" Avrupa, "Selamünaleyküm' karanlık dünya

Geliniz, bundan sonra Avrupa Birliği (AB) konusunu gündemden kaldırınız... Çünkü bundan sonra Türkiye'nin AB'ye tam üyeliği mümkün değil. Bırakınız tam üyeliği, "ayrıcalıklı üye" statüsünü bile vermezler.
Sorun onlarda değil. Sorun bizde. AB, "adı üstünde", Avrupalı ülkelerin, devletlerin birliği"... Türkiye'ye hâkim olan güçler ise Avrupalı olmak istemiyor. Türkiye'yi ileri taşıyacak, Avrupa'ya yaklaştıracak yerde geriye çekiyor.
Türkler için Osmanlı döneminden bu yana "Avrupalı olmak özlemi" medeniyet özlemidir. Çağdaş yaşam özlemidir.
Avrupalı olmanın kapısını açacağı için, bizi çağdaş yaşam çizgisine taşıyacağı için, AB'ye katılım önem taşıyordu. AB üyesi ülkeler de Türklerin iyi niyetine inanmaya çalışıyordu.
Ama, Türkiye'ye hâkim olan güçlerin, ülkeyi müesseseleriyle ve yaşam tarzıyla "ılımlı bir İslam devletine" ve "Arap ve Avrupa medeniyetleri arasında sıkışıp kalmış, kimliğini kaybetmiş bir topluma" dönüştürmedeki başarıları karşısında, AB ülkelerinin Türkiye'yi aralarına kabul etme olasılığı tamamıyla yok olmuştur.

Biz mi uyacağız, onlar mı?
Katılım müzakerelerinin kesilmesinden yakınmaya gerek yok. AB ile neyi müzakere edeceğiz? Türbanın serbest bırakılmasını mı? İmam hatiplilere üniversite kapısının açılmasını mı? Tarikatların faaliyetlerinin yaygınlaştırılmasını mı? Çalışanlara gün boyu namaz için izin hakkı tanınmasını mı?
Avrupalı, kafasındaki Osmanlı imajından sonra cumhuriyet kuşağı Türklerle, 1960'lardan sonra tanıştı. Avrupa'nın hemen her ülkesinde sokaklarda dolanan 3 milyon Türke bakarak Türkleri ve Türkiye'yi değerlendirdi. Bu 3 milyon Türkün büyük bölümü (maalesef) kılıkları, kıyafetleri, eğitimleri ve yaşam biçimleriyle çok olumsuz bir Türk insanı ve Türkiye imajı yarattı.
Kırk yıldır yaşadıkları ülkenin dilini öğrenemeyenlerin, entegrasyona direnenlerin, kimliğini camiye sığınarak korumaya çalışanların, Türkiye'de yaşayan Türkleri temsil etmediğini, Türkiye'deki yaşamın farklı olduğunu anlatmaya çalışarak AB ile katılım müzakerelerini başlatabildik.
Hedef Batı değil, Doğu
Ama Avrupalı bugün açıklıkla görüyor ki, halkın büyük desteğiyle ülke yönetimine hâkim olan güçlerin tercihi çağdaş yaşam değil. Avrupalı olmak değil. Türkiye muhafazakârlaştıkça, Avrupalı muhafazakârlar Türkiye'den uzaklaştı. AB Hıristiyan devletlerden oluşuyor ama, Avrupa ülkelerinde din ile devlet ayrı şeyler. Ülkeler dini ilkelere uygun olarak değil, bilime göre yönetiliyor. Türkiye'de ise din giderek bilimin önüne geçiyor.
AB sofrasına oturmak için Avrupalı olmak lazım. Avrupalılık bir yaşam biçimidir. "Ben o sofraya otururum ama, çatal bıçakla yemek yemem. Elimle yemek yerim. Pantolon yerine şalvar giyerim. Ben onların diliyle konuşmam. Ben Arapça bilirim" derseniz, sizi o sofraya oturtmazlar.
Ama anlaşıldığı kadarıyla bu olan biteni kendilerine dert eden de pek yok. Usulden olsun diyerek Sarkozy'ye atıp tutanların gönlü zaten AB'de değil, Doğu'muzdaki Müslüman ülkelerde.
Bu durumda "Elveda Avrupa... Selamünaleyküm karanlık dünya!"
Alıntı ile Cevapla