Strict Standards: Declaration of vB_Database_MySQLi::db_connect() should be compatible with vB_Database::db_connect($servername, $port, $username, $password, $usepconnect) in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 1095

Strict Standards: Declaration of vB_Database_MySQLi::select_db_wrapper() should be compatible with vB_Database::select_db_wrapper($database = '', $link = NULL) in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 1095

Deprecated: Non-static method vB_Shutdown::init() should not be called statically, assuming $this from incompatible context in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 2294
Arka BahÇe Forumu - Tekil Mesaj Gösterimi - Tarih Yapraklarından
Tekil Mesaj Gösterimi
  #8  
Eski 19-03-2006, 22:18
Ramo - ait Avatar
Ramo Ramo bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 603/2786
438 Mesaj ına 2346 Kere teşekkür edildi
Tanımlı AZİME GELİN Yıl: 1903 YALVAÇ/ISPARTA

Yalvaç’ın Tokmacık köyü. Koca Hüseyinoğlu Kara Veli mahdumu Osman ve Araboğlu Feyzullah kızı Azime henüz yeni evli mutlu bir aile. Ama bir gün “Kirkor” mutluluklarına gölge düşürdü. Mahkemelik oldular.

Olay şöyle:

Osman 15 Haziran 1903 günü Yalvaç’a gelerek karısı Azime hakkında şikayet dilekçesi verdi. Delikanlı çok sevdiği karısının kendisini terk ederek baba evine gitmesini bir türlü içine sindiremiyor ve verdiği dilekçede mahkeme yoluyla hanımına tenbihat yapılarak eve dönmesini talep ediyordu. Kadı (Hakim) Azime’yi çağırdı. Azime başladı anlatmaya;

“Osman’ın karısı idim. Lâkin bundan altı ay önce eşim Osman bir tartışma sırasında köyümüz halkından Hacı İsa oğlu Memiş Ali’ye “Kirkor” demiş. O da; yanındaki avanesine ‘Ben Kirkorluğu kabul etmem, sürün şunu köyden size iki okka şeker vereceğim’ demiş. Bu durum karşısında Osman; ‘sözüm kendime, kirkorluğu ben kabul ettim’ diyerek sözünü geri almış. Bu durumda Osman’ın yanında kalamazdım. Çünkü ben Osman’la evlendim Kirkor’la değil. Çektim gittim babamın evine. Kendim 15 yaşındayım.”

Osman’ın yüzü kızardı, itiraz eder gibi olsa da daha sonra çağrılan şahitler Bağdatlıoğlu Hüseyin, Kelağaoğlu Mehmet ve Yusuf, Erikçioğlu Mehmet Ali, Çavuşoğlu Mehmet, Binbaşıoğlu Hacı Hüseyin, Hacı İbrahimoğlu Molla Mehmet, Kerimoğlu Osman olayı doğruluyorlardı. Ama bu şahitlerden bir kısmı da hadiseden sonra Osman’la birlikte Hatip Molla Osman’ın evine giderek burada Osman’ın tevbe-i istiğfar getirdiğini ifadelerinde belirttiler. Osman gözünü Azime’den ayırmıyordu. Dili kopsaydı da o kelimeyi sarfetmeseydi. Ama oldu bir kere, dili sürçmüştü. Halinden çok pişman olduğu belliydi. Kadı’ya göre Osman’ın tövbe ettiği sabit idi. Azime de buna itiraz etmedi. Tam 18 gün süren davanın sonuna gelinmişti. Davalı, davacı ve şahitler Tokmacık’tan Yalvaç’a günlerce eşeklerle gelip gitmişlerdi “Kirkor Davası” için. 3 Temmuz 1907 günü Kadı kararını açıkladı: Azime koca evine dönecekti.

Azime’nin de yüzü gülmeye başladı. Nasıl ki; Hans Alman’ı, Johny Amerikalıyı, İvan Rus’u, Mehmetçik Türk’ü sembolize ediyorsa, Kirkor’un da Ermeni’ye veya daha geniş anlamıyla Türk olmayan, Müslüman olmayana söylendiğinin farkındaydı Azime gelin.

Bu yüzden Osman’ın “Kirkor” olmadığını mahkeme kararıyla ancak teyit ettirdikten sonra, “Osmanım’ın artık başımın üstünde yeri var” diyerek güle oynaya kocasının evine gitti 15 yaşındaki Azime Gelin.

Aslında Azime Gelin, üniversite mezunu değildi, öyle süsleyip çerçeveletip duvara astığı bir diploması da yoktu, belki de okuma- yazma bile bilmiyordu. İşin hukukî yönü bir yana, bilinen bir şey varsa asırlar öncesinden ta Orhun Abideleri’nden süzüle süzüle gelen şifahi Türk kültürü, “şeref”, “haysiyet” ve “millî vakar” kavramları O’nu böyle bir davranışa sevketmişti. Bunun da adı tek kelime ile “irfan” idi. (Bu davanın tutanakları, 274 Numaralı Yalvaç Şeriye Sicili, s.252- 256’dan nakleden; Nuri Köstüklü, Yalvaç’ta Aile, Konya 1996, s.76- 79, 127- 129)
Alıntı ile Cevapla