Strict Standards: Declaration of vB_Database_MySQLi::db_connect() should be compatible with vB_Database::db_connect($servername, $port, $username, $password, $usepconnect) in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 1095

Strict Standards: Declaration of vB_Database_MySQLi::select_db_wrapper() should be compatible with vB_Database::select_db_wrapper($database = '', $link = NULL) in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 1095

Deprecated: Non-static method vB_Shutdown::init() should not be called statically, assuming $this from incompatible context in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 2294
Arka BahÇe Forumu - Tekil Mesaj Gösterimi - Fenerbahçe
Konu: Fenerbahçe
Tekil Mesaj Gösterimi
  #28  
Eski 14-05-2006, 08:44
buena vista buena vista bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 895/3266
652 Mesaj ına 4322 Kere teşekkür edildi
Tanımlı Karnım ağrıyor...

Bugün şampiyon belli olacak.
Biraz futbol söyleşelim...
Kimilerine göre futbola tutku, bir tür "topla tapınmadır."
Her şeyiyle futbola kendini kaptırmış ve inanmış olan halk yığınları giderek beyinleriyle değil, ayaklarıyla düşünmeye başlamışlardır.
Bilinçaltlarında tatmin olurlar.
Bu aşamada hayvansı içgüdüler, insan mantığına egemen olur.
Solcu aydına göre futbol, yığınların gücünü azalttığı için devrimci güçlerin enerjisini, heyecanını yeşil sahalara yönlendirir.
.................................
İşçi sınıfı, "top" tarafından hipnotize edilerek bilinçlerini yitirir.
Örneğin...
Futbol, İngilizlere ve zenginlere ait bir spor olmaktan çıktığında Rio de la Plata'nın demiryolu atölyelerinde ve liman doklarında, tersanelerinde ilk futbol kulüpleri de ortaya çıktı.
Dönemin entelektüel solcularına göre futbol kulüpleri, toplum çelişkilerini gözlerden gizlemek ve grevleri engellemek amaçlı bir burjuva entrikasıydı.
Futbolun dünyada yayılması, ezilmiş toplulukları daha çocuk yaşta baskı altına almak için kurulmuş bir emperyalist tezgâhıydı.
Buna karşılık Argentinos Juniors Kulübü 1 Mayıs günü asılan anarşist liderlerin anısına "Chicago şehitleri" adıyla kuruldu. Chacarita Kulübü'nün kuruluşu için seçilen gün de yine 1 Mayıs günüydü. İşlemleri, Buenos Aires'teki anarşistlerin devam ettiği kütüphanede yapılmıştı.
...................................
Futbol, öteden beri böyle entelektüel yaklaşımların yanı sıra, siyasetin de malzemesidir.
İtalyan Milli Takımı 1934 ve 1938 Dünya Kupalarını faşist lider Mussolini adına kazandı. Oyuncular maçlara "Yaşasın İtalya!" diye bağırarak ve tribünlere, ileriye uzattıkları ellerinin ayalarıyla faşist selamı vererek başlıyorlardı.
Naziler için de futbol bir memleket sorunuydu. Ukrayna'daki bir anıt, Dinamo Kiev'in 1942'deki oyuncuları anısına dikilmiştir. Ukrayna, Alman işgali altındaydı.
Onlar, yerel stadyumda, Hitler'in takımını bozguna uğratma deliliğini göstermişlerdi. Oysa...
"Kazanırlarsa ölürler" tehdidi altında sahaya çıkmışlardı.
Oraya kaybetmeye razı olarak korkudan ve açlıktan titreyerek girdiler ama saygın olma içgüdülerine karşı koyamadılar.
Maçı kazandılar.
11'i de üzerlerindeki formalarla, maçın bitiminde derin bir çukurun dibinde kurşuna dizildiler.
...................................
Real Madrid, Franco İspanya'sının örnek kulübüydü. Göz kamaştırıcı bir takımdı. Franco döneminde aralıksız olarak İspanya Ligi'nde 4, Avrupa ve Kıtalararası şampiyonalarda ise 5 kupa kazandı.
Real Madrid, Sağcı diktatör Franco rejiminin en etkin propaganda gücüydü.
Radyonun naklettiği Real Madrid golleri, İspanyol ulusal marşı Caraarsol'den daha etkili zafer çanları gibiydi.
Rejimin yöneticilerinden Jose Salis, futbolculara olan minnettarlığı belirtmek için şöyle dedi:
"Daha önce bizden nefret edenler, sizin sayenizde bizi anlıyorlar."
..................................
Yüzyılın başlarında, Güney Amerika takımlarında siyah futbolcu oynaması yasaktı. 1916 yılında düzenlenen ilk Güney Amerika Şampiyonası'nda Uruguay, Şili'yi 4-0'la hezimete uğrattı. Ertesi gün Şili heyeti, "Uruguay takımında iki Afrikalının oynadığı" gerekçesiyle maçın iptalini istedi. Bu oyuncular Isabelino Gradin ve Juan Delgado'ydu. Dört golden ikisini Gradin atmıştı.
Gradin köle soyundan geliyordu.
Juan Delgado'nun da ataları köleydi.
Delgado, karnavallarda süpürge dansı yapar, sahalarda ise topu dans ettirirdi. Oyun sırasında konuşur ve rakipleriyle dalga geçerdi.
"Lamba gibi astım" derdi.
Uruguay, o zamanlar, milli takımında zenci futbolcu oynatan tek ülkeydi.
..............................
Bugünkü maçları düşünürken karnıma ağrılar giriyor. Futbol söyleşimi başka coğrafyalardan seçtim.
..............................
Not: Yukarıdaki yazılar için Eduardo Galeano/Gölgede ve Güneşte Futbol/Can Yayınları.

g.civaoglu@milliyet.com.tr
Alıntı ile Cevapla