Strict Standards: Declaration of vB_Database_MySQLi::db_connect() should be compatible with vB_Database::db_connect($servername, $port, $username, $password, $usepconnect) in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 1095

Strict Standards: Declaration of vB_Database_MySQLi::select_db_wrapper() should be compatible with vB_Database::select_db_wrapper($database = '', $link = NULL) in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 1095

Deprecated: Non-static method vB_Shutdown::init() should not be called statically, assuming $this from incompatible context in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 2294
Arka BahÇe Forumu - Kıssadan Hisse Hikayeler
Arka BahÇe Forumu

Arka BahÇe Forumu (http://www.arka-bahce.org/forum/index.php)
-   Müştemilat (http://www.arka-bahce.org/forum/forumdisplay.php?f=73)
-   -   Kıssadan Hisse Hikayeler (http://www.arka-bahce.org/forum/showthread.php?t=199)

janus 02-05-2006 07:54

Mayonez Kavanozu ve 2 Fincan Kahve:
 
Ne zaman hayatında bazı şeyler taşınamaz hale gelirse, ne zaman
24 saat kısa gelmeye başlarsa, O zaman *mayonez kavanozu ve 2 fincan
kahveyi* hatırlayiniz!

Bir gün bir profesör, masasının üzerinde birkaç kutu olduğu halde felsefe
dersindedir.Ders başladığında, hiçbir şey söylemeden, önüne büyükçe bir mayonez kavanozunu alır ve içerisini tenis topları ile doldurur.Ve öğrencilere kavanozun dolup dolmadığını sorar.

Öğrenciler ittifakla kavonozun dolduğunu ifade ederler,Bu sefer profesör
önündeki kutulardan bir tanesinden aldığı çakıl taşlarını, çalkalayarak
kavanoza döker, böylece çakıl taşları kayarak, tenis toplarının aralarındaki
boşlukları doldurur. Ve öğrencilere tekrar kavanozun dolup dolmadığını
sorar,Onlar da evet" doldu derler.

Tekrar profesör masanın üzerindeki diğer
kutuyu eline alır ve içindeki kumu yavaşça kavanoza döker.
Tabii ki kumlar da çakıl taşlarının aralarındaki boşlukları doldurur. Ve
tekrar öğrencilere kavanozun dolup dolmadığını sorar,Öğrenciler de koro halinde "evet" derler.

Bu sefer profesör masanın *altında* hazır bekleyen 2 fincan
kahveyi alır ve kavanoza boşaltır, kahve de kumların arasında kalan
boşlukları doldurur.

Öğrenciler gülerler!

Profesör öğrencilerin gülüşünü destekleyerek "eveet" diyerek; ben "Bu
kavanozun sizin hayatınızı simgelediğini ifade etmeye çalıştım" der.

Şöyle ki; Bu tenis topları hayatınızdaki önemli şeylerdir;
dininiz,ibadetleriniz, aileniz, çocuklarınız, sıhhatiniz, arkadaşlarınız ve
sizin için önemli olan şeylerdir. Şayet diğer şeyleri kaybetseniz de, bu *önemli şeyler* kalır ve hayatınızı doldurur.

O çakıl taşları ise daha az önemli olan diğer şeylerdir; işiniz, eviniz, arabanız vs.

Kum ise diğer ufak tefek şeylerdir.

"Şayet kavanoza önce kum doldurursanız..." diye, anlatmaya devam eder, "çakıl taşlarına ve özellikle de tenis toplarına yeterli" yer kalmaz.Aynı şey hayatımız için de geçerlidir.

Vaktinizi ve enerjinizi ufak tefek şeylere harcar, israf ederseniz, önemli
şeyler için vakit kalmayacaktır.

Dikkatinizi mutluluğunuz için önem arzeden şeylere çevirin.

Çocuklarınızla oynayın. Sıhhatinize dikkat edin. Eşinizle yemeğe çıkın.
Evinizin ihtiyaçlarını karşılayın.

Öncelikle tenis toplarını kavanoza yerleştirin.
Öncelikleri, sıralamayı iyi bilin.
Gerisi hep kumdur.

Bu ara bir öğrenci parmağını kaldırır ve sorar; "Pekiyii, o iki fincan kahve nedir?"
Profesör gülerek: "Bu soruyu sorduğuna sevindim. Hayatınız ne
kadar dolu olursa olsun, her zaman dostlarınız ve sevdiklerinizle bir
fincan kahve içecek kadar vakit ayırın!" *

dentist 04-05-2006 20:55

Toplam 1 eklenti bulunuyor.
Varmı ötesi?

Eklenti 105

dentist 08-05-2006 23:08

Su
 
"Greater Idaho Falls" bilim fuarında bir lise öğrencisi, yöre insanlarını hazırladığı projeyi imzalamaya davet etti. Delikanlı; "dihydrogen monokside" adlı maddenin kullanımının tümüyle yasaklanmasını, mümkün olmadığı takdirde çok sıkı kontrolünü istiyordu. Maddenin zararlarını duvarlara astığı afişle açıklıyordu:

Yoğun terlemelere ve kusmalara sebep olabilir.
Doğaya büyük zararlar veren asit yağmurlarının ana unsurudur.
Gaz haline geçmiş hali, çok ciddi yanıklara sebep olabilir.
Kazara solunması, ciğerlere dolması ölüme yol açar.
Erozyona yol açar.
Otomobil frenlerinin etkinliğini azaltır.
Ölümcül kanser tümörlerinin hepsinin içinde bulunmuştur.

Bir saat içinde tam 50 bilim fuarı meraklısı insan, delikanlının kampanya açtığı standı ziyaret etti. 43 kişi yasaklama isteğini şiddetle desteklediler. 6 kişi kararsız kaldı.

Sadece bir kişi yasaklanması istenen "dihydrogen monokside"nin H2O yani hayatın can damarı "su" olduğunu söyledi. Lise öğrencisinin bu projesi "ne kadar kolay aldatılabiliyoruz" yarışmasının birincisi ilan edildi...!

Delikanlı:
"Amacım, kolayca saptırılmış, saçma bilimsel cümleciklerle insanların nasıl yanlış koşullandırılabileceklerini göstermekti" dedi.

Ramo 27-05-2006 17:28

Çok soğuk bir kış günü padişah,tebdil-i kıyafet gezmeye karar vermiş.
Yanına baş vezirini alıp yola çıkmış.Bir dere kenarında çalışan yaşlı bir
adam görmüşler.Adam elindeki derileri suya sokup, döverek tabaklıyormuş.
Padişah,ihtiyarı selamlamış:
"Selamunaleykum ey pir'i fani ..."
"Aleykumselam ey serdar'i cihan..."
Padişah sormuş:
"Altılarda ne yaptın?"
"Altıya altı katmayınca,otuz ikiye yetmiyor..."
Padişah gene sormuş:
"Geceleri kalkmadın mı?"
"Kalktık...Lakin.ellere yaradı..."
Padişah gülmüş:
"Bir kaz göndersem yolar mısın?"
"Hemde ciyaklatmadan..."
Padişahla başvezir adamın yanından ayrılıp yola
koyulmuşlar.Padişahbaşvezire dönmüş:
"Ne konuştuğumuzu anladın mı?"
"Hayır padişahım..."
Padişah sinirlenmiş:
"Bu akşama kadar ne konuştuğumuzu anlamazsan kelleni alırım."
Kotkuya kapılan başvezir,padişahı saraya bıraktıktan sonra telaşla dere
kenarına dönmüş.Bakmış adam hala orada çalışıyor.
"Ne konuştunuz siz padişahla..."
Adam,başveziri şöyle bir süzmüş:
"Kusura bakma.Bedava söyleyemem.Ver bir yüz altın söyleyeyim."
Başvezir,yüz altın vermiş.
"Sen padişahı,serdar-ı cihan,diye selamladın.Nereden anladın padişah
olduğunu."
"Ben dericiyim.Onun srtındaki kürkü padişahtan başkası giyemezdi."
Vezir kafasını kaşımış.
"Peki,altılara altı katmayınca,otuz ikiye yetmiyor ne demek?..."
Adam bu soruya cevap vermek içinde bir yüz altın daha almış.
"Padişah,altı aylık yaz döneminde çalışmadın mı ki,kış günü
çalışıyorsun,diye sordu.Ben de yalnızca altı ay yaz değil,altı ay da kış
çalışmazsak,yemek bulamıyoruz dedim
Vezir bir soru daha sormuş...
"geceleri kalkmadın mı ne demek?"
Adam bir yüz altın daha almış.
"Çocukların yok mu diye sordu.Var ama hepsi kız .Evlendiler,başkasına
yaradılar,dedim..."
Vezir gene kafasını sallamış.
"Bir de kaz gönderirsem dedi,o ne demek..."
Adam gülmüş.
"Onu da sen bul..."

Ramo 27-05-2006 17:41

ERKEKLER MELEKTIR MELEEEEKKK ! ISTE ERKEKLERIN BIRER MELEK
OLDUGUNUN
KANITI...


:)) Bir gün ormancının biri dalları nehrin üzerine sarkan ağacın
dallarını
keserken baltasını suya düşürür.

"Aman tanrım" diye bağırdığında bir peri belirir ve "Ne diye
bağırıyorsun
?"der.

Ormancı baltasını suya düşürdüğünü ve yaşamını sürdürebilmek için
o
baltaya ihtiyacı olduğunu söyler.

Peri suya dalar ve elinde bir altın balta ile tekrar belirir.
"Baltan
bu
muydu ?" diye sorar. Ormanci "hayır" diye cevaplar.

Peri suya tekrar dalar ve bu sefer elinde gümüş bir balta ile
tekrar
belirir ve yine sorar. "Baltan bu muydu ?"

Ormancı yine "hayır" diye cevaplar. Peri suya tekrar dalar ve bu
sefer
elinde demir bir balta ile tekrar belirir ve yine sorar. "Baltan
bu muydu
?" Ormancı "evet" der. Ormancının dürüstlüğü perinin çok hoşuna
gider ve
baltaların üçünü de kendisine verir. Ormancı mutlu bir şekilde
evine
döner. Bir zaman sonra ormancı esiyle birlikte nehir boyunca
yürürken
karisi
suya düşer. Ormancı "aman tanrım" diye bağırır. Peri yine
belirir
ve sorar: "Ne diye bağırıyorsun ?"

Ormancı" karim suya düştü der. Peri suya dalar ve Jennifer Lopez
ile
birlikte geri döner."Senin karin bu mu?" diye sorar. Ormancı
"evet" der.
Peri sinirlenmiştir, "Yalan söylüyorsun, gerçek bu değil" der.

Ormancı "özür dilerim peri, ortada bir yanlış anlaşılma söz
konusu. Eğer
Jennifer Lopez için hayır deseydim bu sefer Catherine Zeta-Jones
ile geri
dönecektin, ona da hayır deseydim karımla dönecek ve her üçünü de
bana
verecektin. Ben fakir bir adamım ve üç
karimin sorumluluğunu
taşıyabilecek
durumda değilim. Jennifer Lopez'e evet dememin sebebi budur... Bu
Minik Yorum: Ne zaman bir erkek yalan söylüyorsa
bunun iyi ve
saygın bir nedeni vardır ve bu başkalarının yararı içindir.
Kendileri
için bir şey istiyorlarsa ekmek çarpsındır... :)

Master 27-05-2006 19:08

Evet Sevgili Ramo hatta Naaaa merttir ...Erkek ;)

account 28-05-2006 12:27

Sn master

Sol kulağınızı kapatırsanız SAĞ duyulu olursunuz.

alihoca 28-05-2006 15:23

Alıntı:

account´isimli üyeden Alıntı
Sn master

Sol kulağınızı kapatırsanız SAĞ duyulu olursunuz.

Sn Account;

Hoş görünüze sığınarak,
Niyetinizi ya da söylemek istediğinizi anlayamadığımı söylemeliyim.

Biraz açarsanız sevineceğim.

Teşekkürlerimle

account 28-05-2006 23:49

Evet Sevgili Ramo hatta Naaaa merttir ...Erkek

bodrum anoson kokan rüzgarında tavuk yumurta meselesinin
tavuğun yumurtadan çıktığı sonucunu öğrendim .
Ama horoz nerde niye yok derken üstadım yazdı Naaaaa mert
..erkek bende üstadımdamdan Sağduyulu olmasını istedim hocam
çamurdandan da olsa erkek herzaman merttirr değilmi .
sevgi ve saygılarımla.

alihoca 28-05-2006 23:53

Sn Account;

Espirinizi yakalayamadığım için özür.
Açıklama için teşekkürler.

Saygılarımla


Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 22:18 .

Telif Hakları vBulletin v3.5.4 © 2000-2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.
Tercüme ve Tasarım : Arka & Bahce