Strict Standards: Declaration of vB_Database_MySQLi::db_connect() should be compatible with vB_Database::db_connect($servername, $port, $username, $password, $usepconnect) in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 1095

Strict Standards: Declaration of vB_Database_MySQLi::select_db_wrapper() should be compatible with vB_Database::select_db_wrapper($database = '', $link = NULL) in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 1095

Deprecated: Non-static method vB_Shutdown::init() should not be called statically, assuming $this from incompatible context in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 2294
Arka BahÇe Forumu - Zoraki Kahraman Yaratmak
Arka BahÇe Forumu

Arka BahÇe Forumu (http://www.arka-bahce.org/forum/index.php)
-   iç-dış politika (http://www.arka-bahce.org/forum/forumdisplay.php?f=70)
-   -   Zoraki Kahraman Yaratmak (http://www.arka-bahce.org/forum/showthread.php?t=248)

AnnE 09-05-2006 09:13

Zoraki Kahraman Yaratmak
 
Anakent Belediye Başkanı Kadir Topbaş kalkmış bayram değil seyran değil insanların biraz nefes alması için dinlendikleri Göztepe Parkı’na cami yapmaya kalkıyor. Beş on kişinin birbirinin (...) koklasın diye cami yapacağınıza hastane ve okullar yapın. Taksim’e cami yaptırma sendromu yaşayan bazı yaratıklar melunluklarını devamlı sürdürüyorlar. Milleti din perdesi altında uyutup keyfinize bakacağınıza evvela dine karşı saygılı olun. Sayenizde Türkiye fahişe pazarı, nataşalar cenneti ve ruhsatlı fuhuş merkezi oldu.


Fethi Dördüncü

Kaynak : Zaman Gazetesi (!!!!)

AnnE 09-05-2006 09:15

Mazluma karşı mazlumu oynamak.
 
Tayyip Erdoğan da mescitli Ana isimli uçağında işe yaramayan birtakım yalakalıkları ile dünya seyahatlerine çıkıp düğün davetiyelerini bile kendi eli ile dağıtmaktadır. 1998 yılında İstanbul Büyükşehir Belediye başkanlığı sırasında Tayyip Erdoğan bu şiiri kendi art düşüncesini katarak ve işini gücünü İstanbul’da bırakıp Siirt’e ortada fol yok yumurta yok iken ‘Muhammet, din elden gidiyor. Açın cihat bayrağınızı, tekbir sesleri ile Cumhuriyet’i yıkalım. Hilafeti getirelim’ demek isteyen bu adam, Türkiye Cumhuriyeti’nin başbakanlığını yapan bir vatan hainidir. Tayyip inkar ediyor, ben Türkiyeliyim diyor, ne buyrulur buna? Nüfus kayıtları da Rize ilinin vakti ile Pontus köyü olan PİLİHOS köyünden olduğuna göre ya Pontuslu bir Rum veya Laz’dır. Hilafeti hortlatmak çabasında.”


Fethi Dördüncü

Kaynak : Zaman Gazetesi (!!!)

AnnE 09-05-2006 09:17

Omurga sahibi olmak
 
Defterde yazanlarla ilgili bilgi veren 82 yaşındaki Fethi Dördüncü, ziyaret defterine yazdığı yazının Başbakan tarafından yırtıldığını öğrendiğinde üzüntüden ağladığını ifade etti, deftere neler yazdığını anlattı.

Yazısında, 'laikliğin ortadan kaldırılmak istendiğini, şerri kanunlarla idare edilen bir hilafet devleti kurulmak istendiğini' yazdığını belirten Dördüncü, "başbakanın ve hükümetin adını yazdım. Atatürk döneminde Osmanlı'nın borçlarının bile ödendiğini, şimdi ise her yere borçlanıldığını yazdım" dedi.

"Başbakanın yaptığı bana hakarettir, ben Mersin'deki çiftçi Mehmet değilim hakkımı arayacağım" diyen Dördüncü, "Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne gitmem, Türk mahkemelerinin kararı başımın üstündedir" diye konuştu.

Selanik'e gittiğinde yazıyı yeniden yazacağını vurgulayan Dördüncü, "boynumdaki kolyede Atatürk'ün fotoğrafını ve Kur'an'dan ayet taşıyorum" dedi.


DHA

AnnE 09-05-2006 09:20

büzük
 
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Selanik'te Atatürk’ün doğduğu evdeki ziyaretçi defterindeki bir yazıyı defterden çıkarmasından sonra konsolosluk görevlileri bugün defteri müzeden kaldırdı. Türkiye’nin Atina Büyükelçisi Tahsin Burçuoğlu da Başbakan Erdoğan’ın ardından Selanik’ten ayrılmadı. Atina’ya dönmek yerine Selanik’te kalan Büyükelçi Burcuoğlu başkonsolosluk yetkilileri ile sürükle toplantı yaptı. Büyükelçi Burçuoğlu’nun, personele, ziyarete gelenler konusunda daha dikkatli olmaları yönünde direktif verdiği bildirildi.



Selanik Başkonsolosluğu’nun bahçesinde bulunan 3 katlı pembe boyalı evin üçüncü katında Atatürk’ün doğduğu odayı ziyaret edenler boş masa ile karşılaşıyor. Masanın üzerinde defteri yazmak için konulan kalemi kaldırmayı unutan görevliler, defterin neden kaldırıldığı konusunda bilgi vermekten kaçındı. Konsolosluk tarafından müze evi ziyarete gelenler için özel bir refakatçi de görevlendirildi.

serdarkus 09-05-2006 09:48

Babanı da sevmezdim süt oğlan!.
 
Dün, E.Çölaşan da olayı kınadı, yazıyı köşesine koydu, ancak aynen koymaya cesaret edemedi, sansürleyerek koydu.

Basında ancak sansürlenerek yayınlanabilecek ifadeleri içeren metni Yüce Ata’mıza hitaben yazmak, normal mi oluyor.. lütfen yani!. sanki burada sap saman birbirine karışıyor.

Olayları medyamızın gözünde takip edersek, o zaman farkında olmadan kendimizi birilerinin yönetimine bırakmış olmaz mıyız?

Basının yüce değerleri de televole mantığıyla sunmasına televole izler gibi yorumlamadan, tartmadan, akıl süzgecinden geçirmeden kabul etmek, sanki hoş değil gibi geliyor bana.. ne dersiniz.

Aslında olay, “ben seni sevmedim süt oğlan, zaten babanı da sevmezdim..” gibi ve bu mantıkla bakınca bir yerde normal karşılıyorum. Çünkü ben de bunların babasını hiç sevemedim. Vakt-i zamanında, bunların seçimle gelişinin hemen ertesinde, saygın bir aile dosum, "birçok konuda başarılı olacaklar belki, ekonomiyi falan düzeltecekler belki ama, memleketin başına öyle işler açacaklar ki.. felaket olacak" demişti. Hem başarılı olup hem olamamak.. bir türlü anlayamamıştım o zamanlar. Şimdi anlıyorum!.


Yazımı, sadece yazdıklarım kapsamında değerlendirin lütfen. Konu hassas, çok ince..kopmasın!.

AnnE 09-05-2006 09:59

Muhterem Serdarkush ;

Amcanın yazdıklarını belirttiğiniz gibi Çölaşan bile kopi-peyst etmeye cesaret edememişti.Ama Dün akşam Cemil Çiçek kendi ağzından tamamını okudu ve basına dağıttı.Ve bugün, bazı gazetelerde yayınlandı.Haa ; bazı gazeteler hala yayınlamaya cesaret edemedi o başka.

Yazının ana fikri ve üslubunda tabii ki tartışma götürür bir sürü şey var.Hatta oraya yazılmış olması bence de yanlış.

Fakat bu konuyu açarken dikkat çekmek istediğim şudur ki ; bu memleket halkı mazlumu çok sever.Hükümet efradı, bu amcanın üstüne giderken büyük bir enayilik yapıyor. Amca önüne gelene dümdüz giderken 82 yaşının verdiği kaybedebilme cesaretine sahip, lakin ''karşı taraf '' ın bu işle böyle acemice uğraşır olması pek komik geliyor bana.

Yoksa, yukarıya kopyaladığım yazılar, onları burada okuyacak olanların, hepimizce malum olan değerlendirebilme yetenekleri bilinerek yorumsuz konulmuş ve başlığı da '' zorunlu kahraman yaratmak '' dır.

Amcayı kahraman yapanlar kimler ? Olaya karşı güçbirliği ile hareket etme kararı alan hükümet !!!

Amcanın diğer yazılarını yayınlayan gazete hangisi :Zaman !!!

Hörmetler

serdarkus 09-05-2006 10:18

Muherem AnnE’m,

Yazdıklarına aynen katılıyorum. Burayı okuyanlar istisna, medyadan ekonomiyi bile takip etmeyiz, nerede kaldı böyle ince işler.

Benim sıkıntım, bu memleketim halkının bu olaylara bakışı.. ne önümüze koyarlarsa onu yiyoruz. Kök nedene inmeden de dön baba dön, sonra hala Baba'dan medet umuyoruz.

Şiir mazlumunu başbakan yaparız, yazı mazlumunu kahraman yaparız, bir dahaki seçimde gör bak biz ne doğru işler yaparız..

Sonuçta peki bir şey değişmemiş olur, sadece bu memleketin bir beş senesi daha zayi olur.

Hörmetler benden!.

neron 09-05-2006 10:33

Zaman
 
Alıntı:

serdarkus´isimli üyeden Alıntı
Muherem AnnE’m,

Şiir mazlumunu başbakan yaparız, yazı mazlumunu kahraman yaparız, bir dahaki seçimde gör bak biz ne doğru işler yaparız..

Sonuçta peki bir şey değişmemiş olur, sadece bu memleketin bir beş senesi daha zayi olur.

Hörmetler benden!.


Egoların ve hırsların büyüklüğüne göre kimileri için zaman kayıpları önemli değildir. Mühim olan kafalarındaki ezberi hayata geçirebilmek, güç, ihtiras ve tatmindir. Zamanın kıymetini bilenler için, şu 5 senelik kaybı biraz daha açayım istedim.

5 yıl
260 hafta
1825 gün
43800 saat
2628000 dakika
900 iş günü
GELECEK

serdarkus 09-05-2006 10:37

Hoca bir gün..
 
Bu noktada aklıma geldi, bir hatıramı yazayım.

Geçmiş gün, eski forumda, bir gün baktım, bir topik açılmış. Başlık, “İslamcı basından seçmeler”. Altında da evde kardeşi dese, karşıt görüşlü abisinin çekip vurabileceği bir haber.. devamı hızla gelecek, belli. Akılsız kafa işte, de ki sana ne, sana mı kalmış forumun düzen.. Hemen acele çok kısa bir yazı ekledim, “Bu topiği bu forum için zararlı buluyorum”

Demek o zamanlar biraz kredim varmış ki, sağolsun, topiği açan, henen geri kapattı ve özelime, “size saygım büyük, görüşlerin benim için önemli..” girişli bir yazı yazdı.

Cevap yazdım, teşekkür ettim ve dedim ki, “..şimdi biri de çıkıp, -İslamcı olmayan basından seçmeler- başlıklı bir topik açsa, içerisine de, nasıl olsa malzeme bol, resim ve yazılar koymaya başlasa, ne olacak”

Dedim ya ince konular bunlar. Yüzyüze kardeşimle birlikte konuşup anlaşabileceğimiz şüpheli olan böylesi netametli konulardan sanal alemde hep uzak kalmaya çalıştım. Yoksa, Ç.ALTAN 'ın canı sıkkın olduğu bir gün yazdığı gibi," Bu memleketin hangi konusuna gireyim. Somuncu pehlivanı gibi, hangisine dalarsan dal, kaldır kaldır yere vur.. iyisi mi bugün ben fıkra yazayım!."

bikmisbroker 09-05-2006 10:51

Alıntı:

serdarkus´isimli üyeden Alıntı
Yoksa, Ç.ALTAN 'ın canı sıkkın olduğu bir gün yazdığı gibi," Bu memleketin hangi konusuna gireyim. Somuncu pehlivanı gibi, hangisine dalarsan dal, kaldır kaldır yere vur.. iyisi mi bugün ben fıkra yazayım!."



HOCAM sen 50 ot yaz, biz okuyalim.. E mi??
"Dohtur beg"li sinden ossun amma lutfen..
:;sicakkahve


Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 20:40 .

Telif Hakları vBulletin v3.5.4 © 2000-2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.
Tercüme ve Tasarım : Arka & Bahce